Grafik Tasarımcı Olmak için Neler Yapılmalıdır ?

Kayıt
3 Ağustos 2009
Mesaj
607
Tepki
74
@muratamam

Bu düzeyde alındığında buna bir itirazım olamayacaktır. Yaratıcı bir formasyona sahip grafiker, fakat orijinal düzeyde illustrasyon yapamayan, ama derdini iyi anlattığı sürece elbetteki fellik fellik illustrator aramalıdır. Bir logo için olsa bile.
Konu iyi anlatabilindiği sürece, iyi bir illustrator; grafikeri hemen kavrar.

Burada grafikerin illustratöre olan bağımlığı tasarımın selametine halel getirmez.

Elbetteki, grafik tasarım çemberi, illustrasyon çemberi ile kesişir. Ama ne grafik tasarım, ne de illustrasyon birbirlerini tam olarak kapsamaz.

Ama ortak dil kullanır, birbirlerini anlarlar.

Zaten grafik tasarım çemberi ile kesişen o kadar çok sektör vardır ki ve grafiker bu sektörlere o kadar bağımlıdır ki, her grafikerin bu sektörlerde uzman veya yetkin olmasını bekleyemeyiz. Hemen aklıma gelen, grafik tasarımın fotoğrafçılık ile ilintisi. Bir grafiker, fotoğraf hakkında, fotoğrafın tasarlanmasında mutlaka fikir sahibi olmalıdır. Ama bu, onun makineyi alıp kafasındaki tasarımı fotoğraf olarak çekmesini gerektirmez!

Hatta, fotoğrafın tasarımını asla fotoğrafçıya da bırakmamalıdır.


Burada bir iş bölümü, tasarımın selameti için gereklidir. Eğer grafiker derdini yetkin bir illustratöre anlatamıyorsa, buna basit çizimler, eskizler yöntemi kullanma dahil, ya da tasarımında kullanması gereken fotoğrafın nasıl bir şey olması gerektiğini (çizmesi gerekerek) anlatamıyorsa tasarımın üretiminde ciddi sıkıntılar var demektir. Bir grafik tasarımın üretiminde, grafik tasarım çemberi ile fotografi, litografi, kinematografi, web için kodlama, serigrafi, hat sanatları, mimari, endüstriyel tasarım vs. vs. pek çember kesişme yapar.

O zaman grafiker aynı zamanda illustratör, matbaacı, kameraman, fotoğrafçı, kod editörü... olmak zorunda mı kalacak acaba?

Ben de yine aynı şeyi söylüyorum zaten. Grafiker elbetteki illustrasyon hakkında fikir sahibi olmalı. Hatta malzeme konusunda bile bilgili olmalı.

Ama illüstrasyon yapması gerekmez. Aslolan tasarımdır. Hatta tasarım yapan kişi, teknik detaylar arasına o kadar boğulur ki, kafasındaki tasarımın başlangıçtaki yerinden çok uzaklara gittiğine tanık olur. Buradan ünlü gitarist A. Seqovia'nın öğrencilerine söylediğini es geçemeyeceğim;

"Gençler, tekniğin kurbanı olmayın, melodiyi kaçırıyorsunuz!"

Konuya uyarlarsak, grafiker; illustrasyon da yapacağım diyerek yıllarını heba etmemeli. İyi bir illustratörün eğitimi çok küçük yaşlardan başlar. Sektör jargonu ile söyleyecek olursam "bileğinin kırılması" gerekir.! Oysa sadece üniversite eğitimi bile bu bileğin kırılması için yeterli süre değildir. Bu yetenek, temel olarak daha önce kazanılmış olması gerekir. Üniversitede bu yetenek geliştirilir, taşlar üstüste konur.

Oysa grafiker, tasarıma uğraşmalı. Kafasında tasarımlar uçuşmalı. Ben de aynı zamanda illustrasyon yapıyorum. Ama şu an ekiple çalışmadığım için buna mecburum. Illustrasyon ile geçirdiğim zaman bana biraz angarya gibi gelir. Çünkü başka bir şeyi tasarlamam için benden zaman çalar. Ama bu kural değil tabii ki. Keyifle yaptığım zamanlar da olur.

Öte yandan "illustrasyon da yapabilen..." grafiker arayan patronları eleştirmek gerekir. Siz yine mütevazi söylemişsiniz, ilanlarda kod yazabilen.. ya da firmamızı müşteri karşısında temsil edebilen... fiziği düzgün... analitik düşünebilen... (bu analitik düşünme konusu beni korkutmuştur ya!)..

İster de ister!

Böyle durumlarda cesur olun "ben sadece grafikerim. Ama işimin ustasıyım" deyin. Bu size daha çok puan getirebilir bence.

Biraz dağıldım galiba. Ama yazdım bir kere. Şimdi bu saatten sonra ayıklama yapamam.

Sabrınız için teşekkürler.
Tuncer ÖZKAN
 

muratamam

Yazar
Kayıt
12 Temmuz 2010
Mesaj
479
Tepki
364
@muratamam

PM: Ülkemizde grafik tasarıma ilgi gün geçtikçe artıyor. Özellikle kurslar insanları bu konuda yönlendiriyor. Sizce bugün grafik tasarımın ülkemizdeki yeri, durumu nedir?
FY: Ben çok iyi görmüyorum. Bir kere çok net şunu söylüyorum; ben kendime grafiker demiyorum. Benim departmanımda çalışan hiçbir arkadaşım kendine grafiker demiyor. Neden? Çünkü piyasada Photoshop öğrenen herkes gidiyor bir matbaaya, bir yere kapağı atıyor, ne iş yapıyorsun denilince “Ben grafikerlik yapıyorum” diyor. Eğer o grafikerlik yapıyorsa, ben başka bir şey yapıyorum. Gururdan değil, yanlış anlamayın. Ama ben temel sanat eğitimi aldım, dört yıl dirsek çürüttüm, üç bin yıllık sanat tarihinin süzülmüş, bugüne gelmiş şeklini takip ettim, algıladım, kabul ettim, öğrendim. Sonra yıllarca da uyguladım, sen grafiker, ben grafiker olmaz. Nasıl iki yıllık kursta iğne yapmasını öğrenen adam doktor olmuyorsa, bizde de grafiker olmuyor. Ben tasarımcılara, gelen stajyerlere, öğrencilere diyorum ki; “Arkadaşlar, sakın bilgisayar başına oturup dizayn yapmayın. Kağıtta çözün, fikri oluşturun, sonra kalemi, Photoshop’u elinize alırsınız, orada yaparsınız.” Gelen öğrencilere bakıyorum, temel sanat eğitimi aldınız mı diyorum; “O ne abi?” diyorlar. Ben akademide net bir yıl, full time temel sanat eğitimi aldım. Bize kompozisyonu, lekeyi öğrettiler, perspektifi, algıyı, fotoğrafı anlattılar. Biz belli başlı fontları elle yazdık kocaman kocaman. Afişler yazdık elle. Niye? Çünkü yazının anatomisi böyle. Bir kere Türkiye’de tipografi ustası yetişmiyor. Çünkü oturuyor bilgisayar başına, fontlar hazır. Dün konuşuyorduk, niye Türkiye’den font tasarımcısı çıkmıyor? Niye çıksın ki? Adam oturduğu yerde fontu buluyor ekranda, pata küte pata küte gidiyor.
http://www.photoshopmagazin.com/dergi/2006/04/fevzi_yazici.html
 
Yukarı Alt