danisman
Consultant
- Kayıt
- 27 Nisan 2009
- Mesaj
- 1.504
- Tepki
- 30
Merhaba,
Bu güne kadar bir çok işletmeyle reklam konusunda görüştünüz veya
görüşmelerin içerisinde bir şekilde bulundunuz. Burada en çok dikkatinizi çeken neydi?
Hatırlıyor musunuz?
Karşınızda reklam veren koltuğunda oturan kişiler sizden ne beklediler ve istediler?
Ben size kısaca ne istedikleri hakkındaki tahminlerimi sıralamak istiyorum. Bir reklam veren,
öncelikle maddiyat bölümünü kafasında ilk soru işareti olarak tutar. Onun için bu işin en önemli yanı
maddiyattır. Başlatılacak kampanya veya reklam çalışması maddi yönden onu çok sarsmasın
gerisi önemli değildir.
İkincisi,mutlaka size gördüğü, duyduğu, daha önce yapılmış ve başarıya ulaşmış,
yahutta başarılı olduğunu düşündüğü reklam ve reklamasyon çalışmalarıdır.
Şu durumda özetlersek, size gelen reklam verenlerin kafasında saklı olan gerçekler,
maddiyat, başarılı reklam kampanyaları ve sizin ne yapabileceğinizdir.
Şimdi sırasıyla bunları önümüze yazalım ve cevaplarını arayalım.
Maddiyat herkes için elbetteki önemlidir, bunun önemsiz olduğunu düşünmek fazlasıyla iyimser olmak
demektir ki, bu mümkün değil.
Karşımızdaki reklam vereni ilk ikna etmemiz gereken konu, maddiyat oluyor.
Bunu nasıl yaparız,bunu yapmak için müşterinizi doyuracak kadar bilgiye sahip olmak durumundasınız.
Yani müşterinize beş liralık bir ürün yerine, yirmi beş liralık bir ürün satmak sadece sizin bilgi ve
becerinize kalmıştır. Bunu gerçekleştirirken, size şimdi söyleyeceğim çok önemli detayları sürekli
aklınızda tutmanızda fayda olacağı inancındayım.
İyi bir reklam mutfağınız varsa ve siz iyi bir takıma sahipseniz, yukarıda dediğim olayı rahatlıkla
hayata geçirmeniz ve bunu başarmanız kolaylaşır. Reklamcılık kesinlikle bir ekip işidir ve gerçek
anlamda "ben bir reklamcıyım" diyebilmek, bu ekibin ne kadar başarılı olacağıyla orantılıdır. Mutfakta
güzel hazırlanan tuzu, biberi,yağı, salçası tam kıvamında kullanılan yemekleri beğenmeyecek bir insan olabilir mi?
Olursa da önemsemeyin, o kişinin damak tadında bir sorun var demektir. Pişmeye hazır ürünün pazarlama
sorumlusu olan pazarlamacının kabiliyetli olması kaçınılmazdır. En az o yemeği yapan ve sunanlar
kadar önem arz eder. Kısacası ekibinizde pazarlama yeteneği yüksek ve başarılı bir pazarlamacı mutlaka bulunmalıdır. Bunun yanı sıra, teknik bilgilerle donatılmış bir kişi de projeyi satmakta çok önemli bir rol oynar.
Rekabetçi bir piyasada iyi projeyi, iyi bir paraya satmak çok kolay olmasa da imkansız değildir.
Siz yeter ki amacına uygun tanıtım için gereken tüm çalışmaları
gerçekleştirmiş olun. İyi projeler
mutlaka alıcısını bulacaktır.
Başarılı reklam kampanyalarına geçtiğimizde burada durmak ve düşünmek gerekmektedir. Genelde reklam verenler birilerinin yapmış olduğu reklam kampanyalarına ve çalışmalarına odaklanırlar. Bu odaklanma olayı diğer bir deyişle kopya çekmektir. Öncelikle kendileri kopya çekerler, sonra sizden de bunu yapabilmek için destek beklerler.
