danisman
Consultant
- Kayıt
- 27 Nisan 2009
- Mesaj
- 1.504
- Tepki
- 30
Olaylar ve yaşananlar ortaya kahramanlar çıkarır! Bu gerekli bir kahraman olabileceği gibi, gereksiz kahramanların da ortaya çıkabileceği gerçeğini sürükler önümüze getirir.
Twitter denen, sosyal medyada uzun zamandır kaydım olmasına rağmen kullanmıyordum. Çünkü her yeni platform, ona ayrılması gereken zaman demekti. Bundan on beş gün önce, bazı arkadaşlarımın da yoğun baskısıyla, oraya da adım attım.
Takip ettiklerim var, beni takip edenler var. Takip ettiklerim arasında, ünlü simalar da var. Ben bu yönünü sevdim twitter’in. Zira toplum gözünde iyi yer tutan, televizyon ekranlarında boy gösteren birçok insanı, az da olsa tanıma fırsatınız oluyor. Son derece akıcı ve sıkıcılıktan uzak bir platform oldu benim için. Çoğunuz zaten, sosyal medyayı kullandığınız için çok fazla anlatmaya lüzum görmüyor ve konumuza geçiyoruz.
Yeni karamanlardan başlayalım isterseniz. Malumunuz üzerine ülkemiz için son zamanların en kötü haberleri ulaştı bizlere. Yirmi dört askerimizin şehitliğini duyan, klavye başında fikir ve düşüncelerini paylaşmaya başladılar. Ünlü simalar da, bu konulardaki düşüncelerini paylaşıyorlar. Ya kendileri paylaşıyor, ya da görevlendirdikleri arkadaşları. Biz bunu bilemiyoruz, biz onların görüşleri diye kabul ediyoruz, bu görüşleri ve paylaşımları.
Dr. Erol Köse yakından takip ettiğim bir adam. Heyecanlı ve ani kararlar vererek çok da düşünmeden hareket eden bir adam!
Dr. Erol Beyin toplumsal konularda olan yaklaşımlarını ve yönlendirmelerini beğendim, amma velâkin!
Bazı konularda olan yaklaşımları da endişe verici diyebilirim. Bir yerlerde olmanız, (!) olduğunuzu düşünmeniz, (!) size büyük bir güç verebilir, öyle olduğunu düşünebilirsiniz. Bu size, “diktatör” vasfı kazandırmaz, bu sizi, güçlü bir insan yapmaz!
Sanat camiasında, sizin ne olduğunuza, sizi sevenler karar verebilir. Sonuçta sanat camiası dediğimiz topluluğun yerini, daima sevenleri tayin eder!
Peki, durumunuzu, konumunuzu, sadece sizi sevenler tayin ederken, siz nasıl kendinizi hiç olmadığınız bir yere oturtabilirsiniz?
Yani, kral koltuğuna!
Yani, yargıç koltuğuna!
Sormazlar mı adama, bu yaklaşımın ve düstursuz duruşun nedenini?
Ben bu şahsın ne duruşunu, ne camiasında bulunanlara yaklaşımını hiç sevmedim, beğenmedim! Bugün yine deprem konusunda sürekli twit atmakla meşgul, doğru şeyler yapıyor, yanlışları da var ama yine de kendisini tebrik ediyorum, fakat bir şeyi merak ediyorum, sen ne zaman çalışmaya zaman ayırıyorsun Sayın Doktor Erol Bey?
Yoksa çalışmadan, oturduğu yerden para kazananlardan mısın? Yani, twitterde seni sevenler ve takip edenler üç kuruş para kazanmak için akşama kadar çalışırken, sen sistemin nimetlerinden faydalanan birisi misin?
Sana para kazandırmayan sanatçıları, sevenleri karşısında zor durumda bırakacak kadar para hırsıyla mı, dolusun?
Bir insan iyi şeyler yapıyorum (!) diye düşünürken, bazen saçma sapan şeyler de yapabilir! Sanırım toplum olarak sorunumuz bundan ibaret!
Şu an ben de belki iyi bir şeyler yapıyorum diye düşünürken, bazılarına göre saçmalamış olabilirim!
Burada özetle söylemek istediğim şey şudur;
Kim olursak olalım, ne olursak olalım, bu memleket hep ne çektiyse, ben iyiyim, diğerleri kötüdür, düşüncesinden çekmedi mi?
Ben iyi kazanayım, diğeri kazanmasın, bitsin, tükensin, zihniyetinden çekmedi mi?
Bir karar verin bence, siz iyi bir insan mı, olmak istiyorsunuz, yoksa kötü bir insan mı?
Ben sizi takip ettiğimden bu yana, hakkınızda tam olarak bir karar veremedim.
