U
User
Misafir
Tasarım & Grafik Tasarım>
Tasarım
Tasarım, çok kullanılan bir kavram olmakla birlikte ne anlama geldiği tam olarak anlaşılamaz. Çok sayıda tanımı vardır. En önemli özelliği ise planlamadır. Planlamanın olduğu her yerde bir tasarımdan söz edilebilir.
Uzmanlar, uygulamalı tasarım dallarını üç temel başlıkta topluyorlar.
Endüstri Tasarımı : Üç boyutlu nesnelerin (makine, araç-gereç vb.) tasarımı, geliştirilmesi endüstri tasarımı olarak adlandırılıyor.
Çevre Tasarımı : Bina, peyzaj ve içmekan tasarımları bu baş*lık altında ele alınıyor.
Grafik Tasanm: Okunan izlenen görüntülerin tasarımı şeklinde ifade edilir. Günümüzde baskı yoluyla çoğaltılacak her türlü materyalin üretiminde grafik tasanm ilke ve uygulamalarından yararlanılmakta, aynca; televizyon ekranının etkili kullanım ilkelerini düzenleyen TV Grafik Tasarımı ile bilgisayar ekranından takip edilen Internet siteleri için WEB Grafik Tasarımı hızla gelişen yan grafik sanayileri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Baskı, televizyon ve WEB sayfalan için grafik çalışmalan ayrı uzmanlık dalları olmakla birlikte, hemen hepsi için uygulan*ması gerekli temel ilkeler vardır. Bu nedenle bu konulara meraklı bireylerin, uzmanlaşma için temel grafik ilkeleri ve uygulamalanm bilmeleri zorunluluktur.
Grafik Tasarım
Grafik tasarım, görsel iletişim sanatlarından biridir. Grafik tasarımcı, ressamlar, fotoğrafçılar, heykeltraşlar, seramikçiler gibi görsel sanatlar meslek grubunun bir üyesidir ve genel*likle onlara benzer bir dil kullanır.
Ambalaj hariç bütün grafik tasanmlar, (kağıt, film, video, bil*gisayar vb. görüntüler) dört köşe ile sınırlandınlmış iki bo*yutlu yüzeyler üzerinde oluşur. Tasarımcı, mesajların görsel ve sözel unsurlarını bu iki boyutlu yüzey üzerinde bütünleştirmeye çalışır. Bir yüzeyin yatay ve dikey kenarlan, tasarımın ilk dört çizgisidir. Kompozisyon bu dört çizgi içinde yer alacaktır.
Bütün bunlara bağlı olarak, grafik yüzeyler işlenirken göz önünde bulundurulması gerekli iki temel unsur vardır: ."İnsanın görmeye dayalı doğası" ve "boşluk" kavramı.
Görsel unsurlar, kenar çizgileri ile aynı yönde yerleştirildikle*rinde düzenli ve durağan, karşıt yönde yerleştirildiklerinde dinamik ve enerjik bir yapı oluştururlar.
Bir grafik tasarım yüzeyini yatay ve dikey eksenlere böldüğümüz zaman, bu İki eksenin kesiştiği geometrik merkez odak noktasını oluşturur. İnsan gözünün merkez olarak algıladığı optik merkez ise, kesin olarak ölçülememekle birlikte bu ge*ometrik merkezin biraz daha yukansındadır.
Bütün insalarda yatay ve dikey formlarda doğuştan gelen güçlü bir eğilim bulunmaktadır.
Bundan başka, insanın görme duyusunun izlediği yol, grafik iletişim açısından son derece önemlidir. İnsan gözünün tasa*rım yüzeyi üzerindeki hareket yönü soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğrudur. İnsan gözü, oldukça dar bir alan içine odakla*nabilir. Bu ayrıştırma ve seçme işlemi sırasında gözler, sürek*li ve hızlı bir hareket içindedir. Gözün hareketi grafik tasarımın yüzeyine kinetik bir enerji kazandırır.
İletişim ve Grafik (Görsel) İletişim
İletişim, gönderici ve alıcı olarak ifade edilen iki insan ya da insan grubu arasında gerçekleşen duygu, düşünce, davranış ve bilgi aktarımı ve alış verişi olarak tanımlanabilir.
Görsel iletişim ise görüntülerden oluşan bilgilerin değiştokuşu olarak açıklanabilir. Yazılar resimlerve fotoğraflar başlıca grafik iletişim araçlarıdır.
Bir mesajin açık, ekonomik ve estetik yollarla iletilmesi, gra*fik iletişimin başlıca amacıdır. Grafik iletişimin ekonomik ol*ması demek; mümkün olan en az sayıda görsel imgenin mümkün olan en yüksek sayıda bilgiyi aktarabilmesi demektir.
Gelişmiş toplumlarda bilgiler, kitap, gazete, dergi, afiş, bro*şür ve diğer araçlarla okuyucu veya izleyici kitlesine ulaşır*lar.
Diş macununu kremden ayırmak için ambalajındaki bilgilere başvururuz; erkek / kadın tuvaletini ya da giriş çıkışı grafik imgelerden anlarız.
Grafik Tasarım Ürününün Öğeleri >
Çizgi: Düz veya kıvrımlı, kalın veya ince, sürekli veya kesik, grenli ya da keskin özelliklere sahip olabilen çizgiler, okuyu*cuya görsel unsurların ayrılması gerektiğini ifade ederler. Çizgiler karakterlerine göre ve konumlarına bağlı olarak bazı mesajlar da iletirler.
Örneğin; yatay çizgi durgunluk, dikey çizgi saygınlık, diagonal çizgi zerafet ifadesi verir.
Ton : Tonlar genellikle görsel imgenin yanmton reprodüksiyon tekniği ile tramlanması yoluyla elde edilir. Ton ye çizgi tasarımda kontrastlık yani karşıtlık oluşturan elemanlardır.
Renk: Renkler, ışıkla birlikte varolurlar ve izleyen üzerinde değişik etkiler uyandırırlar. Bunların bir bolümü kişisel, bir bölümü İse genellenebilir duygulardır. Örneğin, sıcak renklerin uyarıcı, soğuk renklerin ise gevşetici. dinlendirici olması renklerin genellenebilir etkileri olarak değerlendirilebilir.
Rengin üç boyutu bulunmaktadır: Uzunluk (rengin türü), genişlik (rengin tonu), derinlik (rengin yoğunluğu)
- Rengin türü, rengi tanımlamada kullandığımız terimlerdir. San, kırmızı, mavi, mor, yeşil gibi.
- Rengin tonu, bir rengin açıklık ya da koyuluğudur. Bir renge beyaz boya kattıkça tonu açılır, siyah ekledikçe koyulaşır.
- Renk yoğunluğu ise, parlaklık ile ilişkilidir. Yoğunluğu fazla olan renkler parlak renklerdir.
