Corel Draw nasıl bir programdır?

Kayıt
3 Ağustos 2009
Mesaj
607
Tepki
74
Öncelikle, bu yazının konusu Corel Draw programına cila çekmek veya başka bir programı küçümsemek değildir.
Maalesef sağda solda birtakım ortamlarda "Corel Draw programını sadece matbaacılar, tabelacılar kullanırlar" yanlışlığını vurgulamak içindir. Pekâlâ büyük bir reklam ajansı da tasarımlarını Corel Draw'de üretebilir, hatta üretenlerin var olduğunu da biliyorum.


Peki o zaman:

Corel Draw nasıl bir programdır?

diye soralım.


Araçlar, yani kalemler, fırçalar, boyalar, kağıtlar.... Grafikerlerin silahlarıdır. En büyük yardımcılarıdır onlar.
Eğer bunu bir savaş olarak görüyorsak, yani ana konumuz olarak grafik tasarımı ele alıyorsak ve bu tasarımı da genel olarak reklam grafiği olarak görüyorsak.. Rekabeti de görüyor olacağız demektir.
Tasarımda rekabet var mıdır?
Elbette vardır. Hele hele odaklanmamızı reklam ile daraltacak olursak, oldukça da sert bir rekabetten söz edebiliriz. Büyük ajanslarda, toplantılarda yaratıcı dimağların rekabet ettirilmesi gerekir.


Patronlar böyle şeylere bayılırlar.


Literatürde de bu, "beyin fırtınası" diye cilalı bir adla anılır. Bana kalırsa buna koçları kafa kafaya tokuşturmaktan farkı yoktur. Oldukça yoğun böyle bir toplantıdan çıktığınızda sanki içiniz boşalmış gibidir; yorgun, bitkin...


Niye böyle başladık ki bu yazıya?


Konumuz Corel Draw'dı oysa.
Şunu diyorduk; grafikerin araçları meselesi.


Her ne kadar tasarımın kafada başladığı, basit kağıt-kalem ile temel çizimlerin oluşturulsa da, eninde sonunda bilgisayarın başına oturmalıyız. O zaman işte "hangi program?" sorunsalı ile karşı karşıyasınızdır.


Herşeyden önce, çalışma programlarımızı katagorize edecek olursak, bunlar vektörel, piksel ve sayfa tasarımı olarak genel bir tablo oluşturulabilir. Herbiri konu için oldukça gelişmiş ve hâlâ geliştirilmekte olan programlar vardır. Fakat gelinen nokta, bu programların epeyce iç içe geçtiği yönünde. Örneğin Adobe Illustrator içinde Adobe Photoshop filtrelerinin olabildiğini ve yine Photoshop efektlerinin hem A. Illustrator içinde, hem de bir sayfa tasarımı programı olan Adobe Indesign içinde yeralabildiğini görebiliyoruz.
Demek ki, sözünü ettiğimiz katagorizasyonun, öyle çok keskin çizgiler içermediğini söyleyebiliriz rahatlıkla.


Öte yandan, grafiker için temel olarak iki markanın rekabet ettiğini söyleyebiliriz.
Bunların biri Adobe firması, diğeri de Corel firmasıdır.
Oldukça güçlü bir yapıya sahip olan Adobe karşısında Corel'in hâlâ rekabet ediyor olabilmesi şaşırtıcı gelse de çoğu ilgiliye göre bunun bir Adobe pazarlama stratejisinin üstünlüğü olarak görülebilmekte. Ama siz siz olun, sakın Adobe ürünlerini küçümsemeyin.
Tekrar konuya dönecek olursak, bu yazımızda, Corel firmasının yalnızca "Corel Draw" ürününe projeksiyon yapacağız. Bu yüzden genel karşılaştırmalarımızı A. Illustrator üzerinden yapacağım.


Corel Draw yani kısaca CD, sektörümüzde matbaacıların, tabelacıların... kullandığı bir program olarak geçer.


Maalesef bu çok yanlış bir yaklaşımdır.


Çünkü CD grafik tasarım konusunda son derece yetkin programdır ve özellikle tipografiye meraklı grafikerlerin taleplerini fazlasıyla karşılar!


