Doku

Yasemin Ertosun

Altın Üye
Altın Üye
Kayıt
21 Haziran 2009
Mesaj
768
Tepki
39
AMAÇ

Bu faaliyette verilecek bilgiler doğrultusunda, gerekli atölye ortamı, sanat ile ilgili
basılı ve görsel kaynaklar sağlandığında Doku ile ilgili kavramları, doku çeşitleri ve
özelliklerini doğru analiz edip kavrayabileceksiniz.

ARAŞTIRMA

Doku kavramları hakkında sanatsal ve görsel basılı kaynaklardan, internetten
yararlanarak bilgi toplayıp, sınıfta sununuz.

Çeşitli görsel ve sanatsal kaynaklardan Doku (Tekstür) ile ilgili bilgileri
inceleyiniz.

Doğal dokulu objeleri araştırıp büyüteçle doku sistemlerini inceleyiniz.

İncelediğiz doku sistemini raporlaştırarak arkadaşlarınızla paylaşınız.

1. DOKU

1.1. Doku İle İlgili Temel Kavramlar

1.1.1. Doku (Tekstür)

Doğadaki tüm nesnelerin ve varlıkların görme, dokunma duyularıyla kavranabilen, iç
yapılarının işlevsel özelliklerini dışa vuran yüzeysel etkilerine “Doku” (Tekstür) denir. İçi
sınırlayan varlıkların dış yapı durumudur. Bu, doğanın yapısal bir özelliğidir. Her varlığın
karakteristik bir dış yapı oluşumu vardır. Objelerin dış görünüşlerindeki ayrıcalıklarını
sağlayan dokusal yapı farklılıklarıdır. Doku yüzeylerin oluşumunu ve tanınıp ayırt edilmesini
sağlar. Örneğin; çeşitli ağaçlar dokusal yapılarındaki, karakteristik farkları nedeniyle tanınıp
ayırt edilmektedir,(Resim 1.1:Çeşitli ağaç dokuları).


Resim 1.1: Çeşitli ağaç dokuları

Yüzey ne tipte olursa olsun parça ile bütün arasında birtakım temel bağlantılar
bulunabilir. Doku, birbirine eş ya da birbirini tamamlayan birim biçimlerin belli sistemlerle
yan yana gelmesinden oluşur. Dokular yüzeyleri oluşturur.

1.1.2. Biçim

Bir nesnenin görme ya da dokunma duyularıyla algılanabilmesini sağlayan kendine
özgü gerçekliğidir. Her biçimin kendine özgülüğü vardır.”Bir kürenin yuvarlaklığı gibi.

Biçim, çizginin hareketinden doğar. İki boyutludur. Uzunluğu ve genişliği vardır.
Derinliği yoktur, kapalıdır. Biçim nesnelerin dış çizgileri bakımından niteliği olarak da
tanımlanır. Doğadaki her varlığın bir biçimi vardır. Ayrıca ana biçimler kendi içinde daha
küçük biçimlere ayrılır. Örneğin; insan bedeninin tümü ana biçim olursa; baş, eller, kollar
vb. ayrı biçimlerdir. Ya da bir ağaç düşündüğümüzde, ağaç genel biçimdir. Gövdesi, dalları,
meyveleri, yaprakları kendi içlerinde ayrı ayrı biçimlerdir.

Biçimleri, doğal biçimler, geometrik biçimler olarak gruplanır. Doğal biçimlerin
doğada pek çok çeşit vardır. Biçim genellikle dış biçim olan görünüşle karşılaştırılır. Genel
anlamda tüm nesne söz konusudur. Bir ağacın biçiminden, görünüşü, dış biçimi, iç
anatomisi, yapısı, kısaca bütünü anlaşılır.

1.1.3. Birim Biçim

Doku, aynı yapı özelliğine sahip biçimlerin, hep aynı yönde hiç değişikliğe uğramadan
tekrarlarla artmasından oluşur. Dokuyu oluşturan biçimlerin her birine birim biçim denir.
Birim biçimler; birbirine eş, birbirini tamamlayan ya da belli sistemlerle yan yana gelerek
dokusal yüzeyleri oluşturur.