Rengi oluşturan bu üç boyut içinde en önemlisi, rengin tondeğeridir. Bir görsel imgeyi en iyi tanımlayan unsur, içerdiği tonlardır,
Renk. bir tasarımı meydana getiren yapıtaşlanndan biridir. Bu nedenle bir tasarımcının insanların renk tercihlerini göz önüne alması gerekir. Yeşil ve mavi renkler soğuk, kırmızı ve sarılar ise sıcak renkler olarak bilinirler. Soğuk bir renk olan maviyi, sıcak bir renk olan kırmızı ile karıştırdığımızda mora yaklaşan bir mavi elde ederiz.
Bu renk maviye oranla biraz daha sıcaktır.
Nötr renkler olarak adlandırdığımız griler ise. pigmentlerindeki karışıma bağlı olarak sıcak ya da soğuk olabilirler.
Sıcak renkler, izleyeni uyarır ve neşelendirirken; soğuk renk*ler sakinleştirir ve dinlendirir. Lokantaların daha cok sıcak renklerle boyanmış olmasının nedeni insanların çabucak yemeklerini yiyip gitmelerini, hastanelerin soğuk renklerde boyanmasının nedesi ise panik haldeki insanların sakinleşmelirini sağlamak içindir. Soğuk renklerin aşırı kullanımında kasvetli ve moral bozucu bir etki ortaya çıkabilir. Yine sıcak renklerin fazla kullanımı, insanları şiddete yöneltebilir.
Grafik yüzeylerde, sıcak renkler sayfadan çıkacakmış izlenimi verirler ve önde görünürler. En önde görünen renk sarıdır. Soğuk renkler ise uzaktaymış izlenimi verirler. Her rengin sıcak ve soğuk renklerden çeşitlemesi yapılabilir. Örneğin kır*mızı ve mavi karıştırılarak az soğuk bir renk elde edilebilir.
Renklerin Psikolojik Mesajları >
Yeşil; kıskançlık, mavi; sadakat ve içtenlik, kırmızı: etkinlik ve cesaret, kahverengi ve mor; tekdüzelik ve sıkıcılık, beyaz; teslimiyet, siyah; karamsarlık..
Bundan başka renkler kültürel açıdan ele alındıklarında da değişik kavranılan çağrıştırırlar. Mesela, altın sarısı Doğu kültürlerinde kutsal renk sayılırken, bazı Batı toplumlarında korkaklığın ve ihanetin simgesi olarak kabul edilir. Kırmızı ise tutkuyu simgeler. Bazı araştırmalar kırmızı rengin kan basıncını artırdığını ve nabız atışını hızlandırdığını ortaya koşmuştur. Turuncu bilimi, uygarlığı, enerji ve gücü temsil ederken, maviye yaklaşan mor maneviyatı: kırmızıya yakla*şan mor ise cesareti simgeler.
Edilgen ve soğuk bir renk olan mavi; hem uzaklık ve resmi*yeti, hem de doğruluk ve sadakati temsil eder. Otorite ve yet*kiyi çağrıştırır. Serinleticidir,.gökyüzünü, buzu ve suyu hatır*latır.
Yeşil, tazeliğin ve verimliliğin rengidir. Çevreyi ve doğayı sim*geler, rahatlatıcı ve dinlendiricidir. Beyaz saflığı ve dürüstlüğü ifade ederken, siyah; üzüntüyü, kasveti, kederi, ölümü sim*geler. Ayrıca aşırı şehveti ve zarafeti de çağrıştırır.
Ancak, bu kavramlara bir tasarımda nasıl işlerlik kazandırı*lacağına dair formüller ne yazık ki yoktur.
Grafik tasarımcı renk seçiminde şu dört unsuru dikkate almalıdır:
1- Rengin kültürel çağrışımını,
2- Hedef kitlenin renk tercihi,
3- Firma ya da ürünün karakteri,
4- Tasarımdaki yaklaşım biçimi
Bazen renk, yaratıcı düşüncenin temelini oluşturabilir ve bütün tasarım renk üzerine kurulur.
Doku: Bir yüzey üzerinde tekrarlara dayalı biçimsel bir düzen bulunuyorsa, orada bir dokunun varlığından söz edilebi*lir. Tasarım ve baskının vargeçilmez malzemesi olan kağıtlar da farklı dokularda üretilirler. Sert ve düz, sert ve grenli, yumuşak ve grenli, mermer dokulu, ahşap dokulu vb. Tasarım yüzeyinde yer alan dokular, optik ya da fiziksel olarak duyguları yönlendirici bir işleve sahiptir.
Ölçü: Bir grafik tasanm ürünü, farklı ölçülerdeki unsurların biraraya gelmesiyle oluşur. Ölçüler büyüdükçe algılama düzeyi ve etkileyicilik artar.
Yön: Bir tasarım yüzeyi üzerinde bulunan çizgisel, tipografık ve görsel unsurların yönü önemlidir. Örneğin bir gazete haberinde yer alan insan fotoğrafı, ilgili habere doğru bakmalıdır. Ya da tasarım yüzeyinde hareket eden unsurların önündeki boşluk arkasındaki boşluktan daha fazla olmalıdır.
Temel Tasarım İlkeleri >
Denge: Bir tasarımda denge unsuru gözetilmediği taktirde, ürün beklenen etkiyi yaratamaz. Burada sözü edilen denge, tasarımı oluşturan hareketli unsurların (Fotoğrafı tipografik veri*ler, ilüstrasyonlar vs.), belirlenen düzlem üzerinde dengeli dağılımıdır. Bir tasarımda iki farklı denge sistemi kullanılabi*lir: Simetrik ve Asimetrik denge.
Simetrik denge: Resmiyetin, otoritenin vurgulana*cağı tasarımlarda tercih edilir. Diğer yandan simetri dürüst*lüğün, saygınlığın psikolojik simgesi olarak değerlendirilmek*tedir. Simetrik dengenin somut örneklerini doğada sık sık gö*rürüz. Örneğin İnsan gövdesi ve insan yüzü simetrinin en yakınımızdaki örnekleridir. Kitap, dergi, broşür gibi çok say*falı basılı materyallerde de simetrik denge uygumalanna çok sık rastlarız.
Simetri; dengeli parçalar, dengeli sayfalar, aşağı yukarı aynı boyda sağ, sol, alt, ve üst boşluklar demektir. Simetrik düzenlemeler günümüzün grafik tasarım uygulamalarında yaygın olarak kullanılmaktadır.
Asimetrik denge, birbirine benzemeyen ya da eşdeğer olma*yan görsel unsurlar arasında dinamik bir denge ya da ya da düzen sağlayan bir kavram olarak ele alınmaktadır. Simet*rik dengede olduğu gibi asimetrik dengede de bir optik ağırlık merkezi vardır. Ama bu merkez geometrik merkezden farklı bir konumdadır. Asimetride, büyük yazı küçük yazıyı, büyük görsel öge küçük görsel öğeyi ezer ancak sayfada yine de bü*ünlük hakimdir.
