Grafiker, tasarım yapar!

Kayıt
3 Ağustos 2009
Mesaj
607
Tepki
74
Grafiker tasarım yapar!

Bazı meslek isimleri maalesef yanlış konulmaktadır. Aslında Türkçe; yeni sözcükler üretmek için oldukça elverişli bir dildir. Bu konuda Türk Dil Kurumu'nun yetkin çalışmalarından sözetmek mümkündür. Fakat oniki Eylül ile birlikte bu çalışmalar ve TDK önemli darbeler yediğini de fazla politize olmadan laf arasına sıkıştırmalıyım.

Yanlış üretilmiş sözcüklere vereceğim ilk örnek, "bilgisayar" sözcüğüdür.
Bilgisayar sözcüğü, computer sözcüğünün karşılığıdır. Compute sözcüğünden türetilmiştir.
Türkçede ise bilgiyasayar sözcüğü, bilginin sayılması kavramı ile türetilmiştir.

Bilgi sayılır mı?

Bilgisayar sözcüğü ortalıkta söylenmeye başlandığında bu tartışma yapılmıştı. Kimilerine göre bilgisayar değil, "sayısayar" olmalıydı. Çünkü bilgisayarda herşey sayılardan oluşmaktadır. Bütün bilgiler, sayılar ile ifade edilmekteydi. Benzer tartışma, yazıcı-printer kavramları için hâlâ geçerlidir.

Fakat gelin görün ki, artık bu vakitten sonra "sayısayar" sözcüğünü herhalde kimse kullanamaz..

Bir diğer yanlış türetme ise "heykeltraş" sözcüğünde vardır. Traş sözcüğü bir fiili anlatmaktadır. Bu durumda işi yapana "heykeltraşcı" demek gerekir. Oysa yapan kişiye biz artık heykeltraş diyoruz. Öte yandan heykellerin traş edilmesi ise bence ayrıca espri konusu..

Bunu insanımızın mizah anlayışıyla harmanlıyorum.

Belki "yontucu" demek daha doğru olabilirdi. Ama artık heykel sanatını yontma şeklinde hiç kimse sınırlayamaz. Pekçok heykel yapma tekniği var çünkü.

Sadece bu iki örnekte olduğu gibi, sözcükler yanlış üretilmiş, maalesef artık bunlardan geriye dönüş yok gibidir. Böylece kabul etmek zorundayız.

Fakat, henüz yolunda başında olduğumuz bir kavram var.

Grafiker!

Grafik sözcüğünü Türk Dil Kurumu "çizge" olarak sundu. Bence güzel bir sözcük, fakat grafik sözcüğü için çizge kullanmak olanaksız gibi. Çünkü grafik sözcüğü artık yerleşti. Tıpkı "televizyon" sözcüğü gibi.
Eğer grafiker sözcüğünü türkçeye çevirebilseydik, "çizgeci" diyecektik.

Ne yazık ki, bu vakitten sonra bunun da olanağı yok. Desek desek, üstad Said Maden'in dediği gibi "grafikçi" diyebiliriz.
Tıpkı "fotoğrafçı" der gibi. Yani isimden meslek üreterek.

Öte yandan, tarihsel olarak bakıldığında, "grafiker" sözcüğünün, Alman kökenli eğitimcilerin Güzel Sanatlar Fakültesindeki etkin olma durumundan dolayı yıllarca bu meslek, "grafiker" olarak anıldı.

Ta ki ülkemiz ajanslarına yabancı, özellikle Amerikalı ortaklar gelinceye kadar..

Şu bir gerçek ki, yabancı ortakların Türkiye'ye gelmesi, sektörü önemli ölçüde geliştirmiştir. Gerek yeni tasarım ilkelerinin, gerekse iş akışına yeni tanımlar getirmeleri, Türk reklam sektörüne modern açılımlar sunmuştur.

Grafiker; işte tam bu zamandan sonra "grafik tasarımcı" olmuştur!

Oysa o zaman da, şimdi de ve her zaman, "grafiker zaten tasarım yapar"...

Grafik tasarım yapmadan grafiker olmanın bir yolu var da, bunu biz mi bilmiyoruz?

Yapılan iş grafik tasarımdır, ama yapana grafiker denir. Neden ayrıca "tasarımcı" deme ihtiyacı duyarız?

Mimari tasarım yapana ne derler? Mimar.
Hiç "Mimar Tasarımcı" duydunuz mu? Mimar, zaten mimari tasarım yapar.
Resim tasarlayana resim tasarımcı mı derler, yoksa ressam mı?
metin tasarlayanlara "yazar" mı diyoruz, yoksa metin tasarımcı mı?

Peki neden grafik tasarımı yapana grafiker denmesin ki?

