Fikir ve kanaat açıklamaya zorlama hakkında

Durum
Konu kapatılmıştır.
Kayıt
7 Temmuz 2008
Mesaj
208
Tepki
5
Selam,

Sn. Burak Güzey...

Bu konuya yalnız sizin ilgi gösteriyor olduğunuzu sanmıyorum. Bizim insanımiz genellikle ön plana çıkmayı pek sevmeyen ama sağduyusunu kaybetmeyen bir özelliğe sahiptir. İlgili konuya da bu pencereden baktığımızda konuyu inceleyen ve gelişmeleri merakla ve heyecanla izleyen sessiz yığının aldığı soluğun gizemli sesini duyarsınız.

Durun hemen heyecanlanmayın; şu an izleyici konumunda olan bu arkadaşlar aylarca önce başka alanda da buna benzer yazılara tanık oldular. Hatta içlerinden cesur olanların bazıları toplatıya katılma cesaretini bile gösterdi. Kısaca sözün özü bizler aslında bu filmi daha önce de gördük. Oluşan durum en azından bana yabancı değil.

- Buyrun gelin, siz gelin herkes gelsin elinizde, beyninizde ne varsa buyrun ortaya dökün ilgili herkes bilgili de olsun dediğim zaman kırk dereden su getirirler.

Oysa ki ben bu oluşum için düşmanımla bile uzlaşabileceğimi yazılı vr sözlü olarak belirtmiştim. Konuya ve oluşuma ait elimde yazışmalar duruyor. Kim ne açıklayacaksa hiç zaman kaybetmeden bir an önce açıklasın.

İlgili durum hakındaki kişisel düşüncemi bilgilerinize sunarım...

Saygılar...
 

fogbird

Üye
Kayıt
31 Temmuz 2008
Mesaj
76
Tepki
1
Bence GMB yönetim kurulu yazışmalarının tamamını okumalısınız. (Ki bu durumda buna hakkınız var görünüyor)
Benim için sorun değil, bir "copy-paste"ye bakar. Çok da sevinirim herkesin oradaki yazışmaları okumasından, ne gibi didişmelerle çıkmaza girdiğini öğrenmesinden
Ama bu yazışmaların ortaya çıkarılmasına bazılarının yüreği yeter mi onu bilemem.
-----
Böyle demiştim gün içinde.
Aylarca girmediğim GMB listesine giriş yaptım daha sonra.
AAAA!
Ne görsem!
Moderator yetkilerim kaldırılmış.
Yani grubu herkes okusun diye açma yetkim yok.
Grubun 2 moderatörü vardı.
Onur Cantimur ve Ben.
Şimdi sadece bir kişi moderatör ve grup sahibi olarak gözüküyor.
Bilin bakalım kim? Bu kişi Onur Cantimur da değil.
Ve bu nasıl oldu?
Benim iznim ve rızam olmadan bunu kim, ne hakla ve ne cüretle yapabiliyor?
Dediğim dedik, karşı fikre tahammül edemeyenler aylarca beni grup yazışmalarını ona buna servis etmekle suçlarlarken, ben salak gibi hukuki davalar için arabulucuk görevine soyundum..
Meğer onlar çok iyi bildikleri fırıldakları çeviriyorlarmış arkadan.

......


İnsan olan adamlığından utanır, böyle bir katakulli çevirirken bir de iftira attınız.
Karaladınız.
İnanmak istemiyorum bu yaptıklarınıza.
Bir de buradaki binlerce insanın önünde hala masumu oynamaya çalışıyorsunuz.
PEH!
Kalıbınızın adamı olun biraz.
...
Kalıbınız ve yüreğiniz yetiyorsa herkese açarsınız o grubu.
Yiyorsa!
...

Yetti artık bu yağ gibi üste çıkma numaralarınız, masum ayaklarınız.
Başka kapıya!

Naci Yavuz

Not: Kediye emanet edilmiş bir ciğer sözkonusudur. Yorum okuyanlarındar.
 
Kayıt
7 Temmuz 2008
Mesaj
208
Tepki
5
Selam,

Sn. Naci Yavuz'un Dikkatine...

Ortaya attığınız bu iddianın ve " Siz " tanımlamasıyla kimleri kastettiğinizi açıklayın. Eğer o " Siz " tanımlaması kapsamına ben giriyorsam bunu bilmeliyim.

- Hayır, girmiyorsun.

diyorsanız o zaman bu kişi ya da kişiler kimdir onu da bilelim. Muğlak tanımlamalarla insanları suçlama.