Simetri de, asimetri de dostunuz ya da düşmanınız olabilir. Muhafazakar ve sakin bir imaj için simetriyi; çağdaş ye genç bir imaj için asimetriyi seçin.Simetride düzen ve kural, asi*metride rastlantı ve keyfilik egemendir. Simetri katılık ve sınırlılığı, asimetri ise hayatı, eğlenceyi ve özgürlüğü simgeler.
Bütün bu söylenenlere rağmen, denge hiç bir zaman bir deli gömleğine dönüştürülmemelidir. Yani hiçbir tasarım ilkesi kesin bir kural niteliğinde değildir. Tasarımcı, gerektiği haller*de optik dengelerle oynayarak ilgi çekmeye çalışabilir. Ancak bu bilinçli bir seçim olmalıdır.
Orantı ve Görsel Hiyerarşi: İki ya da daha çok sayıda görsel unsur, tasarım yüzeyinde birleştirilirken mutlaka bir orantı sorunu ile karşılaşılır. Tasarımcı, görsel unsurların orantısal ilişkilerinde değişken ya*pılar kurmaya çalışır. Çünkü, genişliğin uzunluğa, renkli ola*nın renksiz olana, bir ölçünün diğerine eşit olduğu tasarım*lar, tekdüze görünürler.
Görsel hiyerarşi, tasarım içinde vurgulanmak istenen mesaja göre görsel unsurların ölçülenmesi anlamına gelir. Kimi tasa*rımlarda fotoğraf öne çıkarılırken, kimisinde tipografik un*surlar, kimisinde renk, hatta bazılarında tasarım yüzeyindeki beyaz boşluk öne çıkabilir..
Boyut dışında renk tonlarını (açıklık, koyuluk) kullanarak ya da unsurları uzak yakın konumlandırarak da görsel hiyerar*şi yaratılabilir. Hatta bazen hiyerarşik yapı içindeki unsurlar çatıştırılarak hareketli tasarımlar elde edilebilir. Örneğin görsel unsurlardan biri boyutuyla, diğeri rengiyle ön plana çıkarılabilir.
Devamlılık : Okuyucunun gözü, tasarım yüzeyinde belli ilkeler doğrultu*sunda hareket eder. Göz hareketlerinin ustaca değerlendirildiği bir tasarım daima hedefine ulaşır.
Göz alışkanlık gereği soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğru bir yön izler. Gözün yatay hareketleri dikey hareketlerine gö*re daha kıvrak ve hızlıdır. Aynca göz; büyükten küçüğe, ko*yu renkten açık renge, renkliden renksize, alışılmamış olan*dan alışılmış olana doğru bir yol izler.
Göz bir unsurdan digerine doğru kesintisiz geçişler yapabili*yorsa, devamlılık sağlanmış demekir. Devamlılık görsel unsurlann boyutları ve biçimleri arasında oluşturulan benzer*likler, tekrarlamalar ve görsel hiyerarşi ile sağlanabilir.
Tek bir tasarım içinde olduğu kadar dizi oluşturan bir çok tasarım arasında da devamlılık sağlanabilir. Örneğin bir der*ginin, kitabın sayfalarında, dizi oluşturan kitap kapaklarında bir bütünün parçalan olduğu izlenimi yaratmak için devam*lılık sağlayan unsurlar kullanılabilir. Yani bir yayınevinin dizi kitaplarının kapaklarında fotoğraf yada İllüstrasyonun, yazar adının, logonun aynı yerde kullanılması, aynı yazı karakteri*nin tercih edilmesi görsel devamlılığı sağlar.
Bütünlük: Tasarım ilkelerinden belki de en çok dikkat edilmesi gerekeni bütünlüktür. Bir tasarımda bulunan görsel unsurlar bütünlük oluşuturacak şekilde biraraya getirildiğinde etkili olurlar. Aynı temel biçime, dokuya, boyuta, renge ya da duy*guya sahip öğeler bir tasarımda bütünlüğü oluştururlar.
Tasarımcı bütünlük oluşturmada bazı farklı yöntemlere baş*vurabilir:
Bordür: Tasarım yüzeyini çevreleyen bordürler bütünlük sağlamada kullanılabilirler. Bordürler arası ölçü, üslup gibi benzerlikler, bir tasarımı bütünlüğe ulaştırabilirler.
Beyaz boşluk: Gerekli yerlerde beyaz boşluklar bırakılarak bir tasarımda bütünlük sağlamak mümkündür.
Eksen: Bir grafik tasarım yüzeyinde bütünlük oluşturmada en yaygın kullanılan yöntemlerden biri eksen kullanmaktır. Bir tasarım yüzeyinin çatısı en az iki olmak üzere, üç ya da daha fazla yatay ve dikey eksenden oluşur. Resimle tipografıyi aynı hizada yerleştirmek için eksenlerden yararlanırız.
Üçnokta yöntemi : Tasarımcılar, kompozisyon yüzeyinde be*lirledikleri üç odak noktasını tasarımın bağımsız birimlerini birbirine bağlayan unsurlar olarak kullanabilmektedir. Göz, bir yüzey üzerinde yer alan üç unsuru hayali çizgilerle birleş*tirerek bir üçgen oluşturmakta ve tasarımı bir bütün olarak algılamaktadır.
Sayfa tasarımında, karşılıklı sayfalar arasında bütünlük sağ*lamak için şu yöntemlerden yararlanabiliriz: Her iki sayfada da; aynı rengi, yazı karakterini ya da tasarım üslubunu kul*lanabiliriz. Sol sayfadaki eksenin konum ve ölçüsünü sağ sayfada yineleyebiliriz.
Vurgulama : Hangi görsel unsuru (başlık, metin, fotoğraf vb) vurgulayacaksak önceden karar verip ona göre boyut büyütme koyu ton ya da canlı renk kullanımı gibi vurgulama yöntemlerini denemelidir.
Unutmayınız!.. Bir tasarım yüzeyinde herşey aynı anda vurgulanmak istenirse vurgu kavramı yok olur. Vurgulayıcı un*sur; konuya, müşterinin beklentilerine ve hedef kitlenin özel*liklerine göre değişebilir.
Vurgulama; ön plana çıkarılması gereken unsur ile ikinci planda kalması gereken unsurlar arasında gerçekleştirilecek bir yön. boyut, biçim, doku, renk, ton ya da çizgi kontrastı ile gerçekleştirilebilir.
Grafik Tasarımda Planlamanın Önemi
Etkin tasarım işe geçmeden önce planlamayı gerektirir ve et*kin planlama şu dört unsuru içerir:
- Topluluk
- Mesaj
- Çevre
- Yarışma
Topluluğunuzu analiz edin! Kendinize sorun: Onlar kim? Ne umuyorlar? Ne kadar çok şey biliyorlar? Mesajımla ne kadar ilgilenirler? Ve en önemlisi topluluk idealinizi belirten tek bir kişi üzerinde odaklanın.
Mesajınızın amacını belirleyin! Başarıya ulaşması için hangi engelleri kaldırmanız gerektiğini araştırın.
Ürününüzün kullanılacağı çevreyi analiz edin! Topluluk ürününüzle nerede karşılaşacak? Caddelerde mi? Fuar alan*larında mı? Satış noktalarında mı? Evinin posta kutusunda mı?... İzleyici ürününüze ne kadar zaman harcayacak?
