Derviş ve Kabadayı

user9

Grafiker
Kayıt
9 Eylül 2009
Mesaj
0
Tepki
80
Vaktiyle bir derviş berbere gidip:

- Vur usturayı berber efendi, der.
Berber dervişin saçlarını kazımaya başlar ve diğer tarafa usturayı vuracakken, mahallenin kabadayısı içeri girer.
Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış tarafına sert bir tokat atarak:

- Kalk bakalım kabak, kalk da tıraşımızı olalım, diye bağırır.

‘Dövene elsiz, sövene dilsiz’ olan, halktan gelen her şeyin Hak’tan geldiğine inanan derviş, sabreder. Fakat kabadayının tıraş esnasında da dili durmaz, sürekli alay eder derviş ile: 'Kabak aşağı, kabak yukarı.'

Nihayet tıraş biter, kabadayı dükkandan çıkar. Henüz birkaç metre gitmiştir ki, kontrolden çıkan bir at arabası yokuştan aşağı hızla üzerine gelerek kabadayıyı altına alıp sürükler. Kabadayı oracıkta feci şekilde can verir. Berber dervişe bakar, sorar:

- Biraz ağır olmadı mı derviş efendi?

Derviş düşünceli bir şekilde cevap verir:

- Vallahi gücenmedim ona. Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki, kabağın da bir sahibi var. O gücenmiş olmalı!
 

Murat Vardar

Uzman Üye
Uzman Üye
Kayıt
14 Ocak 2012
Mesaj
4.332
Tepki
1.051
Emeğine sağlık,
kendime bir pay aldım hikayenin öz fikrinden.
Teşekkürler.
 

user9

Grafiker
Kayıt
9 Eylül 2009
Mesaj
0
Tepki
80
@Murat VARDAR

Rica ederim Hocam, sabah okuduğumda bu kıssadan hisseyi yeniden hatırlamak bana da iyi geldi. Sessizliğimizin bir sesi var çok şükür. Dile getirmiyor, kalbimizden geçirmiyoruz ama kırılan bir yanımız var. Var ki ne var... Çok şükür...
 

ZxxxE

Uzman Üye
Uzman Üye
Kayıt
17 Eylül 2008
Mesaj
1.974
Tepki
1.621
Hikayeyi çok beğendim, paylaşım için teşekkür ederim ama bende ters etki yarattı: Okuduktan içimden "kabak" diyesim geldi :) Kötülükte zirve yaptım bu aralar çok güldürdün beni :) ...
 

user9

Grafiker
Kayıt
9 Eylül 2009
Mesaj
0
Tepki
80
@ZxxxE

her zaman gülmeniz dileğiyle, iyiliklerle dolu anlar için tabi ki :)

@onuk2941

teşekkürler.
 
Yukarı Alt