Grafiker mesleğini icra etmek için yaş önemli mi?

fogbird

Üye
Kayıt
31 Temmuz 2008
Mesaj
76
Tepki
1
Sen haklısın kardeşim.
grafikerlik nere,
tasarımcılık nereeee?
buyrun otlayın, tarla sizin olsun.
Bize sormayın kımıl zararlısı için ne yapmak gerektiğini.
 

Erkan Nehir

Grafik Tasarımcı & Ressam
Uzman Üye
Kayıt
10 Ocak 2010
Mesaj
2.523
Tepki
53
@fogbird
Naci bey biraz daha açar mısınız acaba? Haklı olan kim? otlayan kim? kımıl zaralısı kim? Tarla neresi?
Teşekkürler.
 

fogbird

Üye
Kayıt
31 Temmuz 2008
Mesaj
76
Tepki
1
Gayet açık yazmışım.
Grafik ve tasarımı iki farklı meslek gibi görenlere yukarıdaki yazının edit edilmemiş halini tekrar yazmak isterdim ya neyse.
Üstelik bu, "grafikerlik ve eğitim" başlığı altında gerçekleşiyor.
Sözün bittiği yer dedikleri bu olsa gerek.
Artık tarlaya 10 punto sazan mı ekerler, drop shadowlu, dekupeli ve embosslu meşe mi dikerler bilmem.
Tarla onların.
...
N.Y.
 

Erkan Nehir

Grafik Tasarımcı & Ressam
Uzman Üye
Kayıt
10 Ocak 2010
Mesaj
2.523
Tepki
53
@fogbird
Grafik ve tasarım mesleğini iki ayrı meslek gibi görenleri tarlada otlayan hayvanlara benzetmek yerine onları gerçek manasını anlatmak ve yol göstermek daha mantıklı ve olması gereken bir yaklaşım olur.
Sözün bittiği yer açıklamaktan ve sabırla öğretmekten kaçtığımız noktada başlar.
Birisi birşeyi bilmiyorsa onu tarlaya göndermek yerine bildiklerimizi bilmeyenlerle paylaşalım.
Bu yüzden bu başlık "grafikerlik ve eğitim" başlığı....
 
Kayıt
7 Temmuz 2008
Mesaj
208
Tepki
5
Selam,

14 Ocak 2008 tarihinde buna benzer bir konu üzerine yayınladığım bir yazımı yine burada yayınlamak istiyorum. Amaç hem konuya kendimce bir bakış açısı sunmak hem de Erkan_Nehir arkadaşımızın isteklerine cevap vermek. Sanırım yardımcı olabilirim.

Saygılar...


Grafiker Olmak İstiyorum Abi...

Yaklaşık 1 yıl önceydi. Bir gün çalıştığım işyerine bir arkadaş geldi. Kendisi işyerimizde yardımcı grafik tasarımcı olarak çalışmak üzere işe alınmış bir kişiydi. Tanışma anında yüzüne ilk baktığımda temiz bir yüz ve masum bir bakış ilk göze çarpan özellikleriydi. Sanırım 1 dakika kadar yüzüne hiç bir şey sormadan baktım. Sahip olduğu yüz ifadesinden ve karşımda oturduğu koltuktaki duruşundan ve en önemlisi de sahip olduğunu ifade etmek için göstermesi gereken duruşundan nasıl bir psikolojiyi üzerinde taşıdığını anlamaya çalışıyordum.

Çalıştığım reklam ajanslarına çeşitli dönemler stajyer olarak gelen öğrencilerin dönemsel olarak bulunmaları ve mezun olanların ise aramıza yeni katıldıklarında sahip oldukları bilgi düzeylerini belirlemek adına ve kendileriyle iyi bir başlangıç yapabilmek düşüncesiyle yaptığım konuşmaların bir benzerini bu yeni gelen arkadaşla yapmak ve birbirimizi tanıma sürecini olumlu bir şekilde başlatabilmek için bazı şeyleri sormam gerektiğini düşündüm.

