yönetici olmak, yönetebilmek...

Kayıt
17 Mart 2008
Mesaj
3.266
Tepki
100
yönetici: yöneten, idare ve sevk eden. bazen bir malı bazen bir hayvanı bazende insanlar topluluğunu...
ama en önemlisi insanlar topluluğunu idare eden...
bu yöneticinin gerçek tanımı mı? diye sorsanız. bende bilmiyorum.
yazdım işte. itirazınız, ekleme - çıkarma yapacağınız bir şey varsa söyleyin lütfen.
darılmam gücenmem. ben aklımla bu kadar tanımlayabildim.
dilerseniz biraz da açalım konuyu.

dağdaki çoban yönetici midir? tabii yöneticidir. hatta birde yanında müdürü bile vardır. sivas kangalı. çoğu işini (sürüyü toplamak gibi) ona yaptırır.
bizim köyde bir bakkalımız vardı. içeri girdiğinizde dönerek ve yüzünüz dışarı bakarak çıkmanız imkansız ötesi bir şeydi. o kadar daracık yani.
ama bakkaldı sonuçta ve hep oraya giderdik. bakkalımız o kadar şeker bir amcaydı ki, (o zamanlar küçüktüm) şimdi niye aklıma geldi? geldi işte aklıma.
laf yöneticiden açıldıya. ondan geldi aklıma. ne alaka canım dediğinizi duyuyorum. kulaklarım keskindir. evet çok alaka, o tek başına bakkalının hem çırağı, hem temizlikçisi, hem kasiyeriydi. hem de çok güzel halkla ilişkiler deparmanı vardı. güler yüzü ile tatlı dili ile bunu çok iyi yapardı. bir de bana çok şeker verirdi oradan biliyorum.
bunların hepsini kendi yapıyordu. ama olsun, yapıyordu sonuçta. en önemlisi de kendine laf geçirebiliyordu...

peygamber efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuştur. "Bir saat adâlet ile idârecilik yapmak, altmış sene nâfile ibâdet yapmaktan daha iyidir." (Hz. Muhammet a.s.)
şimdi ne oldu da yöneticilikle ilgilenmeye başladın diye kafasına takılanlar olabilir. benim kafama takılan çok şey var ama. boş verin siz. o, takıldığı yerde dursun.

bu konuda, yani yöneticilik konusunda minik bir araştırma sonucu güzel bir makaleye ulaştım.
dilerseniz hiç bir satırına dokunmadan olduğu gibi paylaşayım.
çünkü; bazı maddeleri çok çok çoook önemli...
işte size güzel bir makale.



Yönetici olmak, kariyer yolunda önemli bir adım. Ama bu adımın gereklerini yerine getirmeden aynı yolda yürümek de imkansız. Çözüm ise, ortak bazı yanlış adımlardan sakınmak!

Yönetici olmak, ileriye atılan önemli bir adım. Ama yöneticiliğin ilk dönemleri, bazı sorunlara da gebe olabiliyor. Yapılan bir araştırmaya göre, yöneticilerin yüzde 50'ye yakını, bu konuma gelmeden önce bir eğitim almadı. Bu da, karşılaşılan sorunların temeli sanki. İşte yeni yöneticilerin büyük bir bölümünün karşı karşıya kaldığı 10 ortak sorun:

1) Herşeyi Bildiğini Sanmak
Bir departmandan sorumlu olduğunuzda o departmanla ilgili herşeyi bilirsiniz. Ama yöneticilikte farklı bir sorumluluk var: İnsan yönetmek. Etrafınızdaki insanları dinleyin. Onların yorum ve eleştirilerine asla kulaklarınızı tıkamayın.

2) Patronluk Taslamak
Emin olun, şirketinizde herkes kimin yeni yönetici olduğunu biliyor. Kendinizi 'patron' sanma hatasına düşmemeye bu yüzden özen gösterin. Yöneticiliğinizi, önceki yöneticilerden farklılıklar yaratarak göstermeyi tercih edin.

