Grafikerlerin uğradığı haksızlıklar.

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
@Aydın YAMAN

Sayın Aydın bey,
Tek bir sorum olacak;
"Siyasi amaç gütmeden" birleşmemiz gereken "tüm dalları kapsayan sağlam bir gövde" nedir, neresidir?
 
Kayıt
14 Kasım 2008
Mesaj
13
Tepki
0
Sendikalar, dernekler, bizi hiçe sayamayacak kadar büyüyebileceğimiz bir oluşum.
78 kuşağındaki gibi bir güç elde edersek, başarabiliriz.
Şu an için bu yada şu dernek veya sendika diyemem, belkide yeni bir oluşuma ihtiyacımız var.
 

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
@Aydın YAMAN


Aydın bey,

1-Adını andığınız 78 kuşağındanım.
2-"Tek yol"un ne olduğunu ve "kurtuluş"un nerede olduğunu biliyorum.
3-Siyaset'e bulaşmadan deyiminize katılmıyorum. 78 kuşağı mensupları her mücadeleyi siyasetin parçası olarak görürler. Benzin zammına veya doğal gaz zammına itiraz bile iktidarda olan siyasetçilere itirazdır, o halde grafikerlerin hor kullanılmasına itiraz bile eninde sonunda bir takım siyasetçilerin hoşuna gitmeyecektir. TV deki Kurtlar Vadisi filmi bile bir siyasetin propaganda aracıdır. Dolayısı ile demokrasi içinde kalınarak yapılan her demokratik mücadele eninde sonunda anti-demokratik anlayışın siyasetine karşı çıkmaktır.Ülkelerin demokrasileri buna izin verdiği ölçüde demokrasidir.
4-Adınız gibi Aydın bir kafaya sahip olduğunuzu düşünerek önermiş olduğunuz tek bir ağacın dalları olmak yerine güçlü gövdesine katılıp mücadeleyi orada vermek fikrinizi uygulanabilir olarak görmüyorum ve gerçeklerden uzak hayalcilik ve idealistlik olarak görüyorum. (Buna 78'liler "ütopyacılık" der).
5-Size katıldığım tek nokta "belki de yeni bir oluşum gerekli" sözünüzdür. Bu kanıya en sonunda olsa bile ulaşmış olmanız memnuniyet vericidir. Grafikerlerin alaylı ve mektepli olanların tümünü kucaklayacak, hepimizin bildiği ezilme ve sömürülme sorunlarına çareler üretecek, meslek içi eğitimi hızlandıracak, mesleğin kalitesini arttıracak, mesleğin ilke ve sınırlarını yeniden belirleyecek ve meslektaşlarımızı tek ses, tek nefes halinde bir çatı altında toplayacak gerçek bir GRAFİKERLER BİRLİĞİ'ne derhal ihtiyaç vardır. Bu birliğin kendisi bir filiz olarak yeşermeli, dal budak sarmalı ve sonunda ağaç haline gelmelidir. Bu birlik gibi ağaçlar bir ormanı oluşturmalıdır. Yoksa bir ağacın gövdesine katılım gibi düşünceler geçersizdir, çünkü o kalın gövdeli ağacı sordum, nerededir dedim, gösteremediniz. Gösteremezsiniz çünkü yok... Tüm ağaçlar budandı... Bunu biliyor olmanız gerekirdi... 78 kuşağı bunu iyi bilir. Var olan fidanlar veya ağaçların ise ya toprağı değiştirildi, ya da hormonlandı veya iklimi değiştirildi. Yani dışardan görüldüğü gibi değil, domates beklerken hıyar verir hale getirildi.

Aydınlara ve aydınlanmakta olanlara saygılar... Bu arada Konyalı grafikerlere de saygı ve sevgiler...
 
