Grafik Tasarımcı Nasıl Olunur?

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
@Hasan Güner

Sert yazmıyorum, haşin yazmıyorum. Düşünce girdabının dolambaçlı labirentlerine dalmamak ve bazı dipsiz uçurumlara düşmemek için kısa, net ve yalın yazıyorum.

Türkiye insanının tasarımları, Batıdakilerin tasarımlarına benzemiyorsa ve bunu da neyimiz benziyor ki? diye aşağılıyor ve beğenmiyorsak, rahatlıkla şunu söyleyebiliriz; Türk insanı Batıdakiler kadar tartışma edebini, ahlakını ve yöntemini bilmiyor.

Yani batı her konuda bizden ileriyse, yazarak tartışma konusunda da bizden ileri demektir.

Şimdi bakınız; bir batılı ile AYNI KELİMELERDEN KURULMUŞ CÜMLELERLE ve O KELİMELERİN ÇAĞRIŞTIRDIĞI KAVRAMLARLA TARTIŞIRSINIZ.

Ama bizde; aynı konu; tartışan kişilerin herbirinin kendine has kelimeleri ile tartışılır.

Aslında HERKES TÜRKÇE tartışıyormuş gibidir ama entelektüel zenginlikleri farklı olduğu için ve bilgi birikimleri farklı olduğu için ve elbette kelime dağarcıkları da farklı olduğu için aynı konuyu FARKLI KELİMELERLE TARTIŞIRLAR.

O zaman MÜNAZARA, MÜNAKAŞA haline gelir. Çünkü artık iletişim varmış gibi gözükse de artık iletişim kurulamaz noktaya gelinmiştir.

Kelime denilen şey sesler ve harflerden oluşmuş figürler veya semboller veya ideogramlardır.

Aynı konu AYNI kelimelerle tartışılmazsa aynı oyun herkese göre farklı kurallarla oynanmaya başlamış ve oyun olmaktan çıkmış demektir.

AYNI kelimelerle tartışılmazsa, AYNI KONUDAN tartışılmıyor demektir. Farklı semboller; FARKLI ÇAĞRIŞIMLAR YAPAR.

İşte o zaman düşünce girdabında boğulma başlar.

Sorulan soru şudur;
"Niçin Avrupalı grafikerlerin tasarımları birer sanat harikasıdır da niçin sanayi sitelerindeki ortaokul mezunu grafikerlerin tasarımları onlarla eşit düzeyde değildir? Yoksa size göre eşit düzeyde midir?

Avrupalı daha mı yeteneklidir? Yoksa daha mı eğitimlidir?"

Verilen cevap şudur;
"avrupa ile kıyas konusuna girersek içinden çıkamayız
bizim neyimiz onlarla yarışabilecek kapasitede ki tasarımlarımız olsun "

Bu sorunun cevabı bu değildir. Ama cevap niyetine orada durmaktadır.

Farklı sembollerle, farklı mantıkla verilmiş cevaptır.

Bu mantığın devamı şöyle olmalıdır;
O halde hiç bir şeyimiz eşit değilse, Avrupa patronları ile Türkiye patronları da eşit kalitede olmadığına göre;
Türkiyede Diplomalı bir grafikere değer verilmeyişin nedeni; değer vermeyen patronun kusuru olamaz mı?

Diğer bir deyişle; Avrupalı bir patron Avrupalı bir diplomalıya değer veriyorsa Türkiyede kabahat sadece Diplomalıda mı?

Eğer evet diyorsanız; Türkiyede eğitim berbattır, Patronlar iyidir, iyi patron berbat eğitimi istemez ifadesi doğru ve haklı sayılır.

O halde "neremiz doğru?" sorusu haksız ve yanlıştır.

Eğer DİPLOMALI DEĞİL de tecrübeli eleman aranıyorsa, niçin 40 yaşını geçmiş tecrübeli grafikerler daha zor iş bulmaktadır? Niçin genç ve ucuz grafikerler, ÜSTELİK DİPLOMASIZLAR TERCİH EDİLMEKTEDİR? Daha USTA ve tecrübeli TASARIMCI OLDUKLARI İÇİN Mİ?

Yine sert mi yazmış oldum?