3) Herşeyi Değiştirmek
Tekerleği yeniden icat etmekle uğraşmayın. Bir iş bir yöntemle yapılabiliyorsa, öyle yapmaya devam edin ve gerçek anlamda bir gereklilik söz konusu değilse, işleyişte radikal değişiklikler yapmayın. En önemlisi, 'farklı' ve 'yanlış' arasında bir fark olduğunu unutmayın.

4) Birşeyler Yapmaktan Korkmak
Belki de kendine güven sorununuz var, yöneticiliği yürütüp yürütemeyeceğinizden emin değilsiniz. Ama bu şüphelerinizin, yapabileceğinizin en iyisini ortaya koymanıza engel olmasına izin vermeyin. Eğer üst düzey size güvenmese, size bu titri de vermezdi, unutmayın.

5) İnsanları Tanımak İçin Zaman Ayırmamak
Bu insanlarla belki yıllardır çalışıyorsunuz, ama bu, onları bildiğiniz ve tanıdığınız anlamına gelmez. Onları nelerin motive ettiğini, nelerden endişe duyduklarını öğrenmeye çalışın. Onlara bir topluluk gibi değil, bir birey gibi davranın.

6) Patronla Zaman Kaybetmemek(!)
Sizi yönetici kademesine patron getirdi ve muhtemelen sizin ne kadar yoğun olduğunuzu, kendisine zaman ayıramayacağınızı düşünüyordur. Hayır, yanlış cevap. Öncesinde de olduğu gibi, müdür de olsanız esas göreviniz, patronunuza yardım etmek. Ona zaman ayırmadan yola devam edemezsiniz.

7) Problemler veya Problemli Çalışanlar Hakkında Endişelenmemek
Problemleri sonsuza kadar geride tutamaz veya bunların kendi kendine çözülmesini bekleyemezsiniz. Sizin göreviniz, en iyi çözümü bulmak ve bunu doğru şekilde hayata geçirmek. Bu konuda destek almakta serbestsiniz, ama işin başında kendinizin olduğunu unutmayın.

8)İnsan Olduğunu Unutmak
Patron olmanız, insanlıktan vazgeçtiğiniz anlamına gelmez. Gülmekten, duygularınızı göstermekten kormamanız gerekiyor.

9) Çalışanlarınızı Korumamak
Ekibinizdeki insanlar, her yönden gelen baskının altındalar. Diğer departmanlar, olası hatalar yüzünden sizi suçlamak isteyebilirler. Patron ve İK müdürü de bununla ilgili yorumlarda bulunabilir, hatanın sorumlusu ile ilgili olumsuz kararlar alabilirler. Sizin göreviniz ise çalışanınızın yanında olmanız ve ona mümkün olduğu kadar adil davranılmasını sağlamak.

10) Hiçbir Sorumluluk Almamak
Hoşunuza gitsin veya gitsin, yönetici olduğunuz zaman ekibinizde olan herşeyden siz sorumlusunuzdur. Ve bu yapılanların hepsi, sizi öyle ya da böyle etkiler. Bu nedenle bol miktarda sorumluluğu omuzlamaya hazırlanın. Yetkiniz olduğunda sorumluluğun da artması bir doğru orantı.

(alıntı)
İdris YAĞMAHAN
Mimar & Proje Yöneticisi
 
Kayıt
19 Ağustos 2009
Mesaj
54
Tepki
0
Paylaşım için teşekkürler...

şu kısım çok hoşuma gitti bence çok anlamlı

"dağdaki çoban yönetici midir? tabii yöneticidir. hatta birde yanında müdürü bile vardır. sivas kangalı. çoğu işini (sürüyü toplamak gibi) ona yaptırır."
 
