Bir Reklam Ajansı nasıl açılır?

rido5858

Üye
Kayıt
10 Şubat 2010
Mesaj
2
Tepki
0
arkadaşlar mrb bende yapmam istediğim konun içine düştüm :)
ama arkadaşlar bende diğer arkadaşlarımzın tarif ettiği gibi bir iş düşünüyorum ufak çapta ben ve yanımda 1 kişi daha ayaküstü bir dükkan davetiye shop ve lazer kaşe makinası koyum gündelik işleri yapabileceğim bir iş yeri nasıl olur bilmiyorum fikir veren olursa memnun olurum
 

ambience

Üye
Kayıt
8 Nisan 2008
Mesaj
1
Tepki
0
Dışardan göründüğü gibi kolay bir olay değil. 2006 yılından bu yana piyasanın içinde aktif olarak iş yapmaktayım. İşlerimin büyük bir bölümünü kurduğum internet siteleri üzerinden alıyorum. Askerliği aradan çıkarttıkdan sonra Kurumsal bir başlangıç için kolları sıvadım. Başlangıç için yaşadğım süreci özetlim.

1- Ofis kiralama İstanbul içinde düşünüyorsanız ve merkezi bir semtte bakımlı ve temiz bir yer için 1500 TL kira + 2 ay depozito emlakçıdan tuttuysanız + %12 senelik komisyon ortalama buna pazarlıklarla 5 bin TL diyebiliriz.
2- Ofis için masa sandalyeyi ben bin TL ye çözdüm. + pc, lazer renkli yazıcı v.s toplamda 3 bin TL.
3- Şirket kurulumu ise şahıs kuracaksanız 160 TL tutmakda ilk başlangıç için yeterlidir şahıs firması.
4- Kurumsal evraklar tabiki bunu zaten en ucuza mal edeceksiniz ama genede bin TL yi gözden çıkarmak lazım.

Bu işe girişmeden önce aylık ödemelerinizi hesaba katmalısınız, belli bir müşteri kitleniz yok ise yada aile deteğiniz yeterli değilse sermaye konusunda çok sıkıntı çekersiniz.

Ör: Kira= 1500 + Faturalar= 200 TL + Muhasebe ücretleri Muhasebeciye 100 + Bağkur 275 + 20 damga pulu + kira stopajı 200 TL = toplam aylık masraf 2295 TL tabi bu rakam düşürülebilir.

Ben şu anda bu aylık masrafların altından kalkabilmekdeyim sabit müşterilerim sayesinde fakat yaptığım iş bir ajanslık değil reklamcılık hiç değil bir nevi vergi ödeyen freelance im:)

Ajans için büyük bir sermaye ve ekip lazım başarı kazanmak için. Şu anda benim zorlandığım en büyük nokta bu ekibi kurmak. Olmadı ortak arayışına geçecem :) o zamanda ekipdeki her üye patron olacak ama başarı için herşeyi denemeye değer. Ekiplerde olması gerekenler.

- Grafiker 2-3 kişi
- illüstrasyon 1 kişi
- 3 boyutlu modelleme konusunda tecrübeli 3dmax veya dengi programa hakim 1 kişi
- metin yazarı 1 kişi
- fotoğrafçı 1 kişi
- Pazarlamacı (reklamcılıkda tecrübeli) 1-2 kişi
- Flash + action script konusunda tecrübeli 1 kişi
- web tasarımcı + programlayıcı 1 kişi

Böle bir ekip oluşturabilirseniz ve birbiriyle etkileşimli olmasını sağlayabilirseniz bir ajanssınızdır. Yoksa benim gibi vergi ödeyen freelance elemansınızdır :)

Yukardaki özellikelrden birine sahipseniz vede ortak olmayı düşünürseniz tekliflere açığım.
 