Bu tür müşteri örnekleri en tepedeki holdinglerden, köşe başında oto lastiği tamir eden işletmelere
kadar zincirleme bir şekilde devam eder. Yani kısacası, kopyalama reklam kampanyaları ve reklam çalışmaları
reklam verenlerin vaz geçemedikleri bir hastalıktır.
Sakın bu hastalığa kaptırmayın kendinizi ve ekibinizi,
yoksa yavaş adımlarla, üretimsizlik uçurumuna doğru yuvarlanır gidersiniz, farkında bile olmazsınız.
Bunun önüne geçebilmek için yapmanız gereken, gerçekten güzel porjeler hazırlamak, bunlara inanmak ve inandığınızı
hayata geçirmektir. Bunu nasıl yapacaksınız, bu konuda da bir kaç kelime etmek gerekir diye düşünüyorum.
İnandığınız bir şey varsa aklınızda ve dosyanızda, bunu mutlaka hayata geçirebilirsiniz, çünkü inanan insan,
mutlaka amacına ulaşacak olan insandır. Amacınıza ulaşabilmek için karşınızda oturan insana, işin tüm detaylarını,
artıları, eksilerini güzelce anlatın. Anlamamışsa tekrar anlatın, bir daha anlatın ama mutlaka anlatın. Sıkılmayın,
unutmayın ki projeyi satmak durumunda olan sizsiniz ve alıcınız tam karşınızda, o bazı şeyleri kabul etmemek için
o koltukta oturmakta, siz ikna etmek için tam karşısında oturmaktasınız, bun aklınızdan asla çıkarmayın.
Belki en önemli konu, sizin ne yapabileceğiniz bölümüdür. Yapacağınız çalışmalarda ve projelerde, görsel, işitsel ve
çekicilik unsurlarını en iyi şekilde hazırlayın. Müşterilerin reklam vereninizi tercih etmesi için gerekli ve
etkileyici ne varsa bunları kullanın. bunları hazırlarken sadece kendinizi tüketici koltuğuna oturtmanız yetmez,
en yakınlarınızı ve az tanıdıklarınızı bile oturtun koltuğa ve yanıtları not alın.
Sonuçta her kesin ve kesimin kabul edeceği
bir kabul şekli vardır, doğru reklam, zengin içerikli ve en kolay şekilde anlaşılabilen reklam gerçeğidir.
C.Yılmaz reklamlarını hatırlayın, aslında o kadar çok detay vardır ki, neredeyse bir sinema filmi kadar
detaylara rastlarsınız bu reklamlarda, oysa çok da anlaşılabilir bir tarafları vardır, kısa bir mesaj vardır
ve izleyici o mesajları hemen alır. Bazıları şikayet bile eder reklamdan ama verilen mesajı da bir slogan
olarak beyninde saklamak zorunda kalır. Ne demek istediğimi sanırım anladınız.
Tüm bunları elbete ki yapabilirsiniz. Sitemizde görmüştüm, tam olarak kime aitti hatırlamıyorum ama şöyle bir slogan
kullanılmıştı" yuvayı dişi kuş yapar, evi biz yaparız" gibi
bir şey olsa gerek. Burada arkadaşımızın yakalamış olduğu güzel bir mesaj verme yöntemi var ama cümle o kadar
uzatılmış ki, yakalanan güzellik birazda olsa anlam kaybetmiş.
Burada şunu diyebiliriz "yuvayı dişi kuş, evi biz" bu yeterli bir cümle olabilirdi veya buna benzer bir slogan üretilebilir, bu sloganlar çoğaltılabilir.
Özetle söylemek gerekirse, farklı sözleri ve cümleleri, doğru şekilde kullandığımızda, farklı beğenileri, ortak tercihlere doğru yönlendirebiliriz ve bunun sonucunda satış gerçeğine ulaşırız.
Doğru bir zamanlama, doğru bir proje, doğru bir kampanya ile siz de neler yapabileceğinizi karşınıza gelen ilk reklam verene uygulayın ve sonuca ulaşın.
