@Mustafa Dumrul
Mustafa Dumrul bey,
Önce dürüstçe ve açık yüreklilikle yazdığınız için teşekkür ederim.
Yazdıklarınız iki önemli tespiti içeriyor;
1-Herkes ... üç beş kuruş peşinde...bu işleri hakkıyla yapan ustalarımızın da emeklerinin karşılığını alabildiğine de inamıyorum.
2-Bence Tasarım işi başlı başına bir sanat ve herkesin harcı değil. Beyin üretkenliğiyle alakalı bir durum. Çoğumuz Proğram operatörlüğü yapmaya çalışıyoruz.
Bu iki önemli tespitinize yüzde yüz katılıyorum.
Bu sitedeki aşağıdaki bağlantıda buna benzer görüşlerimi sizden bağımsız olarak yazmıştım;
https://www.grafikerler.org/grafiker-ve-egitim/10535-grafikerligi-nerede-ve-nasil-bir-egitim.html
Beyin üretkenliği dediğiniz konuda ise bir çok yazımda "patronlar ve müşteriler bilgisayarı kullanmanızı istiyorlar, beyninizi veya aklınızı kullanmanızı değil" diye yazmıştım.
İşte bu yüzden "aklını değil, aleti kullanan amele grafiker istiyorlar" demiştim.
Bu da grafik tasarımcı istemediklerinin, sadece uygulamacı istediklerinin kanıtıdır.
Zaten siz de çoğumuz program operatörlüğü yapıyoruz bile demiyorsunuz, yapmaya çalışıyoruz diyorsunuz. Yani onu bile hakkıyla yapamıyoruz veya yaptırılmıyor, demek istiyorsunuz...
Şimdi işte bu program operatörlerinden birisi Topkapı 2. Matbaacılar sitesinde çalışıyor. Kendisine logo yaptırmak için başvuran bir börekçiye 15 lira (eski parayla 15 milyon) karşılığında logo yapmış.
Bu börekçi Cağaloğlunda börek salonu açıyor ve ayda 3,5 milyar yani 3500 lira dükkan kirası ödüyor ve bana logo yaptırmak istedi ve fiyatımı pahalı bulup 15 liraya bu grafiker olduğunu ifade eden kardeşimize yaptırmış.
"Niye bu fiyata yaptın aslanım?" diye sorulduğunda , "ne var ki abi 15 dakkamı aldı, bir öğle yemeği param çıktı, fena mı oldu?" demiş.
15 dakkalık logoya 15 lira, dakikası 1 lira... Artık logo yaparken veya yaptırırken daki hesabına göre ücretlendirilmeli. Ben cahil ve kurnaz müşterilerime logonun kilosuna kaç para veriyon diye dalga geçiyordum ama dakikasına kaç para veriyon demek aklıma gelmemişti, bundan sonra derim.
İşte bunlar sizin
"üç beş kuruş peşinde ve tutturmuş bir yol gidiyor" dediğiniz ifadeye cuk oturuyor.
Yine sizin dediğiniz "ustalar emeğinin karşılığı alamıyor" tespitiniz doğrudur. 15 liraya logo yapan kardeşlerimiz sayesinde böyle oluyor.
15 liraya yapılan logo ise hatalarla dolu, bir kere Osmanlıca bir kelime çok yanlış yazılmış, kesme işareti yok edilmiş ve A harfinin aksanları, uzatma işaretleri yanlış olarak iki defa tekrarlanmış. Mesela, Kemal-i Afiyet yazılacaksa, Kemali Afiyet yazılmış ve gereksiz yere iki a harfinin tepesine uzatma işareti konulmuş. İki kelimenin arası epey açılmış ve mesela Kemali Afiyet şeklinde epey boşluk bırakılmış. Ama müşteri olan börekçi de cahilin biri, bu hataları görmemiş. İki tane buğday başağı konularak börekçilik mesleği ifade edilmiş oysa buğday başağı ekmekçiliği de, unculuğu da ifade eder.
İşte dediğiniz
"beyin üretkenliği" ile alakalı durum.
Beyni üretken olmayanlar kendi içlerinde birbirleriyle ne güzel anlaşıyor. Kör satıcının kör alıcısı oluyor.
"Beyini üretken olmak veya olmamak" işte bütün mesele bu.