Grafikerler Birlik Olmalı mı?

C

canlan

Misafir
@Emine Şahin

T.C. Başbakanı'nın Davos'a gitmesi diye bir şart yok. Gitmese de olur. Bunun Türk milleti ve de T.C. Devleti için "ulusal bir görev" olduğunu söylemek, masal anlatmakla eşdeğerdir. Böyle söyleyince siyasetten anladığımızı sanıyoruz. T.C. Başbakanı gitmezse, Cumhurbaşkanı veya Dışişleri Bakanı ne güne duruyor? Kızgınlıkla da olsa daha doğru düzgün bir Türkçe kullanan birisi gitsin zaten. Dilimi iki paralık etmesinler, yeter.

GMB, ortada olmayan ve asla da olamayacak bir oluşumdu zaten. Ulvî şahısların ona biçtiği elbiseyle, garabet, sakil, etrafına topladığı kesimin ihtiyaçlarına cevap veremeyecek zavallı bir oluşumdan, bilgisizce harmanlanan bir düşünceden bahsediyorsunuz. Davos ise yıllar öncesinden doğru düşünülüp planlanmış, kurumlaşmış bir organizasyon, tartışma forumu. GMB ile ne alâkası var? Böyle garip örneklendirmeler yapmayın bir daha...

Benim düşündüğüm GMB ile sonradan garabet kafalarda biçimlendirilen GMB arasında dağlar kadar fark var. Size anlatılan, ancak bir masaldır. O kafaların size anlattığı GMB ile gelmeyin karşıma...

Kurulan tuzağın farkında değil miyim sanıyorsunuz? Şimdi burada güya barış ortamı tesis edilmiş olacak, ben de o barış çubuğunu tüttürmeyi reddediyor olacağım. Bakın, Nisan'da bu sitede fikrî ve sınaî haklar mahkemesindeki davamdan vazgeçtim, "Uzatmayalım artık, uğraşmak istemiyorum bunlarla" dedim, elimi uzattım, ne oldu? Anamı "yâd" ettiler! Hem de bu sitede... Onun için ortalığa yem atmaktan vazgeçin.

Burada bir şeyin "kurulamaz" olduğunu söylüyorsam, işkembe-i kübrâdan atmıyorum. "Biz grafikeriz, her şeyi kurarız" diyebilirsiniz. Bakın bakalım, o yönetmelikte meslek birliği kurulabilecek alanlar içinde "grafik" var mı?

"Biz çoğunluk olarak o kanunu değiştiririz" demek de ayrı bir gaf. Rica ederim FSEK'e dokunmayın. Yeteri kadar kurcalamışlar zaten. Bu, çok özel ve uzmanlık gerektiren bir konu. Fikrî ve sınaî hakların günümüz şartlarına göre yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Türkiye, 1951'de bu kanunu Naziler'den kaçarak Türkiye vatandaşı olmuş Alman profesör Hirş'e yaptırdı. O yüzden kendinizi fazla abartmayın, lütfen. Bu iş öyle para bastırılarak pazardan patates almaya benzemiyor.

Peki bu kadar çok istediğin SÖZÜMONA GMB için yeterli misin? Göster bakalım eserlerini? Eser sahibi misin? Özgün tasarımların var mı? (Bana gösterme tabiî)

Efendim, iş yerindeki korkunç çalışma şartları, yok efendim, iş istasyonu, falan da filan... Bunları GMB çözmez, ÇÖ-ZE-MEZZZZ!

Bu yüzden kestirip atıyorum, bu yüzden BİT-MİŞ-TİR!

Hem benim için, hem yüce Türk milleti için...

Böyle olması, hayırlara vesiledir, inanın... Daha iyisi vardır ve olacaktır.


NOT: Bu konuyu ben asla GMB kurulmalı mı konusunun altında bir cevap olarak açmadım ve açmak da istemedim. Bu cevaplarım, meselenin dönüp dolaştırılıp GMB'ne getirilmek istendiği "İş istasyonu" konusunun altına yazılmıştır. Yöneticiler, ilgili yerden cevap yazdığım kısımları kesip "GMB kurulmalı mı" konusunun altına yapıştırmıştır. Benim için kapanmış olan bir konuyu tartışıyor gibi olmak, rahatsızlık vericidir.
 