- Evet o kişilerden birisi de sensin.

diyorsan o zaman seni ispata davet ediyorum. Eğer ispatlayamazsan canına okurum. Abuk subuk, nereye çekersen oraya gider türden yazılarla beni kişisel olarak zan altında bırakacak türden yazılar yazamazsın. Ben bugüne kadar bulunduğum her ortamda yazdığım ve konuştuğum her söze dün olduğu gibi buğün de sahip çıkarım.

Boş atıp dolu tutmaya çalışanlarla aynı kefeye girmem. Yan çizmeyin beyefendi buyrun gelin herkesin önünde herşeyi ortaya serelim. Kim kimin hakkında ne söylemiş ortaya çıksın.

Buyur hadi bakalım akide şekeri kardeşim benim...

Saygılar...
 

fogbird

Üye
Kayıt
31 Temmuz 2008
Mesaj
76
Tepki
1
İsime gerek yok. Adres belli.
Aynı adresi kullananlar varsa; bu benim sorunum değil.
,,,
Tehdidiniz gayet takdire şayan.
Sizin gibilerle neden aynı havayı solumak istemediğimin bir kanıtı.
Bunu kanıtladığınız için sizi tebrik ediyorum.
Bravo.
Devam edin.
Canlara okuyun.
Yakışıyor.
...
N.Y.
 

İsmail Ev

Altın Üye
Altın Üye
Kayıt
29 Temmuz 2008
Mesaj
84
Tepki
1
İnsanlar toplu yaşama geçtikten sonra, dışardan gelecek saldırılar ve kendi aralarındaki anlaşmazlıkları gidermek için devlet kurdular. Toplumun sağlıklı ve huzurlu yaşaması için aralarınadn bazılarını görevlendirdiler. Bu kişiler, toplumdaki en zor görevi üslendiklerini bilerek ama toplumun mutluluğu için kaçınılmaz olan bu görevlerini ibadet bilincile kutsal olarak yaptılar.
Son zamanlarda ise bu görevler, toplum mutluluğu için değil de, mevki ve makamı koruma kollama, bunun için yapılacak her türlü dalavereyi yapmayı mazur görecek bir konuma gelmiştir. Toplumu koruması için görevlendirilenler, ellerindeki malzeme ile topluma zulüm eder hale gelmiştir. Mevki ve makam, hizmet yeri değil de ulaşılması ve elde tutulması gereken imtiyazlılık ve saltanat makamı haline gelmiştir.
Toplumun sıkıntılarını gidermek için kurulan sivil kuruluşlar, birer çiftlik gibi saltanat kapısı haline dönüşmüştür. Çiftliklerin tepesinde yer kapmak için birbirlerini boğazlama yarışına giren yetkililerden ne gibi bir hizmet beklenebilir ki?
Özelde masumane gibi görünen küçük çatışmaların aslında özü, çiftliğin idaresinde en fazla söz hakkına sahip olma dürtüsü yatmaktadır.
Bir taraftan, sosyal projeleri desteklemek adına maddi kaynak imkanı sağlayan uluslararası boyalı kağıt diktatörleri; diğer taraftan üç kuruş menfaat için kardeşini bile düşman görebilecek dereceye gelmiş toplum psikolojisiyle şeytana panayır havası yaşatılmaktadır.
Gerekçe ne olursa olsun; çoğunluğun menfaati için biraraya gelmek isteyenlerin önündeki engel, şeytandan başkasının işine yaramaz. Basit gerekçelerle birlik ve beraberliğe engel olanlar ise gerekçelerinde haklı dahi olsalar, neticede sonuca olumsuz etki yaptıkları için haksızdırlar.
Mevcut kuruluşlar varken niye yeni bir kuruluş? diye soranlara ise şu soru sorulabilir.
İhtiyacı karşılayamayan yapılara insanlar destek verebilir mi?
1.60 boyunda 50 kg'lı bir kişinin kıyafet standardı ile 1.80 boyunda 120 kg'lık bir kişiye elbise giydirebilir misiniz?
 
Kayıt
7 Temmuz 2008
Mesaj
208
Tepki
5
Selam,

Sn. İsmail Ev arkadaşıma,

Düşüncelerinize sonuna kadar katılıyorum. Rant peşinde koşulması arzusu ve isteği ne yazıkki bazı insanları yeri gelir insanlığından bile kolayca sıyırır. Onları her tür menfaatin peşinden koşabilecek türden bir forma dönüştürür.

