- Kayıt
- 3 Nisan 2008
- Mesaj
- 2.630
- Tepki
- 89
Günümüzde kredi kartına borçlu olmak toplumsal açıdan kabul edilir bir hal
aldı. Eskiden hepimiz istediğimiz şeyleri paramızı biriktirip almaya çalışıyorken, şimdi ise bunun tam tersini yapıyoruz. Bir şeyi hemen
istiyoruz. Düşünmeden alıp gereksiz faizleriyle birlikte ödüyoruz. "Hemen
şimdi istiyorum" çılgınlığının bedeli çok ağır bir fatura olarak bize geri
dönüyor. Aslında sorun bundan çok daha ürkütücü. . .
En gergin insan en güçsüz olan insandır.
New NLP
Borçlu olmak, her ay başında gelecek ekstrelerimizi beklemek bizim gergin
olmamıza neden olur. Yaşama sevincimizi çalar, kendimizi kötü hissetmemizi
sağlar. Borçlanan kimse borcunu ödemek için bir dolu sıkıntı yaşar. Huzurunu
kaybedebilir, sağlığından olur.
Çevremizde bir çok insan artık kredi kartı mağduru, bazılarının da tüm
borçlarını kapatmaları imkansız gibi
Nasıl oluyor da bazı ekstreler cüzi miktarları geçmezken, bazı ekstrelerde
ise milyarlarca borç var. Çünkü kimimizin hazza karşı sabrı daha yüksekken,
kimimizin de hazza dayanma gücü hiç yok gibi. Bizim toplum olarak
yitirdiğimiz en önemli kararlılık galiba sabır oldu. Sabrımızı yitirdikçe de
kredi kartı borçlarımız günden güne artmaya başladı. . .
Acılarımızı erteleyip, hemen hazzı yaşamak istiyoruz. Oysa hayat
istediğimiz şeyleri hemen vermeyebilir. İstediğimiz şeye giden yolda biz ne
kadar sabredebiliyoruz? Çünkü dikkat edilmesi gereken hazdır. İnsanların
başına ne gelirse hazza karşı sabırsızlıklarından gelir.
Hiç zevke ne kadar dayanabileceğinizi düşündünüz mü ?
Örneğin; yaptığımız yanlışlardan biri de, kredi kartı ile tatile gidip
sonra da bütün yıl boyunca, borcumuzu ödemeye çalışmak. Paramızı biriktirip
daha sonra tatile gitmek, bizim için daha iyi olmaz mı ? İşte bu noktada
hazza karşı ne kadar sabırlı olduğumuzu da anlayabiliriz.
Peki bu boyuta gelmemek için neler yapabiliriz?
Haddinden fazla mesuliyet altına girmekten kaçınmalıyız. Çünkü kontrolümüz
altına alınamayan kötü veya gereksiz alışkanlıklar zamanla ihtiyaç haline
dönüşebilir. Dolayısı ile bir süre sonra huzursuz olmamıza neden olur.
Cesur olmalıyız. Ödeme planımızı ne kadar sıkı uygulayabilirsek o kadar
çabuk rahat nefes alabilir, geceleri güzel uykular uyuyabiliriz.
Bazılarımızın doğal olarak para harcamaya daha eğilimimiz vardır, bunu
değiştirebiliriz. Umarım bunu değiştirmemiz için zorlayıcı sebeplerimiz
olmaz. Ne denli yanlışlıklar yapmış olsak da, aynı yanlışları tekrarlamazsak
bunun bir önemi yoktur. Yeter ki, yanlışlıklarımızdan ders almayı bilelim.
Neye bağımlıysak orada biz kendimiz olmaktan çıkıyoruz. Halbuki hiçbir şey
bizim için vazgeçilmez olmamalıdır.
Hayat kısa bir yorgan gibidir. Yukarı çekersek ayak parmaklarımız isyan
eder, aşağı çekersek omuzlarımız titrer. Ayağımızı yorganımıza göre
uzatabilirsek rahat uykular uyuyabiliriz.