Kime göre sert? Avrupalıya göre mi? Size göre mi?

Yine görüşelim.
 

Hasan Güner

.com
Bronz Üye
Kayıt
14 Şubat 2009
Mesaj
3.128
Tepki
45
onca yorumdan sadece son iki cümleyi mi eleştirmeye layik gördünüz?

"Niçin Avrupalı grafikerlerin tasarımları birer sanat harikasıdır da niçin sanayi sitelerindeki ortaokul mezunu grafikerlerin tasarımları onlarla eşit düzeyde değildir? Yoksa size göre eşit düzeyde midir?
kesinlikle eşit değil bunun birçok sebebi var hem grafikerle ilgili hem ülkem piyasasıyla ilgili
bir grafikerin eğitimi kadar piyasanın eğitimi de önemlidir çünkü tasarımlar tasarımcılar için değil
sıradan halk için yapılır halkım tasarımı anlamamadıktan sonra tasarımın on numara olmuş bir anlam ifade etmez
ülkemde halem kartvizitlere kart sahibinin resmi konuluyor
logolar firma adının ve ünvanının baş harflerinden ibaret
kartvizitlerde nedendir bilinmez okunmayan el yazısı fontları kullanılıyor
demir doğrama tabelalarına her türlü demir doğrama itina ile yapılır yazılıyor vs.vs.
bunları talep eden eğitimsiz bir piyasada eğitimli grafikerler ve avrupayi tasarımlar beklemek çok fantastik olur

hee şunu da eklemeden edemeyeceğim
ben eğitimsiz çok kişi biliyorum: diploması olup da tasarım beyni sıfır olanlardan iyi

uyumadan şunları da ekleyeyim istedim

tezatlık 1:
bu ülkede bülent ersoy iyi bir yorumcu
sezen aksu iyi bir besteci
ama ismail yk - bombabomba.com en çok satan albüm (çıktığı sene)

tezatlık 2:
ehliyetsiz sürücülerin bir lafı vardır arabayı ehliyet mi kullanıyor derler
gerçekten de etrafa bir baktığınızda çok doğru dediklerini anlıyorsunuz

iyi geceler herkese ben kaçar...
 

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
@Hasan Güner

Hasan bey;
Hep söylüyorum, iddialar kısadır savunmalar uzundur diye.
Sizin her yazdığınıza tek tek karşılık vermek sayfalar doldurur.
Eminim şimdi geriye dönüp benim yazdıklarımı şuraya koysam, sizin cevaplarınızı da altına koysam siz de tek tek hepsine cevap vermemişsinizdir.

Şimdi bunları geçelim. Aynı kodlarla yazmaya çalışalım.

Neremiz doğru ki, herşeyimiz berbat dedikten sonra tartışma biter... Münazara anlamsız olur. Son nokta konmuş olur.

İşimize geldiği yerde her şeyimiz berbat deyip işin içinden çıkarsak GRAFİK TASARIMCI NASIL OLUNUR sorusuna, "bu ülkede grafik tasarımcı falan olunmaz kardeşim, olunursa grafik işçisi olunur, tasarımcı olan da işsiz kalır. Hepsi bu !" deriz ve bu konuyu kapatırız.

Ben aynı konu, farklı kodlamalarla tartışılırsa ortak dil yakalanmaz derken bunu kastetmiştim.

Siz yukarıda GRAFİK KİRLİLİĞİNDEN bahsediyorsunuz. Bu kirliliğim yaratanlar sizin beyni sıfır dediğiniz diplomalı grafikerler değildir. Çünkü en berbat grafik okulunda bile dediğiniz anlamdaki berbat kartvizit tasarımları öğretilmez.

Ben adı grafikerler olup sonu com, org, net, biz, siz, onlar vs olan bir çok grafiker sitesinde bu konuları bir sürü kişiyle tartıştım.

Bu siteler işte o sizin adrese bile photoshop efekti veren eğitimsiz grafikerler ile doludur ve onlarla yaptığım bu tartışmalarda şunları söyledim;

Her yıl 200-250 diplomalı grafiker üniversitelerden mezun olmasına karşılık, 5000 adet diplomasız grafiker 2-3 aylık kurslardan piyasaya girmektedir.