Buradaki anahtar sözcük kişisel menfaat güdüsüdür. Bu uğurda önüne çıkabilecek herkese utanmadan, sıkılmadan çamur atabilir. Oysaki herşey mevki ya da para değildir bunlardan daha önemli ve kişinin insan olabilmesini sağlayan önemli şeyler vardır.

Haysiyet, şeref, namus, dürüstlük... Bu kavramlar para tedavül edilemez, bunların normal insanın gözünde parasal karşığı yoktur. Bu kavramlara dil uzatılamaz. Haysiyetli, şerefli ve dürüst olmayı kendisine ilke edinmiş insanlar karşı çıkarlar. Uzatılan dili yeri gelir uzatana yuttururlar. Makam ya da mevki adına her ne denırse onlar için şahsiyet ve haysiyet satılmaz. Şu ünlü sözü yeri geldiği her zaman hatırlarım;

- Aptal dostun olacağına, akıllı düşmanın olsun...

Akıllı insanlara ihtiyacımızın olduğu bir dönemle ortaya çıkan bazı kişilerin asıl amaçlarının Grafik Tasarımcıların hak ve hukukunu korumak olmadığını ben bu oluşuma bodoslama daldığım ilk günlerde anladım. Bu konuyla ilgili o dönemde yazılar yazdım. Kendilerini toplantıya çağırdım.

- Gel katıl, eğer dayak yiyeceksek beraber yeriz dedim.

Şu an önceden olduğu yine toplantı çağrımı bıkmadan usanmadan tekrarlıyorum. Herkesi şeffaflığa davet ediyorum. Kimseyle ortak hareket etmem ama önceden olduğu gibi şu anda önemli olduğunu düşündüğüm " Grafik Tasarımcılar Meslek Birliği " için herkesle birlik olurum. Benim adım Melih Yongacı kimse bana iftira atamaz. Menfaatçidir, para için dostlarını bile gözünü kırpmadan satar sözünü bir kenara bırakın imasında bile bulunamaz.

Size bunları yazdığınız yazıyı ve kişisel düşüncelerinizi önensediğim için yazıyorum.

Saygılar...
 
Kayıt
14 Ağustos 2008
Mesaj
40
Tepki
0
Melih Bey, size Türkçe olarak derdimizi anlatamıyoruz mu, siz mi anlamak istemiyorsunuz?

Bu konu, GMB'ni kuralım mı, kurmayalım mı, konusu değildir. Onun yeri forumda bellidir.

İster o konunun altına yazar, isterseniz, forumun başka bir yerinde veya başka bir sitede konu açar, GMB için TOPLANTI çağrınızı yazar, artık kim gelirse toplantınıza, onlarla konuşur, gider kurarsınız o ne olduğu belirsiz GMB'nizi...

Arkadaşım, GMB'ni hangi alanda kuracaksın? Böyle içi boş cümlelerle birlik mi kurulur?

Oturup tüzüğünü yazacak mısın? Ne yapacaksın?

Grafik Tasarımcılar Meslek Birliği...

Peki, tamam. Nedir bu birlik? Neyi koruyacak, kimleri çatısı altına alacak? Bunları biliyor musun?

56 kişi gerekiyor... Ne için, kim böyle istiyor?

E, Kültür Bakanlığı istiyor...

E, sen niye Kültür Bakanlığı'na bağlı birlik kuruyorsun? Neden?

E, ben sanatçıyım, fikir ve sanat eseri sahibiyim..

E peki, tamam, göster eserlerini, kur meslek birliğini...

Başka?

Efendim, eserlerim kullanıldı, şuralarda şu şu kişi telif hakkımı vermedi..

Tamam, git o kurduğun meslek birliğin takip etsin bunları...

Başka?

Bu kadar...

Senin o 56 kişiyle kuracağın meslek birliği, telif hakları takibi yapacak... Bütün mesele bu...

O meslek birliğinle sen devlet filan kurmayacaksın, İsmail Bey kardeşim...

Konuyu bu kadar da aşırı abartmanın anlamı yok...

Türkler sadece devlet kurmayı ve devlet batırmayı bilir, yargısını mı pekiştirmek istiyorsunuz?

Yoksa, bu oluşumu, "Hazrol, sağa dön, ileri marş" diyen bir komutanın emirlerini bekleyen "askerî birlik" mi zannediyorsunuz?

Yok efendim, "Tek yumruk" olunacakmış da, falan filan... O "yumruk" kime vurulacak arkadaşım?

***

Ticaret hayatına bir bakın, ortaklıklar yürüyor mu? Kurulan ortaklıklar, birbirinin kuyusunu kazma, ötekinden menfaat ve para sızdırma ortaklığına mı dönüşüyor, iyi izleyin...

