danisman
Consultant
- Kayıt
- 27 Nisan 2009
- Mesaj
- 1.504
- Tepki
- 30
Hepimiz şikâyetçiyiz, hepimiz tedirgin, hepimiz nereye gittiğimizi bilmiyoruz…
Sonuçta nereye ulaşacağız, nelerle karşılaşacağız bilmiyoruz. Dünya üzerinde dünya ile birlikte turlayan bizler, aslında olduğumuz yerde dönüp duran, dolap beygirleri gibiyiz. Sadece çok şeyi bildiğimizi sanan ama aslında hiç bir şeyin farkında olmayanlarız. Bunu birçoğumuz kendimize itiraf ederken, bir başkasına itiraf edecek cesareti bulamayanlarız.
Yani kısacası, çaresiz ve acınacak durumdayız. Neyin karşısında peki? Adına “sistem” denen ama bunun aslında, ne için var olduğu ve neden kurulduğu bilinmeyen çelişkili bir yaşam şekillendirme, kalıplaştırma, zoraki yaşam!
Bir insan olarak yaşamak, hayatı paylaşmak, yemek yiyebilmek, su içmek, nefes almak, yürümek, koşmak bu kadar zor mudur? Gerçekten de yaşamak bu kadar zor mudur? Yaşamak her insanın belli kurallar içerisinde ve kanunlarla mı mümkündür? Yaşamak için kanunlar gerçekten gerekli midir? Burada normal bir yaşamdan bahsediyorum, kimileriniz veya bazılarımız, kanunsuz veya sistemsiz bir yaşam olur mu diye düşüne bilir, ben onlara diyorum ki elbette yaşanır, bal gibi yaşanır!
Yeter ki insan olmanın ayrıcalığını ve dünyanın herkese yetecek kadar büyük, yeterli olduğunu anlatabilelim, anlayabilelim. Aslında bu sistemi kuranların bu konuları çok iyi bildiklerini ben de biliyorum ama doymayan işkembeleri ve gözleri bu sistemleri üretmiş, öyle ki, sistem dedikleri mekanizma sadece mazlumlara, sessiz kalanlara, her şeyi sineye çekenlere karşı çalıştırılmakta!
Bir arkadaşımla sohbet esnasında telefonu çaldı, onlar konuşuyorlar ben şahitlik ediyorum, üç beş kelimeden birisi sistem. Merakla kulak misafiri oluyorum olaya, telefon görüşmesi bittikten sonra, meseleyi öğrendim.
Arkadaşım bir kredi kartını iptal ediyor, sonra borcunu yapılandırmaya sokuyor, taksitinin bir tanesini ayın otuzunda yatırması gerekirken, geciktiriyor, üçünde yatırıyor. Bankadan arayan görevli, taksitinizi geciktirmiş ve eksik yatırmışsınız diyor. Buraya kadar her şey normal ama normal olmayan sistem!
Diyor ki görevli, efendim size biz ihtarname çektik bunun da 65 TL masrafı var, bunu da yatırmalısınız, arkadaşım itiraz ediyor, bana öyle bir ihtarname gelmedi, neden ödeyeyim! Görevlinin söylediği aynen şundan ibaret “ efendim yapacak bir şey yok, sistem otomatik olarak işleme sokuyor” arkadaşımın isyanı gayet normal, eline gelmeyen bir ihbarname için 65 TL ödeyecek, gecikme faizi 11 TL, asıl ödenecek olan meblağ ise 103 TL.
Aklınız karıştı değil mi, sistem 103 TL olan taksiti, yuvarlayıp 179 TL yapıvermiş!
Son zamanlarda bu tür olaylara o kadar çok rastlıyorum ki, inanılmaz! Sistem insanları durmadan öğütüyor ve geğirerek dolaşıyor ortalıkta!
Zira ülkede milyonlarca işletme, esnaf, çiftçi, memur geçinemez zarar ederken, SİSTEM içinde yer alan bankalar, dünyanın en çok kar eden bankaları arasında, üstelik ilk sırada!
Bu ülkenin ve yöneticilerin başarısız olduğunu düşünen benim gibi akıl yoksunları ne kadar da yanılıyor, görüyor musunuz?