Kaynak
Selma Torun
aldı. Eskiden hepimiz istediğimiz şeyleri paramızı biriktirip almaya çalışıyorken, şimdi ise bunun tam tersini yapıyoruz. Bir şeyi hemen
istiyoruz. Düşünmeden alıp gereksiz faizleriyle birlikte ödüyoruz. "Hemen
şimdi istiyorum" çılgınlığının bedeli çok ağır bir fatura olarak bize geri
dönüyor. Aslında sorun bundan çok daha ürkütücü. . .
En gergin insan en güçsüz olan insandır.
New NLP
Borçlu olmak, her ay başında gelecek ekstrelerimizi beklemek bizim gergin
olmamıza neden olur. Yaşama sevincimizi çalar, kendimizi kötü hissetmemizi
sağlar. Borçlanan kimse borcunu ödemek için bir dolu sıkıntı yaşar. Huzurunu
kaybedebilir, sağlığından olur.
Çevremizde bir çok insan artık kredi kartı mağduru, bazılarının da tüm
borçlarını kapatmaları imkansız gibi
Nasıl oluyor da bazı ekstreler cüzi miktarları geçmezken, bazı ekstrelerde
ise milyarlarca borç var. Çünkü kimimizin hazza karşı sabrı daha yüksekken,
kimimizin de hazza dayanma gücü hiç yok gibi. Bizim toplum olarak
yitirdiğimiz en önemli kararlılık galiba sabır oldu. Sabrımızı yitirdikçe de
kredi kartı borçlarımız günden güne artmaya başladı. . .
Acılarımızı erteleyip, hemen hazzı yaşamak istiyoruz. Oysa hayat
istediğimiz şeyleri hemen vermeyebilir. İstediğimiz şeye giden yolda biz ne
kadar sabredebiliyoruz? Çünkü dikkat edilmesi gereken hazdır. İnsanların
başına ne gelirse hazza karşı sabırsızlıklarından gelir.
Hiç zevke ne kadar dayanabileceğinizi düşündünüz mü ?
Örneğin; yaptığımız yanlışlardan biri de, kredi kartı ile tatile gidip
sonra da bütün yıl boyunca, borcumuzu ödemeye çalışmak. Paramızı biriktirip
daha sonra tatile gitmek, bizim için daha iyi olmaz mı ? İşte bu noktada
hazza karşı ne kadar sabırlı olduğumuzu da anlayabiliriz.
Peki bu boyuta gelmemek için neler yapabiliriz?
Haddinden fazla mesuliyet altına girmekten kaçınmalıyız. Çünkü kontrolümüz
altına alınamayan kötü veya gereksiz alışkanlıklar zamanla ihtiyaç haline
dönüşebilir. Dolayısı ile bir süre sonra huzursuz olmamıza neden olur.
Cesur olmalıyız. Ödeme planımızı ne kadar sıkı uygulayabilirsek o kadar
çabuk rahat nefes alabilir, geceleri güzel uykular uyuyabiliriz.
Bazılarımızın doğal olarak para harcamaya daha eğilimimiz vardır, bunu
değiştirebiliriz. Umarım bunu değiştirmemiz için zorlayıcı sebeplerimiz
olmaz. Ne denli yanlışlıklar yapmış olsak da, aynı yanlışları tekrarlamazsak
bunun bir önemi yoktur. Yeter ki, yanlışlıklarımızdan ders almayı bilelim.
Neye bağımlıysak orada biz kendimiz olmaktan çıkıyoruz. Halbuki hiçbir şey
bizim için vazgeçilmez olmamalıdır.
Hayat kısa bir yorgan gibidir. Yukarı çekersek ayak parmaklarımız isyan
eder, aşağı çekersek omuzlarımız titrer. Ayağımızı yorganımıza göre
uzatabilirsek rahat uykular uyuyabiliriz.
Kaynak
Selma Torun