Amerikalının her dediği doğru mudur? Veya olduğu gibi mi Türkçeye çevrilmelidir? İngilizcedeki niteleme ile Türkçedeki niteleme aynı mıdır?
Örneğin, "Newsweek" sözcüğü Türkçeye "haber haftası" diye çevrilir. Oysa kelime kelime çevirirsek "haber-hafta" demek zorundayız. Gördüğünüz gibi Türkçede mükemmel niteleme yapılırken, İngilizcede bu, "varsayılan" bir niteleme şeklindedir.

Öte yandan, grafik tasarımcı kavramı, türkçede, sanki ingilizcedeki gibi nitelenmeden kullanılmaktadır.

Örneğin;
"Mehmet iyi bir grafik tasarımcıdır."
Denilemez!

Çünkü, grafik sözcüğü, bir sıfat değil, isimdir. Bir mesleğe veya yapılan bir işe niteleme yapacaksanız ve bunu sıfatlardan türetirseniz, ancak şu şekilde olur;

"Şişman boyacı"
"Güzel sunucu"
"Dikkatsiz sürücü"


Şişman, güzel, dikkatsiz... bunlar sıfatlardır. İsim değildirler.

Peki isimlerden türetecek olursak;
"Televizyon sunucusu"
"Tır sürücü"
"Ayakkabı boyacı"
"Adana dürümcü" diyoruz. Öyle değil mi?

Aynı durumda, grafik sözcüğü sıfat değil isim olduğuna göre;

"Grafik tasarımcı" dememiz gerekir.

Demek ki, grafiker sözcüğü yerine grafik tasarımcı diyenler, (bunu belki de ben bile yapmışımdır) yanlış diyorlar.

"Grafik tasarımcıyım" yanlış.
"Grafik tasarımcıyım" doğru.

Moda fotoğrafçısıyım, Dergi matbaacısıyım, televizyon sunucusuyum...

***

Bana kalırsa, yabancı ortakların getirdiği "graphic designer" sözcüğü öylesine benimsendi ki, o zamandan beri grafiker, grafik tasarımcı oluverdi. Sanki o zamana kadar grafikerler tasarım yapmıyormuş gibi.

Ama bu graphic designer sözlerini türkçeye aynen çevirerek kavramlar karıştırıldı. Bunu çevirenler, türkçeye girmiş "grafiker" sözcüğünü bir kenara attılar.

Böylece başları göğe erdi.

Hatta bazı aklı karışıklar, hem grafiker, hem de grafik tasarımcı sözlerini, bir hiyerarşi şeklinde sunmayı hâlâ sürdürüyorlar..

İyi tasarım yapana "grafik tasarımcı"
Yetersiz tasarım yapana "grafiker"!

Halbuki doğrusu iyi tasarım yapan grafiker,
kötü tasarım yapan grafiker diye ayrım getirilmeliydi.

Aklı sıra tasarım yapan grafiker ve tasarım yapamayan grafiker ayrımı yapmaya çalışıyorlar.

Halbuki, tasarım yapamayana zaten grafiker denmez!

Bazıları da, tasarımcı sözüne "yaratıcılık" formasyonu da yüklemektedirler. Hatta bunu vurgulamak için, bazen "tasarımcı grafiker" diyerek iyice çorbaya çevirenler de vardır. Kim bilir, belki de "tasarımcı grafiker" derken, burada da "yaratıcı" formasyon, tasarım kavramıyla karıştırılıyor olabilir.

Oysa tasarım başka birşey, yaratıcılık başka birşey..(linklidir)


Ama yaratıcı grafiker denilebilir. Çünkü her grafiker yaratıcı olmayabilir. Ama mutlaka tasarım bilir.

Sonuç olarak, bu işi yapana grafiker denmesi, bence en doğrusudur.
Çünkü grafiker zaten tasarım yapar.
Bazı sözcükler Türkçeye düşünülmeden çevrilmektedir. Çevirdikten sonra da hatalar yapılmaya devam etmektedir.
Yaygınlaştırmanın zorluğunu biliyorum, ama Grafikçi sözü, bence en doğru olanıdır. Fakat grafiker sözcüğü, dilimize yerleşmiş durumdadır.
Grafik tasarımcı sözü, zorlanmış bir kavramdır.
İlle de bunu söylecekseniz bari grafik tasarımcısı
demelisiniz. Gerekçesini yukarıda detaylı anlattık.

Başarılı günler dileğiyle.
Tuncer ÖZKAN
 

Erkan Nehir

Grafik Tasarımcı & Ressam
Uzman Üye
Kayıt
10 Ocak 2010
Mesaj
2.524
Tepki
54
Tasarımcı bir işi tasarlayan ise Tasarımcısı işi tasarlayan kişiyi tasarlayan anlamına gelmez mi?
 