Kayıt
17 Mart 2008
Mesaj
3.266
Tepki
100
son kısımdaki notunuza cevaben ve bu konudaki son mesajım olması kaydı ile bu mesajı düşüyorum.
öncelikle forum kurallarımız gereği, konu başlığını aşan ve amacı dışına çıkmış mesajlar silinir yada tercihen ilgili konuyla birleştirilir.
yönetici arkadaşlar bu sebeple mesajlarımızı bu bölüme taşımışlardır.
bunda başka bir kasıt aramak doğru olamaz.

ikici husus olarakta size yem attığımı orta yolu bulmak için bir elçi olabileceğimi düşündüren sebep ne olaki.
mesajlarımı lütfen objektif olarak okuyunuz. okumadığınızı düşünüyorum. dolayısı ile bunun tarafıma yapılmış saygısızlık olarak kabul ediyorum
her zaman söylediğim gibi bu konuda taraf değilim. olmamda...
bütün çağrılarım her iki taraf içinde olmuştur. açıkça ifadede etmişimdir.
benim tek kaygılandığım taraf forumumuz sizin şavaş alanınız olmasından ibarettir.
aksi halde alın birliğinizi başınıza çalın demem gerekir ki, birliğin olmasını düşünen biri olarak kendime saygısızlık edemem...

davosla ilgili söylediklerinizide anlamış değilim. hangi cümlemden bu kadar sonuç çıkarabildiniz...
bu konuyuda çok uzatmayacağım. diğer konu gibi.

ben sadece meselenin gerçek yüzünü anlamaya çalıştım.
kimseye sormadan. (hiç bir tarafın adamı olmadan) sadece karşılıklı yazılarınızdan.
bundada "bingoooo" diyesim geliyor. ne kadarda feraset sahibiymişim.
kişi kendini övmemeli, ama öyle işte...

bu konuda bir daha yazmayacağıma dair söz veriyorum.
çünkü, formun daha fazla kirletilmesine katkı sağlamak istemiyorum.
bu da benim kavgam işte...

Emine Şahin
 
Kayıt
18 Aralık 2007
Mesaj
465
Tepki
5
@canlan
Siz "AYDIN" bir insansınız, yukarıdaki cümleyi kurduğunuzda başbakanamızın DAVOS ta kurduğu cümle yapısına olan benzerliği hiç mi dikkatinizi çekmedi. Hem DAVOS a gönderme yapıp, bu göndermeyi anlayarak ona göre cevap yazan insana da DAVOS u da nereden çıkarttınız diyorsunuz. BRAVO... :D
 
C

canlan

Misafir
@Emine Şahin

İşte "fark" burada!

FARK VAR yani...

faruk çağla'ya "Aman faruk bey, öyle faruk bey, böyle faruk bey", Levent Elpen'e gelince "İti an, çomağı eline al!"


@Emine Şahin

Kime saygısızlık ediliyor?

Bu site benim değil, faruk çağla'nın savaş alanıdır! Daha az önce yazmış, Tüzük-daş, yüzük-daş, tüzüklerin efendisi, yok bilmemne... Dudaklarım titriyormuş, suçluymuşum, davam düşmüş, saçmalık da saçmalık...

Bunlarla oyalanıyor ve mutlu oluyorsunuz sanırım.

13 Eylül 2008'den beri bu sitede yüzlerce defa, "GMB'ni engelleyen kişi" olarak isim verilmeden suçlandım. Defalarca, "grafikerlere sertifika verilmesine karşı çıkıyor, bu var ya bu, bizi sığır damgalayan yerine koyuyor, hepimize, doktorlara, hâkimlere, savcılara, avukatlara, sığır diyor" şeklinde hakaret ve suçlamalara mâruz kaldım. Defalarca, "yarım hukukçu, yarım grafiker, yarım bilmemne" şeklinde nitelemelere mâruz kaldım. Defalarca, e-posta grubumda yazdıklarım buraya izinsiz ve işine gelen yerleri kesilip biçilerek aktarıldı ve şahsım açıkça ve adres gösterilerek suçlandı. Defalarca, görülmekte olan davaları etkileyici, yasalara aykırı beyanlarda bulunuldu. Bütün bunları yapana kadar o dilinden düşürmediği malum kafasına göre takıldığı GMB'sini kurmak için iki satır tüzük yazsaydı (şairmiş ya, ama şair sertifikası yok, tıpkı karikatürist sertifikası olmadığı gibi, ama bunların hepsini, piyasada izinsiz icra ediyor) veya yazdırsaydı, şimdiye kadar bizim gibi "rakiplerini" (!) fersah fersah geçmiş, hepimizi mosmor etmişti.

