@grafiker.iso
arkadaşım bilmediğimiz konularda yorum yapmak uygun değildir.
helede konu dini meseleler olunca çok daha önem kazanmaktadır.
yukarıda arkadaşın verdiği bilgi fıkhi bir konudur. islam alimlerinin ittifat ettiği bir konudur.
Bir şehirde bir tek şer’i üfuk ve bir tek temkin müddeti vardır. Bir şehrin en yüksek mahalline ait olan Temkin zamanı değiştirilemez.
Her namaz için ayrı ayrı temkinler yoktur. Temkin zamanı azaltılırsa, öğle ve daha sonraki namazlar vakitlerinden evvel kılınmış olur. Oruca da sahûr vakti geçtikten sonra başlanılmış olur. Bu namazlar ve oruçlar sahîh olmazlar. Temkin müddetinin İhtiyat zamanı ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur. Temkin müddetini bir İhtiyat zamanı zannederek, imsâk vaktini 3-4 dakika geciktirenin orucu, akşam vaktini 3-4 dakika öne alanın orucu ve akşam namazının fâsid olacağı (bozulacağı)
Dürr-i yektâ kitabında da yazılıdır. (İmâmzâde Muhammed Es'ad bin Abdüllah, Konyalı olup, İstanbulda tevellüd etdi. 1267 [m. 1851] de vefât etdi.
(Dürr-i yektâ) ve
(Hilyetün-nâcî) fıkh kitâbları İstanbulda basılmışdır.)
temkin ile ilgili daha detaylı bilgi için
tıklayın