Grafik mi? grafikerlik mi?

dino

Üye
Kayıt
1 Aralık 2009
Mesaj
3
Tepki
0
Sevgili tasarımcı arkadaşlar

Son yıllarda ki sektörel tasarımcı grafiker kıyımına karşı durulması gereğine inandığım için deneyimlerimi, sizinle paylaşmak istiyorum.

1983 yılı MSÜ Grafik Mezunuyum. Mesleğimi uzun yıllardır sürdürüme zevkine sahip oldum. Çeşitli ajans ve matbaalarda yöneticilik, sanat yönetmenliği ve grafikerlik görevlerinde bulundum. Son iki yıldan günümüze de Matbaa istanbul matbaa ofset baskı dijital baskı | telematbaa.com matbaacılık orgaritmasını yürütüyorum.

Sektörel deneyimim ve üstlendiğim görevlere yönelik, Yüzlerce personel alımı yaptım diyebilirim. Fakat son yıllarda, eğitimin sektörede ki teknolojik yapılanmaya yönelik olmadığını görmekteyim. Hala patetes baskılarla uğraştırıyorlar.
Özellikle de grafik kurslarının geleceğin meslekleri reklamlarıyla yaptığı çıkışlarla, grafikerlere yönelik bir kıyımın başladığını düşünüyorum.
Ailelerin ve kursa giden arkadaşların kurs bitiminde yada eğitimlerinin sonunda beklediklerinin ve ödediklerinin karşılığını alacaklarını düşünmesiyle, sektörde yıpranmaktalar. Birkaç bilgisayar programını öğrenmekle grafiker olunamayacağını lütfen düşünün. Yada kursta veya okulda ki dönem ödeviyle bu işin bir alakası yok, lütfen Kursa gitmeden önce bir kaç grafikerin görüşünü alın. Bu mesleği sadece bilgisayarın karşısında oturup 09.-18.00 arasında yapılan bir iş olarak düşünmeyin...

İlgilenirseniz benim görüşlerim şu yönde....

1- Pek çok kurstan mezun arkadaşımız, sadece operatör olarak kalacaktır.
2- Tasarımcı olmak için öz veri, disiplin ve grafik gözünüzün gelişmesiyle geçecek 2-5 yıllık bir zaman dilimi gerekecektir.
3- Sektörde tasarımcıyım derken işin içinde müşterinin unutulduğu ve stratejik satışa odaklı bir tasarımın yapılmasının önemini kavradıkça grafiker olunabildiği açıktır. Bu zaman ve deneyimle kazanılabilir.
4- Marka yaratmak ve konsept oluşturmak, bir ekip işidir.
5- Ben iş buldum başlıyorum yerine, nerde iş bulduğunuzun ve ajansın ne gibi işlerin üstesinden geldiğini görmeniz önemlidir. Başladığınız yer; tüm yaratıcılığınızı göstermenizi yada yaratıcılığınızın körelmesini sağlayacaktır.
Gerekiyorsa sadece yol ve yemek parasına çalışın, ama adam gibi bir yerde çalışın...
6- Mutlaka çalıştığınız ajansta ekip ruhu arayın. Tek başınıza olmak size çok şey kaybettirir. Sonra sadece, kartvizit, el ilanı, fatura, makbuz yapan bir oparatörden başka bişi olmazsınız.
7- Bir dergide yada tek sektöre hitap eden firmalarda bir yere kadar gelebilir, daha sonra tekrar en başa dönmek zorunda kalabilirsiniz. Bir ajansın çok yönlülüğü sizi geliştirecektir. Unutmayın...
8- Kesinlikle iş başvurularınıza yaptığınız işleri ekleyin.
9- Eğer yeni mezun veya kurs mezunuysanız, ...... programı kullanabiliyorum; deyin. Biliyorum demeyin...
10-Yeni arkadaşlarımızın bilmesi gereken en önemli konulardan biri de,"Bu iş acil derler" burada olay şuraya çıkar... ya bitirirsiniz yada gidersiniz. Bu mesleği seçerken zaman kavramının olmadığını iyi düşünmelisiniz...

