TÜRKİYE’DE BILLBOARD’lar ve GRAFİK KİRLİLİĞİ

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
TÜRKİYE’DE BILLBOARD’lar ve GRAFİK KİRLİLİĞİ

1-Billboardlar 50 km ile giden araç içindekilerin okuması, bakması ve mesajları algılaması için tasarlanmış olmaları gereken afişlerdir.

2-Türkiyede yaya olarak yürüyen ve durup okuyabilen kişiler için tasarlanan afişler gibi, veya ele alınıp sayfa sayfa incelenen broşürler gibi tasarlanmaktadır.

3-Aynı yanlışlığı seyredilerek anlaşılması gereken TV reklam filmlerinin, dinleyerek anlaşılan Radyo reklamları tarzında bol metinli hazırlanmasında görüyoruz.

4-Bol metinli Billboardlar nasıl broşür mantığı ile hazırlanıyorsa, bol metinli TV filmleri de radyo reklamı mantığı ile hazırlanmaktadır.


Bunun nedeni;


A)-Reklam Ajanslarında genellikle kreatif direktörler YAZARLARDAN çıkmaktadır. Yazmak; yaratmanın tek koşuludur anlayışı yaygındır, yazının egemenliği söz konusudur.

B)-Art direktörler'den yeteri kadar yararlanılmamakta, art direktörler pahalı ve gereksiz eleman olarak görülmektedir.

C)-Art direktörlerin yerine tasarımcı grafikerler istihdam edilmektedir.

D)-Ekonomik zorluk ve piyasa darlığı gerekçe gösterilerek müşterilerin olur olmaz isteklerine dirayet ve mukavemet gösteremeyen ajanslar, reklamcılığın olmazsa olmaz kurallarından taviz vermektedir.

E)-Yani Ajans ve müşteri ilişkilerinde, müşteri ilişkileri departmanında sorunlar olduğu düşünülmelidir.

F) Son olarak tüm bunların temel nedeni GRAFIK TASARIM KİRLİLİĞİ dir. Bunun da altında yatan nedenlerden en önemlisi kısa süreli kurslarla grafik tasarımcı yetiştirileceğine inanılmasıdır.

Faruk Çağla
www.farukcagla.com
 

şahrud

Üye
Kayıt
24 Temmuz 2008
Mesaj
59
Tepki
4
Çok güzel bir konuya değinmişsiniz, bir kaç ay evvel bir tabelaya rastladım firmanın ismi adını bilmiyorum ama üç adet çizgiden olacan harflerle yazılmış tabelayı araç ile geçerken okumak imkansız ancak salim kafa ile yavaş yürüyerek okuyabilirsinniz:) grafikeri tanımak istedim.
 

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
@şahrud

Eh işte, bunlar eğitimsiz grafiker(grafiker eğitimsiz olur mu?)lerin yaptıklarıdır diyorum, eğitim şart mıdır, önemli olan yetenektir diyorlar.

Ne diyeceğimi ben de şaşırdım. Grafiğe yeteneği olmak ne demek bunu da anlayabilmiş değilim. Mühendisliğe yeteneği olan bir genç, onun okuluna gitmeden çarpık çurpuk binalar yapar. İşte laz müteahhitlerin veya inşaat kalfalarının yaptığı binalar. Onlar da yetenekli, ama eğitimsiz.

Tıbba yetenekli genç, tıp fakültesine gitmesin mi?
Motor teknik okulundan usta motor tamircisi çıkar, motor tamirine yetenekli çocuklar okuluna gitmeden, ustanın yanında eğitim almadan nasıl tamirci olurlar, sadece yetenekleri ile mi?

Her mesleğin bir eğitimi, mektebi-medresesi var da, grafikerliğe gelince niye eğitim lazım değil illa da yetenek deniyor, bunu anlamıyorum.

Bunu savunanlar gerçekten inanıyorlar mı, yoksa işlerine mi öyle geliyor?

