Deneyimli olmak, insanı zeki yapar mı?

danisman

Consultant
Kayıt
27 Nisan 2009
Mesaj
1.504
Tepki
30
Birçok ünlü ve başarılı insan, iş hayatlarının sonunda veya emekliye ayrıldıklarında, kazandıkları deneyim ve tecrübelerini kitap halinde yayınlamaktadır. Birçoğunuz, belki de bu kitaplardan defalarca okudunuz. Makaleler, yazılar okudunuz. Anlatılanlardan, ileride karşınıza çıkabilecek problem ve sorunları çözmek için, kullanacağınız taktikler öğrendiniz. Nasıl durumlarda, neler yapıldığına şahitlik ettiniz ve beklide birçok çözüm, sizin için çok enteresan geldi.

Bu yazımda, bu konularla bağlantılı olarak “ deneyimli olmak, insanı zeki yapar mı” sorusuna yanıt bulmaya çalışacağız.

Deneyim nedir? Nasıl kazanılır? Bu deneyim denen şey, alınabilir mi? Okullarda ders olarak okutulmakta mıdır? Sanırım, sorduğum soruların yanıtlarının tümüne verilecek olan cevap “hayır” olacaktır.

Bugün, hayatında çiftçilikten başka hiçbir şey yapmamış olan insana sorsanız, onun da birçok deneyimi olduğuna şahit olursunuz. Bir ev hanımına sorsanız, onunda kazandığı birçok deneyimi vardır. Öğretmenlerin, bankacıların, tüccarların, mühendislerin, demircilerin, öğrencilerin, çiçekçilerin, doktorların, kısacası her meslekten ve her sektörden insanın, sektörler ve meslekler aynı bile olsa, kazandıkları deneyimlerin, çok farklı olduğuna şahit olursunuz.

Peki, burada aklımıza bir soru geliyor. Deneyimler neden farklıdır? Yani, aynı sektörden insanlar, neden farklı deneyimler kazanırlar, doğru mudur? Şu durumda, deneyim konusunu birkaç kelimeyle açıklamak gerek.

Deneyim “her insanın, yaşamı boyunca yaşadığı olayların, bilgilerin ve sonuçların karşılığıdır” diyebiliriz.

Deneyimi bu şekilde tanımladıktan sonra, konumuzu biraz daha genişleterek devam edelim. Deneyim kazanmak için zeka kullanmaya gerek olmadığını görüyoruz, yani, zekamızı kullanarak deneyim kazanamıyoruz. Zeki bir insanın deneyim kazanması kadar, çok zeki olmayan insanların da deneyim kazanabileceği gerçeği ile karşı karşıyayız. Peki, zeki bir insanın deneyim kazanmasıyla, zeki olmayan bir insanın deneyim kazanması arasındaki fark nedir?

Fark şudur, zeki olan insan, hayatı boyunca kazanmış olduğu deneyimleri sürekli olarak depolar ve karşılaştığı konularda ve problemlerde hemen kullanarak, işlerin ve sorunların üstesinden gelmesini bilir.

Zeki olmayan bir insanın, kazanmış olduğu deneyimler ne işe yarar, gibi, bir soru, burada hemen aklımıza geliyor, değil mi? Evet, zeki olan ve çok zeki olmayan bir insanın deneyimlerini kullanma ve kullanamama konusundaki fark, zeki olanın tüm bunları kullanmayı düşünebilmesi, diğerinin ise düşünememesidir.

Şu an aklıma gelen bir hatıramı paylaşayım, bir arkadaşımın aracıyla yola çıkmıştık, arkadaşım aracını yeni almıştı, bir süre sonra lastiğimiz patladı, sağa çektik ve lastiğimizi değiştirdik. Yolumuza tekrar devam ettik, bir süre daha ilerlediğimizde arkadaşımın konuyla hiç ilgilenmediğini fark ettim. Küçük bir oyun aklıma geldi “sağa çeker misin, dedim” hayırdır, ne oldu ki, dedi, “lastiğimiz patladı, değiştirmemiz lazım” deyince, gülmeye başladı “iyi de, lastiğimiz patlamadı ki” dedi, “peki dedim, ya patlasaydı” arkadaşım, o zaman, nasıl bir yanlış içerisinde olduğunu fark etti ve ilk petrol istasyonuna girip, lastiğimizi tamir ettirdik.

Arkadaşım zeki olmayan bir insan mıydı? Aksine, çok zeki ve başarılı bir mimardı, peki, buradaki sorun nedir? Buradaki sorun, arkadaşımın sadece o an için, lastiğimizin bir kez daha patlayabileceğini hesaba katmamış olması ve bunu düşünememesidir.

Peki, ben nasıl düşünebildim dersiniz? Düşündüm, çünkü daha önce lastiğim patladığında, bir hafta patlak lastiğim abramda gezmiş ve bir sonraki lastiğim patladığında, yol ortasında saatlerce lastikçi beklemiştim. Peki, buradaki davranışım çok akıllıcaysa eğer, daha önce çok akılsızca mı davranmıştım?