Resim 1.2: Doğal bitki doku

Doğal dokularda dokuyu oluşturan birim biçimler matematiksel bir eşlik
göstermeyerek, bir bütün içinde birbirlerini tamamlayarak yapısal sistemleri oluşturur.
Örneğin; doğadan ağaç dokuları, bal peteği dokusu gibi.


Resim 1.3: Ağaç dokusu, bal peteği dokusu

Dokusal yüzeylerin oluşumunu sağlayan birim biçimleri ve bunların yan yana geliş
sistemleri daima farklılıklar gösterir. Bazen değişik objelerde birim biçimler benzer olsalar
da işlevselleri ayrı ayrı olduğundan yan yana geliş sistemleri farklı olabilir. Yine birim
biçimleri farklı olan objelerde birimlerin yan yana geliş sistemleri benzer olabilir.


Resim 1.4: Doğal bitki dokularında birim biçimler

1.1.4. Modül Birim

Modül, bir sistemde yapıyı oluşturan çeşitli elemanların, tamamen aynı, üst üste ya da
yan yana gelerek bir bütünü oluşturabilmeleri için gerekli olan en küçük ortak ölçü birimidir.
(Resim 1.5).


Resim 1.5:Modül birim

1.1.5. Sistem

Sistem bir sonuç elde etmede uygulanan belli ilkelere dayalı yöntemler düzenidir.
Örneğin, doku sistemi dediğimiz zaman, birim biçimlerin değişikliğe uğramadan tekrarlarla
artmasından oluşan bir bütün; yani bir sistem bütünü anlaşılır. Bu sistem bütününü meydana
getiren parçalardan birinin veya birkaçının değişimi (söz gelimi birim biçimlerdeki değişim)
sistemin bütününü etkiler, bozar.

1.1.6. Strüktür

Eş ya da birbirleriyle bağlantılı, benzer formların, iki ya da üç boyutlu yüzey üzerinde,
bir araya gelerek tekrarlanmasından oluşan içyapıya strüktür denir.

Strüktür, nesne ya da varlığı ayakta (yerçekimine karşı) dengede tutan, içyapının
ölçüsel sistemi ve düzenidir. Farklı kuvvet, ağırlık ve gerilimlere direnç ve denge kazandıran
ölçü tekrarlarına sahip içyapı düzenidir. Strüktür, sistemsel tekrarları ile kendini doku olarak
ifadelendirilir. Strüktürün en önemli özelliklerinden biri; mekan yaratmasıdır. Mekana form
yönünden birlik vermesidir. Strüktürde temel; “Birim” ilkesidir. Doğada bu birim ilkesine
en iyi örnek arı peteğidir.

1.2. Doku Çeşitleri Ve Özellikleri

Dokular, çeşitli yönlerden gruplandırılıp, incelenebilir.

1.2.1. Bulundukları Yere Göre Dokular

İç Doku: Nesnenin içyapısının (strüktür) dokusudur.

Dış Doku: Bir maddenin içyapısının (tekstür) yüzeyde görünüşüdür.


1.2.2. Oluşumları Yönünden Dokular

Doğal Dokular
Doğrudan dokunma duyumuza etki eden, insana bağlı olmaksızın kendi iç ve dış
yasalarıyla var olan canlı, cansız tüm varlıkların gerçek dış yapılarına doğal doku denir.
Doğadaki her varlığın kendine özgü doğal dokusu vardır. Çeşitli bitki, ağaç, ağaç kabukları,
yaprak, çiçek, kozalak, taş, kaya ile hayvanların dış görünüşlerindeki yüzey oluşumları doğal
dokulardır. Doğal dokular, birbirine benzeyen birbirlerini tamamlayan birim elemanlarının
belli düzenlerle yan yana gelen tekrarlarıyla oluşmuştur. İşlevsellikle ilgilidir. Dış yapıyla
içyapı arasında uyum vardır.


Resim 1.6: Çeşitli doğal dokular

Doğal dokular, genellikle zamana ve doğa koşullarına, dış etkenlere bağlı olarak,
yüzeysel görünüşlerinde değişime uğrar. Objenin esas yapısı bozulmadan dış yapısındaki
görüntü başkalaşmasına güncel-(aktüel) doku denir. Deri dokusunun zamanla değişmesi,
bitkilerin yaşı ve doğa koşullarına göre değişimi, genel orman dokusunun mevsimine göre
değişimi, hava koşullarına göre deniz yüzeyinde oluşan (dalgalanmalar), suyun rüzgârla
titreşimi gibi değişimler güncel dokulardır.

