Bir gün hocaya, yani, bizim Nasrettin hocaya, ahali toplanır gelir ve sorarlar "dünya'nın merkezi neresidir hocam" hoca kavuğunu kaldırır, kel kafasını biraz kaşır, düşünür, taşınır, sonra der ki, benim karkaçan'ın sol arka ayağının bastığı yeri görüyor musunuz? Evet derler, hep bir ağızdan...