Korku Filmi Afişim

lilacsmell

Üye
Kayıt
15 Şubat 2010
Mesaj
7
Tepki
1
Photoshopla yaptığım film afişim, önce afişini yaptım ki film çekersem hazır olsun diye:) Yorumlarınızı bekliyorum merakla.
 

Hakan D

Yönetici
Yetkili Kişi
Yönetici
Kayıt
20 Haziran 2008
Mesaj
3.382
Tepki
716
Merhaba Lila!
"Merakla" yazmışsınız, peki.
Sevye belirtmemişsiniz kendinizde, bunu dikkate alarak yazacağım.
***
Aslında diğer çalışmanızı da inceledim, hatalarınız belirgin ve birbirine benzer karakterler içermekte.
Öncelikle ben bu işleri yeni öğrenmeye başladığımda birşeyler yapmaya hazırlanırken öncelikle onun hakkında inanın ki ( Laf olsun diye yazmadım, gerçekten bu böyle.) en az 10 örneği incelerdim.
Çünkü benden öncekiler aynı durumu nasıl hissetmişler, neler düşlemişler, nasıl algılamışlar,nasıl yansıtmışlar bu benim için merak dolu bir araştırma olmalıydı.
Benden öncekiler de böyle yaptı ve onlardan öncekiler de...
***
Örneğin hiçbir yazar seyahatnamesini kafasından yazmamıştır.
Yazmışsa bir seyahatname, mutlaka öncelikle gördüklerini dökmüştür not defterine.
Demekki yazarın seyahatname oluşturabilme ihtimali öncelikle betimleyebileceği birkaç subje ya da objenin varolmasına bağlıymış.
Bu böyle değil midir zaten? Yani Çin Seddi'ni görmeden Çin Seddine gitmiş,oraları görmüş gibi yazabilir miyiz?
Peki yazarsak okura karşı nekadar gerçekçi davranmış oluruz?
Kimi kandırırız?
Okur hakkımızda ne düşünür?

Hangi Mehmet Akif laf olsun diye şiir yazmıştır?
Hangi Aşık Şatıroğlu laf olsun diye ozanlık yapmıştır?
Hangi Yakup Kadri laf olsun diye yazarlık etmiştir?

Cevap:Hiçbiri
Siz Öğrencilerinize laf olsun diye birşeyler öğretir misiniz?

Amacımız "güzel olana ulaşma" isteği ise ve bu isteğin emirlerine itaat ediyorsak doğru yoldayız demektir.Hergün bu isteğimize biraz daha yakın olacağız demektir.Belki alnımızdan öpülesidir.
"Aferin"dir belki.
Fakat;
Amacımız öylesinelik ise inanın hayal dünyamızda ve tualde kaybettiğimiz vakte çok yazıktır.
Boyaya yazık, dökümana yazık,araçlara yazık...
Bırakalım o halde onları gerçekten ihtiyacı olanlar kullansın.
Biz bize daha yararlı olacak işlerle uğraşalım.
***

Çalışmanız:
TEMA:
Öncelikle Başlığınızda "Korku Filmi Afişim" yazdığınızı görüyorum.Keşke bunu siz yazmasaydınız da ben çalışmamıza baktığımda anlasaydım.
Gerilim,korku filmi denilince akla hemen renklerden Kırmızı mı gelir?
Peki Temalardan da başta Bebek mi gelir?
Peki sizce de bu yapılanma artık çok klişe değil midir, sandık arası replik ve düpliklerde kalmadılar mı?
Film makaraları bu sahneleri sarmaktan gına gelmedi mi?
Artık bu alandaki her hususta bir reform şart değil midir?
Şuan konumuz afiş olduğu için afişte sizin için de bir reform olmamalı mı?

Şöyle düşünelim:
Nikim:Lilacsmell
Amacım:Gerilim konulu film afişi hazırlamak.
Materyaller: Benden öncekiler ne düşünmüşlerse ben de onu düşlüyorum.Kırmızı,Bebek,Ağır bir atmosfer.Benden öncekiler bunları değerlendirmiş, ben de farklı birşey yapmayacağım, ben de bu fikirleri değerlendireceğim, neden farklı birşeyler düşüneyim ki? Neden yaratıcılığımı konuşturayım ki, neden yorayım kendimi boşa?
Neden mi?
En önemli, saygın sanatçılar radikal olanlardır da ondan.
Bu konuda saygın bir kişiliğe sahip olmayı şahsen ben çok isterim, diğer yurtseverlerim de isterlerdi.