Doğadaki tüm dokular doğal dokulardır. Doğal dokularda kendi içlerinde yapısal ve
görsel etkinlikler açısından büyük zıtlıklar taşır.


Resim 1.7: Güncel-(aktüel) dokular

Doğal dokular “Organik ve İnorganik” olarak ikiye ayrılır.

Organik Dokular
Tüm canlıların içyapılarına bağlı dokular “Organik” (Bileşimi; canlılığa, ,dirimliliğine
bağlı, yaşam enerjisiyle var olan) dokuları oluşturur. Organik dokuların temelinde “ yaşambüyüme-
korunma işlevi vardır. Hücreye dayalı dokulardır. Kelebek kanadı ya da yaprak
dokusu gibi doğa elemanının öz yapısını yansıtır.


Resim 1.8: Organik dokular

İnorganik Dokular
“Cansız” dediğimiz fiziksel, kimyasal yapılar inorganik dokuları oluşturur. Atomun
paketlenmesi ile “denetim” işlevine bağlı olarak oluşur. Benzer aynı atomların oluşturduğu
düzen bütünlüğüdür.

Doğadaki tüm dokular doğal dokulardır. Doğal dokularda kendi içlerinde yapısal ve
görsel etkinlikler açısından büyük zıtlıklar taşır.

Geometrik Yapılı Dokular
Bir geometrik elemandan hareket edilerek değişik işlemlerle oluşur. Doğada (arı
peteği, örümcek ağı, çok yapraklı çiçeklerin geometrik sisteme dayalı dokusu gibi:).


Resim 1.9: Örümcek ağı

Kristal Yapılı Dokular
Doğadaki kristalize yapılı varlıklarda bulunur. (kar, tuz, buz vs. mineralleri gibi:).

Doğal dokular farklı özeliklere sahiptir. Sert-yumuşak, sivri küt, pürüzlü-kaygan,
girintili-çıkıntılı, sık-seyrek gibi: Bu özelikler dokunma duygusu ile anlaşılır.


Resim 1.10: Kar kristalleri

Yapay Dokular
Yapay dokular, insanın bilgi, emek ve teknikle işleyerek estetik tasarım kaygılarıyla
yaptığı görsel yüzey değerlendirmesidir.

Yapay doku oluşturmada sonsuz sayıda birim biçim olanaklarından yararlanarak, yine
birbirinden farklı tasarımlar gerçekleştirilebilir. Yapay doku, insan eliyle üretilen nesnelerin
dokularıdır. Ancak çeşitli kullanım amaçları için imal edilmiş ürünlerin dokuları yapay
olsalar da sanat ürünleri için konunun dışındadır. Örneğin, giysi olarak örülen kazağın
dokusunun sanatla ilgisi yoktur. Dokuma ve örme tekniğinin olanakları ile estetik kaygılar
taşıyan yeni doku tasarımları ise güzel sanatlar açısından yapay doku olarak değerlendirilir.

Yapay doku oluşturmada, birim elamanlarının yalınlığı, birim elemanlarının sistemleri
ve çok yönlü çeşitlemelerle matematiksel düzenlemeler söz konusudur. Tuğla, beton demir,
kâğıt kumaş, gibi örnekler çoğaltılabilir.

Çeşitli resimleme teknikleri ile geometrik veya organik karakterli doku tasarımları
yapılabileceği gibi değişik malzemelerin olanakları ile de rölyef doku düzenlemeleri
yapılabilir.

Rölyef (Kabartma)

Taş, metal, ahşap, kil ya da alçı vb. üzerinde bazı kısımları oyuk bazı kısımları
kabartılı bırakılarak yapılmış sanat eserlerine “Rölyef” denir. Alçak kabartma ve yüksek
kabartma olmak üzere iki çeşit rölyef tekniği vardır. Değişik malzemelerin olanakları ile
rölyef doku düzenlemeleri yapılabilir. Örneğin, kâğıt ya da mukavvayı keserek çıkıntılı ve
girintili birim biçimlerin tekrarlarıyla oluşmuş bir doku yüzeyi elde edebileceği gibi, yine
kâğıttan ya da çeşitli malzemelerden (kapak, düğme, kibrit vb.)oluşan birim biçimlerin
tekrarlarıyla rölyef dokular yapılabilir. Düz kil yüzey üzerinde sert bir cisimle bastırılarak
yapılacak izlerin (birim biçim) tekrarlarıyla veya ekleme olarak rölyef dokular
oluşturulabilir. (Resim 1.12).