Rakiplelirinizin mesajlarını dikkatli izleyin! Ana fikir aynı oldu*ğuna göre, sizin mesajınızı diğerlerinden farklı ve üstün kıla*cak yöntemler araştırın. Okuyucu, izleyici sizi seçmeli...
Grafik Tasarım Ürününün Görselleştirilmesi
Grafik tasarımda görselleştirme süreci taslak çalışmaları ile başlar. Günümüzde masa üstü yayıncılık sistemlerindeki ge*lişmelere paralel olarak, genç grafiker adayları, hızla bilgisa*yarlarının başına geçip tasarım yapmaya başlama arzusunda olsalar da, deneyimli olanlar bilirler ki taslak aşaması, tasarım sürecinin belki de en uzun tutulması gereken bölümüdür.
Baskıya hazırlanacak herhangi bir ürün için tasarıma başla*madan önce en az bir iki taslak hazırlanmalı; taslaklar üzerin*de takım arkadaşları ve müşteri ile fikir birliğine varıldıktan sonra asıl tasanm çalışmasına başlanmalıdır. Bu tür bir çalış*ma, plansız bir üretim için harcanacak süreyi, emeği ve parayı en aza indirir, verimlilik sağlar.
Taslak, düşüncenin, yaratıcılığın, bilgi biriminin ve deneyimlemeye, gelişmeye açıklığın bir göstergesidir. Taslak çalışmalarını karalamalar (fikir taslakları), ön taslaklar ve ayrıntılı taslak*lar olmak üzere üç evrede ele alabiliriz.
Karalamalar, boyut ya da malzeme sınırlaması olmadan tasa*rımcının, aklına gelen her türlü düşünceyi kağıtlar üzerine kabaca not etmesi...
kabaca not etmesi ve biçimlendirmesi olarak adlandınlabilir. Bunlar müşteriye gösterilmezler; esas çalışmaya temel teşkil ederler.
Ön taslaklar, tasarımcının fikir taslakları arasından seçtiği bir ya da birkaç yaratıcı fikri, ürünün asıl boyutlarında ya da orantılı olarak küçültülmüş boyutlarında daha anlaşılır şe*kilde kağıt üzerine işlemesidir. Burada renk. yazı karakteri, ışık-gölge, varsa fotoğraf gibi görsel materyaller vb. özellikler biraz daha netleşir. Metin, paralel çizgilerle gösterilir. Bu çiz*giler; metnin bloklama biçimi, satır uzunluğu vb. konularda bilgi verici olmalıdır. Müşteri ayrıntılı taslak görme talebinde bulunmazsa, bu noktadan itibaren asıl tasarım sürecine başlanabilir.
Ayrıntılı taslaklar, bu konuda uzmanlaşmış sanatçılar tara*fından hazırlanır. Büyük bütçeli reklam kampanyalarında müşteriler taslakları fotokopi, bilgisayar vb. şekillerde düzen*lenmiş olarak görmek isterler. Başlık ve metin yazılan gerçe*ğine uygun olarak dizilir, resimler yerleştirilir, gerekli düzen*lemeler yapıldıktan sonra genellikle bir renkli çıkış alınarak müşteriye sunulur. Hangi tasarım beğenillrse, o seçilir ve baskı için hazırlıklar devam eder.
Günümüzün grafikerleri, taslak çalışmalarında kullancakları fotoğrafları ve diğer görsel malzemeleri genellikle masa üstü tarayıcılarda (scanner) düşük çözünürlükte tarayıp yerlerine koyarak baskı onayını almaktadırlar.
Görsel Açıdan Taslak Türleri
Mondrian Taslakları: Hollandalı ressam Piet Mondrian'ın tu*valinde kullandığı kare ve diktörtgen formlara dayanan kompo*zisyon anlayışı çok sık kullanılan taslak türlerinden biridir. Bu sistemde tipografi ve görsel unsurlar kare ya da dikdört*gen formlar içine girer ya da çizgi ve kutularla birbirinden ayrılır. Mondrian taslakları tipografik ve diğer görsel unsurların sayfa üzerinde etkili kullanılmasında, mantıklı ve pra*tiktir. Gazete tasarımında bu stili kullanmak neredeyse bir zorunluluktur.
İmge Ağırlıklı Taslaklar: Özellikle resim vb. görsel unsurların vurgulanacağı tasarımlarda tercih edilir. Görüntü büyük kullanılırken. Tipografik unsurlar daha az dikkat çekerler.
Metin Ağırlıklı Taslaklar : Bunlarda tasarımın odak noktası metindir, diğer görsel unsurlar ya hiç kullanılmaz ya da ikinci planda yer alır.
Grafik Tasarımda Tipografi >
Tipografi; harf, sözcük ve satırlarla ve boşluklama için gereksinen diğer öğelerle belirlenmiş bir sayfa üzerinde yapılan görsel ve işlevsel düzenlemelerdir.
Tİpografik karakterler genellikle, optik olarak hayali bir yatay çizgi üzerine dizilirler. Küçük harflerin gövde yüksekliklerini belirleyen yatay çizgi ile satır çizgisi arasındaki uzaklık "X yüksekliği" olarak adlandırılır.
Gutenberg'in "Haraketli hurufat" sisteminden bugüne tipografık verilerin üretiminde ve kullanımında önemli teknolojik gelişmeler ortaya çıkmıştır. Bugün ise tamamen bilgisayar ortamına uygun bir tipografi oluşumundan söz edebiliriz.
Teknolojiler değişebilir, gelişebilir. Ancak üretim ortamları ne kadar değişirse değişsin, harfin yaratıcı ve doğru kullanım il*kelerini gözeterek oluşturulmuş iyi tipografi değişmez.
Bu bölümde kısaca tipografik unsurlara ve bunların etkili kullanımına yönelik temel ilkelere değinilecektir.
Harf, tipografik düzenlemenin en temel öğesidir ve alfabenin her bir harfini belirtir, bir alfabe içerisindeki öznel harflerin, sayıların ve noktalama işaretlerinin her biri ise karakter ola*rak adlandırılır. Büyük harfler majiskül veya kapital, küçük harfler miniskül olarak bilinir.
Yazı karakteri takımı (font, yazı tipi), bir harf biçiminin bütün alfabesidir. Diğer bir deyişle, aynı dizide, aynı ölçüde ve hizadan sayılan, noktalama işaretlerini de içeren, bütün par*çalarıyla öznel harflerin uygun bir toplamasıdır.
Yazı fontlarının karakter çeşitleri, sayıları font tasarımına ve üretim ihtiyaçlarına göre değişebilir. Benimsenmiş fontlar genellikle bir bütün alfabenin büyük ve küçük harf karakterle*rine, l'den 0'a kadar sayılara ve bütün noktalama işaretleri*ne mutlaka sahiptir.
Bunun yanısıra bazıları yabancı aksan işaretlerine, çizgilere vb. sahip olabilir.
