Ne yapmalıyım?

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
@Hakan Konakçı

Sevgili ve değerli kardeşim,

İçtenliğine gerçekten çok teşekkür ediyorum.
İşte o dediğin uzaktan tasarım eğitimidir.

Biz o dediğini bu sitenin yöneticileri ile konuştuk, uzaktan program öğretilir ama tasarım öğretilmez.

Tasarım eğitiminin interaktif olması gerekir. Yani öğrenci yapacak, öğretmen düzeltecek, doğrusunu gösterecek vs. Bu ancak sınıfta yapılıyor ne yazık ki...

Bir tek öğrenciye verilirse bu yüzyüze eğitim özel ders oluyor, çok öğrenciye verilirse genel ders oluyor ve ancak sınıfta oluyor.

Sınıfta ise hoca bilgisayarda yapıyor, öğrenciler aynısını yapıyor, sonra öğrenciler yapıyor hoca eleştiriyor. O nedenle sadece program menüleri öğretilmiyor, tasarım esnasında program öğretiliyor. Dersaneden farkı bu. Tasarımı bilen hoca tasarımı öğretiyor. İşte cahillerin tasarım öğretilemez sandıkları şey de bu. Benim de iddiam tasarım öğretilebilir.

Gel de burada öğret diyorsan, ben de bu iş uzaktan olmaz diyorum. On line olarak bir öğrenciye bir tasarım yaptırmak, onu eleştirmek, doğrusunu yapmak 3-4 saatimizi alır. Bu kadar fedakarlığın bizden beklenmesi haksızlıktır.

Tasarım eğitimi on line olmuyor, yüz yüze (face to face) oluyor.

Bu sitede bir çok kişi de benden bunu bekliyor ama yanılıyorlar. Öyle olabilseydi okul olmazdı.

Her şey internet üzerinden olsaydı, sanal beslenme olurdu, internetten yiyecek ısmarlıyorsun ama karnını doyuramıyorsun.

Anneler babalar henüz internet üzerinden yazışarak bebek meydana getiremiyorlar.

Okula gidemiyorsak bile; İyi bir ustanın yanında çıraklık yapmak da iyi bir eğitimdir.

Diğer bir konu ise şöyledir; Bu sitede bir kaç logo yarışmasında juri üyeliği yaptım, yapılan logoları eleştirdiğim zaman millet bozuldu. Çok sıradan olmuş diyenlere sıradan diyemezsin aşağılayamazsın dediler. Ben birinin çizdiği ekmeği RUGBY topuna benzetmiş ve ekmek öyle olmaz demiştim, hoş karşılanmadı. Demek ki millet tasarım eğitimi ve eleştirisi almak yerine, eline sağlık hoş olmuş diyenleri seviyor...

Biraz da beni bu yüzden istemiyorlar...

Hakan bey, bu sitede bana çok haksızlık yapılıyor ve artık bu mektubum burada yazdığım son mektup olabilir.

Size başarılar dilerim, hakkınızı helal edin.

---------
Not; bir ilave yapmak zorundayım, kusura bakmayın. Bu sitedeki linkini verdiğim öğrenci çalışmaları,
a) kendi şahsi reklamımı yapmak
b) Çalıştığım okulun reklamını yapmak amacıyla değil,

eğitime inanmayan, tasarımın eğitimi olmaz, yetenek varsa eğitim gereksizdir diyenlere grafik eğitimi nasıl olur, bunu göstermek amacıyla belki onların yanlış düşüncelerini değiştirebilirim amacıyla konulmuştur.

Öğrenci yorumlarını okursanız, hiç çizim yeteneği olmayanların bile ressama yakın seviyede çizebildiklerini öğrendiklerini göreceksiniz. Demek ki felçli hasta bile doğru tedavi ile yürütülebiliyor.

Bana haksız suçlama yapıp Gafikerler.org üyelerine hizmet etmiyorsun diyenlerin eğer biraz iyi niyet ve insafları varsa konuya bu açıdan yaklaşmalarında fayda vardır.

Oradaki öğrenci yorumlarını okursanız, Türkiyede yanlış grafik eğitimi verildiğinden şikayetçi olduklarını, doğru eğitimden ne anladıklarını da göreceksiniz.

Grafikerler.org sitesinden bana veya ders verdiğim okula öğrenci transferi gibi bir beklentim yoktur, çünkü o okul öss puanı ile öğrenci almaktadır.
 