- Sanırım kurs mezunusun, yani okullu değilsin..?
- Evet abi. Ben falanca kursa gittim. 3 ay boyunca Photoshop ve FreeHand programlarını öğrendim.
- Peki bu programları ne kadar öğrendiğini düşünüyorsun?
- Abi dört dörtlük olmasa bile dört üçlük biliyorum. Bundan eminim.
- Hııı. Tamam. Anladım. Şimdi bu masa ve bilgisayar senin. Bundan sonra bu bilgisayarı kullanacaksın. Hayırlı uğurlu olsun.

Konuşmamızı kısa kestim. Huyum kurusun karşımda iddialı konuşan kişilerin söylediği sözleri ağızlarına bilgim doğrultusunda tıkmak gibi bir özelliğim olduğunu yıllar öncesinde yani çocukluğumda kazanmanın bana verdiği hazzı bir çok kez tatmaktan geri kalmadım. Fakat bu arkadaşın kendisine özgü iddialı ama mütevazi tavrı nedeniyle kendisini terslemedim. Herşeyin zamanla ortaya çıkacağını bildiğim için durumu sürece yaymayı yeğledim...

Bir çok kişi kendisini " Grafiker " olarak tanımlar aslında tanımlamanın orijinali şöyledir. Grafik tasarım işiyle uğraşan kişiye, " Graphic Designer " denir. Bunun türkçesi " Grafik Tasarımcı " dır. Bu tanımlamayı ukalalık olsun diye değil tanımlamanın doğru bir şekilde ortaya konulması anlamında belirtiyorum. Bunun yanında grafik sanatı denen şey tek başına bir anlam ifade etmez. Tasarımcı grafik öğeleri kullanarak ortaya sanatsal bir çalışma çıkartır yani ortada mevcut bir hamur vardır ama bu hamuru yoğuracak olan da grafik tasarımcıdır. Bu kişi düşünce olarak somuttan soyuta, soyuttan somuta gidiş sürecinde tasarlanması gereken her şeyi, grafik sanatının bütün gerekli unsurlarını kullanır ve ortaya bir eser çıkartır. Bu sanatın gereklerini en iyi bir şekilde uygulamaya koyan bu insan yani grafik tasarımcı yoktan bir şey yaratmadığı gibi, varolan bir şeyi de yok etmez. Doğada bulunan mevcut öğeleri düşüncel gücü, sanatsal disiplini ve bilgi birikimi çerçevesinde yoğurur, dönüştürür, biçimlendirir ve yine bize sunar. Kitapsal tanıtım ve anlatımların dışında varolan mevcut etkileşimleri de göz önünde bulundurduğumuzda sanat denen olguyu ortaya çıkartan insanoğlu tasarım denen dönüşümü de bilinçli bir şekilde kendi dağarcığına katmasını bilmiştir. Tüm bunlar bir araya geldiğinde ise " Grafik bakış açısına sahip tasarımcı " ortaya çıkar.

Günümüzde ve öncesinde aile yaşamı içerisinde bulunan çocuklara büyüdüklerinde ne olmak istedikleri sorulduğunda genellikle ve çoğunlukla;

- Doktor, yok yok mühendis olmak istiyorum...