Sanırım, toplumun çoğunluğunda olduğu gibi, sizin de psikolojiniz bozulmuş!
Ozan Muhammet CANDAN
Twitter denen, sosyal medyada uzun zamandır kaydım olmasına rağmen kullanmıyordum. Çünkü her yeni platform, ona ayrılması gereken zaman demekti. Bundan on beş gün önce, bazı arkadaşlarımın da yoğun baskısıyla, oraya da adım attım.
Takip ettiklerim var, beni takip edenler var. Takip ettiklerim arasında, ünlü simalar da var. Ben bu yönünü sevdim twitter’in. Zira toplum gözünde iyi yer tutan, televizyon ekranlarında boy gösteren birçok insanı, az da olsa tanıma fırsatınız oluyor. Son derece akıcı ve sıkıcılıktan uzak bir platform oldu benim için. Çoğunuz zaten, sosyal medyayı kullandığınız için çok fazla anlatmaya lüzum görmüyor ve konumuza geçiyoruz.
Yeni karamanlardan başlayalım isterseniz. Malumunuz üzerine ülkemiz için son zamanların en kötü haberleri ulaştı bizlere. Yirmi dört askerimizin şehitliğini duyan, klavye başında fikir ve düşüncelerini paylaşmaya başladılar. Ünlü simalar da, bu konulardaki düşüncelerini paylaşıyorlar. Ya kendileri paylaşıyor, ya da görevlendirdikleri arkadaşları. Biz bunu bilemiyoruz, biz onların görüşleri diye kabul ediyoruz, bu görüşleri ve paylaşımları.
Dr. Erol Köse yakından takip ettiğim bir adam. Heyecanlı ve ani kararlar vererek çok da düşünmeden hareket eden bir adam!
Dr. Erol Beyin toplumsal konularda olan yaklaşımlarını ve yönlendirmelerini beğendim, amma velâkin!
Bazı konularda olan yaklaşımları da endişe verici diyebilirim. Bir yerlerde olmanız, (!) olduğunuzu düşünmeniz, (!) size büyük bir güç verebilir, öyle olduğunu düşünebilirsiniz. Bu size, “diktatör” vasfı kazandırmaz, bu sizi, güçlü bir insan yapmaz!
Sanat camiasında, sizin ne olduğunuza, sizi sevenler karar verebilir. Sonuçta sanat camiası dediğimiz topluluğun yerini, daima sevenleri tayin eder!
Peki, durumunuzu, konumunuzu, sadece sizi sevenler tayin ederken, siz nasıl kendinizi hiç olmadığınız bir yere oturtabilirsiniz?
Yani, kral koltuğuna!
Yani, yargıç koltuğuna!
Sormazlar mı adama, bu yaklaşımın ve düstursuz duruşun nedenini?
Ben bu şahsın ne duruşunu, ne camiasında bulunanlara yaklaşımını hiç sevmedim, beğenmedim! Bugün yine deprem konusunda sürekli twit atmakla meşgul, doğru şeyler yapıyor, yanlışları da var ama yine de kendisini tebrik ediyorum, fakat bir şeyi merak ediyorum, sen ne zaman çalışmaya zaman ayırıyorsun Sayın Doktor Erol Bey?
Yoksa çalışmadan, oturduğu yerden para kazananlardan mısın? Yani, twitterde seni sevenler ve takip edenler üç kuruş para kazanmak için akşama kadar çalışırken, sen sistemin nimetlerinden faydalanan birisi misin?
Sana para kazandırmayan sanatçıları, sevenleri karşısında zor durumda bırakacak kadar para hırsıyla mı, dolusun?
Bir insan iyi şeyler yapıyorum (!) diye düşünürken, bazen saçma sapan şeyler de yapabilir! Sanırım toplum olarak sorunumuz bundan ibaret!
Şu an ben de belki iyi bir şeyler yapıyorum diye düşünürken, bazılarına göre saçmalamış olabilirim!
Burada özetle söylemek istediğim şey şudur;
Kim olursak olalım, ne olursak olalım, bu memleket hep ne çektiyse, ben iyiyim, diğerleri kötüdür, düşüncesinden çekmedi mi?
Ben iyi kazanayım, diğeri kazanmasın, bitsin, tükensin, zihniyetinden çekmedi mi?
Bir karar verin bence, siz iyi bir insan mı, olmak istiyorsunuz, yoksa kötü bir insan mı?
Ben sizi takip ettiğimden bu yana, hakkınızda tam olarak bir karar veremedim.
Sanırım, toplumun çoğunluğunda olduğu gibi, sizin de psikolojiniz bozulmuş!
Ozan Muhammet CANDAN