Zeki insan olmak ayrı bir şey, deneyimli insan, çok ayrı bir şey, yukarıda da belirttiğim üzere, zeki insan, bir sonraki olayda, deneyimini kullanmasını bilen insandır. Deneyim kazandıkça zeki olunabilir mi? Bu, pek olası bir sonuç olarak görünmüyor. Deneyim kazanırsınız ama yeterli bilgi ve eğitime sahip olmazsanız, yeterince zeki olmazsanız, kazandığınız deneyimleri de kullanamazsınız.

Öyleyse, konu başlığımızda sormuş olduğumuz sorunun yanıtı, sanırım, bu üst paragrafta saklı. Ne kadar deneyimli olursak olalım, zekice ve ustaca düşünemediğiniz sürece, deneyimli olmanın, zekaya herhangi bir katkısı söz konusu değil. Fakat deneyimli olmanın, zeki bir insana katacağı çok büyük değerler de azımsanamayacak kadar çoktur.

Zeki biri insan, karşılaşacağı problem ve sorunları deneyimi sayesinde çok rahatlıkla aşabilir, daha önceden karşılaştığı sorunlar için, yeniden çözümler aramaz ve zaman harcamaz, anında çözüm üreterek işlerin yürümesinde ve çarkların dönmesinde etkili olur.

Bazı gazete ilanlarını hatırlayın isterseniz “deneyimli grafiker, deneyimli şoför, deneyimli asistan, deneyimli kuaför” gibi bir çok ilan gelecektir gözünüzün önüne, burada hiç “deneyimli ve zeki” ilanına rastladınız mı?

Eminim rastlamadınız ve görmediniz, nedeni çok basittir “zeki olan insan, deneyim kazanmasını ve kazandıklarını kullanmasını bilen insandır”

Şu durumda, deneyimli olmak, insanı zeki yapmaz, zeki insan, deneyim kazanmayı başarır ve her işin üstesinden rahatlıkla gelir. İhtiyacı olduğu anda, deneyimlerinden faydalanır.

Peki, bir soru daha aklımıza gelebilir, nasıl deneyim kazanabiliriz? Deneyim kazanmak için yapılması gereken, iş hayatında ve yaşam içerisinde aktif bir şekilde yer almaktır. Şayet yaşam ve iş dünyasında yeteri kadar aktif olmayı bilmezseniz, kazanacağınız deneyimler de, o derece yetersiz veya az olacak demektir.

Sonuç olarak hiç kimse “deneyimi sayesinde, zeki olamaz” fakat “zekasını kullanarak deneyim kazanmayı başarabilir”


Yeni bir konuda, yine buluşmak üzere, hoşça kalın…

Ozan Muhammet CANDAN
Grafikerler. Org




 

User4

Forumdan Uzaklaştırıldı
Kayıt
18 Ekim 2008
Mesaj
1.325
Tepki
39
Yazınız ve ilginiz için teşekkür ederim Ozan Muhammet bey.

Şu ana kadar aracımın lastiği hiç patlamadı, lakin sizin başınıza gelen olay benim başıma gelseydi, bende sizin gibi davranırdım. Bir benzinliğe veya bir lastikçiye uğrayıp patlayan lastiği onarırdım. İşlek bir otobandan karşıdan karşıya geçerken üst geçidi kullanmak için bize daha öncelerden bir aracın çarpmış olmasımı gerekirdi? Tabi ki hayır!

Ben yazınızı okumadan önce deneyim insanın zekasını geliştirir (gerçek bir deneyim) belkide zekasını kullanmayı öğretir diye düşünürdüm. Sizin yorumunuza katılıyorum artık insan “deneyimi sayesinde, zeki olamaz” fakat “zekasını kullanarak deneyim kazanmayı başarabilir” yani zaten yeterince zekiyse gerekli deneyimi tecrübeyi hayatına sokmayı başarır..
 
Kayıt
17 Mart 2008
Mesaj
3.270
Tepki
100
merhaba ozan bey.
yazınızın neticesi biraz garip bitmiş gibi.
Sonuç olarak hiç kimse “deneyimi sayesinde, zeki olamaz” fakat “zekasını kullanarak deneyim kazanmayı başarabilir”
deneyim kişiyi zeki yapmayabilir. fakat zekasını kullanarak deneyim kazanması biraz garip.
zira deneyim kişinin hayatta düştüğü yanılgılar yada hatalar zinciridir.
işte zeki insan yada zekasını kullanan insan bu yanılgıya hiç düşmez yada ikinci defa (tecrübe ettiği için) düşmez. düşüyorsa ona hiç zeki değilsin denebilir.
bundan sonrada ısrarcı olunursa sen ne aptal (burada akılsız manasında kullanıyorum) adamsın denebilir.
bu lastik örneğiniz çok manidar. siz zeki olduğunuz için, zekanızı kullandığınız için lastiği tamir etmesini hatırlatmışsınız. ama arkadaşınız bunu tecrübe etmediği halde başıma böyle bir şey gelebilir düşüncesiyle lastiğini tamir ettirebilirdi de. ettirmemesi zeki olmadığı anlamını taşımaz tabi ki.
buradan çıkan neticede şudur ki, zeka doğar büyür ve gelişir bir mahluktur.
ve sebep sonuç ilişkisini çabuk bulma melkesidir.
zeka aklı kullanır, yeteneği kullanır, tecrübeyi kullanır ve sonucu hemen tayin eder.
yani gelişebilir geliştirilebilir. zeki insanlar kısaca hatayı en az yapan insanlardır.
 