sözcükleri küçüğümüzün ağzından dökülür. Toplumun genel yapısı gereği sanatla uğraşan ailelerin dışında kalan kesimler ( bunlar ne yazık ki çoğunluğu oluşturuyor ) çocukları için meslek seçimi telkinlerinde daha düzenli ve gelir düzeyi oldukça iyi olduğu düşünülen meslek dallarını önermektedirler. Sanatçı olmanın düzensiz, disiplinsiz ve kazancı iyi olmayan durum oluşturduğunu düşünen azımsanmayacak düzeyde aile, çocuklarının sanatçı ve bizi ilgilendiren anlamda " Grafik Tasarımcı " olmaları yönünde herhangi bir etkide bulunmadıklarını bilmek için sanırım ileri görüşlü olmaya gerek yok. İnsanlar bilmedikleri şeylerden korkarlar. Bu onlar için bilinememezliğin getirdiği ürkeklik, karamsarlık ve korkunun düşüncelerine yansımasının bir ifadesidir. Bu anlamda ebeveyler çocuklarının kendilerine sanatçı olmaya karar verdiklerini söylediklerinde bu noktadan başlayarak onları caydırmak hatta bu düşünceden alıkoymak için baskı yapmaya başlarlar. Oysa ki bir toplumun can damarlarının sanatçılar olduğu düşünüldüğünde ve en önemlisi de sanatçı olmanın ayrıcalıklarının olduğu tüm dünyada bilinmesine karşın toplumumuzun düşünce yapısının bu noktaya gelemememiş olması onları bilmedikleri bir meslek dalında yönlendirememe ve en önemlisi de bu noktada çocuklarıyla övünememe durumuna sokar.

Herhangi bir aile toplantısında kendisine sorulduğunda çocuğun;

- Sanatçı olmak istiyorum amca... demesi ortamın bir anda buz kesmesine neden olabilir.
- Sanatçı da neymiş? Ne sanatçısı olacaksın bakim... sözleri en iyimser olanların ağzından dökülürken anne ve babanın çocuklarına tuhaf ve anlamsız bir yüz ifadesiyle bakıyor oldukları gözlerden kaçmaz.

Yıllar öncesinde katıldığım bir dost toplantısında mesleğimle ilgili kimsenin bilgi sahibi olmadığı bir dönemde içlerinden birisinin merakından;

- Ne iş yapıyorsun..? diye sorması sonrasında kendisine,
- Grafik tasarımcıyım... dediğimde uzaydan gelmiş bir kişiye bakar gibi olduklarını gördüm ve kendilerine mesleğimle ilgili genel bir açıklama yapmak gereğini duydum. Sonrasında sanki anlamışlar gibi başlarını bir aşağı bir yukarı salladıklarını gördüğümde ise gülmekten kendimi alamadım. Konuşmaların bundan sonraki sürecinde karşımdaki kişiler sanki onların içerisinde bulunduğu durumdan anlamayacakmışım gibi davranmaya başladılar. Onlarla yaptığım konuşmalar sonrasında bana daha da tuhaf bakmaya başladılar. Herhangi bir sanat dalıyla ilgilenen bir kişinin başka konularda düşüncesinin ve önerilerinin olabileceği hatta bunun o sanatçıyı genel durum gereği daha sağlıklı kılacağını kendilerine belirtmeme karşın konuyu anlamadıkları hallerinden açıkça belli olan bu kişiler bana daha da tuhaf bakmaya başladılar. Neden mi..? Çünkü ben sanatçıydım ve onların çok dışında bir özelliğe sahiptim.

Sanatçı olmak, özellikle de grafik tasarımcı olmak, bir toplum yapısı içerisinde bulunan diğer meslek katmanlarının tümü hakkında genel ya da en azından yüzeysel bir bilgi sahibi olmayı, genel kültür olarak asgari bir bilgi birikime sahip olmayı, bakış açısı olarak toplumun algılama biçiminden bağımsız olarak konulara ve olaylara daha geniş bir şekilde bakmayı, mantıksal olarak bakıldığında sağlam bir bütünlüğe sahip olmayı, sanatsal olarak bakıldığında ise tüm bunları yoğurabilme becerisi ve birikimini özünde barındırabilme yeteneğini beraberinde getirir.