Bu siteden niye yasaklandım, onu da fâş edeyim isterseniz. Aşağıda yazdıklarım yüzünden:

Cevap: Kaliteli bir Tasarımcı olmak için okulunu okumak mı gerekiyor
----------------
Alıntı:
farukcagla Nickli Üyeden Alıntı
g) O da olmuyorsa devlete şikayet etmeli ; TCK-125 e göre hakaret davası açmalı, bu sorular insan hakları evrensel beyannamesine aykırıdır diye şikayette bulunmalıdırlar.
---------------,

BU KISIM, DOĞRUDAN DOĞRUYA ŞAHSIMA BİR SATAŞMADIR!

Bu kısım, 5237 no.lu Türk Ceza Kanunu'nun Madde 288, 5187 no.lu Basın Yasası'nın Madde 19 hükümlerine göre, Üsküdar Sulh Ceza Mahkemesi'nde 2009 /27 dosya no. ile görülmekte olan hakaret davası hakkında, sanığın "âdil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" veya "olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma ve kovuşturma, kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar mahkemeyi veya tanıkları etkilemek amacıyla yazılı beyanda bulunma" fiili kapsamı içinde değerlendirilebilir. Site yönetiminin bu YASAL UYARI'yı dikkate almasını umuyorum.

Levent Elpen

Sizin samimiyetiniz, işte yukarıdaki "farklardan" belli oluyor. Bu tavırlarnızla da hiç iyi bir yere gitmediğinizi, daha önce de yazdım, yine yazacağım. Söylemedi demeyin.
 
Kayıt
17 Mart 2008
Mesaj
3.266
Tepki
100
yeminde etmedim ama sözümüde tutamıyorum nedense,şimdi bana yalaka demeye getiriyorsunuz işi ama değil.
neden mi? siz objektif bakamadığınız sürecede bu durum düzelmeyecek.
ne sizin şahsınıza nede faruk beyin şahsına e nufak bir hakaretim olmadı.
olmazda. siz her sözü üzerinize alınmaya devam ederseniz konu kapanmayacak gibi.
gerçi benim için de davos bitmiştir ama, gelde şimdi davos'a gelme... :)

faruk çağla'ya "Aman faruk bey, öyle faruk bey, böyle faruk bey", Levent Elpen'e gelince "İti an, çomağı eline al!" bu tamamen sizin gafletiniz... yazık. böyle ifadem hiç olmadı ki...

aranızdaki münakaşa sizin meseleniz benim değil grafiker arkadaşların hiç değil.
grafikerlerin durumunu savunmak kimlere kalmış allahım.

kem söz varsa sahibine aittir. üzerime alınacak bir durum yok.
zira susamamda, sükut ikrardandır.
sözümü tutamadığım için özür diliyorum...
 
C

canlan

Misafir
@Emine Şahin

Bu benim gafletim değil, sizin AÇIKÇA gösterdiğiniz tavırlarınızın TERCÜMESİdir. Türkçe'yi böyle anlıyor ama GMB'ne başkan olmaktan da geri durmuyorsunuz :))

Grafikerlerin haklarını savunmak, bana kalmadı, hiç bir zaman da böyle bir iddiam olmadı. Burada beş kilometre yazı yazan faruk çağla'nız var ya, ne diye beni ikide bir karıştırıp duruyorsunuz?

Ve evet, "bir zahmet" susunuz...
 
