@Çağın Dönmez
Sayın Çağın Dönmez,
Bir yıldırım fotoğrafı çekerken, ne gibi sorunlar yaşandığı, ya da nasıl çekilir diye epeyce detaylı bir yazmıştım.
Yıldırım çakarken, pozometrenin ibresi adeta çıldırmıştı diye deneyimlerimi de aktarmıştım. Gossen marka pozometremde ibrenin maksimum noktaya vurduğunu görmüştüm. Bu değer diyaframı 256 olarak gösteriyordu!
Siz hiç 256 diyafram değerinin ne olduğunu biliyor musunuz?
Daha doğrusu, hiç 64 diyafram değerinden daha kısık çekim yapabilen bir objektif gördünüz mü?
Benim elimdeki en kısık objektif, 45 lik diyafram değerine sahip
Schineider 300mm'lik atölye makinesi objektifiydi. Bu kadar kısık diyaframı, sadece enterpolasyon ile elde etmiştim..
Yani,
Yıldırım, çok kuvvetli bir ışık kaynağıdır.
Çok kısa bir süre flaş yaptığı için, insan gözü bunu algılayamaz.
Demek ki, yukarıda söylediğiniz,
"Bu kadar yoğun bir ışık kaynağı olamaz." sözü yanlıştır!
Diğer husus, yıldırımın başlangıç noktası, bilinenin tersine, aşağıdan yukarıyadır.
Yani elektirik akımı, eksiden artıya doğrudur.
Liseyi bitireli, (1977) epey yıl olmuş, ama gel gör ki gençler okulları ezbere geçiyor. Geçenlerde bir üniversitede öğretim üyeliği yapan kardeşim dert yanıyordu;
"Liselerden gelen öğrencilerin durumu o kadar kötü ki, mühendislik eğitimi verdiğimiz fakültede türev, integral öğretiyoruz..." demişti.
Görünen o ki, fizik bilgileri de epeyce geride.
Tekrar konuya dönecek olursak,
yıldırım yerden göğe doğru çakar! fotoğraflarda da gördüğünüz gibi yıldırım ağacı, daima ters durur. Dallar, aşağıdan yukarıya doğru, inceden kalına gider. Ana gövde ise, o kadar güçlüdür ki, bu hissedilmez bile. Fotoğraflar bile bunu gösteriyor..
Bu kadar fizik bilgisinden sonra, gelelim manuplasyon fotoğrafınıza..
İlk gördüğümde, "bu fotoğrafı biryerlerden tanıyorum" dedim kendi kendime. Nitekim ufak bir araştırmadan sonra kaynağını buldum:
http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=5842672
Fotoğrafçı camiasında, hatta biraz da magazin dünyasında iyi bilinen bir fotoğrafçı, Michael Maeyer'in, Antalya'da çektiği bir fotoğraf.
Usta diyor ki "Makinemi pozlamaya alıp sayarak bu kareyi yakaladım. Bu doğa harikasını fotoğraflamak beni çok heyecanlandırdı”.
Önemli bir şey diyor:
"Makinemi pozlamaya alıp.."
Bu, benim yukarıdaki yazımda söylediğim gibi makineyi
"T" ayarına getirdiğini söylüyor.
Doğrdu da söylüyor, çünkü yıldırım ancak böyle fotoğraflanır.
Kendisini dünya çapında kanıtlamış bir fotoğrafçı, photoshop'ta üretilmiş bir fotoğrafı, ben çektim diyerek, kariyerini riske atmaz..
Bence siz de, şimdiden pek anlamadığınız bir konuda peşrev çekerek, kariyerinizin başında dikkatli olun, derim.
Yazılarımı dikkatle takip edenler, bu üslubuma şaşırmışlardır. Doğru, grafik konusunda son derece mütevaziyimdir.
Fakat konu fotoğraf olunca pek tevazu yapmam.
Ama kırıcı oldumsa yine de kusuruma bakmayın.
Gün gelir, gönlünüzü almasını da bilirim.
Hoşça kalın.
Tuncer ÖZKAN