Beyaz bir güvercin

Kayıt
21 Nisan 2010
Mesaj
107
Tepki
1
Müşteriler nerdeyse üst üste binmiş Leyla’ yı bekliyorlardı. Asıl adı Hasret’ di. Ama Leyla ismini kullanıyordu. Kendisi genç ve güzeldi. Saçları uzun beline kadar, gözleri ise mavi denizleri andıracak kadar çekiciydi. Kaç senesi bu bataklıkta geçmesine rağmen masumiyetini hala bakışlarında ve hareketlerinde koruyordu. Burada yaşadığını belki de kabüllenememişti. Bu güzelliğiyle hemen buranın gözdesi olmuştu.
Bana Hacı Ana derlerdi. Artık fazla iş çıkmayınca kasaya bakıveriyordum. Buranın müdavinleri bu ismi takmışlardı bana. Hacı Ana diye. Kapıdaki müşteriler yicek gibi içeriye bakarken o sırada bir ses duymuştum. Müşteri Ajda’ ya ‘’ bu kadar mıydı pis yalancı o… ‘’ diye bağırıyordu. O da artık bu işi yapmaktan bıkmıştı. Aslında hepsinin ayrı ayrı hikayeleri vardı. Onlara kızamıyordum. Bazen gelen müşterilerin parası bol olmasına rağmen pas geçer olmuştu. Çok kez uyarmıştım, kızdım. Fakat üstlerine fazla gidemiyordum. Çünkü hiçbiri ne ailesinden ne o.. ne de **** doğuvermişti. Yaşadıkları hayat onları zamanla buraya itivermişti. Ajda’ nın babası onu onüç yaşındayken altmış yaşında bir adamla 20 milyon başlık parası uğruna evlendirmişti. Daha sonraları kocası içki masasında başkalarına peşkeş çekmesi, tecavüzler, dayaklar, işkenceler derken daha fazla bu hayata dayanamayıp bir kurşunla hayatı değişivermişti. Senelerce hapishanede yattıktan sonra, gidicek yeri olmadığı için kendisini sokaklarda bulmuştu. Sabıkalı diye kimse ona iş vermemiş, uzun bir süre sokaklarda yattıktan sonra bir otel odasına sığınmış sonra da geneleve satılmıştı.
Kapıda duran it sürüsünün içinde bir şey dikkatimi çekmişti. Küçük beyaz bir güvercin paşpal gibi duran ayaklar bir de pembe bir gagası vardı. Çocukluğum geldi birden aklıma. Onbeş yaşındaydım. Sekiz çocuklu, kıt kanaat geçinen bir aileydik. Bir de sevdalı olduğum mahallenin delikanlısı vardı. Ferhat diye. Şerefsiz olduğunu öğrendiğimde çok geç olmuştu. Evimiz tek katlı ve sobalıydı. İki odada sekiz kardeş yatardık. Hiç unutamadığım ve en çok özlediğim günlerdi. Ama ailece güvercin sevdalısıydık. Kocaman da bir bahçemiz vardı. Oraya sakat olan, kanadı kırık olan güvercinleri burada besler iyileştirir ve uçururduk. Bazıları uçar giderdi, bazıları ise arada sırada gelir unutmazlardı bizi. İşte Leyla’ yıda bir güvercine benzetirdim. Bembeyazdı ve buraya geldiğinde pırıl pırıl kızdı. Hala da öyle.
Mehtap ise hepimizin hikayesinden daha da farklıydı. Özmü öz ayyaş babası tarafından yeni yetmeye ufaktan ufaktan tacizler başlamış. Birgün yine tecavüz etmiş. Kimseye inandıramamış bu tecavüze. Ne de olsa özmü öz babası. Kim inanırdı ki buna. İbne kelimesinden hoşlanmıyor. Kimse neden kabüllenmezki doğuştan böyle olduklarını. Ama çok küçük yaşlardan eğilimleri varmış. Evden kaçışlar derken, köprüaltı da yatmalar, arkasından fuhuş derken sarı kartı çıkmış. İşsizlik onu buraya itmişti. O da doğuluydu benim gibi. Erzincanlı. Gerçek adı da Ahmet. Birgün kardeşini arayıp bulmuştu. Ama utancından ben Ahmet’im diyemedi. Gözyaşı da hiç dinmedi. Koskaca mühendis oluvermiş kardeşi.
Leyla 4 numaralı odadan çıkmış, kendine paralı bir müşteri bakınırken biri geldi ‘’4 numaralı oda burası mı?’’ diye. Uzun boylu genç yakışıklıydı. Leyla’ nın bir de oğlu varmış. Fakat kocası olacak lanet adam hiç görüştürmemiş.Yirmi sene geçmiş aradan.Anlatır durur hala. Oğlunun doğuşunu, emzirişini, bakışını…. Fakat Leyla birden duraksamış ve heyecanı çok belliydi.Geleni tanıyordu kesinlikle emindi bundan. Ama nerden di? Ayakları yerden kesilmiş ve ağlamalarını tutamıyordu. Odanın kapısını kapatmamıştı, konuşmaları da duyabiliyordum. ‘’ İsminiz nedir? Leyla. Diyivermişti. Peki gerçek isminiz nedir? Leyla duraksamış cevap vermemişti. Delikanlının bakışları değişmiş ‘’yoksa hasret mi . Anne elimde iki kurşunlu bir silah var. Dedi. Leyla hiç tepki vermiyor, bunun kendisi için adeta bir kurtuluş olduğunu düşünüyordu belki de. O ses bütün genelevi kaplamıştı. Kediler çömelmiş, güvercinler uçmuş, kapıdaki it sürüsü ise yokolmuştu birden. Leyla bütün hayatını bize anlatmıştı. Fakat ölümünün oğlu tarafından olucağını bize hiç bahsetmemişti.Leyla da bir beyaz güvercindi ve bir gün o da uçuverdi.

Umarım güzel bir paylaşım olmuştur...
saygılar
Dilay YALÇIN
 
Kayıt
21 Nisan 2010
Mesaj
107
Tepki
1
paylaşımı beğendiğiniz için teşekkürler.yeni yazmaya başladığım bir kitabın sinopsisidir.
 
Yukarı Alt