Yeni bir yazımızda, yine buluşabilmek ümidiyle...
grafikerler.org
Bu güne kadar bir çok işletmeyle reklam konusunda görüştünüz veya
görüşmelerin içerisinde bir şekilde bulundunuz. Burada en çok dikkatinizi çeken neydi?
Hatırlıyor musunuz?
Karşınızda reklam veren koltuğunda oturan kişiler sizden ne beklediler ve istediler?
Ben size kısaca ne istedikleri hakkındaki tahminlerimi sıralamak istiyorum. Bir reklam veren,
öncelikle maddiyat bölümünü kafasında ilk soru işareti olarak tutar. Onun için bu işin en önemli yanı
maddiyattır. Başlatılacak kampanya veya reklam çalışması maddi yönden onu çok sarsmasın
gerisi önemli değildir.
İkincisi,mutlaka size gördüğü, duyduğu, daha önce yapılmış ve başarıya ulaşmış,
yahutta başarılı olduğunu düşündüğü reklam ve reklamasyon çalışmalarıdır.
Şu durumda özetlersek, size gelen reklam verenlerin kafasında saklı olan gerçekler,
maddiyat, başarılı reklam kampanyaları ve sizin ne yapabileceğinizdir.
Şimdi sırasıyla bunları önümüze yazalım ve cevaplarını arayalım.
Maddiyat herkes için elbetteki önemlidir, bunun önemsiz olduğunu düşünmek fazlasıyla iyimser olmak
demektir ki, bu mümkün değil.
Karşımızdaki reklam vereni ilk ikna etmemiz gereken konu, maddiyat oluyor.
Bunu nasıl yaparız,bunu yapmak için müşterinizi doyuracak kadar bilgiye sahip olmak durumundasınız.
Yani müşterinize beş liralık bir ürün yerine, yirmi beş liralık bir ürün satmak sadece sizin bilgi ve
becerinize kalmıştır. Bunu gerçekleştirirken, size şimdi söyleyeceğim çok önemli detayları sürekli
aklınızda tutmanızda fayda olacağı inancındayım.
İyi bir reklam mutfağınız varsa ve siz iyi bir takıma sahipseniz, yukarıda dediğim olayı rahatlıkla
hayata geçirmeniz ve bunu başarmanız kolaylaşır. Reklamcılık kesinlikle bir ekip işidir ve gerçek
anlamda "ben bir reklamcıyım" diyebilmek, bu ekibin ne kadar başarılı olacağıyla orantılıdır. Mutfakta
güzel hazırlanan tuzu, biberi,yağı, salçası tam kıvamında kullanılan yemekleri beğenmeyecek bir insan olabilir mi?
Olursa da önemsemeyin, o kişinin damak tadında bir sorun var demektir. Pişmeye hazır ürünün pazarlama
sorumlusu olan pazarlamacının kabiliyetli olması kaçınılmazdır. En az o yemeği yapan ve sunanlar
kadar önem arz eder. Kısacası ekibinizde pazarlama yeteneği yüksek ve başarılı bir pazarlamacı mutlaka bulunmalıdır. Bunun yanı sıra, teknik bilgilerle donatılmış bir kişi de projeyi satmakta çok önemli bir rol oynar.
Rekabetçi bir piyasada iyi projeyi, iyi bir paraya satmak çok kolay olmasa da imkansız değildir.
Siz yeter ki amacına uygun tanıtım için gereken tüm çalışmaları
gerçekleştirmiş olun. İyi projeler
mutlaka alıcısını bulacaktır.
Başarılı reklam kampanyalarına geçtiğimizde burada durmak ve düşünmek gerekmektedir. Genelde reklam verenler birilerinin yapmış olduğu reklam kampanyalarına ve çalışmalarına odaklanırlar. Bu odaklanma olayı diğer bir deyişle kopya çekmektir. Öncelikle kendileri kopya çekerler, sonra sizden de bunu yapabilmek için destek beklerler.
