Hasan'a katılıyorum, "T.C M.E.B"
+
"Prestige Kız Öğrenci Yurdu"
Yahu bu ünvan kulağa ne denli mantıklı geliyor?
Ben tekrarladığımda garipsiyorum.
Yine yarı İngilizce yarı (kısmen)Türkçe bir gariptizm(!) vakası daha.
Bu işletmeye cidden hayret ettim.
Sakarya İstanbul'a göre doğuda kalıyordu değil mi?
Hımmm...
Yani şimdi neden Prestij değil de Prestige sormak isterdim şunlara.
Ki ben "Candy Feast" diyen bir bayana , hayır Candy Feast değil diyerek kızıp, kendi Amerikan aksanıyla "Şeker Bayramı demelisin" diyebilmeye gayret eden Amerikalı tanıdım.
Yani kız kendi bayramının adını herife ingilizce anlatmaya çalıştı, adam da buna kızdı.
İyi etti.
Kaldı ki Prestij dahi dilimize dışarıdan girmiştir, e şimdi biz bunu dahi kabul etmiyoruz prestige falan feşmekan yazdırıyoruz, durumumuz o denli vahim, hedef kitle kavramı hedefini (ş)aşmış,
neyse işte. İsabetsiz bir dış pazar politikası.
Bu arada Münibüs yerine Minibüs (eng. = minibus -> Tr. = küçük otobüs) yazılırsa imla kuralları çerçevesinde hareket edilmiş olunurdu. Hey maşallah, dilimizde dışizm(!) katliamı.
***
Çalışma genelde iyi, tabii kızın kafa yapısındaki ve saç dekupesindeki anormalliği(!) saymazsak.
Kızda gölge olmadığı için bu garip kızımız çalışmada havada kalmış.
Şey, çatının da sol kolunda biraz zamazingo kalmış, gözünüzden kaçmış olmalı.
(Not: Çalışmada neden solak bir kız seçilmiş anlamadım, merak konusu, kızın deftere olan konumu da birhayli garip, o konumda ÇİZGİSİZ deftere -bir de kırmızı tükenmez ile(!)- neden, nasıl yazıyor izlemek şart olurdu...
Kaldı ki kızımız bembeyaz sayfada, sağ satırda tutmuş kalemi, belli ki yazmaya oradan başlayacak,
-tabii ki ders Arapça değil ise- gariptizm v.2 , aaa bu kadarı da fazla denildiğini duyar gibiyim, neyse peki.)
İmla hatalarım vardır, olası, özür.
h.k.n