Tasarım
Tasarım, çok kullanılan bir kavram olmakla birlikte ne anlama geldiği tam olarak anlaşılamaz. Çok sayıda tanımı vardır. En önemli özelliği ise planlamadır. Planlamanın olduğu her yerde bir tasarımdan söz edilebilir.
Uzmanlar, uygulamalı tasarım dallarını üç temel başlıkta topluyorlar.
Endüstri Tasarımı : Üç boyutlu nesnelerin (makine, araç-gereç vb.) tasarımı, geliştirilmesi endüstri tasarımı olarak adlandırılıyor.
Çevre Tasarımı : Bina, peyzaj ve içmekan tasarımları bu baş*lık altında ele alınıyor.
Grafik Tasanm: Okunan izlenen görüntülerin tasarımı şeklinde ifade edilir. Günümüzde baskı yoluyla çoğaltılacak her türlü materyalin üretiminde grafik tasanm ilke ve uygulamalarından yararlanılmakta, aynca; televizyon ekranının etkili kullanım ilkelerini düzenleyen TV Grafik Tasarımı ile bilgisayar ekranından takip edilen Internet siteleri için WEB Grafik Tasarımı hızla gelişen yan grafik sanayileri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Baskı, televizyon ve WEB sayfalan için grafik çalışmalan ayrı uzmanlık dalları olmakla birlikte, hemen hepsi için uygulan*ması gerekli temel ilkeler vardır. Bu nedenle bu konulara meraklı bireylerin, uzmanlaşma için temel grafik ilkeleri ve uygulamalanm bilmeleri zorunluluktur.
Grafik Tasarım
Grafik tasarım, görsel iletişim sanatlarından biridir. Grafik tasarımcı, ressamlar, fotoğrafçılar, heykeltraşlar, seramikçiler gibi görsel sanatlar meslek grubunun bir üyesidir ve genel*likle onlara benzer bir dil kullanır.
Ambalaj hariç bütün grafik tasanmlar, (kağıt, film, video, bil*gisayar vb. görüntüler) dört köşe ile sınırlandınlmış iki bo*yutlu yüzeyler üzerinde oluşur. Tasarımcı, mesajların görsel ve sözel unsurlarını bu iki boyutlu yüzey üzerinde bütünleştirmeye çalışır. Bir yüzeyin yatay ve dikey kenarlan, tasarımın ilk dört çizgisidir. Kompozisyon bu dört çizgi içinde yer alacaktır.
Bütün bunlara bağlı olarak, grafik yüzeyler işlenirken göz önünde bulundurulması gerekli iki temel unsur vardır: ."İnsanın görmeye dayalı doğası" ve "boşluk" kavramı.
Görsel unsurlar, kenar çizgileri ile aynı yönde yerleştirildikle*rinde düzenli ve durağan, karşıt yönde yerleştirildiklerinde dinamik ve enerjik bir yapı oluştururlar.
Bir grafik tasarım yüzeyini yatay ve dikey eksenlere böldüğümüz zaman, bu İki eksenin kesiştiği geometrik merkez odak noktasını oluşturur. İnsan gözünün merkez olarak algıladığı optik merkez ise, kesin olarak ölçülememekle birlikte bu ge*ometrik merkezin biraz daha yukansındadır.
Bütün insalarda yatay ve dikey formlarda doğuştan gelen güçlü bir eğilim bulunmaktadır.
Bundan başka, insanın görme duyusunun izlediği yol, grafik iletişim açısından son derece önemlidir. İnsan gözünün tasa*rım yüzeyi üzerindeki hareket yönü soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğrudur. İnsan gözü, oldukça dar bir alan içine odakla*nabilir. Bu ayrıştırma ve seçme işlemi sırasında gözler, sürek*li ve hızlı bir hareket içindedir. Gözün hareketi grafik tasarımın yüzeyine kinetik bir enerji kazandırır.
İletişim ve Grafik (Görsel) İletişim
İletişim, gönderici ve alıcı olarak ifade edilen iki insan ya da insan grubu arasında gerçekleşen duygu, düşünce, davranış ve bilgi aktarımı ve alış verişi olarak tanımlanabilir.
Görsel iletişim ise görüntülerden oluşan bilgilerin değiştokuşu olarak açıklanabilir. Yazılar resimlerve fotoğraflar başlıca grafik iletişim araçlarıdır.
Bir mesajin açık, ekonomik ve estetik yollarla iletilmesi, gra*fik iletişimin başlıca amacıdır. Grafik iletişimin ekonomik ol*ması demek; mümkün olan en az sayıda görsel imgenin mümkün olan en yüksek sayıda bilgiyi aktarabilmesi demektir.
Gelişmiş toplumlarda bilgiler, kitap, gazete, dergi, afiş, bro*şür ve diğer araçlarla okuyucu veya izleyici kitlesine ulaşır*lar.
Diş macununu kremden ayırmak için ambalajındaki bilgilere başvururuz; erkek / kadın tuvaletini ya da giriş çıkışı grafik imgelerden anlarız.
Grafik Tasarım Ürününün Öğeleri >
Çizgi: Düz veya kıvrımlı, kalın veya ince, sürekli veya kesik, grenli ya da keskin özelliklere sahip olabilen çizgiler, okuyu*cuya görsel unsurların ayrılması gerektiğini ifade ederler. Çizgiler karakterlerine göre ve konumlarına bağlı olarak bazı mesajlar da iletirler.
Örneğin; yatay çizgi durgunluk, dikey çizgi saygınlık, diagonal çizgi zerafet ifadesi verir.
Ton : Tonlar genellikle görsel imgenin yanmton reprodüksiyon tekniği ile tramlanması yoluyla elde edilir. Ton ye çizgi tasarımda kontrastlık yani karşıtlık oluşturan elemanlardır.
Renk: Renkler, ışıkla birlikte varolurlar ve izleyen üzerinde değişik etkiler uyandırırlar. Bunların bir bolümü kişisel, bir bölümü İse genellenebilir duygulardır. Örneğin, sıcak renklerin uyarıcı, soğuk renklerin ise gevşetici. dinlendirici olması renklerin genellenebilir etkileri olarak değerlendirilebilir.
Rengin üç boyutu bulunmaktadır: Uzunluk (rengin türü), genişlik (rengin tonu), derinlik (rengin yoğunluğu)
- Rengin türü, rengi tanımlamada kullandığımız terimlerdir. San, kırmızı, mavi, mor, yeşil gibi.
- Rengin tonu, bir rengin açıklık ya da koyuluğudur. Bir renge beyaz boya kattıkça tonu açılır, siyah ekledikçe koyulaşır.
- Renk yoğunluğu ise, parlaklık ile ilişkilidir. Yoğunluğu fazla olan renkler parlak renklerdir.