Grafik tasarımcı özünde bir sanatsal psikologdur. İçerisinde bulunduğu ekonomik yapının, üretimden tüketime kadar olan zinciri içerisinde önemli bir halkadır. Bu derece önemli olan bu grafik tasarımcı üç aylık ne tür bir birikime sahip olduğu belli olmayan sözde eğitimcilerin savsaklayan bakış açıları, sanatsal olmayan ve salt program öğretmeye dönük davranış biçimlerinin ürünü olamaz. Genel amacı kursuna kayıt olan kişilerin ödediği ücretin sonucunda genel geçer bilgileri sınırlı bir süre içerisinde gaza getirme noktasında mahir, sanatsal yaklaşım yönünde kısır, tümüyle ticari tarzda sertifika odaklı eğitim verdiğini övünerek belirten adı " Grafik Tasarım Kursu " olan yerler olamaz.

2001 ekonomik krizi sonrası ucuz iş gücüne ihtiyaç duyan tüccar düşüncesine sahip işverenlerin akademi mezunları dışında bir insan gücü yaratma noktasında geçici ve o döneme özgü can simidi olarak gördükleri " Grafik Tasarımcı Kursu " bitirmiş kişilerin salt kendi işlerini gördürmek ve en önemlisi de kendi kar hırslarından taviz vermemek adına düşündükleri bu çarpık yapı daha sonra sistematize olmaya ve kişilerin ekonomik kurtuluşu için iyi bir çözüm noktası olmaya başladı.

- Meslek sahibi olmak mı istiyorsun..? Seni 3 ayda grafiker yapalım. İstediğin her şeye bizim sana vereceğimiz eğitimle kavuş.

Koskoca bir yalan. Temel sanat eğitimi almayan bir kişinin sahip olduğu sığ kişisel kültür düzeyi ile bir şekilde öğrendiği bilgisayar programları sonrasında grafik sanatının temel prensiplerine uygun yaklaşım biçimi ve çalışma tarzını hayata geçirip içerisinde bulunduğu topluma sunum yapabileceğini varsaymak en hafif anlatımla saflıktır. Ortadaki mevcut duruma kayserili tüccar bakış açısıyla yaklaşan kişilerin boş hayallerle avuttukları insanlara çözüm yolu olarak sundukları bir meslek dalının 3 aylık bir eğitimle elde edilemeyeceğini anlamaları sonrasında içerisine düştükleri psikolojik durumu anlatmaya ise kelimeler yetmez. Kişisel kurtuluşun çözüm yolu olarak gördükleri gaz verici kurslarla bu işin olmayacağını anlayan kişiler giden paralarına mı yoksa kazanmadan kaybettikleri hayallerine mi yanacaklarını bilememe noktasına gelmektedirler. Grafik tasarımcı olmanın birkaç program üzerinde bilgi sahibi olmadığının insanlara bu güne kadar gerektiği şekilde anlatılmadığı da düşünüldüğünde kendisini elit olarak gören bir takım kişilerin topluma karşı sorumluluk duygusu içerisinde olmak yerine esen bu rüzgarın kendi yelkenlerini nasıl dolduracağının telaşı içerisine düşmüşlerdir.

- Bu durumdan kendimize parsa çıkartmanın zamanıdır...

düşüncesinde olanlar aldatılan kişilerin vebalini üzerlerinde taşıdıklarını unutmamalıdır. Yaptıklarının iyilikten çok bu noktada doğal olarak bilgisiz ve çaresiz olan kişilere gerçeği anlatmadıkları için kötülük olduğunu nedense anlamak istememektedirler. Bu ortamdan yararlanıp ceplerini doldurmanın ötesinde başka bir düşünceye sahip olmayan bu kişiler bir süre sonra gaza getirilip kandırılan kişilere nasıl hesap verecekleri şimdiden düşünmeye başlamalıdır. Geçen zaman onların lehine değil aleyhine işliyor bunu da bilsinler.