Kayıt
8 Eylül 2008
Mesaj
2.540
Tepki
31
Allahım canalandık olmadı canlanmadık yine olmadı

BURASI SAVAŞ ALANI DEĞİLDİR...
Burasını savaş alanına çevirmek isteyenlere hitaben lütfen cevap yazmayınız
 
Kayıt
17 Mart 2008
Mesaj
3.266
Tepki
100
@canlan
ve evet susacağım.
bana bir daha cevap verme nezaketinde bulunmaz iseniz kesinlikle susacağım.
alıntı yaptığım ifadenizde de olduğu gibi türkçeyi nasıl anladığım görülüyor.
ısrarla diyorum ki; ifadelerim geneldir sizi kastetmiyorum. grafikerlerin haklarını savunmak kime kalmış derken neden üzerinize alınıyorsunuz.
bu genel bir ifadedir ve sizi asla kastetmemektedir.
özellikle yukarıdaki mesajımda bunu bir paragraf haline getirdiğim halde bana türkçe katili muamelesi yapmayın lütfen.

ikinci hususta şu ki; Burada beş kilometre yazı yazan faruk çağla'nız var ya ifadenizde olduğu gibi. burada açıkça görülüyorki siz herkesi kafanızda kamplara bölümüşsünüz. kendi dimağınızda yargılıyor, hesaba çekiyorsunuz.
lütfen artık şunu anlayınız, (önceki mesajlarımda da ifade ettiğim gibi) benim kavgamda forumumuzdaki dirlik ve düzendir. başka hiç bir hesabım yoktur.
lütfen beni rapidimle rahat bırakınız.

imza: faruk çağla ile zaman zaman tartışabilen şahsiyet
 

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
ZORUNLU AÇIKLAMA ve BİLGİ;

Bu sitede kimse Levent'i kastederek iti an, çomağı al demedi. Levent kendisi için zorla it dedirtmek istiyor. Sonra da bunu hakaret mahkemesi için malzeme yapmak istiyor.

Bu tip taktikleri çok iyi bilir. Karşılıklı diyalogda yenemediklerini mahkemede yenmeye çalışır.

Fırsat buldukça da dostlarına, "aman internette yazdığınız kelimelere dikkat edin, bir kelime yi yanlış kullanırsanız mahkum olur veya hakkınızda dava açılması için koz vermiş olursunuz" demiştir. Bu ifadelerinin yer aldığı mektupları elimde mevcuttur.

Mahkeme kayıtları onun açtığı davalarla veya verdiği suç duyurularıyla doludur.

Amacı grafikerlerin meslek birliğini kurmak olsaydı 1,5 yıldır bensiz de kurardı. Amacı üzüm yemek değildir. Bağcıyla uğraşır. Bana açtığı mahkemeleri de bu yüzden açar.

Adaletin tecellisi gibi yüce bir ağacın gölgesinde kendi bahçesinden topladığı meyveleri ikram eder.

Kendisi CANLANDIRMACILAR (çizgi filmciler) MESLEK BİRLİĞİNİ kurmak iddiasındadır. http://www.canlandirmacilar.net/index.php linkinde bu belge mevcuttur.

1,5 yılı aşkın zamandır bu meslek birliğini kuramamıştır. Kursaydı bunu kurardı. Bu işler turşu kurmaya benzemez, diyenler vardır. Levent bu söze çok kızar.

Grafikerler Meslek Birliği kurulma girişimi Ahmet Karakurt'un moderatör olduğu Gra-List Yahoo.group adlı mail grubunda başlamıştır.

O sitede bir işyeri bir grafikerden 7-8 program bilmesini isteyince benim de katkılarımla deyim yerindeyse grafikerler ayaklanmışlar ve içlerinden Nazmiye Yağcı adlı bir hanım grafiker "biz İsviçre çakısı değiliz" demiştir.

Bildiğiniz gibi çakının 15 parçasının 15 ayrı marifeti vardır. Ve bu isviçre çakısı konsepti çok tutmuş, meslek birliğinin web sayfasının ana resmi olmuştur.

O günlerde grafikerler nasıl olur da bu zulme karşı dururuz diye yoğun mail trafiğine girmişler bir çatı altında toplanmanın gerekli ve zorunluluğu konusunda hem fikir olmuşlardır.

Mevcut bulunan Grafiker Meslek Kuruluşunun (GMK'nın) grafikerleri koruyamadığı konusunda ortak kanaat hasıl olduktan sonra başka tipte bir örgütlenme arayışına girilmiştir.