leoburnet

Üye
Kayıt
23 Temmuz 2013
Mesaj
1
Tepki
0
arkadaşın yukarda yazdıklarını deneyimlerimle desteklerim.Ancak ekleme olarak bir reklam ajansı açıp faaliyet göstereceksiniz en önemli noktalardan biri de castınız iletişim becerileriniz ve kalitenizdir.Mesela bir ajans sahibiyseniz ve işverenin mekanının önünde otobüsle iniyorsanız 1-0 geridesinizdir.bunun yanında reklamcının kişisel bir imajı vardır.Bunu giyim tarzıyla bile belli etmelidir.Bir iş adamı gibi giyinmekten pahalı saatler takmaktan bahsetmiyorum.Öncelikle kullandığı teknolojik aletler sınıfının en iyisi olmadır ki yenilikleri takip ediyorum imajı sergilesin.Bunun yanında çok uçuk olmamak şartıyla biraz sportif ve farklı kıyafetler giymelidir ki dikkat çekmelidir.Reklam tarihine ve güncel reklam tekniklerine hakim olmalıdır.Çünkü nasılki bir doktor konuşurken anlamadığımız terimleri söylediğinde adam biliyor imajı yaratırsa reklamcıda insanlarda bilgisiyle bu imajı yaratmalıdır. Reklamcılık diploması veya konuyla alakalı sertifikaları dükkanın ve müşteri ilişkilerinin bir köşesinde barındırmalı çünkü eğitim müşteride oluşturacağınız imajın bir parçasıdır.Özgüveninz sağlam olmalıdır,hatta biraz abartılı.Bu özgüvene sahipseniz zaten kafanızda acaba ajans açayım mı açmayım mı tereddünü yaşamazsınız.Kararlılıkla riskleri göze alabileceksinizdir.Sürekli farklılıkları kovalamalısınız.Hep noktalardan oluşan bir paragrafta bir cümlenin içine bir virgül sıkıştırıp insanların dikkatini çekmek gibi bir şey.Reklam tarihini araştırdığınızda zaten bir şeyden emin olabilirsiniz ki o da Leo Burnet Bach Ogilvy thompson gibi reklamcıların diğer insanlardan farklı düşünebildiğiniz.Ancak bunu yapabildiğinizde insanları farklı şekilde düşünmeye ikna edebilirsiniz.e bu da zaten reklamcılığın temel ilkesidir.Rastgele rastladığım bu forumda vasıflı insanların yer aldığını gördüm (ki piyasada tanıdığım bir çok arkadaşım bunları anlatmaya tenezzül etmiyorlar) ve yukardaki yazıya böyle bir ekleme yapmanın üzerime vazife olduğunu düşündüm.Tecrübeleri ve tavsiyeleri dinleyin arkadaşlar.Bazen tek bi cümle bile size bir ışık olabilir. Üniversitede okurken hep çok bilen ama hiç uygulamayandım ve birgün tecrübeli biriyle konuşurken söylediği tek bi cümle kararlılığımı tavan yaptırmıştı ''hayallerinin peşinden koşan değil,insanları hayallerinin peşinden koşması için ikna eden olmalısın ve zaten böyle olduğunda hayalini yaşıcaksın...'' saygılarr....
 

GürhanErkal

Altın Üye
Altın Üye
Uzman Üye
Kayıt
22 Aralık 2009
Mesaj
444
Tepki
43
Çok komik askında!

Bu başlığı 3 seneden fazla zaman önce açmışım. Ve tekrar birşeyler yazmak istedim.

Benim içimde aslında komik bir ofis fetişizmi var. Parlak ikea mobilyaları, sade ama şık şekilde düzenlenmiş içinde pahalı bilgisayarların bulunduğu işyerlerini çok seviyordum. Tabi olay sadece mobilyalar değil, kaliteli, iyi iş yapan karizmatik çalışanlar vb.

Bu düşüncemin esiri olarak geçen sene mayısta bütcem hiç de uygun olmamasına rağmen biraz kredi biraz borçla bir yer açtım. Adı tasarım ofisiydi. Son müşteriye değil daha çok ajans ve prodüksiyon stüdyolarına hizmet veren bir tasarım ofisi olacaktım. Sizin anlayacağınız freelancenin yukarda bir arkadaşın dediği gibi vergi ve kira ödeyeni:)

İş yaptık ama işler umduğum gibi gitmedi. Çünkü ben iş yapmayı seviyordum. Patronluk yapmayı, kağıt ve vergi işiyle uğraşmayı, müşterilerle iletişim kurup, çene çalmayı değil. Durumun saçmalığını görüp bir kaç ay içinde daha fazla borçlanmadan yerimi kapattım ve yeniden freelance çalışmama döndüm. Hala düzenli kazanmasam da özellikle izmir ölçeğinde tek bir yere bağlı çalışıp hayatımı sürdüremeyeceğim için free kalmaya mecburum.

Siz siz olun böyle maceralara atılmayın düzenli brçok müşterime ve çevremin artmasına rağmen durum böyle oldu. Elde en az 6 ay yetecek kuru para olacak. En basit hesapla yeni bir ithal araba almaya yetecek cepte para olacak ondan sonra bu işlere girilecek. Ve hepsinden önemlisi ticaretten, alışverişden pazarlıktan anlamak gerekecek. Yırtıcı olmak en büyük avantaj.

Bu arada birşeyler anlatmayı çok seviyorum masaüstü yayıncılık konusunda derslere tekrar başlayacağım. İlgilenen arkadaşlar mesaj atsın.
 

Emre Şerim

Bronz Üye
Bronz Üye
Kayıt
20 Ekim 2008
Mesaj
257
Tepki
14
Türkiye'de;
her insanın kendine göre "yaratıcı",
her fikrin "basit",
her tasarımın "sıradan",
her okul bitirenin "art direktör",
her fiyatlandırmanın "pahalı",
her çalışmanın "kopya" olduğunu düşünürsek

Ajans açtığımız taktirde ki bunu en çok isteyenlerden birisi olarak;

her daim bizden daha çok yaratıcı olan,
her fikrimizi basit gören, fakat daha iyi fikirlere de pahalı diyen,
her tasarımımızı sıradan olarak adlandıran,
her okul bitirenin art direktör olduğu, her alaylının işsiz kaldığı,
her fiyatlandırmanın pahalı, her iyi işin ucuza satıldığı
her çalışmamızın kopyalandığı ya da kopya olduğu iddaa edildiği sürece çok zor.

Özetle, sanata değer verilmediği sürece sanatçı olmak çok zor.
 
Yukarı Alt