Türkiye'de çeşitli dönemler bazı meslek dalları popüler olmuştur. Bir dönem İnşaat Mühendisliği, başka bir dönem ise doktorluk. Liseyi bitirip üniversiteyi kazanamayan ve kahvede boş oturmaktan bıkıp eline aldığı bir gazetede koskoca puntolarla yazılmış bir ilanı okuyan bir gencin büyük ümitlerle başladığı bir macerada hüsrana uğramasıyla sonuçlanan hatta bir çok kişinin iş bulamadığı için başka işler yapmaya yöneldiği, bu düşüncesini de bir şekilde bazı yerlerde isyan eder türden yazılarla belirttiği bir meslek dalı seçimi öncesinde büyümüşte küçülmüş bir kişiye adam olması için hangi mesleği seçmesi gerektiği sorulduğunda;

- Grafiker olmak istiyorum abi...

diye cevap vermesi sonun başlangıcının tipik bir örneği olarak ne yazık ki karşımızda durmaktadır. Oysa ki adam olacağı varsayılan bir tasarımcının geniş bir bakış açısına, gelişmiş güncel bir mesleki bilgi düzeyine, gerektiğinde sınırları aşabilecek ama gerektiğinde ise nerde duracağını bilecek bir mantık yapısına, kıvrak ve pırıltılı bir zekaya, anlatımı geniş sözcük dağarcığı zengin bir konuşma ve ikna yeteneğine ve daha saymakla bitmez kişisel becerilere sahip olması şarttır.

Bu şartları yerine getiremeyen kişilerin, istedikleri kadar o, bu, şu türünden program bilgisine sahip olması hiç bir anlam oluşturmamaktadır. Tasarımcıya hangi programları bildiği değil hangi düşüncelerin hangi düzeyinde dans edebildiği sorulur.

Saygılar...
 

GürhanErkal

Altın Üye
Altın Üye
Uzman Üye
Kayıt
22 Aralık 2009
Mesaj
444
Tepki
43
Konu benim "Yazdıklarım grafikerlik mesleği içindir. Dzigicilik, illustratorluk, desinatörlük ve grafik tasarımcılığı olaydan gayri tutuyorum" yorumum üzerine geliştiyse yanlış anlaşılmamak üzere şu açıklamayı yapayım.

Ben burada grafikerliği- mac (yada pc) operatörlüğü anlamında kullandım Sayın Faruk Çağla'nın görüşlerine katılsam da eski terminoloji ile olayı açmak bana daha kolay geliyor. Yani eğitimini almış kişiye Grafik tasarımcı, sadece program kullanıp işin operatörlüğünü yapan herhangi bi sanat/tasarım eğitimi almamış kişiye de operatör diyorum. Şu an piyasada da operatör deyimi yerine genelde grafiker deyimi kullanıldığı içinde bende öyle kullandım. Olaya bu terminoloji ile bakarsak ordaki yorumum anlaşılacaktır.

Burdan sakın tasarımcı grafikermi, grafikermi, grafik tasarımcımı muhabbeti açılmasın lütfen. Konu yeni bir arkadaş tarafından rahat anlaşılsın diye öyle konuştum.
 

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
@GürhanErkal

Değerli Gürhan Erkal kardeşime dürüst cevabı için teşekkür ederim.
Benim de aklıma dürüst bir soru geldi;

"Şu an piyasada da operatör deyimi yerine genelde grafiker deyiminin kullanılıyor olması" bizim de "operatör" yerine "grafiker" deyimini kullanmamızı gerektirir mi?

Tasarım bilmeyene; operatör yerine; grafiker denmesi doğru bir yaklaşım mıdır?
Biz hangisini kullanırsak doğru ifade etmiş oluruz?

"Konu yeni bir arkadaş tarafından rahat anlaşılsın diye" operatör yerine grafiker dersek, konu; "rahat" mı anlaşılır, yoksa "yanlış" mı anlaşılır?

Eğer operatöre, grafiker dersek; yeni arkadaşlar da operatörü grafiker olarak algılama yanlışına düşmezler mi?