Toplamda espas ilişkisi olarak bahsedebileceğimiz kerning ve tracking ilişkileri CD ile mükemmel olarak yapılır. Örnek verecek olursak bir artistik yazı içinde bir harfi convert etmeden herhangi bir harfe açı verebilme yeteneği sadece CD'de vardır. Kerning yapabilmek için bir harf çiftini seçmeniz gerekmez. Çünkü CD bir yazı içindeki bütün karakterleri tanımlayan kontrol noktaları sunar. Üstelik bunu yaparken ilgili ve detaylı bir panelleri olmasına rağmen paneli açmadan doğrudan yazı üzerinde işlevi yerine getirir.


İnanmayacaksınız, ama tipografiye meraklı, ya da bütün projelerinde harflerle oynayan grafikerler için yazıyı convert etmeden yani geri dönüş kapısı açık tutulabilecek şekilde çalışma yeteneği bile CD'yi tercih etmek için ciddi bir gerekçedir.

Eh, yazı kullanılmayan reklam tasarımlarının çok az olduğu düşünüldüğünde bu durum daha iyi anlaşılacaktır.


Lafın arasında panelden sözettim.
Gerçekten de CD içinde, oldukça detaylı paneller vardır. Hatta, örneğin, A. Illustrator için çok önemli olan "reference point" kavramının CD içinde de yeraldığını üstelik artıları ile bütün CD'de çalışan grafikerler bilirler.


Dediğim gibi CD içinde çok detaylı paneller vardır. Ama çoğu zaman bir proje için neredeyse hiç panel açmadan tamamlanabilir. A. Illustrator için panellerle çalışmak bir kaos gibidir. Buradan Illustrator programının yeteneğini eleştirmiyorum. Ama yetenekler o kadar çok panele dağıtılmış ki, grafiker zamanının önemli bir kısmını panel açıp kapayarak, panel organizasyonu yaparak ve sık sık drop alanı düzenleyerek harcarlar.


Oysa CD, sezgisel arayüzü ile grafikerin kafasını dağıtmadan çalışır. Bu haliyle oldukça üretkendir. Grafiker tasarımdan kopmaz. Bunalıp sık sık çay içmeye gitmez...


CD, yetenekleri kısıtlı bir program mıdır?


Evet diyebilmek için karşılaştırmayı, yetenekleri gelişmiş olarak varsayılan Illustrator için yapacak olursanız kesinlikle CD'yi tam olarak bilmiyorsunuz demektir.
Ama Illustrator'deki 3D yeteneği CD'ye beş çeker diyorsanız bunda kesinlikle haklısınız. Ama bunu çalıştırırken eğer 3 veya dört 3D objesinden sonra bilgisayarınızın performansının nasıl dip yaptığını da görürsünüz! Ayrıca bunun için çok güçlü bir ekran kartı yatırımı da yapmanız gerekir. Bu kadar sorundan sonra 3D çalışmak için neden bir 3D, örneğin Max veya benzeri bir programda çalışmıyorum diye kendinize sormaya başlayacaksınız. Çünkü bu programlarda gerçek bir isometriden bahsedersiniz. Illustrator'deki bu biraz nefs köreltmek gibi birşey.


Ayrıca CD'de, Illustratordeki render kadar iyi olmasa da (performans sorunlarına rağmen) gayet güzel 3D nesneleri yapılabilir. En son yaptığım ve yaklaşık 3bin adet 3D nesnesini içeren 160 sayfalı bir kataloğu tek bir döküman olarak Illustrator'de yapmak gerektiğini düşünmek bile insanı dehşete düşürür.


Çünkü Illustrator'de 100 sayfadan fazla sayfa da açamazsınız!


CD tek bir dökümanda 999 sayfa açabilir.
Ama Illustrator'de yaptığım çizimleri Adobe Indesign'da yerleştirerek binlerce sayfa oluşturabilirim dediğinizi duyar gibi oldum. Gerçekten de haklısınız.
Ama Adobe size bir program daha satarak Illustrator'un kısıtlı sayfa yapısı yüzünden biraz daha para kazandı...


Yine Illustrator açısından 100 sayfa desteğine sevinilebilir, zira bir iki versiyon önce bu tek (rakamla 1) adet idi.


Fakat, Ilustrator'de bütün sayfalara aynı ekranda ulaşılır. Sayfalar yan yana, üst üste, hatta sayfalar arasındaki boşlukları bile parametre girerek düzenleyebilirsiniz. Bir kurumsal kimlik çalışması yaparken bu çok kullanışlı bir şeydir.


