Aşk nedir? Bilir misin?

Kayıt
17 Mart 2008
Mesaj
3.266
Tepki
100
Ellimle tutamadığım, gözümle göremediğim aşk. Sorsalar nedir diye? Bilmiyorum diyemem.
Nasıldır, nicedir, anlat, yeri yurdu var mı derseler? Bilmiyorum diyemem. Ama hakkıyla seni anlatabilir miyim bilmiyorum?

Şair Cemal Safi ne demiş;
Var mı beni içinizde tanıyan?
Yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
Kalmasa da şöhretimi duymayan,
Kimliğimi tarif etmek zor benim...

Elle tutulmaz gözle görülmez metafizik ötesi bir olgu aşk. Aramanıza gerek yoktur. Çünkü o sizi bulur. Yeri yurdu, küçücük bir bedende saklı, uçsuz bucaksız gönül diyarıdır. Zaman zaman uğrar, gelir yurduna. Yakar, yıkar ve gider. Sana düşen yıkılanı onarmaktır.

Ne zaman geleceği belli değildir, zamansız yakalar insanı. Bazen yedisinde gelir, bazen yetmişinde. Gelir yerleşir yurduna. Ne varsa talan eder, yağma eder. Yakar yıkar ve gider. Kalıcı değildir yurdunda. Ne zaman gelir ne kadar kalır belli değildir. Ama uzun kalmayacağı kesindir. Beklemeye ya da bekletilmeye tahammülü yoktur. Bir şimşek hızıyla sarar tüm bedeni. Artık gözler onunla bakmaya başlar. Dil onunla söyler, kulak başka şeyi dinlemez. Gönül yurdunun tek hükümdarı odur artık.

Aşk geldiğinde, sanırsınız bir deprem ülkesidir gönül denilen sevda şehri. Ocaklar sönmüş bacalar tütmez artık. Göz gözü görmeyen bir sis kaplamıştır her yeri. Burnunuzun ucunu dahi göremezsiniz. Sanki Yecüc ve Mecüc'ün setleri kaldırılmış dünyayı istila etmişler. Bir kıyamet vaktidir.

Korkmayın. Bu aşktır işte. O geldiğinde her şeyin sahibidir. Kendinden başka ne varsa her şeyi kaldırıp atmıştır. Siz bunlara yıkım mı diyorsunuz? Hayır, kalbinizde ondan başka ne varsa yalandır. Gece ile gündüz gibi, ay ile güneş gibi yan yana durmazlar. Biri gelirse diğeri gider.

Kavuşmak mı? Kavuşmak yoktur aşkın vuslatında. Kavuşsaydı Kerem ile Aslı, Leyla Leyla diyerek yanmasaydı Mecnun, vurmasaydı Ferhat Şirin’i için dağın beline kazmayı, aşk olur muydu?

Şimdi sorsalar aşk nedir?
Derim ki, ben bir hiçim...




Emine ŞAHİN
09.06.2010
 

Hasan Güner

.com
Bronz Üye
Kayıt
14 Şubat 2009
Mesaj
3.128
Tepki
45
gözümü korkuttu yazı halbuki ben aşkın her çeşidinin çok leziz olduğunu düşünüyorum
 
Kayıt
17 Mart 2008
Mesaj
3.266
Tepki
100
@Hasan Güner
Tasavvuf nazarı ile aşkı anlatmaya çalıştım. Aşk budur işte.
O gelirse O'ndan başka her şey terk-i diyar eyler. İşte O Allah'dır.

Tasavvufta mecazi aşk ve ilahi aşk kavramı vardır. Mecazi aşk yaradılana duyulan aşktır.
Cezbe halidir. Tabi burada sevgiyi, hasreti, özlemi karıştırmamak gerek.
Seversiniz, niye sevdiğinize bir izahınız vardır. Hoşlanırsınız mantıklı bir açıklama getirebilirsiniz.
Neden aşık oldunuz deseler... Bunun bir cevabı asla yoktur.
Dolayısı ile aşkların çeşidi yoktur. Aşk ya vardır ya yoktur.

Mecazi aşklar seni İlahi aşka hazırlar. Öyle olması gerek.
Buna en güzel örnek Leyla ile Mecnun kıssasıdır.
Mecnun’a sordular Leyla nice oldu?
Leyla gitti
adı dillerde kaldı;
Benim gönlüm şimdi bir Leyla buldu

Yürü Leyla ki
ben Mevla’yı buldum..

İşte, Leyla odur ki Mevla'ya yol ola...
Yunus değil mi, "Ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm" diyen.
Siz eğer hak ile olup kendinizi hiçlik makamına erdirirseniz gün gelir Hallac-ı Mansur gibi
"Enel Hak" dersiniz.

Kapınız çaldığında "Kim o?" demezsiniz. Gelen O'ysa zaten bilirsiniz. Hadi siz kim o dediniz.
Kapının ardındaki benim demez. Sen'im der... Aşk budur...

Ne demiş Fuzuli,
Yâ Rab bela-yı aşk ile kıl âşîna beni
Bir dem bela-yı aşktan kılma cüdâ beni

Az eyleme inayetini ehl-i dertten
Yani ki çoh belâlara kıl müptelâ beni

Oldukça ben götürme belâdan iradetim
Ben isterim belâyı çü ister belâ beni

Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigârımın
Geldikçe derdine beter et müptelâ beni

Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim
Vaslına mümkün ola yetürmek sabâ beni

Nahvet kılıp nasîb Fuzuli gibi bana
Yâ Rab mukayyed eyleme mutlak bana beni
 
Yukarı Alt