Rengi oluşturan bu üç boyut içinde en önemlisi, rengin tondeğeridir. Bir görsel imgeyi en iyi tanımlayan unsur, içerdiği tonlardır,
Renk. bir tasarımı meydana getiren yapıtaşlanndan biridir. Bu nedenle bir tasarımcının insanların renk tercihlerini göz önüne alması gerekir. Yeşil ve mavi renkler soğuk, kırmızı ve sarılar ise sıcak renkler olarak bilinirler. Soğuk bir renk olan maviyi, sıcak bir renk olan kırmızı ile karıştırdığımızda mora yaklaşan bir mavi elde ederiz.
Bu renk maviye oranla biraz daha sıcaktır.
Nötr renkler olarak adlandırdığımız griler ise. pigmentlerindeki karışıma bağlı olarak sıcak ya da soğuk olabilirler.
Sıcak renkler, izleyeni uyarır ve neşelendirirken; soğuk renk*ler sakinleştirir ve dinlendirir. Lokantaların daha cok sıcak renklerle boyanmış olmasının nedeni insanların çabucak yemeklerini yiyip gitmelerini, hastanelerin soğuk renklerde boyanmasının nedesi ise panik haldeki insanların sakinleşmelirini sağlamak içindir. Soğuk renklerin aşırı kullanımında kasvetli ve moral bozucu bir etki ortaya çıkabilir. Yine sıcak renklerin fazla kullanımı, insanları şiddete yöneltebilir.
Grafik yüzeylerde, sıcak renkler sayfadan çıkacakmış izlenimi verirler ve önde görünürler. En önde görünen renk sarıdır. Soğuk renkler ise uzaktaymış izlenimi verirler. Her rengin sıcak ve soğuk renklerden çeşitlemesi yapılabilir. Örneğin kır*mızı ve mavi karıştırılarak az soğuk bir renk elde edilebilir.
Renklerin Psikolojik Mesajları >
Yeşil; kıskançlık, mavi; sadakat ve içtenlik, kırmızı: etkinlik ve cesaret, kahverengi ve mor; tekdüzelik ve sıkıcılık, beyaz; teslimiyet, siyah; karamsarlık..
Bundan başka renkler kültürel açıdan ele alındıklarında da değişik kavranılan çağrıştırırlar. Mesela, altın sarısı Doğu kültürlerinde kutsal renk sayılırken, bazı Batı toplumlarında korkaklığın ve ihanetin simgesi olarak kabul edilir. Kırmızı ise tutkuyu simgeler. Bazı araştırmalar kırmızı rengin kan basıncını artırdığını ve nabız atışını hızlandırdığını ortaya koşmuştur. Turuncu bilimi, uygarlığı, enerji ve gücü temsil ederken, maviye yaklaşan mor maneviyatı: kırmızıya yakla*şan mor ise cesareti simgeler.
Edilgen ve soğuk bir renk olan mavi; hem uzaklık ve resmi*yeti, hem de doğruluk ve sadakati temsil eder. Otorite ve yet*kiyi çağrıştırır. Serinleticidir,.gökyüzünü, buzu ve suyu hatır*latır.
Yeşil, tazeliğin ve verimliliğin rengidir. Çevreyi ve doğayı sim*geler, rahatlatıcı ve dinlendiricidir. Beyaz saflığı ve dürüstlüğü ifade ederken, siyah; üzüntüyü, kasveti, kederi, ölümü sim*geler. Ayrıca aşırı şehveti ve zarafeti de çağrıştırır.
Ancak, bu kavramlara bir tasarımda nasıl işlerlik kazandırı*lacağına dair formüller ne yazık ki yoktur.
Grafik tasarımcı renk seçiminde şu dört unsuru dikkate almalıdır:
1- Rengin kültürel çağrışımını,
2- Hedef kitlenin renk tercihi,
3- Firma ya da ürünün karakteri,
4- Tasarımdaki yaklaşım biçimi
Bazen renk, yaratıcı düşüncenin temelini oluşturabilir ve bütün tasarım renk üzerine kurulur.
Doku: Bir yüzey üzerinde tekrarlara dayalı biçimsel bir düzen bulunuyorsa, orada bir dokunun varlığından söz edilebi*lir. Tasarım ve baskının vargeçilmez malzemesi olan kağıtlar da farklı dokularda üretilirler. Sert ve düz, sert ve grenli, yumuşak ve grenli, mermer dokulu, ahşap dokulu vb. Tasarım yüzeyinde yer alan dokular, optik ya da fiziksel olarak duyguları yönlendirici bir işleve sahiptir.
Ölçü: Bir grafik tasanm ürünü, farklı ölçülerdeki unsurların biraraya gelmesiyle oluşur. Ölçüler büyüdükçe algılama düzeyi ve etkileyicilik artar.
Yön: Bir tasarım yüzeyi üzerinde bulunan çizgisel, tipografık ve görsel unsurların yönü önemlidir. Örneğin bir gazete haberinde yer alan insan fotoğrafı, ilgili habere doğru bakmalıdır. Ya da tasarım yüzeyinde hareket eden unsurların önündeki boşluk arkasındaki boşluktan daha fazla olmalıdır.
Temel Tasarım İlkeleri >
Denge: Bir tasarımda denge unsuru gözetilmediği taktirde, ürün beklenen etkiyi yaratamaz. Burada sözü edilen denge, tasarımı oluşturan hareketli unsurların (Fotoğrafı tipografik veri*ler, ilüstrasyonlar vs.), belirlenen düzlem üzerinde dengeli dağılımıdır. Bir tasarımda iki farklı denge sistemi kullanılabi*lir: Simetrik ve Asimetrik denge.
Simetrik denge: Resmiyetin, otoritenin vurgulana*cağı tasarımlarda tercih edilir. Diğer yandan simetri dürüst*lüğün, saygınlığın psikolojik simgesi olarak değerlendirilmek*tedir. Simetrik dengenin somut örneklerini doğada sık sık gö*rürüz. Örneğin İnsan gövdesi ve insan yüzü simetrinin en yakınımızdaki örnekleridir. Kitap, dergi, broşür gibi çok say*falı basılı materyallerde de simetrik denge uygumalanna çok sık rastlarız.
Simetri; dengeli parçalar, dengeli sayfalar, aşağı yukarı aynı boyda sağ, sol, alt, ve üst boşluklar demektir. Simetrik düzenlemeler günümüzün grafik tasarım uygulamalarında yaygın olarak kullanılmaktadır.
Asimetrik denge, birbirine benzemeyen ya da eşdeğer olma*yan görsel unsurlar arasında dinamik bir denge ya da ya da düzen sağlayan bir kavram olarak ele alınmaktadır. Simet*rik dengede olduğu gibi asimetrik dengede de bir optik ağırlık merkezi vardır. Ama bu merkez geometrik merkezden farklı bir konumdadır. Asimetride, büyük yazı küçük yazıyı, büyük görsel öge küçük görsel öğeyi ezer ancak sayfada yine de bü*ünlük hakimdir.
Simetri de, asimetri de dostunuz ya da düşmanınız olabilir. Muhafazakar ve sakin bir imaj için simetriyi; çağdaş ye genç bir imaj için asimetriyi seçin.Simetride düzen ve kural, asi*metride rastlantı ve keyfilik egemendir. Simetri katılık ve sınırlılığı, asimetri ise hayatı, eğlenceyi ve özgürlüğü simgeler.
