Dök İçini Rahatla !

futurist

Üye
Kayıt
7 Kasım 2012
Mesaj
161
Tepki
9
bu emine de kim :)
 

Hakan D

Yönetici
Yetkili Kişi
Yönetici
Kayıt
20 Haziran 2008
Mesaj
3.382
Tepki
716
Emine, eski forum arkadaşlarımızdandı, sonra bir tufan kopardı, milleti arkasından sürükledi başka diyarlara.
Bir gün biz anladık ki Emine gitti.
Sonra geri geldi.
Sonra yine gitti.
Ve bir daha hiç gelmedi.
 

Emre Şerim

Bronz Üye
Bronz Üye
Kayıt
20 Ekim 2008
Mesaj
257
Tepki
14
yahu nedir şu "deneme çalışmalar" başlığı altında açılan konularda "yoruma açık" ya da "eleştiriye açık" yazıları ??
e eleştiriye açık olacak tabi be insan, vitrin mi burası ???
 

Ozgul

Üye
Kayıt
2 Eylül 2010
Mesaj
808
Tepki
57
@Emre Şerim
Aynı şeyi ben de düşündüm.:) Bekleyip, tepkileri görmek istedim ama bir siz karşı çıktınız.:)

Eklenen tüm çalışmalar, onlara yorum yapılma hakkını açar. Açılmayan konu yoruma kapalıdır, söylenmeyen söz, gerçekleşmeyen bir eylem cezaya tabi değildir, vs... Bunu anlamak bu kadar zor olmasa gerek... Zannediyorum ki bu algıyı oluşturan, yorum yapılmamış konulara bakmış olmaları. Halbuki gördüklerimiz/baktıklarımız "olan"ın yalnızca bir kısmı. Neyse...
 

zynp

Altın Üye
Altın Üye
Kayıt
28 Mayıs 2010
Mesaj
1.031
Tepki
99
Hiçkimse içindeki gerçeği söylecek kadar cesaretli değildir. O yüzden burda yazılanların hepsi anlamsız. İçini dökmek demek, yalın en doğru halinle anlatmak demek. Olabildiğince içten, olabildiğince çözüm arayan türden. İçini dökmek demek sıkıntıya çare bulmak istemek demek. Keşke az cesaret olsa her insanda, içindeki tüm gerçekleri yalansız anlatsa. Hayat bayram olsa !..
 

Emre Şerim

Bronz Üye
Bronz Üye
Kayıt
20 Ekim 2008
Mesaj
257
Tepki
14
@Özgül

sert dille eleştirmek değil amacım fakat bunun tek sebebi yapılan çalışmaya güvenilmemesidir bence. "yoruma açık, eleştiriye açık" sözleri, görsel tasarımı destekleyen bu tür forumlarda paylaşan kişinin yaptıklarına güvenmemesi ve eleştiri geleceğine adı gibi emin olmasıdır. hayır sonrasında eleştiri yaptığınız zamanda "deneme yaa zaten" diyip sıyrılabiliyor olmaları da hayret bi' durumdur. grafik tasarım hakkında hiç bir eğitim almamış ben, bu mesleği öğrenmek uğruna çok ağır eleştirilere de maruz kaldım fakat bana göre hiç bir çalışmam "öylesine" olmamıştı. grafik tasarımın bu derece küçültülmesi, biz emekçi insanları piyasada bir başımıza bırakıp zorlamakta. belki açıklamalarım çok sert dilli ya da acımasız ama ben buna inanıyorum. bu gün diploma sahibi olup, grafik tasarım hakkında tek bir fikri olmadan çalışan, kendini geliştirmemiş binlerce grafiker yüzünden, tecrübeli, deneyimli ve grafik tasarımı yutmuş binlerce grafiker işsizdir, asgari ücrete çalışmaktadır, ev geçindirmeye çalışmaktadır. dök içini dediler, kustum galiba. zahmet edip okuyan tüm arkadaşlara teşekkür ederim.
 