Ne derler, "yiğidi öldür ama hakkını yeme"...


Tam da bu durum için söylenmiş birşey. Illustrator'un bu yeteneği, Freehand'den gelen alışkanlıkları tam olarak karşılıyor.


Oysa CD içinde böyle bir yetenek yok!
CD en fazla iki sayfayı yanyana gösterebilir. Bunu da ancak sayfa ayarlarından "facing page" gibi bir komut idi. Şu an bilgisayarımda CD yüklü olmadığı için bakamıyorum. Ama galiba böyle bir komut idi.


Fakat, CD'da sayfanın dışında kalan kısım "desktop" diye ayrı bir layer olarak görülür. Copy-past yapmadan çoğalttığınız nesne bu layerda bütün sayfalarda görünür. Böylece sayfalar arasındaki nesne alışverişini Copy-past yapmadan gerçekleştirilebilinir.
Ayrıca CD de layerlar, guide'lar, aynı panelde gelir. Hatta master page(ler) de aynı panelde yer alır.


Master page mi dediniz? Illustrator'de böyle birşey var mıydı?


Duyamadım. Gelişmiş bir vektörel, üstelik multi-page desteği olan bir programda nasıl master page olamaz?


Olamaz, çünkü Adobe bunun için size ayrıca Indesign programını satacak.


Gelelim nesne yapısına.
Şimdi burada biraz duralım. Illustrator'e bu kadar çamur attıktan sonra biraz soluklanalım.

Çünkü Illustrator'un oldukça gelişmiş bir nesne yapısı vardır.


Örneğin, Illustrator'de bir çizim nesnesine bir (rakam ile 1)'den fazla kontur (stroke) atayabilirsiniz. Bunun sınırı da yok gibi. Daha doğrusu test etmedim, ama oldukça doyurucu.
Ayrıca yine birden fazla dolgu (fill) atayabilirsiniz.


Ne yazık ki, CD'de bir nesneye birden fazla kontür ve dolgu ekleyemezsiniz.


Başınızı önünüze eğdiniz.


Gerçekten de, Illustrator'u CD ile karşılaştırdığınızda bu halin Illustrator için göz kamaştırıcı bir özelliğini söyleyebilirim. Ama bu durum CD'de artı tuşuna basarak üst üste nesne üreterek karşılanabilir.


Öte yandan, Illustrator'de kontur; nesnenin dışına, içine veya çizgi ortasına taşınabilir. Bunun için nesneyi büyütmek veya küçültmeniz gerekmez. Ama bunu yazı nesnelerinde yapamazsınız. Yazılarda sadece nesnenin kenar çizgisi üzerine kontur koyabilirsiniz. Yazıya bunu uygulayabilmeniz için yazıyı konvert etmek zorundasınız. Konvert edilmiş bir yazı ise maalesef tashih edilemez. Örneğin espas ilişkileri düzenlenmiş bir yazı için ciddi bir sorundur bu. Yazıyı yeniden yazıp espaslayıp konvert edip tekrar kontur ilişkisi düzenlemelisiniz. Üstelik yazıya kontür verdikten sonra dolgu ve kontur yerlerini değiştiremezsiniz. Illustrator buna izin vermez. Ancak konvert ettikten sonra bunu yapabilirsiniz. Bir tashih (düzeltme) ihtiyacı olduğunda tekrar başa dönmek zorundasınız.
CD'de konturu nesnenin dışına veya içine alamazsınız. CD'nin böyle bir yeteneği yok. Ama CD, yazıları konvert etmeden kontur ve dolgu yapısını değiştirmenize izin verir. Böylece tashih ihtiyacında yazıyı konvertlemeden geriye dönüş kapısı açıktır.


CD'de bir yazı veya bir nesne çizdiğiniz zaman bu nesne ile ilgili detay, menünün altındaki properties bandında yer alır. Burada nesne ile ilgili hemen hemen bütün bilgiler yer alır. Üstelik bir yazı yazdığınız zaman, bunu elle büyütmek istediğiniz zaman herhangi bir araca ayrıca gitmenize gerek yoktur. Aynı anda iki işlev ekrandadır. Yani hem yazı imleci yanıp söner, hem de yazıya ait kontrol noktaları aktiftir. Yazıyı yaz, köşeden büyüt-küçült. Bunun sizi ne kadar hızlandırdığını göreceksiniz. Ya da properties panelinden rakam girerek açı gir.