O günlerde karikatürcü ve çizgi filmci olarak tanıdığım ve yüzünü görmeden 5-6 kez mailleştiğim Levent Elpenin mücadeleci ve yasalardan anlayan tutumlarına inanarak kendisini bu girişimin içine bize katkıda bulunması için NE YAZIK Kİ BEN DAVET ETTİM.

Meslek Birliğinin TEK ÇÖZÜM VE TEK KURTULUŞ OLDUĞUNU O GÜNLERDE BİZE EMPOZE eden, tavsiye eden kendisidir.

Bizler 10-11 kişi bu görüşe inanarak Bakanlıktan Tüzük örnekleri indirdik, MESAM, MÜYAP, SESAM örgütlenme biçimlerini inceledik. Ben ALMAN GRAFİKERLER BİRLİĞİNİ İNCELEDİM. FRANSIZ FOTOĞRAFÇILAR BİRLİĞİNİ İNCELEDİM. KOnu hakkında yazılan makaleleri topladım. 1 ay kadar mailleştik. Hatta toplantılar yaptık. Tüzük şekillendi, notlar alındı. Bu birikim sırasında 1-Bakanlığın şablon tüzüklerinden. 2-Leventin Canlandırmacılar Tüzüğünden. 3-Güzel Sanatlar Meslek Birliği tüzük ve Web sayfasından 4-Müzik Eserleri ve sahipleri meslek birliği gibi Ses ve Sahne sanatçıları meslek Birliği tüzüklerinden yararlanıldı. Gayet demokratik ve aydınlanmacı tartışmalarla herkes soru ve cevaplarını sunarak ortaya bir tüzük taslağı çıktı ve bunu meslek birliğimizin kamuya açık web sitesinde yayınladık ve böylece ALENİLEŞTİ, kamuya mal oldu. Bu tüzüğün 10 no lu maddesinin i bendi ise yorum ve değişikliklere açık olarak ekleme, değiştirme ve geliştirmeye uygun durumda herkesin görüşlerine sunuldu.

İşte Levent'in şahsına ait olduğunu iddia ettiği ve FİKİR ESERİM dediği 5-6 maddelik yer burasıdır. Bu maddeler özel olarak grafikerlikle ilgilidir. Tüzüğün geneli ise diğer tüzüklerle hemen hemen aynı ve ortak özellikler taşımaktadır. Bunun bakanlığın tek tip tüzüğünden uyarlama olduğunu Levent Elpen değişik mektuplarında söylemiştir.

Levent işine geldiği yerde koca tüzük benimdir, işine geldiği yerde sadece bu 6 madde benimdir diyerek çelişkili iddialarda bulunmaktadır.

Bununla ilgili açtığı ilk mahkeme düşmüştür, aynı mahkemeyi tekrarlayacağını ifade etmektedir. Bu güne kadar elime aynı konuda ikinci mahkeme celpi gelmemiştir ve bu yazdıklarım bitmiş bir mahkeme ile ilgili olup sürmekte olan davayı etkilemek ile ilgisi yoktur.

O günlerde Levent yine tıpkı burada alışık olduğunuz tutum ve davranışları Grafiker Meslek Birliği yönetim mail grubunda da sergilemiş ve bir çok üye ile ağız dalaşına girmiş karşılıklı hararetli tartışmalara girilmiştir.

Grup içinde Levente karşı muhalefet baş göstermiş ve Levent de ben olmasaydım siz bu meslek birliğini rüyanızda bile göremezdiniz demiştir (belgesi var)

Grup üyeleri beni başkan seçince ki bana oy verenlerden birisi de Leventtir ve sonradan bu oylamanın yasalara aykırı olduğunu iddia etmiştir (belgesi var) ve bu konuda suç duyurusunda bulunmuş ama savcılık dikkate almamıştır.

BU arada tüzüğüme tecavüz edildi diye "tüzüğe tecavüzün men'i " davasını BANA açmıştır. Bilindiği gibi bu dava düşmüştür.

Bu tüzük davasını açtığı günlerde grup üyelerinden bazıları bu dava Birliğimize değil, Faruk Çağlaya açılmıştır bizi bağlamaz demişlerdir, bunu diyenlerin başında Fogbird vardır. Bazı üyelerde bu iş çatladı, çatlak binaya tuğla koymalayım demişlerdir.