Kayıt
7 Ağustos 2009
Mesaj
157
Tepki
1
faruk abim şunuda unutma meyve veren ağaç taşlanır. ben yardımcı olmayı çok seviyorum o yüzden bunları yazdım kırmak kırılmak için degil sana ihtiyacımız olucak öyle çekip gitmek olmaz daha bize yardımcı olucaksın :)
 

Hasan Güner

.com
Bronz Üye
Kayıt
14 Şubat 2009
Mesaj
3.128
Tepki
45
Diğer bir konu ise şöyledir; Bu sitede bir kaç logo yarışmasında juri üyeliği yaptım, yapılan logoları eleştirdiğim zaman millet bozuldu. Çok sıradan olmuş diyenlere sıradan diyemezsin aşağılayamazsın dediler. Ben birinin çizdiği ekmeği RUGBY topuna benzemiş ekmek öyle olmaz dedim, hoş karşılanmadı. Demek ki millet tasarım eğitimi ve eşeştirisi almak yerine, eline sağlık hoş olmuş diyenleri seviyor...

Hakan bey, bu sitede bana çok haksızlık yapılıyor ve artık bu mektubum burada yazdığım son mektup olabilir.

Size başarılar dilerim, hakkınızı helal edin.
Sevgili Faruk Ağabey;
gün boyudur süren diyoloğa dahil olmadım
ancak bu bölüm için sadece birkaç cümle kuracağım
her alanda eğitim şart
ama eğitim zorlu bir süreçtir
kaçımız okula başladığımız ilk gün okuma yazma öğrendik
ya da kaçımız ilk direksiyona oturduğumuzda sıkıntısız araba kullanabildik
denemeden hatalar yapmadan öğrenme olmaz
eğitimciye düşen bu süreçte hataları yorumlarken yumuşak olmaktır
siz de gayet iyi biliyorsunuz ki; sizin o yarışmada çalışmalara yaptığınız yorumların
binlerce ifade şekli olabilirdi ama siz basit olanı seçtiniz
verilen tepkilerin kaynağında sadece bu vardır
saygılarımla...
 

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
@Hasan Güner

Hasancığım, O ekmek RUGBY topuna benzemişti, ekmek stilizasyonu yapmak için temel sanat eğitimi dersinde stilizasyon eğitimi almak daha sonra da piktogram yapmayı öğrenmek gerekir.

Ekmek eğer köpeğe benzemişse köpeğe benzemiş derim ve Binlerce ifade şekli arasında en sade (senin deyiminle BASİT) anlatım şekli budur.

Sen benim ifade şeklimi BASİT buluyorsun da ben Ekmeği RUGBY topuna benzetmişim bunu eleştiriyorsun.

Ya ben senin ifade şeklin için "binlerce kelimenin içinde bula bula basit kelimesini mi buldun" dersem ne dersin?

Basit kelimesi kolay, adi ve değersiz,ilk akla gelen anlamındadır, ve sen benim o eleştirimi BASİT bularak, aslında bana BASİT diyorsun.

Aferin, devam et.

Böyle ustaca tahrikleri ya bilerek ihanetten ya da bilmeden cehaletten yapıyorsunuz.

Sonra benden hizmet bekliyorsunuz...

Yazık ettiniz.
 

Hasan Güner

.com
Bronz Üye
Kayıt
14 Şubat 2009
Mesaj
3.128
Tepki
45
@farukcagla

size BASİT demek haddim değil
ben dahil şu ana kadar tartışmaya girdiğiniz herkesin
ortak bir düşünceleri ve yorumları var hiç dikkat ettiniz mi buna?
neden herkesten aynı yorumları alıyorsunuz
misal neden bana bu tarz yorumlar gelmiyor
alaylı olduğum için mi yoksa başka sebepleri mi var
 

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
@Hasan Güner

Alaylı olmanızla ilgisi yok. Sorunuzun cevabı Admininize verdiğim ve sonradan silinmiş olan cevabımda yaptığım alıntıda mevcuttu.

Biz bazen mevcut bilgilerimizle bazı şeyleri anlayamayabiliriz ama yaparız. Anlamadan yaparız. Mahalle baskısı diye bir şey vardır. Bu ne demektir bunu düşününüz.

Linç psikolojisi diye bir şey vardır, bunu düşününüz.