Kayıt
17 Mart 2008
Mesaj
3.270
Tepki
100
Merhaba Tuncer Bey,
Dün akşam saatlerinde yazınızı okumuştum. Sabah tekrar okumak üzere açtım. Malumunuz, sabah dimağlar daha
temiz oluyor. Daha iyi kavrıyor...
İlk değindiğiniz Türk Dil Kurumu, bende de uzun zamandır, acaba vazifesini yapmıyor mu sorusuna
muhatap olmuştur. Baktımda genel olarak hangi kurumumuz üzerine düşen vazifesini yerine getiriyorki.
Ama üzerine vazife olmayan her şeye de bulaşıyor... Sözlerim genel olunca farklı anlamalara mahal verecek cinsten ama olsun...

Bu gün dilimize girmiş, gençlerimiz arasında yaygın şekilde kullanılan Ipod için hangi karşılığı bulmalıyız.
Biz daha isim koyamadan tarih olan walkman'ler için ne demeli...
Her ne kadar verdiğimiz örnekler birer tescilli marka haline gelmişse de aciz kaldığımız husus bundan ibarettir.
Örnekleri çoğaltmak mümkün ancak bu da gösteriyor ki, TDK'nın hantal yapısı hızla iyileştirilmeli.
Hızla gelişen ve büyüyen dünyamıza ayak uydurur hale getirilmelidir.
Görsel iletişim yolları çok iyi kullanılarak ve Milli Eğitim ile omuz omuza verilerek, türetilen yeni kelimeler
milletin her kesimine öğretilmeli, benimsetilmelidir.

Gelelim grafiker meselesine. Uzun lafın kısası makalenizin altına imzamı koyarım. Hatta ayakta alkışlıyorum.
Çok kapsamlı ve zihinde soru bırakmayacak kadar duru bir yazı olmuş.
Akılda kalan ve vurgulanan konu şu ki, tasarımcı ile grafiker çok çok farklı kavramlardır.
Grafiker; grafik tasarım işi yapan, grafik tasarımcısıdır. Tasarım bilir. Bilmesi gerekir.
Evet, işin özü bu...

Saygılarımla...
 
Kayıt
3 Ağustos 2009
Mesaj
607
Tepki
74
Erkan Bey,
Aslında böyle bir soruyu bekliyordum.
Sorunuzun yanıtı, kısmen yazım içinde var, ama aşağıdaki örnekleri hepimiz günlük hayatta kullanıyoruz. Aynı soruyu bunlar için de sorabilecek miyiz?

Alkatraz Kuşçusu (Burt Lancester'in meşhur filmi)
Sokak satıcı
Günün şarkıcı
Çorum leblebicisi
Moda tasarımcısı
Sarıyer börekçisi
.....
daha devam etmeye sanırım gerek yok. Bunların hepsi, isimden türetilmiştir. Grafik sözcüğü de bir isimdir. Yapılan bir işin ismidir yani. Oysa sıfat olsaydı grafik tasarımcı denilebilirdi.
Sıfatlardan üretilmiş ve yine gündelik hayattan örnekleyebileceklerim;

çevik bisikletçi,
genç simitçi,
yetenekli çalgıcı,
acemi fotoğrafcı
........

Kavramların anlaşılmasına biraz daha katkıda bulanabildiysem ne mutlu bana.

Sevgiler
Tuncer ÖZKAN
 

Erkan Nehir

Grafik Tasarımcı & Ressam
Uzman Üye
Kayıt
10 Ocak 2010
Mesaj
2.524
Tepki
54
@Tuncer Özkan
Örnekler için teşekkürler. Emek sarfetmişsiniz. Fakat benim düşünceme göre ilk başta verdiğiniz örneklerin %100 doğruluğu da tartışılır. Alkatraz Kuşçusu... Alkatraz özel bir isim. Moda ise bir iş... Ve verdiğiniz örneklerdeki SU-SI-Sİ ekleri satan, pazarlayan, anlamında kullanılıyor. Ve moda tasarımcısı da Modayı tasarlayan bir kişiyi tasarlayan veya pazarlayan bir terimi çağrıştırıyor bana. Tıpkı yıllardır çok büyük bir hata yaparak okullarda Din Bilgisi öğretmenlerine DİNCİ, beden eğitimi öğretmenlerine BEDENCİ denildiği gibi. Ben Lise dincisiyim.... Ben üniversite Bedencisiyim... Sizin sunmuş olduğunuz mantıkla o halde bunlar da doğru?
Bir filmden örnek vermişsiniz...
Yine bir film, üç silahşörler...
Buna 3 silahşörler derken marketten ekmek alırken "bana 3 ekmekler lütfen" mi diyoruz?
Tasarı-Tasarım-Tasarımcı... Tasarımcısı terimi hem gereksiz hem de anlamsız kalan bir terim bence.
Örneklemeleriniz için teşekkürler fakat malesef katılmıyorum..
 
