İlk Türk kadın ressam Mihri Müşfik'in hayatı kitap oldu

Yasemin Ertosun

Altın Üye
Altın Üye
Kayıt
21 Haziran 2009
Mesaj
768
Tepki
39


İlk Türk kadın ressam Mihri Müşfik'in hayatı, kadın ressam Nilgün Sarp tarafından “Bir Osmanlı Prensesi Ressam Mihri Müşfik” adıyla kitap haline getirildi.

stanbul Kadın Ressamlar Derneği Başkanı Sarp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada ve Türkiye'de resim sanatı tarihini ve bu sanattaki öncü kadınları incelerken 2002'de Mihri Müşfik'le ilgili bilgilere ulaştığını anlattı.
1886-1954 yılları arasında yaşayan Mihri Hanım'ın başarılarla dolu, ancak sonu trajik biten hayatının sanat tarihi kitaplarına yansımadığını fark edince çalışmalarına başladığını kaydeden Sarp, 2005 yılında Mihri Müşfik'i topluma tanıtabilmek amacıyla onun anısına İstanbul Kadın Ressamlar Derneğini kurduğunu, derneğin logosunu da onun bir otoportresi olarak seçtiğini belirtti.

Nilgün Sarp, yaptığı araştırmalar sonucu Mihri Müşfik'in 1917 yılında kadın ressamlarla ilgili bir dernek kurmak istediğini, ancak yeterli katılım olmadığı için projesinin yarım kaldığını vurgulayarak, bu derneğin aynı zamanda Mihri Hanım'ın yarım kalan projesinin de tamamlamak amacıyla kurulduğunu bildirdi.

1886'da İstanbul Moda'da Rasim Paşa Konağı'nda dünyaya gelen Mihri Müşfik'in, Batıda eğitim gördüğünü, hayatının son 30'a yakın yılını Amerika'da yaşadığını, 1954 yılında New York'ta vefat ettiğini ve orada kimsesizler mezarlığında defnedildiğini anlatan Sarp, derneğin müracaatıyla Mihri Müşfik'in naaşının yerinin bulunması ile ilgili çalışmaların 2008'den beri Türkiye'deki Kültür ve Turizm ile Dışişleri bakanlıklarının takibinde olduğunu belirtti.

Anısına müze kurma çalışmaları devam ediyor

Nilgün Sarp, “Derneğin tüzüğünde yer aldığı gibi Mihri Müşfik'in anısına bir müze kurma çalışmalarımız, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in eşi Gülten Çiçek'in önderliğinde devam etmektedir. Onun başarıları ne yazık ki sanat tarihi ve okul kitaplarına geçmemiş, adeta yok edilmiş. Onun karanlıklar içinde kalan başarılarını, yaptığı öncülükleri başta Türkiye ve dünyaya ilan etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

Özellikle portreleriyle tanınan Mihri Müşfik'in portresini yaptığı kişiler arasında Mustafa Kemal Atatürk ve Papa XV. Benedict'in de bulunduğunu, Vatikan'a giren ilk kadın ressam olarak kayda geçtiğini anlatan Sarp, bilindiği kadarıyla Mustafa Kemal'in ilk portresinin Anafartalar Savaşı sırasında Avusturyalı ressam Vilhelm Victor Krausz tarafından yapıldığını ve bu resmin Çanakkale'de müzede bulunduğunu vurguladı.

Nilgün Sarp, Atatürk'ün portresini yapan ilk Türk ressamın ise Mihri Hanım olduğuna dikkati çekerek,Cumhuriyetin ilanından sonra Mustafa Kemal'in zaferlerine ve devrim hareketlerine hayran olan Mihri Hanım'ın onun mareşal üniformasıyla portresini yaptığını kaydetti.

Meşrutiyet döneminde kızlar için açılan İnas Sanayi-i Nefise Mektebi'nin tek kadın hocası olan Mihri Hanım'ın Fahrelnisa Zeid, Bülent Ecevit'in annesi Nazlı Ecevit ve Aliye Berger gibi pek çok kadın ressamın yetişmesine emeği geçtiğini dile getiren Sarp, resme olan tutkusu nedeniyle aristokrat yaşamını terk edip bohem ve yoksul bir yaşam süren Müşfik Hanım'ın aynı zamanda ressam Hale Asaf'ın da teyzesi olduğunu dile getirdi.

Nilgün Sarp, babası Sağlık Bakanı olan ve sarayla akrabalığı bulunan Mihri Müşfik ile ilgili kitabı yazmadan önce Amerika'ya giderek araştırmalar yaptığını, Newyork Times adlı gazetenin arşivini incelediğini ve orada Mihri Müşfik hakkında birçok haber ve yazı bulduğunu söyledi. Sarp, Müşfik'in Türkiye'de yaşayan akrabalarına da ulaştığını ve onlarla da sohbet ettiğini belirtti.

Mihri Müşfik'in Tevfik Fikret öldüğünde maskını aldığını ve daha sonra da resmini yaptığını, resmini yaptığı kişiler arasında ABD'nin 32. başkanı Franklin Delano Roosevelt'in de bulunduğunu vurgulayan Sarp, şöyle devam etti:
“Doğduğum zaman babam çok üzülmüş kız evlat olduğum için, uzun süre kimseyle görüşmemiş. Bu hikaye bana anlatıldığında beni çok etkiledi. Ben de daima kadınları desteklemek psikolojisi oluştu. Özellikle ezilmiş, kaybolmuş yok sayılmış kadınları ön plana çekmek, onları yukarı çıkarmak için çalışıyorum. Sanat tarihinde de kaybolmuş kadınlar beni çok etkiliyordu ve Mihri Hanım'ı da bu sayede buldum. Mihri Hanım yaşadığı çağın kadınlardan farklı, cesur ve özgür öncü kadınlarımızdandır. Mihri Hanım hakkında yıllar önce Selim İleri'nin bir oyunu (Mihri Müşfik: Ölü Bir Kelebek) yazılmıştır. 1886 yılında bir paşanın kızı olarak dünyaya gelmiş, Sultan Abdülhamit'in emrindeki saray ressamı Fausto Zonaro'dan ders almış, Roma ve Paris'te sanat eğitimi görmüş, yetenekli bir ressam olduğunu kanıtlamıştır. Mihri Hanım çok sayıda kadına esin kaynağı olmuş, hayatını değiştirmesine yardım etmiştir.”
 
Yukarı Alt