Şimdi tekrar başa dönelim;
Siz dediniz ki; "size BASİT demek haddim değil"
Peki niçin yaptığım eleştiriye BASİT dediniz? Cevap yok!
İhanetinizden mi, cehaletinizden mi öyle dediniz? Yine cevap yok.
Ama şöyle cevap var; size basit demek benim haddim değil!
Peki basit diye neye dediniz? Yaptığınız benzetmeye dedim, size değil.

Biz, sıradan bir tasarım olmuş dersek kızıyorlar ama siz basit eleştiri diyeceksiniz, biz kızmayacağız. Öyle mi?

Mesele alaylı-mektepli meselesi değil. Mesele aidiyet duygusu, mahalleli olma, takım tutma, linç duygusudur.

Mahalle baskısı şudur;
Başı kapalı bayanların oturduğu mahalleye yeni taşınan başı açık bayan bir süre sonra başını kapatmak zorunda kalır. Onu kimse dövmez ama bazı rahatsız edici tavırlara karşı önceden önlem alarak başını kapatır.

Moda ise şudur;

Adamın 1974 model pırıl pırıl boyalı, tıkır tıkır işeyen Anadol marka otomobili vardır. Ama çocukları baba bu arabayı değiştir artık arkadaşlarım alay ediyor der ve adam antika değeri 100 milyar olan anadol marka arabasını satıp 30 milyara toyota alır. Neden, modası geçmiş diye...

Sayın Güner, işte herkese ben böyle ders verirsem benim günlük mesaimi sizin ödemeniz gerekir.

Linç psikolojisi ise şudur;
(Vurun kahpeye adlı roman ve filmi hatırlayın)

Bayanların başını örttüğü fakar dar kot pantalon ve dar bluz ile tüm vücut hatlarının ortaya çıktığı bir giyim tarzının benimsendiği ve dindar diye bilinen bir mahallede, biri çıkıp ( biri dediysek sıradan biri de değil, ilahiyat mezunu bir hoca) bu giyim tarzı tesettüre uygun değildir, gerçek örtünme öyle değil de şöyledir dese, bu eleştiriyi yapan taşlanarak öldürülürse, taşlayanlar ortak taşlama kararı aldı diye bu eylemlerinde haklı mı olacaklar?

Demek ki mesele alaylı-mektepli meselesi değilmiş.
Ya neymiş?


---------
Not; Bu yazımdan sonra "kapalı giyindiği halde kot pantalon giyen bacımın namusuna dil uzattı " diye bana küfür edenler çıkarsa, onların bu tepkisi benim onlarıın namusuna dil uzattığımı değil, onların neyi nasıl anladığını gösterir. Demek ki çoğunluk her zaman haklı değildir.

Neymiş?
 
Kayıt
22 Şubat 2008
Mesaj
57
Tepki
0
Faruk bey
isim vermiyorum "NE YAPMALIYIM" bu soruyu yaklaşık 5-6 ay önce grafikerlik dalında Türkiyenin önde gelen isimlerinden birine sormuştum o da bana üniversite şart dedi ama okuyabilen var okuyamayan var ben yetenek sınavlarından dolayı okuyamıyorum ama bu meslegide sevdim sevmemin sebebi kolay olduğundan değil yanlış anlamayın beni mutlu eden yolda yürürken yaptığım tabelayı görmek yaptığım broşurü görmek bunlar beni mutlu ediyo. şimdi ise daha büyük şeyler yapıp daha çok mutlu olmak istiyorum ve bunun için de önce biraz bilgi edinmek lazım en başta yaratıcılığı geliştirmek hangi tasarım için hangi karakterler hangi renkler kullanılır bu gibi bilgiler daha başka bilgiler gerekiyorsa bilmem tabikide onu ancak sizler bilirsiniz bu bilgilere ulaşabileceğim kaynak veya arşiv varsa bana yardımcı olurmusunuz? sonra da o bilgiler doğrultusun da çalışmalar yapayım sizde hatalarımı düzeltin tabiki mümkünse.
 