Resim 1.11: Didim Apollo Heykeli ve Rölyef Panolar

1.2.3. Duyumları Yönünden Dokular;

Dokunsal (Gerçek) Dokular
Gözle görülen aynı zamanda dokunulduğunda girinti-çıkıntıları, yumuşaklığı-sertliği,
pürüzlülükleri hissedilen dokulara“Dokunsal (Gerçek) Dokular” denir.(Resim 1.12).

Doğal dokularda ve yapay dokularda da gerçek doku özelikleri vardır. Sert-yumuşak,
sivri küt, pürüzlü-kaygan, girintili -çıkıntılı, sık-seyrek gibi: Bu özelikler dokunma duygusu
ile anlaşılır.


Resim 1.12: Dokunsal (Gerçek) Dokular

Gerçek doku; doğal ya da bir sanatçının ürettiği yapay doku da olabilir. Örneğin, yağlı
boya tekniğiyle yapılmış resimde iki tür doku görülür. Birincisi sanatçının fırça darbeleriyle
veya boyamayla açıklı-koyulu görüntülerle oluşturduğu dokudur. İkincisi ise tamamen
kullanılan gereçlerin özeliklerinden kaynaklanan dokulardır. Söz gelimi, pütürlü bir yüzeye
sahip olan tuval, mukavva gibi bir gereç veya boyanın tutkal gibi başka malzemelerle
karıştırılarak sürüldüğünde kalın tabakalı doku yüzeyleri meydana getirilebilir.


Vincent Van Gogh Van Gogh’un odası tuval üzerine yağlı boya.

Gerçek dokuların olduğu sanat dalı heykeldir. Heykeltıraşlar hem kullandıkları gerecin
(kil, mermer vb.) hem de hangi varlığın heykelini yapıyorlar ise, onun dokusunu vurgularlar.
Görsel algılamayla üç boyutluluk etkisi veren alnı, gözleri, burnu figürün varlığını, kütlesini
ve boyutlu haliyle kavranmasını sağlarlar.

Görsel Dokular
Gözle görülen ve algı yoluyla kavranan sanat malzemeleriyle iki boyutlu yüzey
üzerinde (nokta-çizgi, açık-koyu ve renkle) yapılan dokulara “Görsel Dokular” denir. Gerçek
dokular gibi etkiler yaparlar. Etki sonuçları estetik hazlanmadır.

Görsel dokuların hacim etkisi, yüzeydeki girinti çıkıntıları sadece gözle algılanır,
parmakla dokunulduğunda hissedilmez. Düz yüzey üzerinde görüntü olarak doku etkisi verir.
Örneğin herhangi (üç boyutlu) bir cismin, iki boyutlu görüntüsünü kâğıt üzerinde yaparken
onun yüzeylerinin pürüzlülük derecesi bir takım taramalar ve noktalar yardımıyla belirtilir ki
kağıt üzerinde resmedilen bu doku sadece görsel olarak algılanan yapay bir dokudur. Resme
el ile dokunulduğunda, ele hiçbir zaman o cismin yüzeyinde gerçekte hissedilen doku etkisi
gelmez.Gözle resme bakıldığında ise o cismin yüzeyindeki pürüzlülük derecesi oldukça iyi
anlaşılır.

Ayrıca hareket etkisi sonucunda göz aldanması ile oluşan optik dokular vardır.
Temelinde hareket ve biçim değiştirme vardır. Görsel anlatım dilinde çok etkili ve dikkat
çekicidir. Dokusal yapıyı oluşturan birim biçimlerin matematik sistemlerle büyümesi –
küçülmesi giderek değişime uğraması, belli merkezlerde toplanması, dağılması ve giderek
döndürülmesi ile yüzeye optik hareket kazandırılabilir (Victor Vasarely), (Resim 1.12).