Bu tür müşteri örnekleri en tepedeki holdinglerden, köşe başında oto lastiği tamir eden işletmelere
kadar zincirleme bir şekilde devam eder. Yani kısacası, kopyalama reklam kampanyaları ve reklam çalışmaları
reklam verenlerin vaz geçemedikleri bir hastalıktır.
Sakın bu hastalığa kaptırmayın kendinizi ve ekibinizi,
yoksa yavaş adımlarla, üretimsizlik uçurumuna doğru yuvarlanır gidersiniz, farkında bile olmazsınız.
Bunun önüne geçebilmek için yapmanız gereken, gerçekten güzel porjeler hazırlamak, bunlara inanmak ve inandığınızı
hayata geçirmektir. Bunu nasıl yapacaksınız, bu konuda da bir kaç kelime etmek gerekir diye düşünüyorum.
İnandığınız bir şey varsa aklınızda ve dosyanızda, bunu mutlaka hayata geçirebilirsiniz, çünkü inanan insan,
mutlaka amacına ulaşacak olan insandır. Amacınıza ulaşabilmek için karşınızda oturan insana, işin tüm detaylarını,
artıları, eksilerini güzelce anlatın. Anlamamışsa tekrar anlatın, bir daha anlatın ama mutlaka anlatın. Sıkılmayın,
unutmayın ki projeyi satmak durumunda olan sizsiniz ve alıcınız tam karşınızda, o bazı şeyleri kabul etmemek için
o koltukta oturmakta, siz ikna etmek için tam karşısında oturmaktasınız, bun aklınızdan asla çıkarmayın.
Belki en önemli konu, sizin ne yapabileceğiniz bölümüdür. Yapacağınız çalışmalarda ve projelerde, görsel, işitsel ve
çekicilik unsurlarını en iyi şekilde hazırlayın. Müşterilerin reklam vereninizi tercih etmesi için gerekli ve
etkileyici ne varsa bunları kullanın. bunları hazırlarken sadece kendinizi tüketici koltuğuna oturtmanız yetmez,
en yakınlarınızı ve az tanıdıklarınızı bile oturtun koltuğa ve yanıtları not alın.
Sonuçta her kesin ve kesimin kabul edeceği
bir kabul şekli vardır, doğru reklam, zengin içerikli ve en kolay şekilde anlaşılabilen reklam gerçeğidir.
C.Yılmaz reklamlarını hatırlayın, aslında o kadar çok detay vardır ki, neredeyse bir sinema filmi kadar
detaylara rastlarsınız bu reklamlarda, oysa çok da anlaşılabilir bir tarafları vardır, kısa bir mesaj vardır
ve izleyici o mesajları hemen alır. Bazıları şikayet bile eder reklamdan ama verilen mesajı da bir slogan
olarak beyninde saklamak zorunda kalır. Ne demek istediğimi sanırım anladınız.
Tüm bunları elbete ki yapabilirsiniz. Sitemizde görmüştüm, tam olarak kime aitti hatırlamıyorum ama şöyle bir slogan
kullanılmıştı" yuvayı dişi kuş yapar, evi biz yaparız" gibi
bir şey olsa gerek. Burada arkadaşımızın yakalamış olduğu güzel bir mesaj verme yöntemi var ama cümle o kadar
uzatılmış ki, yakalanan güzellik birazda olsa anlam kaybetmiş.
Burada şunu diyebiliriz "yuvayı dişi kuş, evi biz" bu yeterli bir cümle olabilirdi veya buna benzer bir slogan üretilebilir, bu sloganlar çoğaltılabilir.
Özetle söylemek gerekirse, farklı sözleri ve cümleleri, doğru şekilde kullandığımızda, farklı beğenileri, ortak tercihlere doğru yönlendirebiliriz ve bunun sonucunda satış gerçeğine ulaşırız.
Doğru bir zamanlama, doğru bir proje, doğru bir kampanya ile siz de neler yapabileceğinizi karşınıza gelen ilk reklam verene uygulayın ve sonuca ulaşın.
Yeni bir yazımızda, yine buluşabilmek ümidiyle...
grafikerler.org