Zor fakat bir okadar da zevkli olan mesleğe hoşgeldiniz...
 

danisman

Consultant
Kayıt
27 Nisan 2009
Mesaj
1.504
Tepki
30
Merhaba sayın dino, öncelikle aramıza hoş geldiniz demek istiyorum, bahsettiğiniz tespitler yerinde ve doğru analizler.

Bu konular daha önceden de defalarca sitemizde tartışıldı ve konuşuldu. Fakat deneyimlerinizden faydalanarak, yeniden tartışılması formumuzun yeni ve eski üyeleri açısından iyi olacağı kanısındayım.

Çünkü, mesleğin basitleştirilmesi, basit görülmesi, kolay ulaşılabilir olarak lanse edilmesi, haksız rekabetleri doğurmuş, beraberinde ise sektörün geleceği açısından, ortaya hiç iyi bir tablo çıkarmamıştır.

Kısacası, enine boyuna konuşulması, tartışılması ve paylaşılması gereken bir konudur...
 
Kayıt
7 Temmuz 2008
Mesaj
208
Tepki
5
Selam,

Dino nickname kullanıcı adına sahip arkadaşımızın açmış olduğu konu neredeyse yıllardır benzer şekilde açılan konuların bir yenisi olmasına karşın kişisel düşüncesini belirtmesi açısından yine de yeni bir konudur.

Bununla birlikte bu şekilde mesleki anlamda kişisel düşüncelerini açıklayan ve üşenmeyip bunları yazıya döken bir kişiyi gerçek kimliği ile tanımanın daha anlamlı olacağını düşünüyorum.

Uzun yıllar sektörde yer almış önemli kariyer noktalarına gelmiş bu arkadaşımızın konuya yönelik düşüncelerini almak bence önemli olmasına karşın yazısında bazı teknik hataları yapmış olması doğrusu beni biraz şaşırttı.

Özellikle Türkiye'de son yıllarda reklam sektörünün bazı üretici noktalarında benzer tanımlamaların da yapıldığı düşünüldüğünde ortada gerçekten yanlış bir algılama ve tanımlama olduğuna öncelikle vurgu yapmak gerekiyor.

- Tasarımcı Grafiker...

Bu ünvan tanımlaması özellikle 2001 yılında yaşanan ekonomik kriz döneminden sonra ülkemizin aklı kafasının dışında reklam sektörünün cin fikirli bazı kişileri tarafından uydurulmuş nereye konsa orada sırıtan bir tanımlama biçimi olarak ne yazık ki sektöre yerleşmiş bir grafik tasarımcı ünvan biçimi olarak tarihimize geçmiştir.

Burada " dino " isimli arkadaşımızın yapmış olduğu ünvan tanımlamasına takılmış olmamın kendisiyle herhangi bir ilişkisinin olduğunu düşünmeyin. Kişiye değil tanımlamaya takılmış durumdayım. Bu tür bir ünvan tanımlaması şu an bilinen dünyanın hemen hiç bir ülkesinde karşılığı olmayan ama nedense kendisinden bir türlü vazgeçilmeyen bir duruma gelmiştir.

Ortamı ve tanımlama biçimini yaratan bizim krizden sıyırma becerisi yüklü sözümona açıkgöz, iş bitirici, bitirim reklam sektörü işverenlerinden başkası değildir. Ortaya aslında literatürsel tanımlamada varolmayan bir ara eleman çıkarmak ve bir taşla bir kaç grafik tasarımcı veya sanat yönetmenini bertaraf etmek derdine düşmüş bu muhterem kişilikli kişiler,

• Bilgisayar operatörünü grafiker,
• Grafik tasarım bakış açısından ve mantığından yoksun kişileri sanat yönetmeni,
• Sanat yönetmenlerini ise kapı dışarı etmeyi kardan zarar ettikleri genel durumdan ustaca sıyırmanın yöntemi olarak benimsediler.