Biz de böylece yanlışa yanlışla katkıda bulunulmasına sürekli olarak devam etmiş olmaz mıyız?

Kolay gelsin.

(Not; bu soruları sormaktaki amacım; asla "tasarımcı grafikermi, grafikermi, grafik tasarımcımı muhabbetini" açmak değildir. Hatta mi ve mı eklerinin de ayrı yazılmasına dair bir tartışma açmayacağım.)
 

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
@GürhanErkal

Sorduğum sorulara verilmiş olan doyurucu ve açıklayıcı cevaplara ben de teşekkür ederim.
 

GürhanErkal

Altın Üye
Altın Üye
Uzman Üye
Kayıt
22 Aralık 2009
Mesaj
444
Tepki
43
@farukcagla

Aslında fazla konuşmayı sevmediğim gibi yazmayı da sevmiyorum ama konuyu yine açıp okuyunca cevap vermemin gerektiğinin farkına vardım.

"Şu an piyasada da operatör deyimi yerine genelde grafiker deyiminin kullanılıyor olması" bizim de "operatör" yerine "grafiker" deyimini kullanmamızı gerektirir mi?

Bu sorunun cevabı göründüğü kadar basit değil bir iş yerinin asıl aradığı eleman, opt. olabilir. Ama gidipte ben operatörüm yani aradığınız kişiyim derseniz büyük ihtimalle o işe giremezsiniz. Çünkü onlar ilanı grafiker, tasarımcı vb. olarak vermiştir. Ama yapılan iş örneğin hazır bir tasarım mizanpaj üzerinden dergi yapmak olabilir. Bu durumda aslında aradıkları mizanpaj kurallarına hakim biraz tipografiden haberdar bir operatördür. Bu konuyu çok fazla açamazsınız tartışamazsınız çünkü daha işe girmeden böyle negatif etki bırakmak pek hayra alamet değildir.

Zaten ilanlarda da görüldüğü konunun bilincinde olan iş yerleri ilanlarını; "operatör arıyoruz ya da tasarımcı arıyoyoruz veyahutta creative director arıyoruz". şeklinde veriyorlar. Bu tür iş yerlerinde sorun yok zaten.

Yani bizim doğru terimi kullanmamız genelde işi kurtarmayacaktır ama bazen de kurtaracaktır. Dediğim gibi zor soru.

Tasarım bilmeyene; operatör yerine; grafiker denmesi doğru bir yaklaşım mıdır?
Biz hangisini kullanırsak doğru ifade etmiş oluruz?


Değildir sizin yaklaşımınız doğru. Ama aynen yukarda verdiğim cevapta olan olay burada da cereyan ediyor. Çizgi üstü olmasa bile işini ciddiyetle yapan bir ajansla çalışır ve grafiker kelimesini kullanırsanız kötü çağırışım yapıyor. Bizzat gözlemledim. Bu deyimler zamanla oturur belki. Ben şimdi iş görüşmesi yaptığım adama bi halt bilmiyorsun kardeşim grafiker=grafik tasarımcıdır mealinde laflar etsem bence gene olmayacaktır.

"Konu yeni bir arkadaş tarafından rahat anlaşılsın diye" operatör yerine grafiker dersek, konu; "rahat" mı anlaşılır, yoksa "yanlış" mı anlaşılır?

Eğer operatöre, grafiker dersek; yeni arkadaşlar da operatörü grafiker olarak algılama yanlışına düşmezler mi?

Biz de böylece yanlışa yanlışla katkıda bulunulmasına sürekli olarak devam etmiş olmaz mıyız?


Sanırım arkadaşlar başlığın devamını tekrar okursa artık işin doğrusunu daha iyi anlamış olacaklardır.

İşin bir kitap doğrusunu bide piyasada nasıl anlaşıldığı anlatmamız daha doğru olacaktır gibime geliyor.

Kolay gelsin.
 
Yukarı Alt