Yani 20 diplomasıza karşı bir diplomalı grafiker...

250 diplomasız grafiker arasında program kullanma hızı ve becerisini bir kenara bırakın, tasarım beynini kullanamayan grafiker sayısı kaç tanedir? 5000 adet içinde tasarım beynini kullanamayan kaç tanedir?

Tersinden soralım; 250 adet içinde tasarım bilen 50 tane ise, yani tasarım bilen 5 te 1 ise, 5000 kişi içinde 5 te 1 oranında yani 1000 tane tasarım bilen grafiker vardır derseniz ben siz haklısınız deyip özür dileyecem...

Yani Hasan bey, niçin kabul etmek istemiyorsunuz?
Okullar yeteneksizi alıp yetenekli yapmaz.
Yetenekliler içinden seçip YETENEKLERİNİ GELİŞTİRİR.

YETENEKLİLER içinden YETENEK GELİŞTİRİLMESİ demek TASARIMCI ADAYI yetiştirilmesi demektir.

Benim öğrencilerim tasarımcı değildir, tasarımcı adayıdır.

Hep tekrar etmekten bıktım;
Aynı yetenekte 2 kişi olsa biri okulda eğitim alsa, diğeri almadan piyasada çalışsa ,
hem yetenekli olup hem de eğitim alan mı daha avantajlıdır, yoksa diğeri mi?

Aralarında bir fark yoktur derseniz, eğitim almadan piyasaya atılan daha şanslıdır derseniz işte o noktada söz biter... Ajdar hem şarkıcı hem bestecidir diyenlerle aynı görüşte olursunuz.

Şu anda; arkadaşlar photoshoptac saç dekupe etmenin daha kolay yolu var mı desem, en az 10 kişi yardımcı olmak ister...

Ama bakın bu konuda (Grafik Tasarımcı Nasıl Olunur?) saatlerdir sadece ikimiz yazışıyoruz.

Şu eğitim düşmanlığını terkedebilsek aynı kodlar ile haberleşebileceğiz. Farklı kodlar parazit yapıyor. Net anlaşılmıyor.

Eğitimsiz sanatçı denilince İbrahim Tatlıses örneğine sarılıyor herkes ama eğitimli sanatçıları görmek istemiyorlar.

Eğer egemen medyanın kültür kodları ile düşünürsek, biz adam olmayız abi, benim adım hıdır elimden gelen budur noktasına kadar düşeriz.

Bu sitede 30 bin kişi arasında üniversitelerin grafik bölümleri kapatılsın mı? Bunların işe yaramadığı söyleniyor doğru mu diye anket yapılsa...

25.900 kişi kapatılsın işe yaramıyor der mi, yoksa kapatılmasın, biz girip okumasak da memlekete lazımdır mı der?

Grafiker patronlarından 30.000 kişiyi toplasak, aynı soruyu sorsak, yarıdan fazlası grafik eğitimi lazımdır der mi, yoksa gereksizdir mi der?

Peki 50 tane reklam ajansı patronu toplasak, onların kaçta kaçı eğitim gereksizdir der...?

Hasan bey; dikkat ediniz; adını andığım sitelerde KONU hep EĞİTİM GEREKSİZDİR , ALAYLI-MEKTEPLİ ÇATIŞMASI, DİPLOMALILAR CAHİL AMA DİPLOMASIZLARA CAHİL DİYOR vs noktasına getiriliyor. Oysa konu Grafik Tasarımcı Nasıl Olunur? Grafik Eğitimini nerede aldınız ? konusudur vs. konusudur...


Özetle;
Deniliyor ki; tasarımcı olunmaz, tasarımcı doğulur !
Okullar tasarım eğitimi vermez.
Tasarım hayal gücüdür, bunun eğitimi olmaz...

Peki Almanyada?

Bunun cevabı yok...

Yada kaçamak cevap şu; Almanya ile biz karşılaştırılmamalıyız. Onlar düzgün biz eğriyiz...

Onu bırak kardeşim, minderin ortasına gel; Almanyada bir Alman; Tasarımın okulu olmaz, tasarım hayal gücüdür bunun eğitimi olmaz derse, ya dayak yer, ya hakkında suç duyurusunda bulunulur, ya da alay edilir...