Bir sürü kurs 2 ayda grafiker yetiştirdiğini iddia ediyor. Eğer iddiaları doğruysa bu kepaze işleri kim yapıyor? Bu okunmayan tabelaları yapanlar nereden geliyor da bu mesleğin içine giriyor?

Kurslar grafiker yetiştirmiyor. Kurslar MAC OPERATÖRÜ denilen GRAFİK İŞÇİSİ yetiştiriyor. Sistem, fabrikasyon olarak MAC OPERATÖRÜ üretiyor, GRAFİKER değil. REKLAM SEKTÖRÜNE, sadece YARDIMCI HİZMET ELEMANI ÜRETİYOR. Bunun FARKINA VARALIM ARTIK.

BU kişileri kandırarak, onlara GRAFİKER ünvanı veriliyor ve PİYASAYA SALINIYOR.

Mesleği ucuzlatan da onlar, kaliteyi düşürenler de onlar.

Nasıl gerçek matbaacılar çantacılara karşı iseler, gerçek grafik tasarımcıların da onlara karşı olması lazım.

Gerçek reklamcıların bu kişileri dizgici veya çırak grafiker konumunda işe alıp, iyi bir usta grafikerin yanında eğitim görmelerini sağlaması lazım.

Bu kişiler eğitilmeden onların yaptığı işlerin müşteriye ulaşmasını engellemek lazım.

Bunun için de taaa başından beri ve her ortamda dile getirdiğim, önce patronların kültürlü olması lazım.

Para ile kültürün aynı adamda olması lazım.

Çünkü grafik sanatlar bir kültür sanatıdır. Kültürsüz kişiler tarafından mahvedilmemelidir.

Matbaacı da, reklamcı da, grafiker de kültürlü olursa müşteri kültürsüz bile olsa doğru grafik tasarımlar ortaya çıkar.

Grafiker kültürsüz, grafikerin patronu kültürsüz olursa işte böyle okunmayan tabelalar, ilgi çekmeyen billboardlar meydana çıkar. Sonunda kötü reklam oluşur. Reklam kirliliği meydana gelir. Yapılan masraf ve harcanan emek israf edilir, çöpe atılır.

Reklamdan umulan fayda hasıl olmaz.

Giderek memleket ekonomisi zarara uğrar...

Bakın eğitimsizlik nerelere kadar zarar veriyor.

Bu nedenle mac operatörleri grafik tasarım eğitimi almalı diyorum.
Eğer yetenek varsa, eğitim ve bilgi ile desteklenmeli diyorum.

Unutmayalım; akıllı kişiler kendi tecrübelerinden istifade edecek kadar aptal değildir, onlar başkalarının tecrübelerinden istifade ederler.

Yavru ceylan bile önce annesinin tecrübelerinden yararlanır. Hiç bir ceylan eğitilmeden çayırlarda serbestçe oynamaya veya beslenmeye çıkmaz.

Bizim mac operatörleri ise saldım çayıra mevlam kayıra misali ortalıkta grafik tasarımcı diye çatır çatır iş yapmaktalar.

Tabiatın bile bir kanunu var, grafikerliğin yok.
Saygılarımla.
Faruk Çağla
www.farukcagla.com
 

İsmail Ev

Altın Üye
Altın Üye
Kayıt
29 Temmuz 2008
Mesaj
84
Tepki
1
Bir atasözümüz vardır "Güneş balçıkla sıvanmaz" diye. Görülen o ki, sizin de bahsettiğiniz sebeplerden dolayı bırakın güneşi balçıkla sıvamayı, işi bilenleri güneş almayan odalara kapatıp dünyünon karanlık olduğu telkininde bulunuyorlar adeta.
Hele Arkara'da Belediye-Üniversite işbirliği ile piyasayı sertifikalı grafikerle dolduruyorlar. Matbaacılar ise Art Director. Altyapısı ve eğitimi tam olan grafik tasarımcılar bu curcunada ya Ankara'dan kaçıyor; ya da arada kaynayıp gidiyor.
Sonuç, sizin de belirttiğiniz gibi KİRLİLİK
 

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
@grafiker.iso

Valla Konya'daki reklam ajanslarını inceledim. 5 grafikerleri varsa 4 tanesi Selçuk Ünv. grafik dalı mezunu, bir tanesi de genç bir çırak, o da mac operatörü.

