Farkı var mı?

danisman

Consultant
Kayıt
27 Nisan 2009
Mesaj
1.504
Tepki
30
Sizce, çocuk yuvaları veya kreşler doğru bir uygulama mıdır? Yani, oraya çocukları bırakmak ve istemedikleri halde onları zorlamak, insan haklarına aykırı değil midir?
 

Funda

E=mc²
Kayıt
31 Mart 2010
Mesaj
330
Tepki
9
Çalışan anne ve babaların başka seçeneği yok gibi..Çalışmak zorundasın ve çocuğun var..Bence çalışmak zorunda olan anne ve babalar çocuk yapmalı mı diye başka bir anket daha yapılabilir :) Mutlaka eksik birşeyler olacaktır..Çocuk istemeyecektir..Ancak bu tür yerlerde iyi hizmet verenler adına söylüyorum profesyonel anlamda eğitim almış çocuk psikolojisini bilen kişiler görev alıyorlar.Çeşitli oyun ve aktiviteler ile kaybedilmiş zamanı bir nebzede olsa okul öncesi eğitim adı altında çok başarılı bir şekilde yerine getiriyorlar..Başlangıçta okula gitmek istemeyen çocuk artık can atar bir hale geliyor..Kendi gözlemlerimdir :)
 

danisman

Consultant
Kayıt
27 Nisan 2009
Mesaj
1.504
Tepki
30
Peki, huzur evlerinde de, yeterli eğitimi almış kişiler bulunmaktadır. Belki hepsi değil ama bir çoğu diyelim. Buraya bırakılan anne babalar neden rahatsız olurlar, neden mutlu olamazlar? Neden toplum, oraya anne babasını bırakan evlatları hoş karşılamazlar?
 

Funda

E=mc²
Kayıt
31 Mart 2010
Mesaj
330
Tepki
9
Çocuklar kendi bakımlarını yapamazlar..Çalışan anne ve babanın bunu en iyi şekilde, çalıştığı saatler içerisinde karşılamak endişesi de buradan gelir zaten..Ama söz konusu anne baba olduğunda yaşlı olmaları dışında kendi bakımlarını yapamamak gibi bir durumları yoktur..(Özel haller hariç..Hasta-yatalak olmak gibi) Bunu bile bile hala huzur evlerine göndermek vicdani bir sıkıntı oluştuyor olsa gerek istert istemez..Ayrıca medyada her zaman huzur evleri hakkında olumsuz haberler duyarız..Garip bir ürkütücülüğü vardır ..

Genel olmasa da profesyonelliği o noktada tartışılır...
 

Ozgul

Üye
Kayıt
2 Eylül 2010
Mesaj
808
Tepki
57
Funda zaten açıklamış ama ben de bir kaç şey eklemek istiyorum.

@danisman
Funda'nın da dediği gibi çalışan aileler için bir mecburiyet çocuk yuvaları. İhtiyaç olmuştur ya da oluşturulmuştur ki bu tip yerler açılmıştır ve talep de çok fazladır buralara.

Çocuklar istemediği halde onları oraya bırakmak doğru mudur demişsiniz. Çok küçük yaşlarda çocuğun yuvaya verilmesini uygun görmüyorum, en azından temel ihtiyaçlarını kendi karşılamayı öğrenene kadar. Ama bu aşamadan sonra çocuğun sosyalleşmesi ve özellikle altını çizerek söylemek istiyorum, ailesinin veremediği şeyleri almak adına yuvaya gitmesi gerekiyor. İlgisiz ve bilinçsiz ailelerde yetişen çocuk bir kayıptır. Özellikle bu ailelerin çocuklarını yuvaya vermesi gerekiyor zaten. Ailenin veremediği şeyi yuva vermeye çalışıyor.

Biz yuvalarda mı yetiştik diyeceksiniz, benim yetiştiğim yerde yuva yoktu bile. Bahçeli evlerde çocuklar sokağa bırakılır, her türlü tehlikeye rağmen o zamanın şartlarına göreki "güven" duygusuyla yetiştirilirlerdi. Yuvaya gitmedik de eksik mi kaldık peki? Hiç sanmıyorum… Günümüz şartlarında ise durum tamamen farklı, bir çok yönden zaten çocuklar kısıtlanıyor. Yuva bir nevi kurtarıcı rolünde, özellikle çalışan ebeveynler için. Ayrıca “istemedikleri halde zorlama” ifadenize katılmıyorum. Yuvaya verilecek çocuk, yani 6 yaş öncesinden söz ediyoruz, henüz ne isteyip ne istemediğinin zaten tam olarak bilincinde değildir ki. Bu durumda sizin bakış açınızla çocuğa yaptırılan her şey bir zorlama olmuyor mu? Yönlendirmek daha uygun bu bakımdan.
@danisman
Ben bu duruma çok üzülüyorum, çevremde bir çok örneği var. Huzur evlerini kötülemek istemiyorum. Derdim huzur evlerindeki bakımdan ya da oradaki kişilerin eğitiminden değil, benim kızdığım nokta oraya anne-babasını veren evlatlarda. Mükemmel yetiştirilmiyoruz hiçbirimiz, henüz dünya o kadar güzelleşmedi, insanlar henüz o kadar gelişmedi. (Öyle olsa bile yine karşı çıkardım ya neyse…) Haliyle bizi yetiştirenlere karşı bilinçaltımızda mutlaka kabullenmek istemediğimiz bir şeyler gizlidir diye mantık üretiyorum. Yetiştirilirken gördüğümüz sevgi eksikliği, ilgisizlik ya da ne bileyim bu tip şeyler olmalı ki ailemize bunu yapabilelim. Başka bir şey gelmiyor aklıma.