Ama burada rahatlıkla bu görüş dilegetiriliyor. Neden? Kodlama farkı !!!

Tekrar soruyorum, sert mi yazıyorum yine? Almana göre mi, bize göre mi sert?

Kullandığımız kodlar bu sertliği belirleyen şeyler.
Demire göre buz yumuşak, elmasa göre demir yumuşaktır.
Kime göre sertlik?

Görüşmek üzere.
 

GÜNEL AYVACI

Altın Üye
Altın Üye
Uzman Üye
Kayıt
31 Mart 2009
Mesaj
714
Tepki
7
Sayın Faruk Bey,

"Tasarım hayal gücüdür"
evet, uygulama ise eğitim ve bilginin gücüdür.
Gecenin bu saatinde ancak bu kadar yanıt verebiliyorum, ama zaten bence işin özeti de bu.
"Eğitim" sözcüğü tek başına bile güzel, anlamlı, olumlu ve GEREKLİ dir.
Saygılar...
 

Hasan Güner

.com
Bronz Üye
Kayıt
14 Şubat 2009
Mesaj
3.128
Tepki
45
25.900 kişi kapatılsın işe yaramıyor der mi, yoksa kapatılmasın, biz girip okumasak da memlekete lazımdır mı der?

Grafiker patronlarından 30.000 kişiyi toplasak, aynı soruyu sorsak, yarıdan fazlası grafik eğitimi lazımdır der mi, yoksa gereksizdir mi der?

Peki 50 tane reklam ajansı patronu toplasak, onların kaçta kaçı eğitim gereksizdir der...?
bir grafik bölümü öğrencisi çıksın okulda öğretilenlerle piyasada aktif rol alarak öğrendiklerinin muhasebesini yapıp bize sunsun buradan çıkacak sonuç şu olacaktır: tasarımı okulda mı öğrendi yoksa staj yapmak için piyasaya çıktığında mı öğrendi...

okul öğretilen pratik bilgi CMYK mı daha eğitici
yoksa bir matbaada staj yaparken görülen CMYK - kalıp - baskı mı daha eğitici

neden en az 300 dpi çalışması gerektiğini
neden RGB nin bir anlam ifade etmediğini...

öğrenciye bir a4 el ilanında birer cm içeri çalışmasını söylersin
ama öğrenemez çünkü neden gerekli olduğunu bilmez
ama piyasaya inip ilk işini hazırlayıp sorunu gördüğünde asıl öğrenme gerçekleşir

kartvizit hazırlatırsın öğrenciye
ama kenardan 5 mm içeri çalışması gerektiği bilmez
çünkü kartların baskıdan sonra bıçakta kesileceğini bilmiyordur
ilk işinde olması gereken yazıların kesilmiş olduğunu görünce öğrenir bunu

bir dijital baskı merkezinde bir tabela tasarımında yazıların
en az 3-4 cm içeri çalışması gerektiğini nasıl ifade edebilir okuldaki eğitim
ama vinil tabelanın gerilerek yapıldığını ve bu nedenle yazıların tabelanın dışına gelebileceğini
okulda değil piyasada öğrenir diplomalılar

bu iddiaları teyit edecek kişisel eğitimciler değil
bahsi geçen diplomalılardır çıksınlar iddialarım hakkında yorum yapsınlar
o zaman "ülkemde eğitim yeterlidir eğitim olmadan tasarımcı olunmaz" iddiasına katılırım

iyi çalışmalar herkese
 

İsmail Ev

Altın Üye
Altın Üye
Kayıt
29 Temmuz 2008
Mesaj
84
Tepki
1
Deveye sormuşlar:
-İnişi mi seversin, yokuşu mu?
Deve cevap vermiş:
-Bu yolun düzü yokmu?
Daha önce de yazmıştım.
Grafik tasarımcı olmak için önce yetenek gerek. Yetenekten sonra istek, gayret, eğitim, tecrübe gibi safhaların tamamını aşmak gerekir.
Bu safhalarda birini diğerine tercih etmek gibi bir yanılgıya düşmeyelim lütfen.
Eğitim sistemindeki aksaklıkları gözardı edemeyiz. Ancak, tüm aksaklıklara rağmen eğitimi de asla reddedemeyiz.
Grafik tasarımcı olmak için yukarıda saydığı safhalar bir anne-babanın çocukları gibidir.
Çocukların her biri farklı karakterlere sahip olmasına rağmen, anne-baba için hepsi evlattır. Hiç birisi diğerine tercih edilmez. Tercih edildiğinde ise aile paramparça olur.
 