Yani bence olması gereken bu.

Konya'ya gidip yerleşmeyi istiyorum bazen.

Eski Cağaloğlu ve Bab-ı ali yöntemine geçmezsek bu işin çivisi çıktı, tahtalar da çıkacak, bina çökecek gibime geliyor.

Her yerde usta, kalfa çırak sistemi işliyor, bir tek grafik tasarım dalında işlemiyor.

Ya okullar ve diploma sistemini çalıştıracağız, ya bu Bab-ı Ali usta çırak sitemini.

Ama bu dersane sistemi bence çok ama çok zararlı.
Mac Operatörlerini grafiker diye piyasaya sürmeleri grafik kirliği yarattığı gibi, ustaların ekmeğiyle oynamaktır.

Her işin başı kültür.
Kültürsüzlük hakim olmazsa bunlar olmaz.

Avukatım bile onun emeğinin benim emeğimden daha değerli olduğunu söyleyebiliyor. Bu da kültürlüsü.

En ucuz emek grafik tasarım. Avukatıma yıllarca kullanacağı logo, amblem, kurumsal kimlik ve web sayfası yapacağım... O ise duruşmalarıma girecek. Benim çalışmalarım, onun bilgisi yanında çok daha değersizmiş, öyle söylüyor.Yapacağım işler karşılığında duruşmalara girmezmiş ama, sadece akıl verirmiş.

Yani hukuk danışmanı olur ama iş yapmazmış. Biz de art direktör olalım veya reklam danışmanı olalım, şurasını şöyle yap diyelim... Olmaz mı, olmuyor işte...

Niçin, çünkü; mac operatörleri aynı işi yapıyor zannediyor. Matbaalar reklamcı olmuş diye.300 dolara template web sayfası yapılıyor diye. Bu ucuz web sayfası yapanlar da web programcısı yani kod yazanlar. Tasarımcı değil, sadece teknik biliyorlar, tasarımcıyım diyorlar... Bunlar da web sektörünün mac operatörü...

500 dolarlık grafik tasarım ücreti ve web sayfası ile 4000 dolarlık avukatlık ücreti bir mi diyor?

Grafikerler Meslek Kuruluşunun amblem tarifesi olan 8 milyarı da kabul etmiyor. Kimin yüzünden? Mac operatörleri ve art direktör olmuş matbaacılar yüzünden?

Var mı itirazı olan? Kültür ile para aynı adamda olsaydı olur muydu bunlar?

Kısaca ayaklar baş edilirse, bizi karanlık odalara kapatıp dünya karanlık diye gösterirler, aydınlığı ise onlar kullanırlar.

Buna itiraz edilmeyecek mi?

Grafik Tasarımcılar Meslek Birliği'nin kurulmasını bu nedenle engelliyorlar işte...

Faruk Çağla
 

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
Değerli Meslektaşım MELİH YONGACI arkadaşımın çok beğendiğim bir YAZISINI buraya alıntı olarak alıyorum ve kendisine teşekkür ediyorum. Bakınız 2 AYDA GRAFİKER YETİŞTİREN DERSANELER ve onlardan yetişip kendilerini TASARIMCI ZANNEDENLER için NE DİYOR?

Melih Yongacı da KÜLTÜR'e çok önem veriyor. Dersaneler aldatıyor, gaz veriyor diyor. Ticareti çok ön planda tutuyor diyor. UCUZ İŞGÜCÜNE yöneliktir, GRAFİK TASARIMI ucuzlatıyor diyor.

Program bilmek ile Tasarım bilmek farklı şeylerdir diyor.