Oysa Illustrator'da bir yazı yazdığınız zaman veya bir nesne çizdiğiniz zaman siyah ok aracına giderek büyütür, küçültürsünüz. Yazıya ilave yapmak için tekrar yazı aracına gitmeniz gerekir. Nesneye açı vermek için ise transform panelini açmalısınız veya sürekli açık durmalı.


Bu arada nesneye transform panelinden bir açı rakamı girdiniz. Az sonra açıyı değiştirmek istediniz, o da nesi?


Illustrator açıyı unutmuş!


Tekrar boşluğa tıklatıp, tekrar nesneyi seçiyorsunuz. Maalesef, açıyı hatırlamıyor.
Oysa Indesign hatırlıyor! Adobe mühendisleri arasında kutuplaşma var galiba...Program kodlarını paylaşmıyorlar.


CD'de böyle bir sorun yok tabii ki. Sadece açıda değil scew komutunda da hatırlar parametreleri.
Rakamları bir yere not almak veya aklınızda tutmak gibi bir derdiniz yoktur. Yoğun bir şekilde iş üreten bir grafiker için bu çok önemlidir.


Illustrator'da sayfa sınırlaması sadece sayfa sayısında değil ölçülerde de CD'ye göre sıkıntılıdır. En büyük sayfa ölçüsü, onun "drawable" alanı kadardır, bu da yanılmıyorsam 6x6 metredir.

Eh yani, kaçımız bu kadar büyük dosya üzerinde çalışıyoruz ki? diye soracaksınız tabii ki.


Ama konu bir bina giydirmek veya 10 metrelik bir TIR giydirmek ise, sorunu ortaya koyar. Ancak paftalı bir çalışma şekli ile sorun halledilebilir. Baskı yapıldığı zaman ise ekyerleri gibi sorunlar oluşturur.


Oysa CD'de sayfa boyutu 75metredir! Neredeyse futbol sahası..
Ha bunu basmak nasıl olacak? Örneğin bir binayı giydirirken hangi printer bunu basacak?
Tabii ki printer onu paftalayacak. Ama siz grafiker olarak tasarımı tek parça olarak ürettiniz. Üstelik CD, print yaparken mükemmel paftalama izleri oluşturur.


CD'nin rakibi programlarda, sayfaları montaj yapmak gibi bir yeteneği yoktur. Ancak siz montajı çok detaylı biliyorsanız, uzun ve zahmetli bir çalışma sonunda sayfaları önyüz arkayüz olarak montajlayabilirsiniz. Bunun ne kadar zahmetli bir iş olduğunu bilen bilir.


Oysa, pek çok CD grafikerinin bile CD'nin bu yeteneğinden bihaberdir. CD, neredeyse CTP makinelerinin çok pahalı montaj programları rekabet edecek durumdadır. Ama artık bütün büyük matbaalar, gönderdiğiniz pdf'leri montajlayarak basıyor diyeceksiniz. Evet, kesinlikle haklısınız. Ama bir hata olduğunda, örneğin bir dergi montajında git-gel, Ftp'ye yükle vs. angaryalar yüzünden işler gecikir.
Oysa CD, daha ctp'ye gitmeden size derginizi montajlı olarak verir. Hatta montajınızı komple Pdf haline getirir.


Ama dergiyi Indesign'de pdf yapıp gönderiyoruz diyeceksiniz. Evet, elinizin altında bir CD varsa, bu pdf'leri bozmadan, tif'e çevirmeden CD'de forma montajı yapabilirsiniz.


Daha ne diyeyim?


Dolgular, degradeler, desenler...


İlk bakışta, Illustrator'ın hazır desenleri göz doldurabilir. Mesela degrade kütüphanesi oldukça işe yarar. Fakat Photoshop'taki degrade çeşidi konusunda avucunuzu yalarsınız. Çünkü Illustrator'da sadece iki tip degrade vardır:

Lineer ve radial!