Ndesign

Üye
Kayıt
19 Ağustos 2007
Mesaj
1.361
Tepki
51
Elbet ömür geçip gidiyor, su bile yalnız yolunu buluyor.
Kasmayın anı yaşayın, dünü geçmişte bırakıp, yarını umursamayın ve bugün nefes almanın tadına varın, birini istemedende üzmüş iseniz yatmadan önce telafi etmeye bakın, yarına kimsenin elinde senet yoktur, şükrünüzü eda edin, yarın yaşayabileceğiniz sıkıntılardan üzerinize düşeni yapmış olursunuz, yapılan nankörlüğü unutmuyorsanız, sizde nankörlük etmeyin hangi dine mensup iseniz o dine göre ibadetlerinizi eksiltmeyin, Rabbim yaptığınız ve yapacağınız ibadetleri kabul etsin...
Benim gibi geçmişe takılmayınız...
 

ZxxxE

Uzman Üye
Uzman Üye
Kayıt
17 Eylül 2008
Mesaj
1.974
Tepki
1.621
Sokak aralarında yapılan sünnet, nişan, düğün vs. kutlamalarından nefret ediyorum. Madem köy düğünü istiyorsun köye git, köyü buraya getirme. Ama yok illaki sokaklarda kutlayacaklar, yan komşunun cenazesi mi var, hasta mı, bebeği mi uyuyor bunları düşünmeden kendileri eğleniyorlar ya onlara yetiyor. Bazıları böyle söyleyince kızıyorlar ama gözümde kara cahilden başka bir şey değiller çünkü: Sokakta özgürce kutlamak isteyebilirsin ama komşunun da evinde rahatca oturmasına müsaade etmen gerekir, bunu bilmiyor veya düşünemiyorsan ...
 

clenzi

Üye
Kayıt
1 Mart 2013
Mesaj
24
Tepki
4
Yaptığım her şeye seni dahil etme isteğim had safhada..
içsek diyorum.. Olan biten her şeyi unutana kadar içsek.
Bulunduğum şehrin sokaklarını arşınlasak.
Yorulsak, karnımızı bir dilim pizzayla doyursak.
Son paramızı bir filme harcayacak kadar umursamasak geleceği..
Sonra şehri tanıtsam sana tüm yaşanmışlarını sıyırarak. Ben tanıttıkça kendi yaşanmışlıklarımızda temizlense.

Hataları bile bile yapmak kaderimiz olmuş. Hatayı başka hatalarla temizlemekse tek çıkar yol. Ben artık tüm bunlar yüzünden cehennemde yanacağımıza da inanmıyorum. Yapılanın en büyük faturasını en acı şekliyle burada da ödüyoruz zaten. Sırf ruhumuzu pişirmek için hata yapıyoruz. Yani hata yerini buluyor. Ben hatalarımı da seviyorum. Seninkileri de… Hatta zaman zaman gurur bile duyduğum oluyor.

Düşünüyorum, kim önünde en kötü örnek dururken, aynısını yapacak kadar cesaretli olabilir? Sen hayattan korkmuyorsun. Sonuna kadar yaşayıp tüketiyorsun. İnan yaşayamadıklarına hayıflanarak bir ömrü geçiren hatasız insanlarla dolu dünya. Asıl onlar hak ediyor cehennemi. Öbür tarafta tüm yaşayamadıkları onlardan hesap soracak.

Şimdi sırada ne var peki der gibi bakıyorsun sanki ben bunlari olmayacak bir forumun dok icini rahatla bolumune yazarken... Ne var biliyor musun? Bunu temizleyecek yeni bir hata. Bazı durumlar kısa sürede tükenir, bazılarıysa seni tüketir ama o olduğu gibi durur. Sonraki seçim senin.
Ya biteceksin, ya bitirecek… hangisi olursa olsun ben yine senin en cesaretli seçeneği seçtiğini bileceğim.
İnsanı her haliyle seven bir doğam var benim. Ama şunu biliyorum ki sen her halinle güzelsin.
 
Yukarı Alt