İki mesajım aslında birbiriyle çelişiyor gibi. O yüzden toparlamak gerekirse; ne ekerseniz onu biçersiniz. Biraz zalimce ama çocuğunuzu yetiştirirken ona farkında olmadan bencillik tohumları ekerseniz, onu önemsemez, sadece acıktığında karnını doyurur ya da suçluluk hissetmemek adına çok değerli (!?) zamanınızın binde birlik kısmını ona ayırırsanız, ilerde bunların size sevgi, ilgi ve bakım olarak geri dönmesini beklemek biraz fazla iyimser olmaz mı?

Bilinçli aile, bilinçli çocuk, bilinçli toplum...

Sevgiyle...
 

danisman

Consultant
Kayıt
27 Nisan 2009
Mesaj
1.504
Tepki
30
" İki mesajım aslında birbiriyle çelişiyor gibi. O yüzden toparlamak gerekirse; ne ekerseniz onu biçersiniz. Biraz zalimce ama çocuğunuzu yetiştirirken ona farkında olmadan bencillik tohumları ekerseniz, onu önemsemez, sadece acıktığında karnını doyurur ya da suçluluk hissetmemek adına çok değerli (!?) zamanınızın binde birlik kısmını ona ayırırsanız, ilerde bunların size sevgi, ilgi ve bakım olarak geri dönmesini beklemek biraz fazla iyimser olmaz mı? "

İşte bütün mesele burada diye düşünüyorum, bu konuda fikirlerimiz yaklaşmış. Evet çocuk diyoruz ama bir yandan da "şuna bak ya, her şeyi de biliyor" diyoruz.

İstemediği halde, bir yuvaya bırakılan bebek veya çocuk, bunu bilinçaltına yazamaz mı? Yani, daha küçük diye bahsettiklerimiz de, bir insan değil mi? Akıla sahipler, düşünebiliyorlar, konuşamasalar bile, bir çok şeyin farkındalar.

Burada sorun, çocuk sahibi olanlarda diye düşünüyorum. Kendiniz ilgilenemiyor, bakamıyorsanız, çocuk yapmayın diyorum. Çocuk yapmak için çırpınanlar, maalesef, onların güzel yetişmesi için gereken zamanı ve yetiştirme görevlerini yerine getiremiyorlar.

Konu derinlemesine incelenmeli, irdelenmeli, bu konu hakkında, detaylı araştırmalar yapılmalı diye düşünüyorum. Evet, sosyalleşme v.s. konularda faydası vardır muhakkak, peki, aldıklarından çok kaybettiklerini de hesaba katmak gerekmez mi?
 

Funda

E=mc²
Kayıt
31 Mart 2010
Mesaj
330
Tepki
9
Sürekli okul öncesinden bahsettik..Bir şekilde tüm bu kaybedilenler dahilinde büyüyen çocuk için süreç bitmemiş oluyor..Anne - Baba yokken evinde kalabilen çocuk içindeki boşluk duygusunu zamanın getirdikleri gereği "internet" denilen, doğru kullanımaz ise nelere sebebiyet verdiğini çok iyi bildiğimiz dipsiz kuyuda nasıl dolduruyordur sizce?....Asosyal, kendine güvensiz "bağımlı" kişilikler yetiştirilmiyor mu?..Hep duymuyor muyuz çevremizde; "Hiç dışarı çıkmıyor,internetin başından kalkmıyor, gel kızım oğlum bir yüzünü görelim, iyice içine kapandı" gibi söylemlerin temellerini hep bahsi geçen nedenler ile anne babalar oluşturmuyor mu? Ve bu şekilde yetişen büyüyen bireyler zamanı geldiğinde kendi ayaklarının üzerinde durmak zorunda kaldıklarında sağlıklı ilişkiler kurabilcekler mi? Yada nesil böyle akıp gidiyorken sonunda "mekanik" bir toplum mu olacağız ?

mi ? mu? mı ? ...........
 

Ozgul

Üye
Kayıt
2 Eylül 2010
Mesaj
808
Tepki
57
Kesinlikle haklısınız, burada ne kadar yüzeysel konuşsak da aslında çok derin bir konu. Olayın bir çok yönü var irdelenmesi gereken. "Aldıklarından çok kaybettirdiklerini de hesaba katmalıyız", çok doğru. Riskli yaşlar, çünkü o dönemdeki yetiştirilişin çocuğa kattığını/kaybettirdiğini çocuk yetişkin haline geldiğinde değiştirmesi çok çok zor.

@Funda Arıcı
Olası bir sonuç, doğru bir tespit. Ve bu çocuklardan durup bu saydığımız konulara duyarlı olmalarını umuyoruz....
 
Yukarı Alt