Bu ülkede SİSTEM en güzel şekilde kazanıyor, onlara sadece krizler değil, her şey teğet geçiyor!
Ozan Muhammet CANDAN
grafikerler.org
Sonuçta nereye ulaşacağız, nelerle karşılaşacağız bilmiyoruz. Dünya üzerinde dünya ile birlikte turlayan bizler, aslında olduğumuz yerde dönüp duran, dolap beygirleri gibiyiz. Sadece çok şeyi bildiğimizi sanan ama aslında hiç bir şeyin farkında olmayanlarız. Bunu birçoğumuz kendimize itiraf ederken, bir başkasına itiraf edecek cesareti bulamayanlarız.
Yani kısacası, çaresiz ve acınacak durumdayız. Neyin karşısında peki? Adına “sistem” denen ama bunun aslında, ne için var olduğu ve neden kurulduğu bilinmeyen çelişkili bir yaşam şekillendirme, kalıplaştırma, zoraki yaşam!
Bir insan olarak yaşamak, hayatı paylaşmak, yemek yiyebilmek, su içmek, nefes almak, yürümek, koşmak bu kadar zor mudur? Gerçekten de yaşamak bu kadar zor mudur? Yaşamak her insanın belli kurallar içerisinde ve kanunlarla mı mümkündür? Yaşamak için kanunlar gerçekten gerekli midir? Burada normal bir yaşamdan bahsediyorum, kimileriniz veya bazılarımız, kanunsuz veya sistemsiz bir yaşam olur mu diye düşüne bilir, ben onlara diyorum ki elbette yaşanır, bal gibi yaşanır!
Yeter ki insan olmanın ayrıcalığını ve dünyanın herkese yetecek kadar büyük, yeterli olduğunu anlatabilelim, anlayabilelim. Aslında bu sistemi kuranların bu konuları çok iyi bildiklerini ben de biliyorum ama doymayan işkembeleri ve gözleri bu sistemleri üretmiş, öyle ki, sistem dedikleri mekanizma sadece mazlumlara, sessiz kalanlara, her şeyi sineye çekenlere karşı çalıştırılmakta!
Bir arkadaşımla sohbet esnasında telefonu çaldı, onlar konuşuyorlar ben şahitlik ediyorum, üç beş kelimeden birisi sistem. Merakla kulak misafiri oluyorum olaya, telefon görüşmesi bittikten sonra, meseleyi öğrendim.
Arkadaşım bir kredi kartını iptal ediyor, sonra borcunu yapılandırmaya sokuyor, taksitinin bir tanesini ayın otuzunda yatırması gerekirken, geciktiriyor, üçünde yatırıyor. Bankadan arayan görevli, taksitinizi geciktirmiş ve eksik yatırmışsınız diyor. Buraya kadar her şey normal ama normal olmayan sistem!
Diyor ki görevli, efendim size biz ihtarname çektik bunun da 65 TL masrafı var, bunu da yatırmalısınız, arkadaşım itiraz ediyor, bana öyle bir ihtarname gelmedi, neden ödeyeyim! Görevlinin söylediği aynen şundan ibaret “ efendim yapacak bir şey yok, sistem otomatik olarak işleme sokuyor” arkadaşımın isyanı gayet normal, eline gelmeyen bir ihbarname için 65 TL ödeyecek, gecikme faizi 11 TL, asıl ödenecek olan meblağ ise 103 TL.
Aklınız karıştı değil mi, sistem 103 TL olan taksiti, yuvarlayıp 179 TL yapıvermiş!
Son zamanlarda bu tür olaylara o kadar çok rastlıyorum ki, inanılmaz! Sistem insanları durmadan öğütüyor ve geğirerek dolaşıyor ortalıkta!
Zira ülkede milyonlarca işletme, esnaf, çiftçi, memur geçinemez zarar ederken, SİSTEM içinde yer alan bankalar, dünyanın en çok kar eden bankaları arasında, üstelik ilk sırada!
Bu ülkenin ve yöneticilerin başarısız olduğunu düşünen benim gibi akıl yoksunları ne kadar da yanılıyor, görüyor musunuz?
Bu ülkede SİSTEM en güzel şekilde kazanıyor, onlara sadece krizler değil, her şey teğet geçiyor!
Ozan Muhammet CANDAN
grafikerler.org