Bütün bu söylenenlere rağmen, denge hiç bir zaman bir deli gömleğine dönüştürülmemelidir. Yani hiçbir tasarım ilkesi kesin bir kural niteliğinde değildir. Tasarımcı, gerektiği haller*de optik dengelerle oynayarak ilgi çekmeye çalışabilir. Ancak bu bilinçli bir seçim olmalıdır.
Orantı ve Görsel Hiyerarşi: İki ya da daha çok sayıda görsel unsur, tasarım yüzeyinde birleştirilirken mutlaka bir orantı sorunu ile karşılaşılır. Tasarımcı, görsel unsurların orantısal ilişkilerinde değişken ya*pılar kurmaya çalışır. Çünkü, genişliğin uzunluğa, renkli ola*nın renksiz olana, bir ölçünün diğerine eşit olduğu tasarım*lar, tekdüze görünürler.
Görsel hiyerarşi, tasarım içinde vurgulanmak istenen mesaja göre görsel unsurların ölçülenmesi anlamına gelir. Kimi tasa*rımlarda fotoğraf öne çıkarılırken, kimisinde tipografik un*surlar, kimisinde renk, hatta bazılarında tasarım yüzeyindeki beyaz boşluk öne çıkabilir..
Boyut dışında renk tonlarını (açıklık, koyuluk) kullanarak ya da unsurları uzak yakın konumlandırarak da görsel hiyerar*şi yaratılabilir. Hatta bazen hiyerarşik yapı içindeki unsurlar çatıştırılarak hareketli tasarımlar elde edilebilir. Örneğin görsel unsurlardan biri boyutuyla, diğeri rengiyle ön plana çıkarılabilir.
Devamlılık : Okuyucunun gözü, tasarım yüzeyinde belli ilkeler doğrultu*sunda hareket eder. Göz hareketlerinin ustaca değerlendirildiği bir tasarım daima hedefine ulaşır.
Göz alışkanlık gereği soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğru bir yön izler. Gözün yatay hareketleri dikey hareketlerine gö*re daha kıvrak ve hızlıdır. Aynca göz; büyükten küçüğe, ko*yu renkten açık renge, renkliden renksize, alışılmamış olan*dan alışılmış olana doğru bir yol izler.
Göz bir unsurdan digerine doğru kesintisiz geçişler yapabili*yorsa, devamlılık sağlanmış demekir. Devamlılık görsel unsurlann boyutları ve biçimleri arasında oluşturulan benzer*likler, tekrarlamalar ve görsel hiyerarşi ile sağlanabilir.
Tek bir tasarım içinde olduğu kadar dizi oluşturan bir çok tasarım arasında da devamlılık sağlanabilir. Örneğin bir der*ginin, kitabın sayfalarında, dizi oluşturan kitap kapaklarında bir bütünün parçalan olduğu izlenimi yaratmak için devam*lılık sağlayan unsurlar kullanılabilir. Yani bir yayınevinin dizi kitaplarının kapaklarında fotoğraf yada İllüstrasyonun, yazar adının, logonun aynı yerde kullanılması, aynı yazı karakteri*nin tercih edilmesi görsel devamlılığı sağlar.
Bütünlük: Tasarım ilkelerinden belki de en çok dikkat edilmesi gerekeni bütünlüktür. Bir tasarımda bulunan görsel unsurlar bütünlük oluşuturacak şekilde biraraya getirildiğinde etkili olurlar. Aynı temel biçime, dokuya, boyuta, renge ya da duy*guya sahip öğeler bir tasarımda bütünlüğü oluştururlar.
Tasarımcı bütünlük oluşturmada bazı farklı yöntemlere baş*vurabilir:
Bordür: Tasarım yüzeyini çevreleyen bordürler bütünlük sağlamada kullanılabilirler. Bordürler arası ölçü, üslup gibi benzerlikler, bir tasarımı bütünlüğe ulaştırabilirler.
Beyaz boşluk: Gerekli yerlerde beyaz boşluklar bırakılarak bir tasarımda bütünlük sağlamak mümkündür.
Eksen: Bir grafik tasarım yüzeyinde bütünlük oluşturmada en yaygın kullanılan yöntemlerden biri eksen kullanmaktır. Bir tasarım yüzeyinin çatısı en az iki olmak üzere, üç ya da daha fazla yatay ve dikey eksenden oluşur. Resimle tipografıyi aynı hizada yerleştirmek için eksenlerden yararlanırız.
Üçnokta yöntemi : Tasarımcılar, kompozisyon yüzeyinde be*lirledikleri üç odak noktasını tasarımın bağımsız birimlerini birbirine bağlayan unsurlar olarak kullanabilmektedir. Göz, bir yüzey üzerinde yer alan üç unsuru hayali çizgilerle birleş*tirerek bir üçgen oluşturmakta ve tasarımı bir bütün olarak algılamaktadır.
Sayfa tasarımında, karşılıklı sayfalar arasında bütünlük sağ*lamak için şu yöntemlerden yararlanabiliriz: Her iki sayfada da; aynı rengi, yazı karakterini ya da tasarım üslubunu kul*lanabiliriz. Sol sayfadaki eksenin konum ve ölçüsünü sağ sayfada yineleyebiliriz.
Vurgulama : Hangi görsel unsuru (başlık, metin, fotoğraf vb) vurgulayacaksak önceden karar verip ona göre boyut büyütme koyu ton ya da canlı renk kullanımı gibi vurgulama yöntemlerini denemelidir.
Unutmayınız!.. Bir tasarım yüzeyinde herşey aynı anda vurgulanmak istenirse vurgu kavramı yok olur. Vurgulayıcı un*sur; konuya, müşterinin beklentilerine ve hedef kitlenin özel*liklerine göre değişebilir.
Vurgulama; ön plana çıkarılması gereken unsur ile ikinci planda kalması gereken unsurlar arasında gerçekleştirilecek bir yön. boyut, biçim, doku, renk, ton ya da çizgi kontrastı ile gerçekleştirilebilir.
Grafik Tasarımda Planlamanın Önemi
Etkin tasarım işe geçmeden önce planlamayı gerektirir ve et*kin planlama şu dört unsuru içerir:
- Topluluk
- Mesaj
- Çevre
- Yarışma
Topluluğunuzu analiz edin! Kendinize sorun: Onlar kim? Ne umuyorlar? Ne kadar çok şey biliyorlar? Mesajımla ne kadar ilgilenirler? Ve en önemlisi topluluk idealinizi belirten tek bir kişi üzerinde odaklanın.
Mesajınızın amacını belirleyin! Başarıya ulaşması için hangi engelleri kaldırmanız gerektiğini araştırın.
Ürününüzün kullanılacağı çevreyi analiz edin! Topluluk ürününüzle nerede karşılaşacak? Caddelerde mi? Fuar alan*larında mı? Satış noktalarında mı? Evinin posta kutusunda mı?... İzleyici ürününüze ne kadar zaman harcayacak?