(Ümid ederim birgün hakikaten bir film yaparsınız.)
"önce afişini yaptım ki film çekersem hazır olsun diye"
Bliyorsunuz ki teknik olarak iş bunun tam tersi olmalı, burada espri yaptınız muhtemelen.
***
Çalışmamıza baktığımızda ilk gözümüze çarpan hata fontlarımızın boğulmuşluğu, resmen cankurtaran arıyorlar.
Bu çerçevemiz nedir?
Arka plandaki mantık nedir?
Kapıya doğru gidersek bize ne olacak?
Arkaplan kırmızı olduğu için kapıya doğru gitmemeli miyiz?
Şu bebek filmde kötü bir karakter midir?
Onunla muhatap olursak bize birşey yapar mı?
Ben Size neden bukadar çok soru soruyorum?

YERLEŞİM:
Biliyorsunuz ki bir afişte yerleşim herşeydir, afişe baktığımızda direkt film içeriğinin özetini algılamalıyız.Her materyal abartısız ve yerli yerinde durmalı film afişinde. Bu yerleşim bir nizam,ahenk içerisinde birbirlerini desteklercesine dayanışma içerisinde olmalılar.
Görsel birden çok kullanılacaksa genel renkler birbirinden kopuk olmamalı.

TİPOGRAFİ:
Film afişinde tipografi afişin can damarlarından birtanesidir.
Kullanılan font stilleri, font renkleri,font kalınlığı,font puntoları, font yerleşimi bunlar çok hassas bir ayarla orantılanmalıdır afişe.Bu kriterleri afişteki ana görselin kullanım şekli belirler genelde.
Tipografi bize film içeriği hakkında kısa, öz bilgiler vermeli mesela,font , afişe bakıldığında filmin konusuyle ilişkilendirilecek bir özelliğe sahip olmalıdır mesela.
Font stili filmin içeriğiyle alakalı olmalıdır. Örneğin gerilim filimlerinde kullanılabilecek, bizde fonta baktığımızda gerilim duyguları uyandırabilecek font stilleri denenmeli, önceki aynı amaçlı afişlerde hangi font stilleri kullanılmış araştırılmalı ve en makul olanı seçilmelidir.
Font asla abartılı,gereksiz, saçma efektler içermemelidir.
Afişte kullanacağımız görsellerin çözünürlükleri mutlaka yüksek olmalı, mümkünse HDR kullanılmalıdır.
Font konusunda son diyeceklerim afişteki filmin adına bakıp üzerindeki grafiğe baktığımzıda arasında bir bağlantı kurabilmeli filmin içeriği hakkında az çok bilgi sahibi olabilmeliyiz.
Afişe baktığımızda bu mesajı afiş bize sıkıntısız çok rahat ve net bir şekilde verebilmeli.
Görsellerle aşırı alakasız font renkleri kullanmamalıyız.

SLOGAN:
Afişte bir önemli unsur da slogandır.Sloganımızı seçerken gayet esprili ve zeki davranmalıyız.
Afişte kurguladığımız filimle alakalı bir slogan yaratmalıyız kafamızda.Etkileyici olmalı sloganımız elbette ki, kulağa ilginç ve heyecan verici gelmeli.Yine slogan vasıtasıyla film içeriğiyle az çok bağlantı kurabilmeliyiz. Sloganda izleyiciye bire bir hitap şeklinde bir yol izlenmeli.
Slogan izleyiciye nazır afişte soru şeklinde yaratılırsa merağı artırır, emir şeklinde yaratılırsa etkileyiciliği artırır.

GÖSTERİM TARİHİ:
Afişlerde olmazsa olmazlarda birtanesi de filmin gösterim tarihidir.Genelde gösterim tarihiyle sunulur afişlerimiz.
Bu tarih yine etkileyici bir şekilde afişte en uygun yere yazılmalıdır.Tarih seçilirken dilde ve hafızada akış hızı dikkate alınmaktadır genelde.Zira filmler yüksek maaliyetlerle hazırlanmaktadır, gösterim tarihi bu nedenle aşırı önemlidir.Örneğin bazı firmalar film tarihini seçerken sırf "dilde ve hafızada akış hızı" kriterini değerlendirilerek bu özelliklere uygun tarihler seçmektedirler.Ya da bu tarihi önemli günlere denk getirmektedirler.Amaç tabii ki gişe yapmaktır.

Örneğin: "5 Kasımda sinemalarda!"
ile
"5 Eylülde sinemalarda!"
insanda farklı etkiler uyandırmaktadır.

Üstteki gösterim tarihi sırf kafiyesinden dolayı daha etkileyici ve uyumlu bir şekilde algılanmaktadır.
Tarih yine sloganda da kullanılarak etkileyicilik artırılabilirmektedir.
Örn: "5 Kasımda Kıyametle Tanışacaksınız!" gibi...