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
@grafiker.akif

Sayın Akif bey kardeşim,
1-Özel yetenek sınavları barajını geçemediğiniz için fakülte ve yüksek okullarda grafik eğitimi alamıyorsanız, ama aslında lise mezunu iseniz eğer düşük de olsa yeterli bir puanı öss'de tutturabilmişseniz ÖZEL YETENEK SINAVI şartı koşmayan 2 yıllık veya 4 yıllık okullar var.Bunlara pekala gidebilirsiniz.
2-Eğer lise mezunu değilseniz ne yazık ki ülkemizde size grafik tasarım eğitimi verecek ciddi kurum yok. Dersaneler ve webdeki grafiker siteleri tasarım eğitimi vermiyor. Ben bunun kavgasını veriyorum. Sıradan vatandaşa grafik TASARIM eğitimi verecek ve öss sınavlarına bağlı olmayan grafik akademileri kurulmalı diyorum. Elbette bu; devletin de işine gelmiyor. Elbette dersanelerin de işine gelmiyor.
3-Webdeki grafiker siteleri ise, benden uzaktan grafik TASARIM eğitimi vermemi bekliyor. Bunun imkansız olduğunu dilim döndüğü kadar anlatıyorum. Sistemi değiştirmeden bozuk sistem içerisinde faydalı olunamayacağını anlatamaya çalışıyorum. Sistemden beslenenler sistemin eleştirisinden hoşlanmıyorlar. İnsanlara geminin su aldığını ve batmakta olduğunu söyleyince inanmıyorlar. Su almaya devam eden gemide şarkılar türküler çalınıyor söyleniyor, ben araya girince ya sen de şarkı söyle ya da sus diyorlar. Grafiker eğitiminde olması gerekenleri, bozuk sistemin aksaklıklarını ve çözüm yollarını göstermek yerine hiç tipografi dersi almamış birine logo tasarım dersi vermem bekleniyor.
4-Şimdi siz de aynı şeyi bekliyorsunuz. Ben çok rica ediyorum, bana lütfen uzaktan döğüş, karate ve teak-won- do dersleri veriniz. Ben iyi bir dövüşçü olmak istiyorum...Veya benim futbola yeteneğim var diyelim, bana lütfen internet üzerinden futbolda vuruş teknikleri gösteriniz. Orta yapma, pas verme, falsolu vuruş teknikleri, en uzağa el ile taç atma teknikleri öğretiniz. Bunları nasıl yapacaksınız? Animayonlarla, çizgi filmlerle, videolarla veya özel uzaktan ders teknikleriyle değil mi? Bunu hazırlamak bir ekip işidir, bir kadro gerekir, bir masraf gerekir. Öyle hadi bana futbol öğret demekle olmaz. Ve böyle bir hizmet beklemek için her türlü teknik altyapı ve ekibi oluşturmak gerekir. Ol deyince olmuyor, yap deyince yapılmıyor. Pablo Picasso demiş ki; istekler, olanaklarla sınırlıdır. Ayrıca öğrenmek isteyen kişinin öğretmek isteyen kişiye saygısı olması veya ihtiyacı olması gerekir.
5-Saygı konusu çok ayrı ve önemli bir konudur. Edeple, terbiyeyle, görgüyle ve olgunlukla ilgili bir konudur. Eğer buradaki tüm yazılarımı okursanız orada göreceksiniz ki, bir kardeşimiz muz illüstrasyonunu photoshopta yapmıştı ve ben iyi grafiker olabilir miyim diye sormuştu. Ben de ona sen iyi bir illüstrasyoncu olabilirsin ama grafikerlik sadece resim yapmak değil demiştim ve kıyamet kopmuştu. Bana yapıcı ol, yıkıcı olma, öğrencinin şevkini kaçırma, yeteneği öldürme diyenler oldu. Öğrenci de bana kızdı, benimle tartıştı. Şimdi bu şartlarda öğreniciyle öğreticinin arasına girilirse, öğretici ne öğretir, nasıl öğretir? Herkes öğrencinin şevkinden bahsediyor, öğreticinin şevkini düşünen yok. Bir logo yarışmasında hiçbir karşılık beklemeden yaptığım juri görevlerim sırasında yapılan bir şekli bir başka şekle benziyor diye eleştirince, benimle resmen alay edildi. Faruk hocam olsa bu kafayla Adidasın logosu da şuna benziyor, arçelikin logosu da buna benziyor der dediler ve resmen alaya alındım.
