(hakan bey

yazmıyım dedim illa kışkırtılıyorum

)))
emre demirci bey; yazdığınızla benim anladığım, benim anladığımla sizin kurduğunuz anlamsız cümleleri sizin lehinize toparlamış kendi kaleme gol atmışken siz neye gücendiniz ben anlamadım. aslında anladım da anlamak istemedim. çünkü dağlar kadar fark var dediğiniz şeyden; yani dağ'dan ne anlıyorsunuz merak ettim. ama siz yinede dağın tanımını yapmayın bana boş verin ben eksik kalayım bu konuda. beni yoksun bırakın. çünkü sizde mevcut kurulmuş program benim bilgisayarda açılmıyor.uzantısı falanda yok. yani söyledikleriniz tamamen havada kalacak. siz bu yaptığınız yorumlara gerçekten yorum mu diyorsunuz. hoşunuza mı gidiyor netin başında ...mış gibi davranmak.
yine ve tekrar söylüyorum. hiç kimse şansi olarak muhatabım değildir.(bu yoruma kadar öyleydi aslında) ben fatihin ki gıyabına sevdim bu genci, yaptığı işte yüreklendirmek burada ona yorum yazanları onu örseleyici değil yapıcı olmaya davet etmiştim. bunda nedir bu kadar alınacak bu öfke nedir sakin olun. sözlerimi kelime kelime açıklarken başını ve sonunu dışlayarak ve imlalara takılarak ne yapmaya çalışıyorsunuz. (bu gerçek bir soru değildir. buna edebiyatta tecahül-i arif denir

ben tartışmayı sohbet etmeyi severim. eğer aradığınız böyle bir aksiyonsa onuda yaparız. bende severim. bir akşamda 30 bin kelime yazmışlığım vardır

))
fatih çalış oğlum yap elinden geleni saçmala ekle buraya yazsınlar yorum. üniversitede bir hocam vardı (reha benderlioğlu) şöyle derdi çalışmaya başlamadan evvel " çıldırın çocuklar çünkü en ilginç fikirler çılgın hayallerden geçer yeter ki çılgınlığınızın bir disiplini olsun"