Bahtı-ı nur

Bahtınur YILDIZ

Altın Üye
Altın Üye
Kayıt
19 Haziran 2008
Mesaj
1.144
Tepki
461
şimdi akşam...
güneş topladı tasını tarağını burdan,
yalpalanarak gitti kızıl ufuktan,
ılımlı, ılık bir rüzgar dağıttı yaprakları...
bam teli de ne? derken,
bam telime vuran türküler yükseldi ,
plakçı kazım abiden...

komşunun oğlu ali,
akşam ekmeklerini almış fırından,
ımmm dumanıda tütüyor!!!
duyuyorum kokusunu taa burdan...
ayşe abla yine merdiven silmekten geliyor,
kör olası kocası kör olamadı gitti,
oğlu ali ise arka mahallede top peşinde.,,
samsun cigarasını ciğerlerine çekerek,
mehmet dayı göründü köşeden,
eser kalmamıştı
seyrü-sefa sürdüğü hayatından
vazgeçemediği samsundan başka...
kala kala fena bir gelinin eline kalmıştı
oğlu desen hayırsıızın teki...

ufak evimizin penceresinde,
bir dünya idi mahallemiz,
açınca perdeyi,
dört kıtayı birden görürdüm,
arnavut kaldırımları kırık sokağımızda...
kırık mı? dedim bak dilime dolanmış
bu başkanı kimse sevmedi zaten
ne yapacam dediyse,
iki mislini yapmadı,
babamda söver durur arada,
ayağı her kösteklendiğinde,
açık kalmış kanalizasyon kapağına.

küçük dünyamda
büyük umutlar besledim ben
fatma ananın elinden düşürmediği
örgüsü gibi ilmek ilmek işledim
şehrimin kokusunu içime
umutsuzda oldum ama
vazgeçmedim hersabah bu pencerede
durup insanları seyretmekten
şimdi akşam ...
babam neredeyse gelir
kese kağıdında üç beş portakal
ve eksik olmayan 70'lik ile
haydi dedim kendime
sevdiğin dizi başlamak üzere
annem de sesleniyoo zaten
kalk artık bıkmadın o pencereden...

bahtınur 06/02/2009
 

Şener CANÖZ

Altın Üye
Altın Üye
Uzman Üye
Kayıt
2 Nisan 2009
Mesaj
2.986
Tepki
1.588
Farklıydı yani,
bir çocuğun ağzından dinlemiş gibi oldum okurken,
ara ara tebessüm ettirdi bana.
 

Bahtınur YILDIZ

Altın Üye
Altın Üye
Kayıt
19 Haziran 2008
Mesaj
1.144
Tepki
461
Ben yalnız bir akşam vakti şiir yazmayı isterdim,
aklımın, kalibimin süzgecinden geçiremediğim,
hangisi olmalı, hangisi durmalı bilemediğim şeyler için...

Ben genelde her akşam vakti şiir yazmak isterdim,
Kapanan perdeler ardındaki loş ışıklar,
sokak lambası altından aynı saatte geçen kumral,
bir nakarat ahmet kaya, bir parça masal...

ben akşam olunca...
nefes alış verişlerini sayardım yalnızlığın.
elime dokunan, yanımda oturan hayallerimle,
penceremde bu sıcak yaz gününde,
kar yağsada çay demlesem diye düşünürken
son satırında dedim bu şiirin,o'nu yazsam.

Ve dedimki;
kartaneleri teninden kayarak omuzlarına inse,
dünya aydınlansa o gülümsese,
şurdan hergece aynı saatte geçse.keşke sevse, ah bir sevse...

soludum cama sonra,
işte yazıyorum oraya.
" G E L S E Y A, Ç I K I P G E L S E .......!
"şiirede veda edeceğim tütüne de....

Bahtı / 10/09/2013
 
Yukarı Alt