mirza26

Üye
Kayıt
24 Eylül 2009
Mesaj
3
Tepki
0
Öncelikle

''farukcagla'' Hocam verdiğiniz önemli bilgiler için teşekkür ederim,

Özellikle Yazımı okumasını istediğim siz değerli büyüklerimden,

''İsmail Ev''

ve

''GÜNEL AYVACI''

Hocalarımında ilk mesajım ve ilk sorum olan yazımı okumalarını ve yol göstermelerini rica ediyor,(tabi kayda değer bulunur uygun görülürse ) cevaplarını bekliyorum.

Saygılarımla.
 

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
@Hasan Güner

Hasan bey,

Hep kodlamalar diplomalı-diplomasız üzerine. Bir diploma düşmanlığı gidiyor.

Konumuz nasıl grafik tasarımcı olunur?

Teorik ve pratik birlikte yürür.

Siz teoriyi küçümsüyorsunuz. Sadece piyasayı gerekli, diplomayı gereksiz sayıyorsunuz.
Anlaşamadığımız nokta budur.

Saydığınız taşırma payları veya kesim payları meselesi küçük teknik ayrıntılardır. Tasarımın estetik temelini oluşturmazlar.

Elbette mükemmel bir tasarımın taşma payları ve kesim toleransı verilmemişse o iş traşlandığında tasarım kullanılmaz olur, her teknik ayrıntı önemlidir... Fakat TEKNİK AYRINTI önemlidir diye TASARIMDAKİ KOMPOZİSYON VE ESTETİĞİ de kötülemek, gereksiz saymak, herşeyin başı piyasa tecrübesidir deyip DİPLOMAYI GEREKSİZ SAYIP KÜÇÜMSEMEK SON DERECE YANLIŞTIR ve BU ANLAYIŞ GRAFİK SANATINA ve SANATÇISINA KÖTÜLÜK ETMEKTİR.

Ayrca taşırma payı mükemmel olmuş fakat tasarımı tasarım olmaktan çok uzak bir sürü tasarım kirliliği piyasayı tasarım çöplüğü haline getirmektedir ve bunları da diplomasız grafikerler yapmıştır.

Diplomalı grafikerin yaptığı bir teknik hatadan dolayı yanlış basılan bir iş direkt çöplüğe gider ve tasarım kirliliği oluşturmaz. Ama diplomasız bir grafikerin yaptığı estetik olarak berbat bir tasarım reklamı yaptırana prestij ve kazanç sağlamadığı için baştan ona ödenmiş para doğrudan israf edilmiştir. Piyasada dolaşan tasarım, kusurlu tasarım olarak grafik kirliliğine neden olmaktadır.

Kısaca tecrübesiz diplomalının yaptığı iş teknik hatadan dolayı işe yaramamakta ve direkt çöpe gidip israfa neden olmaktadır. Ama diplomasızın yaptığı da tasarım kurallarına uymadığı için çöpe atılması gerekirken piyasada dolaşan bir çöp haline gelmiştir ki bu daha tehlikelidir.

İşte cevap vermekten kaçındığınız konuya geldik. Bu nedenle Batıdaki grafik tasarımlarla bizdekiler aynı değildir. Çünkü Batıdakileri estetik ve tasarım uzmanları, bizdekileri ise teknik uzmanlar yapmaktadır.

Bunca çabama rağmen bu dediklerimi kabul etmiyorsanız, diplomasız olmayı savunuyorsunuz demektir.

ALAYLILARI SAVUNMAK ADINA MEKTEBİ ve EĞİTİMİ, DİPLOMAYI küçümseme hakkını kimse size vermez, veremez, vermemelidir.