Bu mahkeme yapıyı çatlatmıştır, ama aksini iddia edenler , günahsız olduklarını söyleyenler vardır.

Şimdi benim durumuma düşürülmüş bir adama bu güne kadar niye kuramadın, şimdi meslek birliğini kur, yazı falan yazma denilmekte, adeta alay edilmektedir.

Oysa kimse CanlandırmacılarMeslek Birliği niye kurulmadı diye sormamaktadır.

İşte Emine hanımın 1-2 ay önce zikrettiği Timur karşısındaki Nasreddin Hoca misalini ben o günlerde büyük bir acı ile yaşamış olmanın dersini almış bulunuyorum.

Tüzük davasına ilave olarak, Levent bey; kendisine muhalefet eden 5 kişiye de (aralarında ben de varım,) ayrıca hakaret, tehdit, şantaj, dernek seçimlerine muhalefet, ölümle tehdit, fikir eserinin gaspı, zorla fikir açıklamaya teşebbüs, vs gibi suçlardan bombardıman gibi dava dilekçeleri verdi. Bunların içinden bir tane hakaret davası ile yargılanmaktayım... Diğerleri reddedilmiştir. Kendisi bu dava bombardımanına sürekli olarak devam edeceğini her fırsatta keyifle belirtmektedir.

Bu suç duyurularının Grafikerlerin Birleşmesi ile ilgisi var mıdır? Levent Elpen neyin peşindedir, bunun cevabını sizlere bırakıyorum, saygılarımla.


FÇ.
 
C

canlan

Misafir
@Fatih Coşkun

Allahım,

çağladık olmadı, çağlamadık olmadı...

Burası neymiş? Ha, savaş alanı değilmiş... Pek güzel, bu nedir acaba?


@farukcagla

Ölümden korkulması için ölümü göstermek gerekmez.

O tavırdan benim anladığım budur. Hiç bir şekilde Emine Şahin'e dava açmayı aklımdan bile geçirmedim.

@farukcagla

Karşılıklı diyalog, HAKARETE, TEHDİDE ve ŞANTAJA dönüşürse, kavgaya devam etmek yerine mahkemeye gideceksiniz. Başka türlü bir yolu, ne ben ne de başkası, önermez. Hak arama mücadelesinde, kimse, suçlanamaz. Tersine, kimse hakkını aramadığı içindir ki, bu memlekette suç işleyenler, bu kadar cesaretlidir.

@farukcagla

Yine beceriksiz bir ŞANTAJ girişimi. Açıkla be adam, ne duruyorsun? Yani insanlar internette doğru düzgün yazışmasın, birbirlerine hakaret mi etsinler? Laf.

@farukcagla

Valla sayenizde. İstersen yücel ünlü'nün de adını ver. Hani bu siteye ankara keçisi olarak yarım kilometre hakaret ve iftira yazan ulvî şahsiyet var ya, o...

@farukcagla

Sana mahkeme açınca, grafikerlerin meslek birliği kurulamıyor tabiî... Grafikerler yüce hâmilerinden yoksun kalıyor, bu işi yürütecek, "executive board"da çok önemli bir sandalye boşalıyor... Yahu 1,5 yıldır hüküm giymedin, mahkûm edilmedin... Elin armut mu topluyor?

@farukcagla

Kızdırmak için zaten yazılıyor. Tüzüklerin Efendisi gibi... Bizim Canlandırmacılar Meslek Birliği'nin kurulmasının gecikmesindeki sebepler başka... İkisi bir değil. Bir kere Kültür Bakanlığı, kurulmamızı engelliyor, bize başka meslek birliği çatıları öneriyor. Çünkü bu birlik, "sinema" alanında... Sinema alanında çok fazla birlik var. Bunun sebeplerini, bana belge gönderen herkesle ve Canlandırmacılar grubumla paylaştım, kimse bir şey demiyor da sana ne oluyor?

Şimdi canlandırmacılar adresini iyi izleyin, girin ve canlandirmacilar.net/tuzuk adresindeki tüzüğü inceleyin.

@farukcagla

Ya, ne yazık ki...

Etmez olaydın da o "cemal"ini görmeseydim.