Demek ki, Adobe'de Photoshop mühendisleri de Illustrator mühendislerine kod koklatmıyorlar... Halbuki ve ne gariptir ki, Freehand'ın devamı gibi gelen Illustrator'de Freehand kadar bile degrade çeşidi yok. Hatta degrade konusunda CD'den bile daha iyiydi.
Bir zamanlar Freehand programında ve Macintosh ortamında çalışan grafikerlerin derin bir off ooof çektiklerini duyar gibiyim.


Oysa CD, en az on yıldır (belki de daha fazla bir zamandır) zengin degrade çeşitlerine sahiptir. Bir gökkuşağı çizmek için Illustrator'de mesh aracı ile kırk türlü takla atmak gerekirken CD'de bu sadece konik degrade ile anında çözülür. Üstelik renkleri istenildiği gibi editleyerek.


Yine çok kullanılan bir işlev: Align.


Illustrator'de hizalama işlevi, temel alınan (key object) nesneye göre yapılır. Diyelim ki birden fazla nesne seçili iken, herhangi birine hizalama yapmak istediğinizde o yöne doğru en sondaki veya en başta, en üstte ya da en alttaki nesne temel alınarak hizalanır. Yani kenarlardaki nesneleri baz alır. Ama bu grubun ortalarındaki bir nesne baz alınacak ise ona bir defa daha tıklanarak key object oluşturulur. Align komutu verildiğinde artık bu mavi kenarları ile nitelenen nesne önemlidir.
CD'de bu işlem çok pratiktir. Çünkü CD'de nesneleri seçim sırası çok önemlidir. CD, hizalama yaparken en son seçilen nesneyi baz alır. Ona göre hizalar. Eğer alan tarayarak çoklu bir seçim yaptıysanız, baz almanız gereken nesneyi shft ile seçimin dışında bırakıp tekrar shft tuşuna basılı olarak seçtiğinizde bunu son seçilen nesne olarak algılayarak hizalar. Aynı prosedür, distribution için de geçerlidir.


Illustrator'de hizalama, buna key object de dahil olmak üzere nesnelere veya sayfaya (artboard) göre yapar.
CD bunları zaten yapar, ama aynı zamanda hiç tanımlanmamış herhangi bir nokta, örneğin bir fotoğrafın içindeki bir noktaya göre de yapabilir! Bu yetenek yalnızca CD'de vardır.


Ama, Illustrator'de öyle bir özellik var ki, CD kullanıcılarının gıpta ettiğinden eminim.
Illustrator, distribution'ı (dağıtım) seçili nesneler arasına belli ölçü girerek de yapar. Matbaa işleri yapan veya detaylı katalog çalışmaları yapanlar için bu ne kadar önemlidir, bilen bilir.


Oysa CD'nin hâlâ böyle bir yeteneği yok!


Desenler için de, CD'nin ciddi yeteneklerinden söz edilebilir. Zaten, desen işlerinde çalışanların genellikle CD olmaktadır. Desen hücrelerinin (rapor) hazırlanması çok pratik ve tasarım açısından önemli üstünlükler sağlar. Hücre dizilişi, çapraz dizilişler, doğrudan hücre üzerinden tranformasyonlar vs.
Dokular konusunda da neredeyse rakipsizdir. Meşhur fraktal dokular ile milyonlarca çeşit yeni dokular oluşturulabilir, renkleri ile oynanabilir.
Diğer özellikler için ise maalesef biraz yoruldum. Gerisini bir başka yazımda aktarırım.


Hoşçakalın.
Tuncer ÖZKAN
 

Murat Vardar

Uzman Üye
Uzman Üye
Kayıt
14 Ocak 2012
Mesaj
4.332
Tepki
1.051
@Tuncer Özkan

Tadı damağımızda kaldı,
devamını da ısrarla isteriz Tuncer bey...

şimdiden teşekkürler.
 

GürhanErkal

Altın Üye
Altın Üye
Uzman Üye
Kayıt
22 Aralık 2009
Mesaj
444
Tepki
43
Çok güzel bir yazı bir süre bu CD ne ki diye baktım meğer Corel Draw'ın kısaltmasıymış:)

Tuncer beyin düşünceleri harika fikirlerinin büyük bir bölümüne katılıyorum lakin ben karşı taraftanım:).

Aşağıda yazacaklarım bendeniz vasat bir grafiker ve hareketli grafikçi olan arkadaşınızın içten görüşleridir.