Siz şunu düşünmüyorsunuz;
Bir diplomalı grafiker 3 yıl piyasada A firmasında çalışırsa, Aynı firmada 3 yıl çalışmış diplomasız (ve dolayısıyla eğitimsiz) bir grafikerden daha başarılı olur. (Aşağı yukarı aynı zeka düzeyi ve yaklaşık yetenekte olmaları kaydıyla)

Siz bunu kabul etmezseniz zaten inanç haline gelmiş bir fikir, fikir tartışması ile değişmez. Bu nedenle farklı kodlarla tartışıyoruz diyorum.

Şu sözleri dikkatle okuyunuz;

1-Tasarımcı olmak; teori ile pratiği, estetik ile tekniği, okul ile piyasayı iyi sentezlemekle olur.

2- Az yetenek çok pratik, çok yetenek az pratikten daima üstündür, çünkü geliştirilmeyen yetenek körelir, geliştirilen yetenek artar.

3-Aynı yetenekteki biri diplomalı, diğeri diplomasız iki tasarımcıdan diplomalı olan daha şanslı, daha ileri ve daha üstündür. Çünkü eğitim daima fark yaratır.

4-Okullara özel yetenek sınavı ile öğrenci alınır, ama diplomasızlar piyasaya çıkmadan herhangi bir elemeden geçmezler.

5-Avrupada grafikerlik kültür gerektiren bir meslektir. Türkiyede böyle bir gereklilik yoktur.

6-Türkiyede Grafik Tasarımcı nasıl olunur? Sorusunun cevabı başkadır. Avrupada başkadır.

Bu sitedeki "10 maddede grafik tasarım" başlıklı yazımı okursanız detaylar oradadır.

Saygılar.
--------------------------------------------------

NOT; Okullar açıldı, yoğun bir ders programı başlıyor. Artık eskisi kadar sık ve uzun makaleler yazamayacağım. Hem zamansızlıktan hem de okuyana veya yazana bir katkı sağlamadığına artık iyice emin olduğum için yazma işini, isminin yanında yazar ünvanı olan değerli yazar üyelere bırakıyorum. Sıradan bir üye ve "grafik tasarımcı" olarak forumu takip edeceğim. Çok gerekli olursa veya mecbur kalırsam iki cümlelik kısa cevaplar yazabileceğimi sanıyorum. Tekrar saygılar, en iyi dilekler.
 

GÜNEL AYVACI

Altın Üye
Altın Üye
Uzman Üye
Kayıt
31 Mart 2009
Mesaj
714
Tepki
7
@mirza26

Sevgili Mirza,
Yardımcı olmak beni çok mutlu eden bir durumdur.
Siz ilk mesajımı okursanız dediğiniz için bu konuyu baştan itibaren okudum, Sayın Faruk Çağla'ya teşekkür ederim beni övdüğü için ama, inanırmısınız bazı konularda yaş ve tecrübe aynı orantıda büyümez :)
Grafik konusunda yardımcı olamam, 34 sene önce sulu boya, guvaj gibi boyalarla fırça kullanarak 3-4 sene grafik işleri yaptım. O kadar.
Artık teknoloji ile birlikte çok değişim oldu. Faruk Beyin size yazdığı yanıtta her satırına katılıyorum. bence başka hiç bir yanıta gerek yok, çok güzel açıklamış.

Ben 1968 yılında o zamanki adıyla Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Blm. mezunuyum. Yüksek demeleri de okul 5 sene idi o zamanlar. Ben oradan mezun olduğum için "yüksek ressam" filan değilim. 21 kişilik atölyemizden bugün adı yurt içinde ve yurt dışında anılan 4 ressam var. Her okuyan o bölümün uzmanı olmuyor tabiki.

30 sene Resim öğretmenliği yaptım. Ressam olamayan öğretmenliğini yapar derdim her zaman:) Oysa öğretmenlik de başlı başına bir uzmanlık gerektiriyor. Diplomamıza bakıp
öğretmenlik verdiler, ama..... ben öğretmenliği seneler geçtikçe deneme yanılma ile ancak öğrendim. Hiç kolay bir şey değil. Çünkü bilgi donanımı ile bilgiyi aktarmak farklı şeyler. Anne olduktan sonra öğrenciyi daha iyi tanıdım, yaklaşımım değişti, empati kurmayı öğrendim. En sonunda öğretmenliği öğrendimmi? Hayır, yaptığım işin en iyisini yapmak isterim her zaman, sadece elimde geldiğince işimi yapmaya çalıştım. iç güdülerimle yaptım.