Kayıt
26 Kasım 2008
Mesaj
4
Tepki
0
sizlere hak veriyorum faruk bey. dün sağ elimden bir operasyon geçirdim. avucum içinden işaret parmağımın başladığı kısımda siğil gibi bir şey çıkmıştı. git gide büyüyen, bu ura benzeyen şey sürekli akıntı yapıp, bir yere takıldığın da ise ayrıcada kanamaktaydı. dün hastanede yakarak temizlediler. ve 2 günde rapor aldım. ama ne fayda. bu gün de raporlu olmama rağmen çalışmaktayım. üstü kapalı tehdit edildim. düşünün bir grafiker ve dijital baskı sorumlusu olarak bu elle nasıl çalışabilirim. ben konyalıyım , çalıştığım iş yeri de konyada .ve 2 tane çocuğum var. işten çıkma lüksüm de yok. bunu yapanlar işlerine geldiğinde elinizi vicdanınıza koyun diyerek duygu sömürüsü yaparak çalıştırmaktan da sıkılmazlar. bunu yapanlar namazlarınıda kılarlar, ama nasıl bir namaz Allah bilir. Allaha olan inançlarını ne ye dayandırırlar, ben hala çözmüş değilim. raporlu iken beni çalıştırmaktan sıkılmayan ve üstüne üstelik "benden bir de rapor parasımı istiyorsun" diyen bir .........neyse ağzımı bozmak istemiyorum ... ben bunlara aşırı bir iyi niyet göstermiştim... ve bu gün kulağımda şu ses çınlamakta... aşırı iyi niyetten maraz doğar...
biraz farklıık var..
günde 12 saat değilde 10 saat çalışırız. sadece cumartesi günü 8 buçuk saat çalışırz. sigortam yatar. oda işe girerkenki şartımdı zaten. aksi taktirde şikayet ederim demiştim...
birde asgari ücretten 4 de bir oranında fazla maaş alırım. eee o kadar da olsun artık neden mi? çünkü 3 kişinin yapabileceği işi tek başına yapma marifeti bende var da ondan.
yalnız, artık bende kalan ; bundan sonra iyi niyet duygularımın bittiği..
ne acı demi. gerçekten bu insanlara sadece üzülüyorum..
oysa onlar farkına varmadan onları zarara uğratabilecek güç var elimde.
ama anlamıyorlar. belkide benim aşırı iyi niyetime güvenerek böyle davranıyorlardır.
 

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
@Eyup Gültekin

Eyup bey, bu sitede; GRAFIKERLERIN UĞRADIĞI HAKSIZLIKLAR başlığı altında bir konu açılmalı ve sizin yazdıklarınız ile Aydın beyin yazdıkları o konu başlığı altına taşınmalı ve üstüne de yeni gelecek olan şikayetler yer almalı...

1-O zaman bu konu bu başlık altında olmaktan kurtulur.
2-O zaman bütün Konyalı iş adamları böyle zalim değildir, Konyalılardan özür dileyin demezler ve grafikerlerin sömürüsü ıskalanmaz.
3-O zaman bütün dünyanın ezilen işçileri ve bu arada ezilen grafikerleri birleşin gibi topyekun bir kurtuluş hayali kurulmadan...
4-Türkiyenin tüm grafikerleri birleşin fikri doğar ve taraftar kazanır.

İlave olarak son satırlarınıza cevap vermek isterim; onlar grafikerin onlara zarar vereceğini bilmiyorlar mı, diye soruyorsunuz değil mi?

Aptal dostum olacağına akıllı düşmanım olsun diye bir söz vardır.

Akıllı düşmanın ne yapacağını kestirebilirsiniz.

Ama onlar aptal oldukları için onlarda cahil cesareti var. Onlara bir sigorta müfettişi yolladın mı, bir vergi müfettişi yolladın mı tir tir titrerler.

Ama sonra seni yıldırarak, bıktırarak işten istifaya zorlarlar.

Onlar ezilmiş ve bilgisiz, cahil, ürkek grafiker isterler.