BİLGİLER:
Oyuncu adlarımız,yapımcı firma adı,makyajcısı,kostümcüsü,seslendiriciler, vs...
Bu tür bilgileri afişin altına ya da seçilen uygun bir alana gelişi güzel değil, uyumlu bir şekilde yerleştirmeliyiz.Bunu yaparken diğer afişlerde genelde nasıl bir yol izlenmiş araştırmalı o şekilde yapmalıyız.Font seçiminde genelde sektörün bu alanda kullandığı font stillerini kullanırsak(Sadece bu kısımdaki font stillerinde.) gerçeklik yakalayabiliriz.

SPONSORLAR:
Afişte sponsorlar için mutlaka uygun bir yer açılmalıdır.
Sonra aşağıya ya da açılan alana yine yapımcı firma logosu, film sponsorlarımızın logosu , filmdeki görsel efektlerin hazırlandığı stüdyo logoları, ses montaj stüdyolarının logoları eklenmeli, böylece afişe bakıldığında daha bir gerçekçilik yakalamış oluruz.Logoları eklerken ebatlarını birbirine yakın tutmalıyız tabii ki.
Buraya kadar afişteki bu bütün kriterlerin tek bir amacı vardır.
"Filmin Özetini Kitleye Afiş Yoluyla Fragman Etme"
***
Böylece afiş çalışmamız daha güzel ve gerçekçi görünecektir.
Amacımız "güzel olana ulaşma" isteği ise ve bu isteğin emirlerine itaat ediyorsak...
İyi Çalışmalar Dilerim.
Kolay Gelsin.
 

lilacsmell

Üye
Kayıt
15 Şubat 2010
Mesaj
7
Tepki
1
Merhaba Hakan Bey
Merakla eleştiri bekleyenler genelde hoş şeyler duymak isterler.Çünkü yaptıkları şey kendilerince hoştur, güzeldir ve asla olumsuz eleştiri kaldıramazlar. 'Merakla' demek de şunu anlatır, ''Evet ben bir şey yaptım ve ona çok inanıyorum ve burada oturmuş, sayfayı on dakikada bir yenileyerek birilerinin bu hevesime aynı hevesle yanıt vermesini bekliyorum.''

Ama ben böyle düşünmedim, .Ve işte tam da sizin gibi uzun uzadıya yorum yapacak, az çok bu işi bilen, neyi neden beğenmediğini ayrıntılarla açıklayacak birinin yorum yapmasını bekledim.Yorumunuz için çok teşekkür ederim, vakit ayırmışsınız. Gerçekten bu kadar detaylı bir eleştiri beni memnun etti. Ama nedense biz birşeyleri iyi biliyorsak, öğrenmeye çalışana tahammülümüz yoktur.Biz biliyoruz ya, o yeter.Evet ben bilmiyorum bu işi. Bildiğimi iddia etmiyorum ama gerçekten öğrenmek istiyorum.O zaman burada ne işin var da kendini 'grafikerler' arasına dahil ettin? diyeceksiniz.
Grafikle ilgili aldığım tek eğitim birkaç sene önce özel bir kursta aldığım stilistlik eğitimine ek olarak aldığım bilgisayarlı stilistlik. Ama iş bulamadım. Esas mesleğimse İngilizce Öğretmenliği. Mesleğimi yapabiliyor muyum? Hayır.Henüz Kpss engelini aşıp kadrolu olamadım. Ve daha iki hafta önce iki senedir ücretli öğretmenlik yaptığım okuldan ve öğrencilerimden kadrolu öğretmen atandığı için ayrılmak zorunda kaldım. Türkiye'nin hali malum, bu sene atanacağım muamma. O yüzden geliştirme fırsatı bulamadığım ama aynı zamanda çok keyif aldığım bu alanda ilerlemek ve bir şeyler başarmak istiyorum. Eleştirinizin çalışmamla ilgili olan kısmından çok faydalanacağım kesin, çok teşekkür ederim. Bu arada güzel olana ulaşmayı amaçlamasaydım bu forumda işim olmazdı. Sadece Facebook'ta paylaşmak bile, birçok beğenen olacağı için ego tatmini sağlamama yeterdi...

Bu arada eleştirileriniz doğrultusunda tekrar ele alacağım bu çalışmayı.
 
Kayıt
12 Şubat 2010
Mesaj
66
Tepki
5
Forumlardaki bu mantaliteyi seviyorum. Sizin afişiniz üzerinden Hakan Bey sayesinde bir çok açıklamaya nail olduk. Teşekkürler...
 

Hakan D

Yönetici
Yetkili Kişi
Yönetici
Kayıt
20 Haziran 2008
Mesaj
3.382
Tepki
716
Merhaba Lila!
Merakla eleştiri bekleyenler genelde hoş şeyler duymak isterler...
Öncelikle bu tür beklentilere girmek "Çalışmamın eksikleri nelerdir ?" den çok "Çalışmamı çok mu beğendiniz az mı?" ile doğrudan ilişkilidir.Şahsen bu niyetle oluşmuş bir beklentiye herhangi bir şekilde cevap veremem.
Sizin bu konudaki beklentiniz ise doğru olandır.