***

"Sudan sebeplerle önümüze çıkıp bu birliğin kurulmasına engel oluyor" suçlamasından bıktım. Bu ve benzeri iletilerim, bu sitede çok uzun zamandır, şahsıma karşı dile getirilen, açıkça yazılıp çizilen bu saçma suçlamalara İSYANdır.

Kimseye engel filan olmadığımı açıklıyorum, gidin kurun diyorum, adamlar hâlâ "Bize engel oluyor, bu var ya bu, turşu bilem kuramaz" gibi laflar saçmalıyorlar.

O saçmalayanlar, yakamdan düşmelidir. Bu kadar...

Lütfen, konuyu dağıtacak iletileri artık yazmayın.
 
Kayıt
18 Aralık 2007
Mesaj
465
Tepki
5
@leventelpen
Bu sitede takip ettiğim kadarı ile (sizin 22 Nisan daki mesajınızdan öncesi), kurulmak istenilen birlik sadece bundan ibaret değildi. Kaldıki bu tarz bir telif hakkı için kolayca dava açılabilir zaten, sırf bunun için bir birlik kurmaya ne hacet...
Ayrıca sitede benim okuduğum, bir Avukat arayışı idi, bu arayışa sebep olarakta daha önce yaşanan hukuksal problemler gösterildi(Ayrıntıya girilmeden, kaldı ki kimsede sormadı zaten)... Kimse sizden ya da bu birliğin kurulmasına engel olmaya çalışan bir şahıstan bahsetmedi(Siz engel olmaya çalışıyorsunuz diye söylemiyorum)...
Hatta o yüzden ben sizin dava ile ilgili yazınızı okuduğumda, bu forumda bahsi geçen ve oluşturulmaya çalışan birlikle ilişkilendirmedim bile...
 
Kayıt
14 Ağustos 2008
Mesaj
40
Tepki
0
Arkadaşım, şahsî olarak dava açarsın ama yıllarca sürünürsün benim gibi... Sonuçta alacağın kuşa döner, kalırsın.

Kültür Bakanlığı'na bağlı meslek birlikleri, hem ücret tarifeleri yayınlama hakkına, hem de üyelerinin telif hakkı alacaklarını birinci dereceden takip hakkına sahiptir. Mahkemeye gitme zahmetine katlanmazsın. Hatta hiç dava bile açılmaz, meslek birliğinin avkutları devreye girip, daha dava açılmadan sorunu çözümler. MESAM, MÜYAP, nasıl zengin oldu sanıyorsun?

Kurulmak istenen birlik, bunlardan ibaret değilse, zaten, size YANLIŞ anlatılmıştır. BÜYÜK BİR HATA yapılmıştır. Hata yapanları da söylüyorum. O saçmalayanlardır. Ortada asıl meseleyi anlamayan ve bunlardan bir şeyler umanların umutlarıyla oynayan ....... vardır.

Bu sitede, son olarak açılan "GMB kurulmalı mı" başlıklı konuda ve daha benzer bir çok konuda, ikide bir, olur olmaz, kendilerine dava açarak, baş koydukları (!) bu davaya engel olan, hain, dava adamlığına yakışmayan kişi gibi benzetmelerle, şahsım, bir çok defa, resmen BİRLİK ENGELCİSİ olarak jurnallenmiş bulunuyorum. Yetmemiş, bir takım acaip örnekler verilmiş: Efendim, bu zat, bana yanlış yapıyorsun demiş de, ben de savcılığa gidip hemen "tehdit" şikâyeti yapmışım. Adam bana "İki çocuğuna yazık olacak" diye mesaj gönderiyor. Sizce o günkü gergin ortamda bu nasıl anlaşılırdı?
 

fogbird

Üye
Kayıt
31 Temmuz 2008
Mesaj
76
Tepki
1
E sıkıldım ben bu seyirden.
Hep aynı geyik, malum şahsın ikinci gölgesinden dile getiriliyor.
Toplantı moplantı... E yap. Engel olan mı var?
Ne boğuyorsun, ve höykürüyorsun "canına okurum" diye.
Sadede gelin.
Açıyor musunuz GMB yönetim yazışmalarını, açmıyor musunuz?
Denizfeneri davasına çeviriyorsunuz meseleyi.
Bu kadar basit.
BU konuda söyleyecek başka sözüm de yok.
.....

bye
Naci Yavuz
 
Durum
Konu kapatılmıştır.
Yukarı Alt