Bilen ve hakkını arayan değil. Zaten bu yüzden cahiller Grafikerler Birliği kurulmasın istiyorlar.

Senin patron gibilerde nasıl olsa bir şey yapamaz şikayet edemez güveni var.

Atatürk'ün bir sözünü çok beğenirim;
"Herkesin vicdanı kendi polisidir.
Ancak; Polis vicdansızların peşindedir."

İdeal polisin ne olduğunu ifade ederken ancak vicdansız kişilerin polisle başı derde girer demek istiyor, yani vicdanın varsa sesini dinlersin ve sorunu çözersin, polise gerek olmaz... vicdanın bittiği yerde polis başlar diyor...

Yani vicdansızlara layık olduğu gibi davranmak gerek.

Kısasta hayat vardır. (Kur'an)

Neyse uzun mevzu. Allah yardımcınız olsun. Grafikerler BİRLİK olsun. Birlik olan yerde DİRLİK olur.

Eliniz için geçmiş olsun, sağlık sıhhat dilerim, patronlarınıza vicdan, iz'an ve iman dilerim.
 
Kayıt
26 Kasım 2008
Mesaj
4
Tepki
0
iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim faruk bey....
ben böyle bir birliğin kurulmasını çok isterim... ama istemekten önce adım atmak daha önemli diye düşünüyorum...
bu arada dediğiniz gibi; hakkedene hakettiğini vereceğim en kısa zamanda.....
 

farukcagla

Grafik Öğretim Görevlisi
Kayıt
24 Şubat 2008
Mesaj
642
Tepki
23
@Eyup Gültekin

Eyüp bey,
Grafikerler Birliği kurulması için adım atıldı, 400 destek veren grafiker ile 56 kurucu üye bulundu, sonradan bazı bölünmeler yaşandı ve durakladı. Şimdi yeniden gündeme gelirse siz var mısınız?
 

User4

Forumdan Uzaklaştırıldı
Kayıt
18 Ekim 2008
Mesaj
1.325
Tepki
39
Ben bu oluşuma gönülden destek verip bağlı kalacağıma yemin bile ederim,
Böyle saygın ve elit bir işin ayağa düşmesi beni çok üzüyo, dediğiniz gibi birlik olmalıyız bizim iyiliğimiz için..
 

İsmail Ev

Altın Üye
Altın Üye
Kayıt
29 Temmuz 2008
Mesaj
84
Tepki
1
Herkese merhabalar.
Allah(cc) ademoğlunu yaratıp başıboş bırakmamış. Yaratılış gayesine uygun yaşayabilmesi için yöntemleri öğretmiş. Doğruyu, yanlışı göstermiş. Ancak ademoğlu tek başına asla doğru yolda ilerlemesini sürdürememiş. Çoğaldıkça doğru yoldan uzaklaşmış. Doğru yoldan uzaklaştıkça, Yaratıcı, kulunu doğru yola sevketmek için öğüt verici olarak elçiler göndermiş. Ne var ki ademoğlu, yeryüzünde bir yaptırımcı olmadan asla doğru yolda sabit kalamamıştır. İnsanlar arasında huzur ve adaleti sağlama üzere devletler kurulmuş; yüzde yüz olmasa da belli oranda devlet, yaptırımcı güç olarak düzeni sağlamayı başarmıştır.
Grafikerlerin özlük haklarına kavuşması için de devlet yaptırımından başka bir yol görünmemektedir.
Bu yüzden grafikerlerin, sessiz sedasız devlet erkanının muhatap almak zorunda kalacağı güçlü bir birliğe ihtiyacı vardır. Bu birliğin altyapısı, oluşumu, sıkıntıları, kapsamı..... halka açık tartışmalardan uzakta kendi aramızda halledeceğimiz meseleler olduğundan burada bahsetmek uygun değildir.
Gerisi teferruattır.
 
Yukarı Alt