Bizim sirk cambazı reklamcı işverenlerin ve onların yardakçısı ve yandaşı kurs verenlerin ortak düşüncelerinin son olarak ortaya çıkardığı kurs bitirmiş grafiker olgusu da işin içerisine eklendiğinde tadından yenmez bir durum ortaya çıktı ki bu bence artık sonun başlangıcının en üst perdeden çığlığıdır.

- Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak...

Tarih geriye doğru işlemeyeceğine göre önemli olan bu saatten sonra içerisinden çıkılamaz duruma gelmiş bu ara eleman sorununun sektörde hangi konuma oturtulması gerektiğini belirlemektir. Peki bu belirlemeyi kim yapacak..?

İşte can alıcı nokta burası. Bu belirlemeyi kimin yapacağı henüz bilinmiyor. Hatta ortaya çıkmış bu yanlış tanımlama hastalığına teşhis bile konulmamışken, mevcut durumu kategorize etmeye ya da soruna çözüm getirmeye kim cesaret edebilir..?

Bununla birlikte adına kısaca Grafiker Yetiştirme Kursu denebilecek yerlerde genel tanımlama gereği eğitim almış kişilerin sektöre girmiş olması, aralarında azimli, yetenekli, istekli, becerikli, kararlı kişilerin yanında sıradan bakış açısına sahip ama sektöre bodoslama dalmış olanlarına kadar pek çok kişinin bir şekilde sektöre hizmet sunan işyerlerinde çalışıyor olması ve bu kişilerin bu ve benzer sitelere üye olup bu alanlarda soru ve sorunlarına çözüm yolları araması ve en önemlisi de bilgi edinmek yerine baskı unsuru olmaya yönelik ortak kaygı duygusuyla hareket ediyor olmaları mevcut soruna çözüm bulmak yerine sorunun önemli bir parçası olmaya yönelik davranış sergilemeleri de ortaya çıkmış bu sorunu içerisinden çıkılamaz hale getirmiştir.

Şimdi mevcut durum bu hale geldikten sonra şunu yapsanız şöyle olur, bunu yapmazsanız böyle olur türü açıklamaların bence hiç bir anlamı ve değeri yoktur. Önemli olan sektörün genel talebinin düzenlenmesidir. Bu talebin temel dayanak noktası işyerleridir. Çalışma alanları düzenlenmediği sürece toplam kalitenin artırılması ve bu kaliteye yönelik temel ve ara tasarım elemanlarının doğru konumlandırılması mümkün olamaz.

Sektörü Reklam Ajansları, Grafik Atölyeleri, Renk Ayrımcılar, Digital Çıkış Atölyeleri ve Matbaalar olarak kategorize edersek ( ki zaten genel durum neredeyse bu şekildedir ) bu alanlarda çalışan grafik tasarımcıların ünvanı ne olursa olsun doğru konumlandırılmış olmaları gerekir. Sektörde yer alan kişilerin sahip oldukları veya önümüzdeki süreçte sahip olacakları ünvanlarını belirleyen bu kişilerin almış oldukları temel tasarım eğitimleri, asgari genel kültür düzeyleri, farklı sektörlere yönelik üretimleri sonrasında edindikleri deneyim ve en önemlisi de gelişimin ve dönüşümün sürekli olduğunu algılamış olmalarıdır.

Bu anlamda sektör içerisinde yer alan ünvan kavramları sırasıyla şöyledir:

- Bilgisayar Operatörü
- Grafik Tasarımcı
- Junior Art Direktör
- Art Direktör
- Senior Art Direktör


bu ünvan sıralaması bugün dünyanın reklam sektöründe söz sahibi olmuş reklam ajanslarının hemen tümünde yaratıcı grupta göre alan kişilerin gelişim evresidir. Bu ünvan sıralamasından yalnız biri dışında tümü üretim sürecinde edindikleri deneyim ve bilgi birikimiyle yükselme eğilimi gösterir. Yalnız bilgisayar operatörü bu ünvan kazanma yarışının dışındadır. Teknik yönden eğitilmiş olan bu ara eleman yaratıcı grubun hazırladığı taslak ( Layout ) tasarımın orijinale ( Artwork ) dönüştürülme aşamasında görev alır. Genellikle basıma yönelik çalışma biçimine sahip olan Bilgisayar Operatörleri baskı tekniğine yönelik çalışmanın hazır hale getirilmesinden sorumludur. Tasarım noktasında herhangi bir etkinlikleri yoktur.