danisman

Consultant
Kayıt
27 Nisan 2009
Mesaj
1.504
Tepki
30
Merhaba Emine Hanım, burada sizin söylediğinizde, benim söylediğimle aynı kapıya çıkmıyor mu?

"zira deneyim kişinin hayatta düştüğü yanılgılar yada hatalar zinciridir.
işte zeki insan yada zekasını kullanan insan bu yanılgıya hiç düşmez yada ikinci defa (tecrübe ettiği için) düşmez."

Siz hata yapmayan veya hiç hatası olmayan bir insanla nerede ve ne zaman karşılaştınız? Böyle bir şey söz konusu mudur? Zeki insanların, hata yapmaması gibi bir durum söz konusu olabilir mi? Kendileri hata yapmayacak bile olsalar, yaşam şartları ve dünyada gelişen olaylar, onu hatalı çıkışlara ve sonuçlara sürükleyemez mi? Bu bir veya birden fazla gerçekleşir mi? Gerçekleşmez mi?

Şu durumda, benim söylediğim, sonuç konusunda, hala "yanlış" görüşünde misiniz?

Zekasını kullanarak, deneyim kazanma olayına gelince, zaten yukarıda bu konuyu açıklamıştım...

Saygılar...
 
Kayıt
17 Mart 2008
Mesaj
3.270
Tepki
100
biraz garip ve karmaşık gibi görünsede şunu ayırmak gerek.
zaten açıkça ayırdımda. zeka, akıl, tecrübe... hepsi ayrı fakat biri birileriyle münasebette
olan varlıklardır ya da yetilerdir. ve zeki insanlar hata etmezler.
ediyorlarsa zeki olmadıklarını göstermez.
geçen gün haberlerde tren altında kalan biri vardı.
sanırım harita mühendisi idi.
treni kaçırınca son vagona atlamak istiyor. düşüyor ve iki ayağını kaybediyor.
çalışma arkadaşları çok akıllı ve zeki olduğunu nasıl böyle bir şey yaptığını anlamadıklarını söylüyorlar.
gerçekten bu insan zeki değilmiydi. üniversite bitirmiş harita mühendisi olmuş biri akılsızda olmazdı.
işte o kişinin bunu tecrübe etmesine gerek yok. beş dakka sonra kalkacak treni beklemesi zekice bir hareket olurdu. peki bu yaşanan ilk olaymı?
hayır. bu ve benzeri olaylar çok sık yaşansada neden insanlar hala hata ederler.
bazen hayatları pahasına da olsa.
bunca şeyi tecrübe etmiş yada etmemiş kişi sonucu bir anda kestirebilmesi zekasını işaret eder ki, tecrübesi ona sadece yardımcı olmuştur.

çok zafer kazanmış bir komutan akıllı olmayabilir.
ama çevresindeki kurmaylarının tecrübelerini dinler strateji geliştirir ve karar verir.
işte bu zekice bir harekettir. sonucu görmektir.
 

danisman

Consultant
Kayıt
27 Nisan 2009
Mesaj
1.504
Tepki
30
Ben şimdi, edinmiş olduğum tecrübelerden yola çıkarak "sadece bu konuya özel" size, cevap vermeyeceğim Emine Hanım...

Sebebi şudur, burada yazar, bir fikir üretmiş, görüşlerini açıklamıştır, bu fikre katılanlar olur, katılmayanlar olur, bu fikrin doğruluğunu onaylamadığı gibi, yanlış olduğu sonucunu da doğurmaz...

Saygılar...
 
Kayıt
17 Mart 2008
Mesaj
3.270
Tepki
100
@danisman
hayır ozan bey.
bir hataya düşmeyelim. ben sadece konuyu biraz "garip" bağlamışsınız dedim.
yanlışınız var demedim. aradaki mesajlarımda sizim mesajlarınızla çelişmiyor aksine destekliyor ki, yazdıklarınıza harfiyyen katılıyorum.

uzun lafın kısası "söyleşi" bölümünde bulunan konunuzla alakalı söyleşi, fikir alışverişi
yapmaktır maksadım. muhalefet değil. tartışma ortamı yaratmak hiç değil.
zaten makalenizde de aykırı bir durum yoktur.
diğer yazılarınızıda beğenerek okuyan biri olarak, bu makalenizide inceleyerek ve hazmederek okudum.



başka yazılarınızı da bekliyor, saygılar sunuyorum.
 
Yukarı Alt