Ben size istinaden "Merakla yazmışsınız peki." derken sizin bunu yukarıya aldığım alıntıdaki duygularla söylediğinize nazır bir beyanda bulunmadım.Yazımdan böyle bir mana çıkmış olması değerlendirmenin isabetsiz olduğundan kaynaklanmaktadır.
Benim kastım , hevesle yapılmış bir çalışmayı bilir kişilerin görüşlerine sunmak ve dökümandaki renklerin,tipografinin,temanın onlarda nasıl bir etki uyandıracağından doğan bir meraktır.

Ama nedense biz birşeyleri iyi biliyorsak, öğrenmeye çalışana tahammülümüz yoktur.
Biz biliyoruz ya, o yeter
Sanırım bu ibare tamamen sizin şahsi görüşlerinizdir ve yazıda geçen "biz" grubundakiler yine sizin bu konudaki değerlerinize ait kişilerdir.Fakat ben bu düşünceye katılmıyorum.
Bilgi devingen olmalıdır, bildiklerimizin bizimle ölmesinin bize ve sonramıza hiçbir faydası olmayacaktır.
Elbette ki bildiklerimizi bilmek isteyen birilerine öğretmeliyiz,bunu yaparken kesinlikle sabırla yaklaşmalıyız olaya.
Fakat insan bunu yaparken bazen karşısındakine acımasız olabiliyor yalnız onun bu acımasızlığı ustanın işini doğru yapamayan çırağa vurduğu tokattaki niyetle bir tutulmalıdır.

Evet ben bilmiyorum bu işi. Bildiğimi iddia etmiyorum.
Sanırım bu cümleleri siz kendiniz yazmak istediniz.

Ama gerçekten öğrenmek istiyorum.
Bu isteğinizde sadakatiniz değerinde kendinizi yeni bilgilerle geliştirebilirsiniz.
Gerçekten öğrenmek istiyorsanız bu çok iyi.Esasen bir İngilizce Öğretmeni'nin böyle bir hobiye zararsızca katılmasını takdir ettim.Bunu şuan değil daha siz çalışmayı yayınladığınızda yaptım.

O zaman burada ne işin var da kendini 'grafikerler' arasına dahil ettin? diyeceksiniz
Böyle bir soruyu size sormak hiç aklımın ucundan dahi geçmedi, geçmez de...

Grafikle ilgili aldığım tek eğitim birkaç sene önce özel bir kursta aldığım stilistlik eğitimine ek olarak aldığım bilgisayarlı stilistlik.
Grafik sanatıyla uğraşabilmek için ya da grafikerlerin dışarıdan birilerini arasına kabul etme ön şartlarının bu işle en az herhangi biryerde uğraşılmış olması gerekir gibi bir kaide yoktur. Bu davranışınızın sizdeki tanımının "Hobi" olması yeterli ve masum bir gerekçedir zaten.

Esas mesleğimse İngilizce Öğretmenliği
Ben bunu profilinizde Öğretmen yazmasından, nikinizin ingilizce olmasından, afişinizdeki lisanın ise yine ingilizce olmasından zaten anladım geçmişte.
Üzülmeyin bence, çünkü benim bayan kardeşim de ingilizce öğretmenidir, o da sizin gibi ilk 2 senesinde atanamamış, ücretli öğretmenlik yapmıştı , buna çok üzülüyordu,aşırı karamsardı, fakat birgün muhakkak atandı.Şuan Burdur'da 4 yıllık öğretmendir kendisi.
Yani sistem sizi önceleri biraz üzüyor fakat sonra muhakkak atamanızı bir şekilde gerçekleştiriyor ki şuan en fazla ihtiyaçlardan birtanesi de sizin bölümünüz, bence inancınızı asla yitirmeyiniz.
Muamma olarak görmeyin bunu ki zaten ileride atandığınızda bu yazışmalarımızı hatırlar tebessüm edersiniz muhtemelen.
Ben rica ederim nezaketinizden dolayı.

Bu arada güzel olana ulaşmayı amaçlamasaydım bu forumda işim olmazdı. Sadece Facebook'ta paylaşmak bile, birçok beğenen olacağı için ego tatmini sağlamama yeterdi...
Kaliteli bir düşünce, o halde doğru yerdesiniz diyelim.Bizimle kalınız.
Yeni çalışmalarında başarılar dilerim.


@Pınar Cildam
Teşekkür ve Rica ederim Pınar Hanım.
 
Yukarı Alt