Ondan önce, karikatürcüler arasında böyle bir girişimi başlattığımızı kasıtlı olarak gizliyor. Ben, kendisine karikatürcüler birlik olsun diye yardım ettim, tüyolarını verdim, fikir ve sanat eseri sahipleri olduğunu, bu haklarını nasıl alacaklarını izah ettim ve o gitti, bu tüyolarımı grafikerler için, bana sormadan, benden izin bile almadan kullandı. Sonra da "Ne yapayım, dayanamadım, karikatürcüler ile bir halt yapılmaz, grafikerler daha canlı, daha heyecanlı" diyerek bir takım gerekçeler öne sürüp izahta bulunmaya kalktı. Mecburen beni davet edecekti, çünkü, tüzükmüş, bürokratik işlemlermiş, Kültür Bakanlığı ile görüşmekmiş gibi koşuşturmacaları kendisi beceremeyecekti.

@farukcagla

YALANNNN...

Şimdi canlandirmacilar.net'deki tüzüğe bakarsanız, söz konusu GMB tüzüğü ile 10. maddesi i bendi dışında aynı olduğunu göreceksiniz. Bu tüzüğü de faruk çağla bir zahmet size versin.

Yani canlandırmacılar tüzüğü, söz konusu maddeler dışında, aynen GMB için tarafımdan uyarlanmış ve 10. madde i bendindeki maddeler, yine tarafımdan eklenmiştir. Kendisi ve diğerlerinin, bunda zerre kadar katkısı yoktur. Buna ilişkin yazışmalar, ikide bir sansür edilen http://gmbyonetimilk.blogspot.com adresinde bulunmaktadır.

@farukcagla

Senin gibi işine geldiği yerde tüzüğü benim yazdığımı, işine gelmediği yerde yazmadığımı söyleyecek kadar ÇELİŞKİye düşmedim daha...

Nerede böyle çelişkili ifadeler kullanmışım, yaz. Ne duruyorsun, şantaj yapma.

@farukcagla

Ulaşınca görürsün. Dava, kaldığı yerden, aynen devam edecek. Düşmesi söz konusu değil. Bir dava, ancak hukuken yeniden açılması mümkün olmadığı zaman "düşer" canım. Bilmiyorsan, "sitemizin avukatı, grafiker haklarını savunucu" diye tanıttığın "özel avukatına" sor!

@farukcagla

O zaman da elim armut toplamıyordu, şimdi de... Kafama baston geçirmek isteyenler olduğu sürece de toplamayacak.

@farukcagla

Araştırmacı gazeteciye bak! Yayınla, ne duruyorsun? Belgesi varmış. Belgeye ne gerek var? Yukarıda defalarca yazdım, ben olmasaydım sen o birliği rüyanda bile göremezdin, çünkü böyle bir şey olduğunu dahi bilmiyordun. Bilmiyordun ki, GMK'nu muhatap alıp şikâyet dilekçeleri yazıyordun (Belgesi var).

@farukcagla

Evet, maalesef telefonla oy kullanmak, dernekler kanununa göre yasak olmasına rağmen, kendisine oy verdim. Savcılık da bunu kovuşturmaya gerek görmedi, ne olmuş yani? Ama aynı dilekçedeki hakaret iddialarını incelemeye devam edeceğini bildirdi. Demek ki, o kısmı, daha ciddi görmüşler. Her şeyi kamu otoriteleri çözecek değil ya, onun çözemediğini özel hukuk davası yoluyla çözmek gerekiyor.

@farukcagla

Düşmemiştir. Belgesi nerede?

@farukcagla

Bu davaların açılması ile Grafikerlerin Birleşmesinin ne alâkası olduğunu, ben de kendisine aynen iade ederek soruyorum. Kardeşim, insanların sana itimadı kalmadıysa, bunda benim suçum ne? İnsanlar sana güvenseydi, her şeye rağmen, arkanda olurdu. Demek ki o güveni verememişsin. Bunun için Nasreddin Hoca ve Timur'u şahit gösterip durma ve Canlandırmacılar'a da çamur atma! Canlandırmacılar'ın neden kurulmadığını ama kurulabileceğini gayet iyi biliyorsun.

Kısa yaz ve laf ebeliğini bırak, oturup iki satır tüzük yaz hadi. Bana da kendi sitenden cevap yetiştir. Onun bunun sitesini alet etme.
 
Yukarı Alt