Grafixit
Üye
- Kayıt
- 25 Ekim 2010
- Mesaj
- 26
- Tepki
- 1
Hüzünlü bir aşk hikayesi gibi bu.
Biriyle yaşadığınız bi ilişkiden enkaz halinde çıktığınızda bir daha aşık olmamaya yemin edersiniz ya onun gibi birşey.
Benimkiside meslek aşkı...
Bu aşk 10 yıl önce başladı. Grafik tasarım nedir bilmezken lise yıllarında tanıştım onunla. Başlarda sadece küçük bir heyecandı benim için. Corel programında ufak tefek kartvizitler yaptığımda ve birilerinin beğenisine sunduğumda mutlu oluyordum. Gözlerimi her kapatışımda daha fazla neler yapabilirim ne verebilirim bu mesleğe diye düşünüyordum. Lise hayatım ve okuduğum bölüm Grafik Tasarım olduğu için; hiç ayrılmadım onunla hep beraberdim. Lise ve staj dönemleri bitti. Staj döneminde grafikerliğin zorluklarını biraz öğrenmiştim ama daha tam gözüm açılmamıştı. Çünkü bu iki kişilik bir ilişki değildi arada bilgisayar ve programlardan ayrılmak zorunda kalıyordum. Çünkü bir grafiker sadece grafiker değildi(officeboydu,çaycıydı,temizlikçiydi) İlk başlarda tecrübesizliğime verdim olacak şeyler dedim çünkü daha tam bilmiüyorum biranda yükselmek olmaz yerleride süpürmek gerekiyor demekki dedim.
Daha sonra üniversite yılları başladı Muğla üniversitesi Muğla Meslek Yüksekokulu Tasarım Basım ve Yayıncılık bölümüne yatay geçiş yaptım. Burda herşeyin biraz daha farklı ve zorlu olacağını biliyordum. Bilgisayar Destekli grafik derslerinde arkadaşlarım internette gezinirken ben program öğrenmeye devam ettim kendimi geliştirdim. daha sonra bi reklam ajansının ilanını gördüm bu benim için büyük bir fırsattı. Gidip hemen değerlendirdim. Çok ii bildiğimi sandığım mesleğimi aslında hiç bilmediğimi öğrendim. İş hayatının farklı olduğunu okulda öğrenilen şeylerin sadece teorikte kaldığını işyerinde pratik bilgi gerektiğini öğrendim. Ancak yinede işe alındım ve görüp görebileciğim en ii işletmeci,arkadaş ve patronu orada gördüm. şu anki zeminimi onun sayesinde hazırladım. Daha sonra maddi imkansızlıklar yüzünden Üniversiteyi yarıda bırakmak zorunda kaldım.
Daha sonra askerlik hayatı burdada mesleğimden hiç ayrılmadım. Askerliğimi deniz kuvvetleri Komutanlığı Basım Yayım Müzeler Şube Müdürlüğü'nde grafiker olarak yaptım. Mesleğimin en zor dönemlerini burda geçirdim. Mükemmel bir baskı altında mesleğimi icra ettim ama hiç pes etmedim. Sürekli yeni şeyler öğrendim.
Askerlikten sonra hayat ve mesleğim adına herşeyim tamamdı. cebimde kocaman umutlarla oradan çıktım. Artık herşey daha güzel olacaktı. En azından verdiğim emeklerin karşılığını alabilecektim. İlkönce sevdiğim kızla nişanlandım evlilik için para gerekiyordu ama sorun değildi ben işimi bilen bir Grafikerdim. Yüsek maaşlarla bir yerde çalışır biriktirebilirdim. hem grafikerlik aranılan bir meslekti girdiğim işyerinde garantim olurdu. Diye düşündüm. Ama çok çok yanıldığımı Kafamdaki miktarın çok çok altında ücretler teklif edildiğinde ve işine gelirse çalışırsın dendiğinde anladım. ben herşeyi yalnış anlamıştım. Mesleğime olan aşkım karın tokluğuyla doğru orantılıydı. hem lise staj döneminde yaşadığım şeyleri tekrar yaşamak zorundaydım. Çünkü grafikerlik sadece grafikerlik değildi.
Şu anda başta yazdığım gibi hayal kırıklığına uğramış bir enkazdan farksızım ve bir daha aşık olmamaya yemin etmek üzereyim. Mesleğinde başarılı bir Yıldız(grafiker) daha kaymak üzere umarım işverenler grafikerliğin sadece grafikerlik olduğunu anlarlar birgün...