Corel'den pek hazzetmem. Kendisini beğenmem çoğu kez küçük görürüm. Corel benim için daha çok "abi her işi yaparım" tipinde bir programdır. Özellikleri pek boldur kendi paketiyle beraber bir çok programın ayrı ayrı yaptığı şeyleri kendi başına yapmaya çalışır. Ve genel izlenimim. Çok şey yaptığı ama bunları genelde pek iyi yapamadığı yönündedir.


Diğer sinir olduğum yönüde hiç gerek yokken kendi başına bir ekol oluşudur. Adobe, macromedia, aldus hatta 3d, CAD CAM yazılımları üreten firmaların programlarının arayüzlerinde, kısayollarında en önemlisi mantıklarında bolca benzerlik bulunur birinden birine geçerken çok zorlanmazsınız. Örneğin pek 3D altyapım olmadığı halde Cinema 4D öğrenmeye çalışırken altyapısının adobenin layer sistemine çok yakın olduğunu görünce kolay alışmıştım. Ama aynı şey Corelde olmuyor kardeşim. Mantığı ters, yapısı ters, garip yani. Ha aynı şeyi programın kullanıcıları da söylüyor diğer tüm yazılımlar onlara ters geliyor nereden baktığına bağlı sanırım.

Tek karşı çıktığım fikirse Corelin kullanım ağırlığı konusu: Evet gerçekten de CD (:)) piyasanın tabanına yakın yerlerde daha çok kullanım görüyor. Ana yazılım olarak kullanların çok büyük kısmın da tasarım diye bir olay, bir sorun yok. Onlar için tüm olay corelin fonksiyonlarını özellikle o büyülü kısayollarını hızlıca öğrenmektir:) Coreli öğrendim işe girdim derler genelde bir çoğu da ben işe başladığımda disketten corel 4 kuruyorduk falan derler:) Tasarım tarihi de corel 4'le başlar zaten.

Buradan nefret sözcüklerini işitiyor gibiyim. Napayım benim futbol merakım yok ben corelcilerle bazen MAC'cilerle Bazen PC'cilerle uğraşırım:)
Şaka bir yana tasarım kalitemizle kullandığımız yazılımın hiçbir alakası yok birçoğumuzdan kat kat iyi corelci grafikerler var. O tamamen konu dışı. Amma genelde ucuz işletmelerde ucuz işlerde kullanıldığı için bu programa takılmak (genelde) o işletmelerde çakılı kalmak anlamına geliyor. (genelde) Kötü matbaalarda, küçük dijitalcilerde, promosyoncularda, küçük ajanslarda çalışmak zorunda kalıyor bu arkadaşlar. Ve alaylılarsa çevrelerinde bu işi ciddi öğretecek birilerini bulamıyorlar dolayısıyla vesikalıktan kartvizit yapıyorlar, fotoğrafların oranlarına dikkat etmeden çekiştirerek afiş yapıyorlar, tipografiyi bir kung-fu tekniği sanıyorlar.

Peki içinizden bazıları şimdi diyebilir bu adamı alıp illustrator öğretince daha iyi bir eleman mı oluyor?

Hayır kesinlikle olmuyor tabi ki. Bu adamı kısıtlayan Corel drawın Türkiyedeki genel kullanım yapısı. Ama belki de gıcıklığına şunu ekleyebilirim. Bu eleman gerçekten azimliyse illustrator öğrenip birazcık daha iyi bir işyerine kapak atıp orada daha fazla şey öğrenip daha güzel yerlere gelemez mi? Olmaz mı yani?

Sonuç olarak Coreli sevmiyorum, önermiyorum. Tabi bu onun sadece bir araç olduğunu diğer yazılımlardan çok bir farkı olmadığı gerçeğini değiştirmiyor.

Corel kullanan çok çok iyi adamlar vardır. Bu konuyu başlatan üstadımız gibi.

Ama açıkcası ben çalışmak isteyebileceğim türden coreli ana araçları olarak kullanan bir yere hiç denk gelmedim. Ki oldukça vasat bir eleman olduğum halde durum böyle belki de bana denk gelmedi olabilir tabi. Ankara, İzmir ve Denizlide 12-13 işyerinde çalıştım. Yüzlercesi ile işim oldu. Çok iş görüşmesine gittim belki 100 tane ama fikrim hep sabit kaldı. Sanırım önyargı oluştu bende.