Neden iyi öğretmen olmadığıma inanıyorum? Çünkü ben "öğretmen okulunda eğitim görmemiştim". (öğretmenlik eğitimi alan herkes de öğretmen olamıyor ne yazık)
Ankara Gazi Ün. Resim Öğretmenliğinde eğitim alsaydım sanırım bu sorunları yaşamazdım. Sonuç; Eğitim, eğitim, eğitim.
Eğitim sadece bilgi birikimi değildir, sosyalleşme, özgüven getirir kişiye.

Peki asıl eğitimim RESİM di, o nasıl gitti derseniz, resim çalışmalarım hala devam ediyor, sergiler açtım, ama hiç bir zaman istediğim noktaya gelemedim. Çok iyi bir ressam olmak isterdim. Hala beğenmiyorum çalışmalarımı, sanırım biraz da mükemmeliyetçiyim, van gogh olmak değildi amacım ama, gene de neden olmasın?

Şimdilerde emekli olan bir çok insan resim kurslarına gidip, ressam olduk diyorlar, sadece acıyorum böyle diyenlere, ben utanıyorum onların yerine.
Van gogh, Renoir v.b okulamı gitti diyeceksiniz, evet ! Kendilerinden daha tecrübeli ustaların atölyelerinde çalıştılar.
Bir Mimar Sinan, Leonardo Da Vinci, Atatürk, Einstein ... bunlar çok özel insanlar, kaç senede bir bile gelmiyor dünyaya böyle dehalar. Onların okullu olup olmaması tartışma dışı bence.

Lafı çok uzattım sanırım.Özetle şunları öğütlerim size;

İyi bir kursta eğitim alın, çok ama çok egzersiz yapın, çalışın, bıkmadan, usanmadan çalışın. Oldum demeyin, öğrendim demeyin, öğrenmenin yaşı yok, sonu yok, öğrenmek yaşam sevincidir.
Sevgiler, kolay gelsin.

Sene 1963, öğrenci olduğum ilk sene bir reklam ajansına Nivea için yaptığım ve ilk para kazandığım çalışmanın eskizi :):):)
 

Hasan Güner

.com
Bronz Üye
Kayıt
14 Şubat 2009
Mesaj
3.128
Tepki
45
sayın faruk bey siz diyorsunuz ben grafik tasarımcıyım ve eğitmenim
öğrenciler tasarımın eğitimini alıyor ve yaptıkları tasarımdır...
ben de aksi bir görüş bildirerek "tasarım öğretmek" diye bir fiil olamaz diyorum
tasarım nedir sorusuna verilecek bir cevap yoktur bir sistemi bir standardı olsa idi
tasarım diye adlandırılan şeylerin hepsi birbirinin aynı olurdu

diploma düşmanlığım kesinlikle yoktur
ama kimse ilgili diploması olmayan sektörde iş yapmasın
yapsa da zaten onlar iş değildir çöplüktür diyemez

ben çok grafik tasarımcı biliyorum
web tasarımı da yapan
grafik tasarım başka birşeydir web tasarım başka birşeydir
ama bakıyoruz grafik diploması olan web diploması olmadığı halde o işe de el atıyor
kodlama yok dinamik uygulama bilgisi yok (flash vs. gibi) ama web tasarım yapıyor
(ya da yaptığını iddia ediyor referanslar sunuyor)
tabi bu durum web yazılım için yıllarını ve emeklerini vermiş insanları çileden çıkartıyor

tekrar ediyorum : kimse ilgili diploması olmayan sektörde iş yapmasın
yapsa da zaten onlar iş değildir çöplüktür diyemez

özetle grafik tasarımcı nasıl olunur sorusuna yanıt: insan kendi kendini tasarımcı yapar
biraz yetenek biraz gözlem kabiliyeti biraz hayal gücü vs.vs. harmanlanır tasarımcı ortaya çıkar
kimse kimseyi tasarımcı yapmaz yapamaz belli bir kaynak göz onunde tutularak bu doğrultuda yol izlenerek yapılan çalışma tasarım olmaz
 
Yukarı Alt