Sıradan günler ve gündemler 2

danisman

Consultant
Kayıt
27 Nisan 2009
Mesaj
1.504
Tepki
30
Sahipsizliğini düşündü bir süre oturduğu tahta iskemlede. Sonra, sahip olması gerektiklerini hayal etti. Kalktı oturduğu yerden, yürümeye başladı, adımları artık taşımıyordu onu. Yol üzerindeki taşlar kadar çoktu korkuları aşk’a karşı. Aşk’tan kaçmaya çalıştıkça, ayağına dolanan taşlar gibi, dolanıyordu yüreğine aşklar!

O aslında sevmek taraftarı değildi, belki sevilmek yeterliydi çelimsiz yüreği için. Çünkü onun yüreği, sevmek denen ağır yükü kaldırabilecek kadar güçlü değildi!
Sevmek ciddi bir işti, ciddi olduğu kadar, güçlü bir yürek, sağlam bir duruş gerektirirdi! Zamane aşklarını ve aşıklarını anlamaya çalışıyordu!

Onun tabiriyle aşk, yalansız, dürüstçe ve çıkarsız olmalıydı! Birisinin yüreğine sahip olmak, birisine sahip olmak için, gerçekleri saklamak, bu zamanın bir getirisi miydi? Çok yabancısı olduğunu anladı bu zamanın! Rüzgar yalayıp geçti yanaklarını. Gözünden düşen birkaç damla yaşın, buz gibi olduğunu hissetti. Yakalarını kaldırdı eskimeye yüz tutmuş olan montunun…

Aslında soğuk değildi ama üşüyordu!

Havanın kararmasına birkaç saat vardı. Ortalığın tenhalığı, günlerden Pazar oluşundan olsa gerekir, diye düşündü. Aslında, işine yaramıştı bu durum, ağladığına şahit olan birileri olsaydı, aynada bile kendine bakamazdı utancından! Utanmakta haklıydı, hayatta tek istediği, kendine ait bir yuvasının olmasıydı. Sırf bunun için sevmez miydi, sevilmez miydi, insan denen yaratıklar?

Neden her seferinde yeni sürprizler yaşatıyordu, hayat! Tüm doğa, işi gücü bırakmış, sanki onunla uğraşıyordu! Öyle değilse bile, şu an, öyle olduğunu düşünüyordu. Çaresiz kaldığını düşündüğü zamanlarda, düşünmeye ihtiyacı olurdu ve bu bir sigara daha içeceği anlamına geliyordu.

Cebindeki paketten bir sigara daha çıkardı, yakmaya çalıştı ama olmadı, kaldırıp attı çakmağı sol taraftaki kayalıkların oraya. Denizi de artık sevmeyecekti, artık hiçbir şeyi sevmemeliydi! Yolun sonunda olan bakkaldan, yeni bir çakmak almaya girdi.

Bakkal başka bir ihtiyacı olup olmadığını sorduğunda, çekip gitmek istiyorum, dedi! Bakkal suratına bakarken, o çoktan adımını atmıştı sokağa.

Keşke şu bakkaldan çıkıp gitmek kadar kolay olsaydı, tüm sorunların içinden çıkmak, dedi ve yürümeye devam etti…





Ozan Muhammet CANDAN
 
Yukarı Alt