Neyse ben gardımı alayım:)

Bu arada Ai'nin yeni aracı tavsiye ederim:

https://vimeo.com/72888741
 

gezegen

Üye
Kayıt
6 Eylül 2012
Mesaj
325
Tepki
16
Geçen gece okumuştum Tuncer hocanın yukarıda yazdıklarını. Yazıyla ilgili bir-iki satırı bu gece yazayım.

Tuncar Hoca, Adobe'nin ilgili yazılımlarını (AI, PS, ID) biliyor bilmesine. Ama CorelDraw ile pek çok açıdan bire-bir karşılaştırdığı İllustrator'ü (Indesign'nın yanısıra) bilmiyormuş, pek kullanmamış gibi yazmış yazdıklarını. Örneğin, -yazısından şimdi aklımda kalan basit ama önemli bir ayrıntı bu: "Kerning yapabilmek için bir harf çiftini seçmeniz gerekmez."- Tuncer Hoca'nın "tracking" yerine "kerning" demek istemiş olması bir yana, benzer bir ifade CorelDraw için de söylenebilir. "Kerning yapabilmek için bir harfi seçmeniz/taramanız gerekmez". Illustrator'de imleci ilgili harfin sağına yerleştirmeniz yeterlidir, CD'de bu harfi seçmeniz gerekir. Ama tracking CorelDraw'da daha praktir. Böyleyken, Illustrator'de tracking yapabilmek için iki harfi tarayarak seçmek zorunda değilsiniz (bu bir yol olsa da.) İlgili harf ya da kelime grubu seçim aracıyla seçiliyken (tüm karekterleri tarayarak seçmekten farklı olarak) karekter paletinden trackingi kolayca yapabilirsiniz.

Ben, yazılım karşılaştırmalarında "şunda şu var, bunda o yok; şunda bunu şöyle yaparsın, bunda onu yapamazsın" türünden değerlendirmeleri -artık- pek önemsemiyorum. Tuncer Hoca da karşılaştırmasında yazık ki bu bu hiç bitmeyecek girdaba girmiş. Her programın güçlü ve zayıf yanları, yetenekleri ve çelimsizlikleri var. Bunlar saymakla ve karşılaştırmakla bitmez.

Benzer karşılaştırma girdabına girmeden, CorelDraw için (daha doğrusu Tuncer Hoca'nın yazıklarına karşı) son olarak kısaca söylemek istediğim: Bir grafik tasarım programı olarak CorelDraw'ın arayüzü (diyalog pencereleri, araç çubukları, panelleri), 15-20 yıl öncesinde kalmış. Bunu, yıllarca özgür yazılım programları kullanmış, bunlara hatta hiç grafik arayüze sahip olmayan, komut satırından çalışan programlar da dahil, dolayısıyla programın arayüzüne (işlevi yanında) hiç önem vermemiş ve vermeyen biri olarak söylüyorum. Sözünü ettiğim programların mazeretleri var: Onlar grafik tasarım programları değiller(di), onlardan güzel arayüze sahip, bir tasarım programına yakışır düzeyde görselliğe sahip olmaları beklenemez - ama CorelDraw'dan beklenir. Katmanlar paneli ile bu panelde kullanılan o çırtlak maviye bir daha bakın, sonra 15-20 yıl öncesinde kalan web sitelerin renklerine, o dönemin yazılımlarına bakın, aynı cırtlak maviyi göreceksiniz. Bir kere bu görsellik açısından CorelDraw ile Adobe programları arasında bir 15 yıllık fark var!

Son bir nokta, Tuncer Hoca birkaç yerde "çünkü (Adobe) size InDesign'i ayrıca satarak para kazanır" türünden ifadeler kullanmış. Adobe'nin -bence profesyonel- bir yaklaşımıdır - doğru iş için doğru araç. Çivi çakacaksınız, buyrun çekiç satayım der. "Ama niye balyoz vermiyorsun ki, onunla hem çivi, hem demir çakabilirim" diyenlere, "demir çakacaksan, git o zaman balyoz saın al" der. Corel şirketinde de bu yaklaşım yok değil zaten. Böyleyken, Tuncer Hoca, satın alınan CorelDraw Graphics Suite parasına örneğin "Photo Paint"in dahil olduğunu ya unutmuş ya da gözden kaçırmış. Ya Tuncer Hoca'nın mantığıyla Corel şirketine soralım "Paint Shop Pro X6, Painter X3 gibi programları nye ayrı satarak para kazanmaya çalışıyorsun kardeşim?" ya da çivi çakacaksak, çekiç; demir çakacaksak balyoz kullanmayı sürdürelim.
 