6-Türkiyede eğitim sistemi özgürlüklere karşıdır, daha doğrusu eğitimde fırsat eşitliği veya özgürlük yoktur. Almanyada diploma çok önemlidir, bütün okullar parasızdır.Ben Almanyada Braunschweig Kunsthochschule'de (sanat Yüksek Okulunda) okurken hiç ama hiç para ödemedim. Benden bir kuruş para almadılar. Orada ilk okul mezunu bir Türk kızı vardı, adı Nejla Gür, bu bayan benim okuduğum üniversitede asistanlık yapıyordu. Kimse ondan öss puanı, kpss giriş sınavu filan istemedi. Yeteneği vardı, harika tasarım yapıyordu, ve ders veriyordu. İşte bu kadar. Diplomanın önemi olduğu kadar bireysel yeteneğin de önemi var orada... Burada ise aslında ince düşünürsen, ikisinin de önemi yok. Bilirsiniz Türkiyede doktorlara bile yüksek mühendis matematiği okutuyorlar. Türk insanın yüzde sekseni niçin ruhsal problemli oluyor sanıyorsunuz? Matematiğe bu kadar önem veriliyor da bizde matematik dahileri mi yetişiyor? Maksat HEP BARAJ KOYMAKTIR... Bir takım güçlerin amaçları insanımızı mutsuz etmektir. Bakın siz tasarım yapınca mutlu oluyorum diyorsunuz. İşte sizin daha mutlu olmamanız için türlü engel çıkartıyor bu dürzüler. Benim idealimdeki okul kurulursa siz de hiç bir engele takılmadan daha mutlu olacaksınız ve diplomanız olacak. O diplomayı da dünya tanıyacak. Türk gençleri, Alman gençlerinden yeteneksiz değildir, sadece burada yetenek katlediliyor.
7-Ben bunun için eğitime önem veriyorum ve bunun için grafikerler birleşmeli, birbirine sımsıkı bağlanmalı ve destek olmalı diyorum. Bunun için Tüm Grafikerler Dayanışma Derneğini önce facebookta faaliyete geçirdim. Halihazırda tasarım bilmeyen grafiker yetiştirme, 3 kişinin işini bir kişiye yükleme, ucuz grafikeri sömürme stratejisi izleniyor ve çoğumuz bunu görmüyoruz veya görsek de bundan faydalanmaya çalışıyoruz. Hatırlayınız, burada grafiker hem kaptan, hem tayfa, olmamalı, grafiker tek başına herşeyi yapmamalı dedim ve iş istasyonu gibi grafiker olur mu, konusunu açtım. Bütün bu yazılarımın tek bir amacı vardı; grafikerlere hizmet... Ama bu hizmet yerine tasarım dersleri vermemi istiyorsunuz. Bunun için çok ayrı bir örgütlenme ve ekip çalışması gerek.
8-Mesela şöyle olabilir; ben okuldaki sınıfımda 20 kişiye grafik tasarım dersleri verirken video beni sesli olarak çeker, bir taraftan da benim bilgisayarımda yaptığım çalışma kayıt edilir. Diğer bir kamera da öğrenciler neler yapmış tek tek kayıt eder, sonra benim yorumlarım ve düzeltmelerim ekrana gelir. Ama bu da tam anlamıyla interaktif eğitim olmaz çünkü filanca okuldaki dersi kayıt etmiş oluruz.
9-Peki ya nasıl olmalı? A) Siz bir çalışma yapacaksınız, bunu bu siteye yükleyeceksiniz ve herkesin içinde bana soracaksınız, ben de herkesin içinde ne yapmanız gerektiğini, doğrularınızı ve yanlışlarınızı anlatacağım. Benim anlatım tarzıma kimse karışmayacak, sert anlattın, kırıcı oldun, demeyecek, alay etmeyecekler, dalga geçmeyecekler. Problemin kaynağı olarak beni göstermeyecekler. Asıl problemi daha sağlıklı tespit edecekler. B) Bana çalışmanızı özelden yollayacaksınız ve msn üzerinden chat yapacağız, veya maille size fikrimi söyleyeceğim.
10-Ben bu yolla çok kişiyle temas halindeyim. Hatta master yapan doktora yapan grafik fakültesi mezunları benim okulda ders vermek istiyor, benden görüş alıyor. Bunlardan bir örnek vereyim; 30 yaşındaki bir grafik hocası bana çalışmalarını yolladı ve değerlendirmemi istedi, ben de şunları yazdım;