Rakiplelirinizin mesajlarını dikkatli izleyin! Ana fikir aynı oldu*ğuna göre, sizin mesajınızı diğerlerinden farklı ve üstün kıla*cak yöntemler araştırın. Okuyucu, izleyici sizi seçmeli...
Grafik Tasarım Ürününün Görselleştirilmesi
Grafik tasarımda görselleştirme süreci taslak çalışmaları ile başlar. Günümüzde masa üstü yayıncılık sistemlerindeki ge*lişmelere paralel olarak, genç grafiker adayları, hızla bilgisa*yarlarının başına geçip tasarım yapmaya başlama arzusunda olsalar da, deneyimli olanlar bilirler ki taslak aşaması, tasarım sürecinin belki de en uzun tutulması gereken bölümüdür.
Baskıya hazırlanacak herhangi bir ürün için tasarıma başla*madan önce en az bir iki taslak hazırlanmalı; taslaklar üzerin*de takım arkadaşları ve müşteri ile fikir birliğine varıldıktan sonra asıl tasanm çalışmasına başlanmalıdır. Bu tür bir çalış*ma, plansız bir üretim için harcanacak süreyi, emeği ve parayı en aza indirir, verimlilik sağlar.
Taslak, düşüncenin, yaratıcılığın, bilgi biriminin ve deneyimlemeye, gelişmeye açıklığın bir göstergesidir. Taslak çalışmalarını karalamalar (fikir taslakları), ön taslaklar ve ayrıntılı taslak*lar olmak üzere üç evrede ele alabiliriz.
Karalamalar, boyut ya da malzeme sınırlaması olmadan tasa*rımcının, aklına gelen her türlü düşünceyi kağıtlar üzerine kabaca not etmesi...
kabaca not etmesi ve biçimlendirmesi olarak adlandınlabilir. Bunlar müşteriye gösterilmezler; esas çalışmaya temel teşkil ederler.
Ön taslaklar, tasarımcının fikir taslakları arasından seçtiği bir ya da birkaç yaratıcı fikri, ürünün asıl boyutlarında ya da orantılı olarak küçültülmüş boyutlarında daha anlaşılır şe*kilde kağıt üzerine işlemesidir. Burada renk. yazı karakteri, ışık-gölge, varsa fotoğraf gibi görsel materyaller vb. özellikler biraz daha netleşir. Metin, paralel çizgilerle gösterilir. Bu çiz*giler; metnin bloklama biçimi, satır uzunluğu vb. konularda bilgi verici olmalıdır. Müşteri ayrıntılı taslak görme talebinde bulunmazsa, bu noktadan itibaren asıl tasarım sürecine başlanabilir.
Ayrıntılı taslaklar, bu konuda uzmanlaşmış sanatçılar tara*fından hazırlanır. Büyük bütçeli reklam kampanyalarında müşteriler taslakları fotokopi, bilgisayar vb. şekillerde düzen*lenmiş olarak görmek isterler. Başlık ve metin yazılan gerçe*ğine uygun olarak dizilir, resimler yerleştirilir, gerekli düzen*lemeler yapıldıktan sonra genellikle bir renkli çıkış alınarak müşteriye sunulur. Hangi tasarım beğenillrse, o seçilir ve baskı için hazırlıklar devam eder.
Günümüzün grafikerleri, taslak çalışmalarında kullancakları fotoğrafları ve diğer görsel malzemeleri genellikle masa üstü tarayıcılarda (scanner) düşük çözünürlükte tarayıp yerlerine koyarak baskı onayını almaktadırlar.
Görsel Açıdan Taslak Türleri
Mondrian Taslakları: Hollandalı ressam Piet Mondrian'ın tu*valinde kullandığı kare ve diktörtgen formlara dayanan kompo*zisyon anlayışı çok sık kullanılan taslak türlerinden biridir. Bu sistemde tipografi ve görsel unsurlar kare ya da dikdört*gen formlar içine girer ya da çizgi ve kutularla birbirinden ayrılır. Mondrian taslakları tipografik ve diğer görsel unsurların sayfa üzerinde etkili kullanılmasında, mantıklı ve pra*tiktir. Gazete tasarımında bu stili kullanmak neredeyse bir zorunluluktur.
İmge Ağırlıklı Taslaklar: Özellikle resim vb. görsel unsurların vurgulanacağı tasarımlarda tercih edilir. Görüntü büyük kullanılırken. Tipografik unsurlar daha az dikkat çekerler.
Metin Ağırlıklı Taslaklar : Bunlarda tasarımın odak noktası metindir, diğer görsel unsurlar ya hiç kullanılmaz ya da ikinci planda yer alır.
Grafik Tasarımda Tipografi >
Tipografi; harf, sözcük ve satırlarla ve boşluklama için gereksinen diğer öğelerle belirlenmiş bir sayfa üzerinde yapılan görsel ve işlevsel düzenlemelerdir.
Tİpografik karakterler genellikle, optik olarak hayali bir yatay çizgi üzerine dizilirler. Küçük harflerin gövde yüksekliklerini belirleyen yatay çizgi ile satır çizgisi arasındaki uzaklık "X yüksekliği" olarak adlandırılır.
Gutenberg'in "Haraketli hurufat" sisteminden bugüne tipografık verilerin üretiminde ve kullanımında önemli teknolojik gelişmeler ortaya çıkmıştır. Bugün ise tamamen bilgisayar ortamına uygun bir tipografi oluşumundan söz edebiliriz.
Teknolojiler değişebilir, gelişebilir. Ancak üretim ortamları ne kadar değişirse değişsin, harfin yaratıcı ve doğru kullanım il*kelerini gözeterek oluşturulmuş iyi tipografi değişmez.
Bu bölümde kısaca tipografik unsurlara ve bunların etkili kullanımına yönelik temel ilkelere değinilecektir.
Harf, tipografik düzenlemenin en temel öğesidir ve alfabenin her bir harfini belirtir, bir alfabe içerisindeki öznel harflerin, sayıların ve noktalama işaretlerinin her biri ise karakter ola*rak adlandırılır. Büyük harfler majiskül veya kapital, küçük harfler miniskül olarak bilinir.
Yazı karakteri takımı (font, yazı tipi), bir harf biçiminin bütün alfabesidir. Diğer bir deyişle, aynı dizide, aynı ölçüde ve hizadan sayılan, noktalama işaretlerini de içeren, bütün par*çalarıyla öznel harflerin uygun bir toplamasıdır.
Yazı fontlarının karakter çeşitleri, sayıları font tasarımına ve üretim ihtiyaçlarına göre değişebilir. Benimsenmiş fontlar genellikle bir bütün alfabenin büyük ve küçük harf karakterle*rine, l'den 0'a kadar sayılara ve bütün noktalama işaretleri*ne mutlaka sahiptir.
Bunun yanısıra bazıları yabancı aksan işaretlerine, çizgilere vb. sahip olabilir.