Birlikte okuyalım;(Bold yerleri ben yaptım. F.Çağla)



(..) Sanatçı olmak, özellikle de grafik tasarımcı olmak, bir toplum yapısı içerisinde bulunan diğer meslek katmanlarının tümü hakkında genel ya da en azından yüzeysel bir bilgi sahibi olmayı, genel kültür olarak asgari bir bilgi birikime sahip olmayı, bakış açısı olarak toplumun algılama biçiminden bağımsız olarak konulara ve olaylara daha geniş bir şekilde bakmayı, mantıksal olarak bakıldığında sağlam bir bütünlüğe sahip olmayı, sanatsal olarak bakıldığında ise tüm bunları yoğurabilme becerisi ve birikimini özünde barındırabilme yeteneğini beraberinde getirir.

Grafik tasarımcı özünde bir sanatsal psikologdur. İçerisinde bulunduğu ekonomik yapının, üretimden tüketime kadar olan zinciri içerisinde önemli bir halkadır. Bu derece önemli olan bu grafik tasarımcı üç aylık ne tür bir birikime sahip olduğu belli olmayan sözde eğitimcilerin savsaklayan bakış açıları, sanatsal olmayan ve salt program öğretmeye dönük davranış biçimlerinin ürünü olamaz. Genel amacı kursuna kayıt olan kişilerin ödediği ücretin sonucunda genel geçer bilgileri sınırlı bir süre içerisinde gaza getirme noktasında mahir, sanatsal yaklaşım yönünde kısır, tümüyle ticari tarzda sertifika odaklı eğitim verdiğini övünerek belirten adı " Grafik Tasarım Kursu " olan yerler olamaz.

2001 ekonomik krizi sonrası ucuz iş gücüne ihtiyaç duyan tüccar düşüncesine sahip işverenlerin akademi mezunları dışında bir insan gücü yaratma noktasında geçici ve o döneme özgü can simidi olarak gördükleri " Grafik Tasarımcı Kursu " bitirmiş kişilerin salt kendi işlerini gördürmek ve en önemlisi de kendi kar hırslarından taviz vermemek adına düşündükleri bu çarpık yapı daha sonra sistematize olmaya ve kişilerin ekonomik kurtuluşu için iyi bir çözüm noktası olmaya başladı.

- Meslek sahibi olmak mı istiyorsun..? Seni 3 ayda grafiker yapalım. İstediğin her şeye bizim sana vereceğimiz eğitimle kavuş.

Koskoca bir yalan. Temel sanat eğitimi almayan bir kişinin sahip olduğu sığ kişisel kültür düzeyi ile bir şekilde öğrendiği bilgisayar programları sonrasında grafik sanatının temel prensiplerine uygun yaklaşım biçimi ve çalışma tarzını hayata geçirip içerisinde bulunduğu topluma sunum yapabileceğini varsaymak en hafif anlatımla saflıktır. Ortadaki mevcut duruma kayserili tüccar bakış açısıyla yaklaşan kişilerin boş hayallerle avuttukları insanlara çözüm yolu olarak sundukları bir meslek dalının 3 aylık bir eğitimle elde edilemeyeceğini anlamaları sonrasında içerisine düştükleri psikolojik durumu anlatmaya ise kelimeler yetmez. Kişisel kurtuluşun çözüm yolu olarak gördükleri gaz verici kurslarla bu işin olmayacağını anlayan kişiler giden paralarına mı yoksa kazanmadan kaybettikleri hayallerine mi yanacaklarını bilememe noktasına gelmektedirler. Grafik tasarımcı olmanın birkaç program üzerinde bilgi sahibi olmadığının insanlara bu güne kadar gerektiği şekilde anlatılmadığı da düşünüldüğünde kendisini elit olarak gören bir takım kişilerin topluma karşı sorumluluk duygusu içerisinde olmak yerine esen bu rüzgarın kendi yelkenlerini nasıl dolduracağının telaşı içerisine düşmüşlerdir.