Sayın XXXX:

1-Sağlıkçısınız,çok ilginç...sağlıkçılıktan güzel sanatlara... İlginç ve takdir edilesi bir tutku.
2-Kedi seversiniz. Benim gibi. Çok asil ve mağrur hayvanlardır.Evimde bir karapanterim var.Benimle yatar benimle kalkar.O bana aşık ben ona. Adımı söyler, Faruk diyemez Mavuk der. (Miyav-Faruk karışımı)
3-Desenlerinizde acıyı gördüm. Sorgulama var.
4-Akriliklerinizde photoshop liquify ve smudgeyi gördüm. Çok çağdaş, çok ilerici... Stil olarak da photorealist. çok sevdim, bana çok yakın, grafik resim bu... resmin çağdaş yorumu bu...
5-linol baskılarda malzemeye göre işçilik var, linol baskılardaki lezzet akrilikteki tada yakın.
6-Ebru üzerine çalışmalar düşe kabin vs. çocukça, naif, masal kitabı illüstrasyonları...
7-Portrelerdeki taramalar benim stilime uyuyor tekyöne tarama...Ustaca...İç kontürler ve iç ışıklar modern, iç ışık yansımaları egzotik, çok modern... Orta Amerika devrimci duvar resmi stili.İşçilik onlardan daha kaliteli ve pürüzsüz.
8-Temalar ilerici, Nazım vs. Size Nazımın deyimiyle nasihat;
Düşmana inat, bir gün fazla yaşamak!
9-Atatürk portresinde yanaktaki gölge sert.
10-Çalışmaların hiç biri reklam grafiği değil.Siz plastik sanatlar bölümüne çok daha fazla yakışıyorsunuz.

Sayın Akif, burada son cümlemde eleştiri var, ve sen grafiker değil, ressamsın diyorum... Bu kardeşimiz sen de kim oluyorsun , moralimi bozma, şevkimi kırma, adam gibi yaz, beni aşağılama, bana istediğim gibi hizmet edeceksen et, demiyor... Kullandığım sanat deyimlerinin ne anlama geldiğini biliyor... Aynı dili konuşuyoruz, aramızda iletişim sorunu yok. Bakın ne diyor;

"Grafik eğitimim 2 yıl seçmeli ders olarak oldu. Temel tasarım, fotoğraf, matbaacılık, sanat tarihi konusunda çok fazla okudum , deneyimlerim oldu. Ancak ders mevzunda ön hazırlıkla bu derslere uygunluk gösterebilirim. Resimlerimle ilgili eleştirileriniz beni çok onore etti. "

Kendisi hem eleştirilerimden onur duyduğunu ifade ediyor hem de grafik tasarım dersleri veremeyeceğini, ancak önceden hazırlanmak şartıyla adını andığı dersleri verebileceğini bildiriyor. Ve benim dediğim çıkmış oluyor, kendisi grafikçi değil, ressam. Türkiyede grafikerler, ressamların baskısı altında ve bu yüzden ÖSS’den sonra özel yetenek sınavları grafiker olacak kişileri acımasızca eliyor.

Sayın Akif;
Siz çalışmalarınızı buraya koyun ben özelden eleştirimi yapar size yardımcı olmak isterim. Burada eleştirimi yapmak istemiyorum. Benim sözlerim kırıcı, aşağılayıcı, hakarete benzeyen, küçümseyici sözler olarak niteleniyor.

Ama unutmayın eleştiri ve değerlendirme yapmak TASARIM EĞİTİMİ DERSİNİ UZAKTAN VERMEK değildir. UZAKTAN EĞİTİM başka bir şeydir ve HAKKIYLA yapmak lazımdır. Hakkını vermeyeceksen hiç yapmamak daha iyidir.

Kolay gelsin.
 

SNSİZ

Üye
Kayıt
26 Aralık 2010
Mesaj
175
Tepki
1
@farukcagla

Fruk beye bir alaylı olarak kesinlikle katılıyorum bu iş hayalgücüne dayansada eğitimsizde olmuyor ben kursa gittim programları öğrendim şuan bir reklamcıda çalışıyorum ve çalıştığım yerde bu işin püf noktalarını veya nasıl yapabilirimlerini öğreticek kimse yok ilk zamanlar çok zorlandım şuanda zorlanıyorum ama biraz daha hakimim eskiye göre ve kesinlikle bende grafik akademilerinin açılması gerek diyorum hayalgücü+eğitim=grafiker
 
Yukarı Alt