Bilgisayar Operatörlüğü küçük görülecek, hafife alınacak bir çalışma biçimi ya da ekip içerisinde konumlanma şekli değildir. Aksine önemli ve vazgeçilmez bir ara elemandır. Bir dönem özellikle reklam ajanslarında konumlandırılan bu teknik eleman şu an neredeyse ortadan kaldırılmıştır. Onun yerine adına grafiker denen ama işlevinin ne olduğuna dikkat çekilmeyen tuhaf bir tanımlama getirilmiştir.

Bugün ülkemizde kullanıldığının aksine grafiker tanımlaması Almanya'da teknik eğitim almış yaratıcı grup içerisinde yer alan grafik tanımlamaları ve bilgisayar programlarını bilinçli olarak kullanabilme becerisine sahip, tasarımı yapılmış taslağı basım sektörüne yönelik temel prensiplere uygun olarak orijinal çalışmaya dönüştüren kişidir. Grafiker bir anlamda grafik teknikeridir.

Tasarım sürecinde yer alan kişi ise grafik tasarımcıdır. Grafik tasarımcı ( bakın tasarımcı, grafiker değil ) yaratıcı grubun kariyer anlamında yükselme sürecindeki en alt unsurudur. Grup içerisinde sanat yönetmenine ( Art Direktör ) tasarım sürecinde yardımcı olan ( belirlenen görsel malzemelerin dekupesi, paspartu, maket hazırlanması vs. ) önemli bir unsurdur.

Yaşadığımız süreçte ülkemizde bu ve buna benzer yaratıcı grup içerisinde yer alan kişilerin kaçının görev aldığını ve bunlardan kaçının kendisi için gereken eğitim, bilgi ve deneyim sürecinden geçtiğini bir düşünün. Reklam ajansları dışında sektörde hizmet sunan kişilerin kaçının yine aynı özelliklere sahip olabildiklerini bir düşünün. Bu kadar karmaşanın, keşmekeşin ve kavramların birbiri içerisine girmesinin yaşandığı başka sektör sizce var mıdır..?

Bu karmaşık, çapraşık ve içerisinden çıkılamaz hale gelmiş ortamda ne, nereye, nasıl oturtulacak..? Bunu her kim nasıl başaracak..? Mümkün mü..? Bence değil. Şu an ortada sadece bir kaşık suda fırtına kopartanların, havanda su dövenlerin olduğu, bu karmaşadan kişisel menfaat ve çıkar sağlama arzusuyla yanıp tutuşanların cirit attığı, gelinen bu noktadan çıkışın ancak kendi reçeteleriyle olacağını savunan aklı evvellerin volta attığı, ortada at nalı gibi duran sorunları es geçip amaç yerine araçların etrafında kızıldereli dansı yapanların her geçen gün arttığı düşünüldüğünde sağlıklı çözüm yollarının olduğunu düşünen kişilerin tribünlere çekilip ortadaki karmaşayı seyretmeye yönelik tavır almaları kadar doğal ne olabilir..?

Mevcut duruma sağlıklı çözüm ancak ilgili duruma sağlıklı bakış açısı sunabilen, bilgi düzeyi ve sağduyusu gelişmiş, kişisel menfaat duygusundan arınmış, ortak kazanımları savunmaya yönelik davranış sergilemeye aday bireylerin ortak aklın kazanımlarına yönelik ortak çözüm yollarını sektörü oluşturan herkese ayrım gözetmeksizin aktarmasıyla mümkün olabilir. Eğer bazı şeylerin temelden değiştirilmesi isteniyorsa bu anlamda herkesi uzun ve yorucu bir süreç bekliyor.

Çünkü değişim ve dönüşüm her zaman uzun ve sancılı olmuştur, olmaya da devam edecektir.

Saygılar...
 
Yukarı Alt