Kayıt
3 Ağustos 2009
Mesaj
607
Tepki
74
Erkan Bey,

Öncelikle, verdiğiniz yanıt için size müteşekkirim.
Ayrıca kayda değer bir tartışma üslubunuz var.

Sözünü ettiğiniz örnekler, benim de dikkatimi çekti. Hep satan, satıcı, pazarlayan gibi konulardan örnekler vermişim. Konuya dilbilgisi sistematiği içinde yaklaşırsak, önemli olanın dilbilgisi kuralları olduğunu görürüz. Çünkü burada isimden üretildiği zaman -si -sı gibi ekleri aldığını görüyoruz. Dediğiniz gibi Alkatraz bir isimdir. Fakat moda da bir isimdir. Yapılan işin ismi. Yukarıda verdiğim örneklerde de isimden meslek türetildiğinde, daima -si, -sı eklerini alacaktır. Burada sorun olan alışkanlıklardır.

Satan, pazarlayan vs konular dışındaki örnekler
Cumhuriyet Savcısı,
Kamu Maliyecisi,
Faşizm Savunucusu,
Saltanat Okçusu,
Üniversite öğrencisi
........

Öte yandan Üç Silahşörler modelinden hareket ederek üç ekmekler tabii ki diyemeyiz. Burada yanlış olan Üç Silahşörler deyişidir. Çünkü Türkçede sayı ile belirtilen kavramlar, çoğul olarak söylenmez. Bu da bize İngilizcenin bir hediyesidir. Türkçede bir sayıdan bahsetmezseniz, çoğul soneklerini kullanırsınız. Üç Silahşörler'in doğrusu "Üç Silahşör"dür. Film ithalatçısının(!) Türkçeyi yanlış kullanmasından kural oluşturamayız.

Bin atlı,
Yüzlerce karınca,
ikiyüz gram leblebi,
Çift monitör,
12 Dev Adam!

.....
Ekonomik açıdan, teknolojik açıdan, askeri vs. açıdan baskın olan kültür, kendi unsurlarını rahatlıkla dayatmaktadır. Biz de "Amerikali diyorsa doğrudur" veya "birşeyi Türkçe söylersen kuşkulu, İngilizce söylersen kesinlikle doğrudur" mu diyeceğiz?

1 Numaralı yazıda belirttiğim gibi "Graphic Designer" Türkçeye aynen çevrilerek kullanılırsa "Grafik Tasarımcı" oluverir! Grafik Tasarımcısı dediğimiz zaman ise kulağa itici gelir.

Oysa Cumhuriyet Savcısı dediğimizde kulağa hiç de itiici gelmiyor.

Ayrıca Dinci, Bedenci gibi kavramlardaki karşı duruşunuza ben de katılıyorum. Eğitim vurgusu yapılacaksa hiç olmazsa Din Eğitimcisi, veya Beden Eğitimcisi denilebilir. Burada tabii ki doğrusu Din Bilgisi öğretmeni, Beden Eğitimi Öğretmeni olmalıydı. Dinci, Bedenci gibi kavramların son derece hatalı olduğunu siz de söylüyorsunuz. Ama bu hatalı kullanımdan, farkında olmadan kural üretmeye çalışıyorsunuz. Diyorsunuz ki;

"......Ben Lise dincisiyim.... Ben üniversite Bedencisiyim... Sizin sunmuş olduğunuz mantıkla o halde bunlar da doğru?"

Yanlış dediğiinize zaten ben de yanlış diyorum. Dolaisiyle yanlış kuraldan üretilmiş bir kavrama ben nasıl doğru diyebilirim?

Konuya odaklandığınız için tekrar teşekkürler.

Tuncer ÖZKAN
 

Erkan Nehir

Grafik Tasarımcı & Ressam
Uzman Üye
Kayıt
10 Ocak 2010
Mesaj
2.524
Tepki
54
Asıl ben teşekkür ederim detaylı açıklamalarınız için.
sanırım bu çelişkiler Türkçemizin çeşitliliğinden ve zenginliğinden kaynaklanıyor. Herneyse. mühim olan terimlerden çok yaptığımız işi doğru yapmamız.
Teşekkürler.
 

Murat Vardar

Uzman Üye
Uzman Üye
Kayıt
14 Ocak 2012
Mesaj
4.332
Tepki
1.051
Sayın Tuncer Bey,
değerli bilgi paylaşımlarınızın devamını diliyorum...
 
Yukarı Alt