- Kayıt
- 14 Ocak 2012
- Mesaj
- 4.332
- Tepki
- 1.051
İki zeki genç, küçük bir dereciğin üstündeki köprüde durmuş,
altlarındaki suyu seyrediyorlarmış.
Bir tanesi: ”Bak,” demiş ” Şu alttaki minicik balığı görüyor musun?
Ne kadar da mutlu!”
Diğeri: ”Sen bir balık değilsin ki ,bir balığın mutlu olup olmadığını nasıl anlayabilirsin?”
diye itiraz etmiş.
Öteki :”Peki sen... Sen de ben değilsin ki. Öyleyse benim balığın mutlu olup olmadığını,
anlayıp anlayamadığımı sen nasıl anlayabilirsin?” diye karşılık vermiş.
Diğeri: ”Tamam” demiş,” Madem ki ben sen değilim ve sen olmadığıma göre de senin anladığını anlayamam.
Öyleyse sen de balık olmadığına göre balığın ne hissettiğini anlayamazsın.
”Öteki dayanamayarak:“O zaman senin ilk sorduğun soruya dönelim.” demiş
“Sen bana balığın mutlu olup olmadığını nereden anladığımı sordun.
Bu soru gösteriyor ki, benim anlamadığımı sen hissettin.
Öyleyse söyleyeyim aziz dostum;
Ben de balığın mutlu olduğunu hissettim.”
altlarındaki suyu seyrediyorlarmış.
Bir tanesi: ”Bak,” demiş ” Şu alttaki minicik balığı görüyor musun?
Ne kadar da mutlu!”
Diğeri: ”Sen bir balık değilsin ki ,bir balığın mutlu olup olmadığını nasıl anlayabilirsin?”
diye itiraz etmiş.
Öteki :”Peki sen... Sen de ben değilsin ki. Öyleyse benim balığın mutlu olup olmadığını,
anlayıp anlayamadığımı sen nasıl anlayabilirsin?” diye karşılık vermiş.
Diğeri: ”Tamam” demiş,” Madem ki ben sen değilim ve sen olmadığıma göre de senin anladığını anlayamam.
Öyleyse sen de balık olmadığına göre balığın ne hissettiğini anlayamazsın.
”Öteki dayanamayarak:“O zaman senin ilk sorduğun soruya dönelim.” demiş
“Sen bana balığın mutlu olup olmadığını nereden anladığımı sordun.
Bu soru gösteriyor ki, benim anlamadığımı sen hissettin.
Öyleyse söyleyeyim aziz dostum;
Ben de balığın mutlu olduğunu hissettim.”