Resim 1.14: Victor Vassareli ‘den optik dokulu çalışmalar

Belli sistemlerle yan yana gelerek dokusal yapıyı oluşturan birim biçimlerin benzer
veya eş oluşu gözün, yüzey üzerinde belirli yerlerde takılmasını önleyerek gezinmesine
neden olmaktadır. Matematik sistemle değişime uğratılan birim biçimlerin oluşturduğu
dokusal yapıda göz, yan yana gelen birimler arasındaki farkı sezemediğinden farkı
buluncaya kadar gezecektir. Doku düzeni içinde yan yana gelen birimler arasında fark yoksa
ya da ayırt edilemeyecek kadar az bir fark varsa karşılaştırma yaparak değişikliği göz
buluncaya kadar yüzey üzerinde gezinecektir. Optik dokuyu oluşturacak birim elemanın çok
yalın olması ve gözü üzerinde alıkoyacak başka biçimlerin çağrıştırmaması optik hareketin
sağlanmasında temel kuraldır.

Teknolojiyi kullanarak da fotoğraf filminden ve ağrazdizman olanaklarından
yararlanarak optik doku uygulamaları yapılabilir. Filmin greninin sıklaştırılıp
seyreltilmesiyle görüntü elemanı üzerinde oynanarak da değişik optik dokular elde edilir.

1.2.4. Anlatımları Yönünden Dokular;

Taklit Doku
(Görsel doku);dokulu bir objeye bakarak gözleme ve etüde dayalı çalışılarak
oluşturulan dokuya “Taklit Doku” denir.


Resim 1.15: Objenin karakalem ve renkli etüdü.

Buluş Doku
Tasarımcının dokulu bir objeden yola çıkarak ya da tamamen kendi yaratıcı
düşüncesini kullanarak bireysel anlatımı ile oluşturduğu özgün dokuya “Buluş Doku” denir.
Tasarımda duygulara ve yaratama özgürlüğüne doku ile ulaşılır. Buluş dokular çeşitli
amaçlar için kullanılabilir kaynaklardır.

Buluş dokuda yine görsel dokularda olduğu gibi nokta-çizgi, leke,açık-koyu ve renkle
yeni tasarım öğeleri ile yapılır.


Resim 1.17: Objenin dokusundan yola çıkarak kara kalemle özgün doku yorumları.


Resim 1.18: Objenin dokusundan yola çıkarak guaj boya tekniği ile özgün doku yorumları.

UYGULAMA FAALİYETİ

Kullanılan Araç ve Gereçler

Resim altlığı

Basılı ve görsel kaynaklardan, doğal dokulu objelerin hacimli etüd örnek
çalışmaları

Resim kâğıdı 25x30 cm boyutlarında

Resim kalemleri: Hb Ve B Serisi (2b, 3b, 4b )

Silgi

Karakteristik doku yapısı belirgin olan dokulu doğal objeler,

Büyüteç

Aşağıdaki işlemleri tamamladığınızda dokulu objelerden yararlanarak
karakalemle hacimli etütler yapmış olacaksınız.

İşlem Basamakları

Modül bilgi konularındaki örnekleri ve getirilen örnek çalışmaları inceleyiniz

Dokulu doğal objelerden hacimli etüt çalışması için kullanılacak araç ve gereçleri temin ediniz.

Resim kâğıdını, doğal dokulu objenin görüntüsüne uygun olarak resim altlığına selefon bantla tutturunuz.

Doğal dokulu objeyi beyaz bir zemin üzerine, sol yandan ışık alacak şekilde yerleştiriniz.

Objeyi, resmi yapılacak kâğıdın biraz üst kısmına, sola doğru yerleştiriniz

Doğal dokulu objeyi dikkatli gözlemleyerek inceleyiniz. Kütle halinde, bütün olarak görmeye çalışınız.

Çok hafif ve araştırma çizgileriyle ayrıntıya inmeden, en yakın geometrik biçimlerle objenin kâğıda
yerleştirme planını yapınız.

Objenin dokusunu, karakterini yansıtan birim biçimleri büyüteçle inceleyiniz



Kaynak: MEGEP
 
Yukarı Alt