Kayıt
17 Mart 2008
Mesaj
3.266
Tepki
100
@Ufuktaki_Adam
rica ederim.
hoşunuza gitiiğine sevindim, dağdaki çobanda yöneticidir. ama, önemli olan bunun farkında olabilmek...
 

GÜNEL AYVACI

Altın Üye
Altın Üye
Uzman Üye
Kayıt
31 Mart 2009
Mesaj
714
Tepki
7
Çok gerekli ve güncel bir konu. Güzel bir paylaşım oldu.
Diliniz de öyle akıcı ki, yazdılarınızı okumak bana gerçekten
çok zevk veriyor.

Bu sitede Emine Şahin'i farketmemek ve aramamak benim adıma mümkün
değil, her açışta bugün ne diyor yorumlarda bir bakayım diyorum.
Sanırım benim gibi düşünen çoktur. Siteyi renklendiriyorsun.

İyiki varsın E m i n e , sağol !
 
Kayıt
17 Mart 2008
Mesaj
3.266
Tepki
100
@GÜNEL AYVACI
teşekkür ederim günel abla...
umarım abla lafıma kızmazsınız. "günel hanım" hitabı biraz resmi durdu üzerimde.
böyle daha sıcak sanki...
övgünüze layık olmak ne mutlu :)
 

GÜNEL AYVACI

Altın Üye
Altın Üye
Uzman Üye
Kayıt
31 Mart 2009
Mesaj
714
Tepki
7
@Emine Şahin

"Günel Hanım " hitabını sevmiyorum zaten, iş hayatımda bıkmışım duymaktan.
Tabiki ben sizlerin Günel Ablasıyım :)
 

danisman

Consultant
Kayıt
27 Nisan 2009
Mesaj
1.504
Tepki
30
Bu konu nereden icab etti acaba? Ayrıca yazısından alıntı yapmış olduğunuz kişi bir çalışandır, proje yöneticisi olması, yönetici olduğu anlamını taşımaz. Yöneticilik yazılmış olan kurallarla yürütülmez, yazılmış kurallara riayet eden çalışnalar varsa, yazılmış kurallarla yönneticilik yapılabilir. Fakat bu ülkede çalışanlar, yöneticiden çok daha fazla, yönetici olma hevesinde olduğu için başarısızlıklar gelmektedir.

Başarılı olan ülkelerde ve işletmlerde ön plana çıkan bir gerçek vardır, herkes görevini ve üzerine düşen işleri yapar ve hiç bir sorun kalmaz, böyle bir durumda, yönetici vazifesini yapar ve çalışanına gereken desteği her şartta sağlar.

Çünkü o yöneticidir, ekip içerisinde bulunanlar, başarı çarklarından bir parça olduğunu hissetmediği sürece, ne çalışan yöneticiden, ne yönetici çalışanından memnun kalacaktır...

Yukarıda bahsettiğiniz kurallar da sadece kağıt üzerindedir...

Saygılar...
 
Kayıt
17 Mart 2008
Mesaj
3.266
Tepki
100
@danisman

yukarıda bahsettiğim kurallar kesin ve kati değildir. maddeler tartışılabilir ve hatta kural olup olamdıkları sorgulanabilir.
ama, ben sizden böyle bir yaklaşım beklemezdim.
böyle yaklaştığınız müddetçede kağıt üzerinde kalmaya devam edecektir.
tıpkı anayasa çıkakarılım. boş ver uymasakta olur der gibi.
uydu mu şimdi?

@GÜNEL AYVACI

çok doğru anlamışsınız günel abla. deşmemek gerek.
 

danisman

Consultant
Kayıt
27 Nisan 2009
Mesaj
1.504
Tepki
30
@Emine Şahin


Boş ver uymasakta demedim Emine hanım, zaten uyulmadığını ve uyulamayacağını söylüyorum, aynı Ülke'de yaşıyoruz değil mi? O zaman sorun yok demektir :)
 
Yukarı Alt