- Bu durumdan kendimize parsa çıkartmanın zamanıdır...

düşüncesinde olanlar aldatılan kişilerin vebalini üzerlerinde taşıdıklarını unutmamalıdır. Yaptıklarının iyilikten çok bu noktada doğal olarak bilgisiz ve çaresiz olan kişilere gerçeği anlatmadıkları için kötülük olduğunu nedense anlamak istememektedirler. Bu ortamdan yararlanıp ceplerini doldurmanın ötesinde başka bir düşünceye sahip olmayan bu kişiler bir süre sonra gaza getirilip kandırılan kişilere nasıl hesap verecekleri şimdiden düşünmeye başlamalıdır. Geçen zaman onların lehine değil aleyhine işliyor bunu da bilsinler.

Türkiye'de çeşitli dönemler bazı meslek dalları popüler olmuştur. Bir dönem İnşaat Mühendisliği, başka bir dönem ise doktorluk. Liseyi bitirip üniversiteyi kazanamayan ve kahvede boş oturmaktan bıkıp eline aldığı bir gazetede koskoca puntolarla yazılmış bir ilanı okuyan bir gencin büyük ümitlerle başladığı bir macerada hüsrana uğramasıyla sonuçlanan hatta bir çok kişinin iş bulamadığı için başka işler yapmaya yöneldiği, bu düşüncesini de bir şekilde bazı yerlerde isyan eder türden yazılarla belirttiği bir meslek dalı seçimi öncesinde büyümüşte küçülmüş bir kişiye adam olması için hangi mesleği seçmesi gerektiği sorulduğunda;

- Grafiker olmak istiyorum abi...

diye cevap vermesi sonun başlangıcının tipik bir örneği olarak ne yazık ki karşımızda durmaktadır. Oysa ki adam olacağı varsayılan bir tasarımcının geniş bir bakış açısına, gelişmiş güncel bir mesleki bilgi düzeyine, gerektiğinde sınırları aşabilecek ama gerektiğinde ise nerde duracağını bilecek bir mantık yapısına, kıvrak ve pırıltılı bir zekaya, anlatımı geniş sözcük dağarcığı zengin bir konuşma ve ikna yeteneğine ve daha saymakla bitmez kişisel becerilere sahip olması şarttır.

Bu şartları yerine getiremeyen kişilerin, istedikleri kadar o, bu, şu türünden program bilgisine sahip olması hiç bir anlam oluşturmamaktadır. Tasarımcıya hangi programları bildiği değil hangi düşüncelerin hangi düzeyinde dans edebildiği sorulur.

Saygılar...

Melih Yongacı
 
Kayıt
1 Ağustos 2008
Mesaj
26
Tepki
0
hocam elbetteki görüşlerinize katılmamak elde değil.
müşteri ister, abuk sabuk fikirlerle gelir bir reklam ajansına. lakin ajans müşteriyi yönlendirebilmeli ve olması gerekene ikan edebilmeli tabi müşterinin amacını gözardı etmeden.

şimdi gelelim eğitimsiz grafiker olur mu?
bence de eğitimsiz olmaz.
fakat eğitimden kastımız ülkemizin güzide üniversitelerinin güzel sanatlar bölümleri mi ?

bu bölümlerden mezun olan arkadaşlarımızın bir kısmı gerçekten bu işi hakkıyla yapıyor.
ki bu insanlar azınlıkta olup büyük çoğunluğu ise çürük elma.
bu benim gözlemim.

anlayacağımız eğitimsiz olmuyor.
 
Kayıt
7 Eylül 2007
Mesaj
7
Tepki
0
aslina bakarsaniz bu her zaman grafikerlerin hatasi olmuyor. "ben herseyi bilirim, senden daha iyi anlarim cunku para bende" zihniyetli musterileri gozardi edemeyiz. Kucuk yerlerde de bu tur insanlar sandiginizdan daha da cok. Elbette ikna soz konusu belki ama, isverenin de musteri daima haklidir zihniyetini unutmayalim. Yaptigim bir cok tasarim cok kotu. Cunku bana ait degiller. Musterinin istekleri onlar.. Bunu da es gecmeyelim lutfen. Tesekkurler
 

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
@Özge Boral

Güzel bir tasarım gördüğünüzde önce müşterisini tebrik ediniz, çünkü kötü müşteriye iyi tasarım yapılmaz.

Faruk ÇAĞLA
 
Yukarı Alt