Teşekkür Ederim
Ümit Çetiner
Biriyle yaşadığınız bi ilişkiden enkaz halinde çıktığınızda bir daha aşık olmamaya yemin edersiniz ya onun gibi birşey.
Benimkiside meslek aşkı...
Bu aşk 10 yıl önce başladı. Grafik tasarım nedir bilmezken lise yıllarında tanıştım onunla. Başlarda sadece küçük bir heyecandı benim için. Corel programında ufak tefek kartvizitler yaptığımda ve birilerinin beğenisine sunduğumda mutlu oluyordum. Gözlerimi her kapatışımda daha fazla neler yapabilirim ne verebilirim bu mesleğe diye düşünüyordum. Lise hayatım ve okuduğum bölüm Grafik Tasarım olduğu için; hiç ayrılmadım onunla hep beraberdim. Lise ve staj dönemleri bitti. Staj döneminde grafikerliğin zorluklarını biraz öğrenmiştim ama daha tam gözüm açılmamıştı. Çünkü bu iki kişilik bir ilişki değildi arada bilgisayar ve programlardan ayrılmak zorunda kalıyordum. Çünkü bir grafiker sadece grafiker değildi(officeboydu,çaycıydı,temizlikçiydi) İlk başlarda tecrübesizliğime verdim olacak şeyler dedim çünkü daha tam bilmiüyorum biranda yükselmek olmaz yerleride süpürmek gerekiyor demekki dedim.
Daha sonra üniversite yılları başladı Muğla üniversitesi Muğla Meslek Yüksekokulu Tasarım Basım ve Yayıncılık bölümüne yatay geçiş yaptım. Burda herşeyin biraz daha farklı ve zorlu olacağını biliyordum. Bilgisayar Destekli grafik derslerinde arkadaşlarım internette gezinirken ben program öğrenmeye devam ettim kendimi geliştirdim. daha sonra bi reklam ajansının ilanını gördüm bu benim için büyük bir fırsattı. Gidip hemen değerlendirdim. Çok ii bildiğimi sandığım mesleğimi aslında hiç bilmediğimi öğrendim. İş hayatının farklı olduğunu okulda öğrenilen şeylerin sadece teorikte kaldığını işyerinde pratik bilgi gerektiğini öğrendim. Ancak yinede işe alındım ve görüp görebileciğim en ii işletmeci,arkadaş ve patronu orada gördüm. şu anki zeminimi onun sayesinde hazırladım. Daha sonra maddi imkansızlıklar yüzünden Üniversiteyi yarıda bırakmak zorunda kaldım.
Daha sonra askerlik hayatı burdada mesleğimden hiç ayrılmadım. Askerliğimi deniz kuvvetleri Komutanlığı Basım Yayım Müzeler Şube Müdürlüğü'nde grafiker olarak yaptım. Mesleğimin en zor dönemlerini burda geçirdim. Mükemmel bir baskı altında mesleğimi icra ettim ama hiç pes etmedim. Sürekli yeni şeyler öğrendim.
Askerlikten sonra hayat ve mesleğim adına herşeyim tamamdı. cebimde kocaman umutlarla oradan çıktım. Artık herşey daha güzel olacaktı. En azından verdiğim emeklerin karşılığını alabilecektim. İlkönce sevdiğim kızla nişanlandım evlilik için para gerekiyordu ama sorun değildi ben işimi bilen bir Grafikerdim. Yüsek maaşlarla bir yerde çalışır biriktirebilirdim. hem grafikerlik aranılan bir meslekti girdiğim işyerinde garantim olurdu. Diye düşündüm. Ama çok çok yanıldığımı Kafamdaki miktarın çok çok altında ücretler teklif edildiğinde ve işine gelirse çalışırsın dendiğinde anladım. ben herşeyi yalnış anlamıştım. Mesleğime olan aşkım karın tokluğuyla doğru orantılıydı. hem lise staj döneminde yaşadığım şeyleri tekrar yaşamak zorundaydım. Çünkü grafikerlik sadece grafikerlik değildi.
Şu anda başta yazdığım gibi hayal kırıklığına uğramış bir enkazdan farksızım ve bir daha aşık olmamaya yemin etmek üzereyim. Mesleğinde başarılı bir Yıldız(grafiker) daha kaymak üzere umarım işverenler grafikerliğin sadece grafikerlik olduğunu anlarlar birgün...
Teşekkür Ederim
Ümit Çetiner