Hakan bey'e katılıyorum, haklılık payı bu konuda çok fazla. Günümüzde akşamları tv başında saatlerinizi harcadığınız bir çok tv yapımının bir taklit olduğunu, daha önce yapılmışlardan yola çıkılarak hazırlandığını, bu program yapımcılarının, bu ülkede yılın yapımcısı seçildiğini unutmayınız...
İnsanlar bir yola çıktıkları zaman, o yola çıkmalarını sağlayan nedenler vardır. Bu bazen bir insan, bazen bir çalışma, bazen beğendiği herhangi bir şey olabilir. Önemli olan o yola çıkarken yaptıkları değil, o yolun ileri safhalarında neler yapabileceğidir.
Geçenlerde bir arkadaşımız için eleştiride bulunmuştum ve arkadaşımız sanırım bundan biraz alınmış olmalı ki, beni eleştirmeye kadar gitmiş sonraki yorumunda. Orada demek istediğim işte tam olarak Rıfat arkadaşımızın yapmış olduğunu ondan beklememdi. Bir şeyi ilk kez bile yapıyor olsanız, yapılmış bir şeyleri gözlemlemek veya onlar üzerinde denemeler yapmak, komik bir şeyler yapmaktan çok daha iyidir...
Taklit olmasaydı, dünyada ilerleme de olmazdı. İnsanlar önceleri taklit ederler, sonra da kendilerini ortaya çıkaracak sonuçlara imza atarlar. Bu gün çok iyi bir ressam bile, beğendiği bir ressamın resimlerinden esinlenir ve sonrasında kendi çizgisini yakalar. Tüm sektörlerde mutlaka taklitçilik vardır. Yok diyen veya bunun olmadığını söyleyen öncelikle kendisini kandırmış olur. En iyi politikacıların bile, ilk başlarda yaptığı, idolü olan eski bir politikacıyı taklit etmektir. Konuşmasını, hareketlerini, fikirlerini bir şekilde taklit ederek, politika sahnesinde var olmaya çalışır veya varolur...
Şimdi sektörümüze dönecek olursak, ben bunu ilk kez yaptım, bunu ben tasarladım gibi yaklaşımlarda bulunanlar, mutlaka ya bir benzerinden esinlenmiştir, ya da yıllar öncesinden yapılmış bir işi modernize ederek yeni bir fikir gibi sunmaktadırlar, bu sektörümüzün bir gerçeğidir. Yine tv kanallarında izlediğiniz birçok reklam filmi, başka ülkelerde yapılmış olanlarından ya esinlenilir veya biraz değiştirilerek, yeni bir ülkede yayınlanır...
Sonuç olarak, başlangıç safhasında, saçma sapan bir iş çıkarmaktansa, yapılmış olan güzel bir işten esinlenmek veya onun üzerinde bir şeyler denemek çok kötü veya eleştirilmesi gereken bir durum değildir...
Marifet, bu işi başka yerlerden aldığını kanıtlamak değil, marifet, bu işin nasıl ve ne şekilde yapıldığını bilmektir. Asıl marifet, bunu duyurmak değil, gerçeği bilerek, kimseye duyurmamaktır. Burada Mevlanının bir sözü aklıma geldi, "kusur ve kabahatleri örtmekte, gece gibi olmak" bunun faziletini anlayan arkadaşlara ne mutlu, anlayamayanlara diyecek bir şey yok...
İyi çalışmalar...