Ne çok kaybettim, ne çok yenildim...
Saymadım...
Kimi zaman bildiklerim bilmediklerime hesap sordu.
Ödediğimde oldu,
Ödemeyip kaçtığımda ...
Her yenilgi bir başlangıç,
Her zafer bir son.
Vaz geçişlerim de oldu.
Durup beklediklerim de...
Kimi zaman bir martının kanadında,
Bazen gökyüzünün göz yaşlarında
Besledim...
Hayalleri mi, hayal sandıkları mı...
Çok duydum kalp atışlarımı,
Çırpınışlarımı...
Söyleyemedim kimselere korkularımı,
Ne devler di korkutan beni,
Ne de karanlık ...
Ey beden, etten kemikten!
Ne kadar acizsin,
Ne kadar ürkeksin,
Hep mi yalnızsın, hep mi bi çaresin...
Şu humanda bir sen misin böyle.
Kanmaya, kandırılmaya bir heves koşan...
Ey sedasıyla, semasıyla!
Yalancı cennet.
İçinde tutuğun şu meczupa yok mu hiç merhamet?
Akıl pınarından verdiğin nimet kafi.
Gönül deryasından yok mu bir yudum fani?
Her içtiğim aşk şarabı böyle mi etmeli?
Vakitli vakitsiz mi gelmeli...
Yoruldum çok yoruldum.
Bir nefeslik cansa bu...
Varsın oda meyil eylesin siyaha.
Bir damla kanla başladı,
Bin damla yaşla vardı sonsuzluğa...
Saymadım...
Kimi zaman bildiklerim bilmediklerime hesap sordu.
Ödediğimde oldu,
Ödemeyip kaçtığımda ...
Her yenilgi bir başlangıç,
Her zafer bir son.
Vaz geçişlerim de oldu.
Durup beklediklerim de...
Kimi zaman bir martının kanadında,
Bazen gökyüzünün göz yaşlarında
Besledim...
Hayalleri mi, hayal sandıkları mı...
Çok duydum kalp atışlarımı,
Çırpınışlarımı...
Söyleyemedim kimselere korkularımı,
Ne devler di korkutan beni,
Ne de karanlık ...
Ey beden, etten kemikten!
Ne kadar acizsin,
Ne kadar ürkeksin,
Hep mi yalnızsın, hep mi bi çaresin...
Şu humanda bir sen misin böyle.
Kanmaya, kandırılmaya bir heves koşan...
Ey sedasıyla, semasıyla!
Yalancı cennet.
İçinde tutuğun şu meczupa yok mu hiç merhamet?
Akıl pınarından verdiğin nimet kafi.
Gönül deryasından yok mu bir yudum fani?
Her içtiğim aşk şarabı böyle mi etmeli?
Vakitli vakitsiz mi gelmeli...
Yoruldum çok yoruldum.
Bir nefeslik cansa bu...
Varsın oda meyil eylesin siyaha.
Bir damla kanla başladı,
Bin damla yaşla vardı sonsuzluğa...