GürhanErkal

Altın Üye
Altın Üye
Uzman Üye
Kayıt
22 Aralık 2009
Mesaj
444
Tepki
43
Arayüz konusuna katılıyorum. Sonuçta tasarımla uğraşanlar olarak güzel olanı severiz ama Corel'in arayüzü kesinlikle çok çirkin. Yazılımın ayrıntı özelliklerine özellikle girmedim. Çünkü coreli sadece ilk dönemlerimde sıklıkla kullandım. Ana yazılım olarak hiç kullanmadım. Özellikle son 4-5 yıldır sadece corel belgelerini açmak için kullanıyorum. Dökümanı ai yada eps yapıp programdan hemen uzaklaşıyorum:) oda 3 ayda bir falan oluyor. İlk göz ağrım freehandi ise 3 yıldır hiç kurmuyorum bile.
 
Kayıt
16 Eylül 2008
Mesaj
168
Tepki
26
Daha önce başka bir foumda (belki de burada, hatırlayamıyorum) "Neden CorelDRAW?" adlı bir başlık açmıştım. Sorudaki amaç CorelDRAW'ın diğer rakip yazılımlarından farklılık ya da üstünlüklerini doğrudan kullanıcılardan öğrenmekti. Tuncer beyin bu yazısı da nerdeyse benim sorumun tam karşılığı olmuş. Bu tarz kullanıcı deneyimi yorumlarını gerek yeni başlayanlar, gerekse profesyoneller için çok önemli buluyorum. Çünkü bu tip yorumlarla genelde karşılaşamıyoruz.

Konuya cevap/yorum yazan Adobeci arkadaşların CorelDRAW hakkında tüm olumsuz yazılarına tek tek cevap verebilirim. Örneğin Gürhan'ın belirttiği yeni Illustrator CC özelliğinin CorelDRAW'da neredeyse 15-20 yıldır bulunduğu gibi (tabi birebir değil fakat yaptığı işlev neredeyse aynıdır). Fakat konuyu bu şekilde uzatmayacağım.

Adobe Corel'den, Corel'de Adobe'den yıllardır özellik kopyalamaktadır ve her kopyalanan bu özellikler nihayetinde son kullanıcıya yaramaktadır. Rekabet olmalıdır ki son kullanıcı olarak bizler faydalanalım.

Bugün Adobe kendi alanında (özellikle masaüstü yayıncılık ve grafik tasarımda) bir tekel olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Bunun en büyük göstergesi de yeni abonelik sistemi olan CC dir. Corel firması da CDGS için benzer bir üyelik sistemi çıkarmış olmasına rağmen kutu/lisanas ürün satmaya devam etmekte, kullanıcıları aboneliğe zorlamamaktadır. Bu konu da uzun uzun tartışılabilir...

Yukarıda da bahsettiğim gibi Adobe firması özellikle masaüstü yayıncılık ve grafik tasarımda tekel olma yolundadır. Özellikle diyorum çünkü video işleme, web tasarım gibi yazılımlarda bolca rakip yazılım var iken, masaüstü yayıncılık ve grafik tasarımda sadece Corel ve QuarkXpress bulunmaktadır. QuarkXpress sadece Adobe Indesign rakibi olduğu için de vektör çizim konusunda Adobe Illustrator'un tek rakibi CorelDRAW'dır.

Corel ve Adobe birer Türk firması değildir. Yani bunlardan birini diğerine tercih etmenin ülkemiz için katı sağlayacak bir durumu yoktur. Fakat yine de dünya genelinde tekelin önüne geçmek için diğer seçeneklerin hayatta kalması gerekmektedir.

Bu nedenle Tuncer beyin bu yazısı gibi CorelDRAW'ın üstünlüklerini konu alan yazıların artmasını diliyor, Tuncer beyden devamını bekliyorum.
 
Yukarı Alt